ASAYİŞ - 05 Ocak 2025 Pazar 19:13

Kamyonun üzerindeki yükler alt geçide takıldı: Trafik kilitlendi

A
A
A

Bolu’da kamyonun üzerindeki geri dönüşüm malzemeleri alt geçide takılınca trafik kilitlendi.

Olay, Paşaköy Mahallesi TEM Otoyolu bağlantı noktasındaki alt geçitte meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, bir işletmeden geri dönüşüm malzemeleri alan Ufuk Ahmet Ö., malzemeleri 14 ET 051 plakalı kamyonuna yükledi. Yola çıkan sürücü, Paşaköy Mahallesi TEM Otoyolu bağlantı noktasındaki alt geçide girdi. Alt geçide sorunsuz bir şekilde giren kamyonun kasasındaki malzemeler 4.5 metre yüksekliğindeki alt geçidin çıkış noktasında takıldı. Kamyonun ileri hareket etmesiyle geri dönüşüm malzemeleri yola saçıldı. Kamyonun arkasından başka bir araç gelmemesi faciayı önlerken, yola dökülen malzemeler nedeniyle trafik durdu. Uzun araç kuyrukları oluşurken, 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan ihbar üzerine bölgeye zabıta ve polis ekipleri sevk edildi. Olay yerine ayrıca yola dökülen malzemeleri temizlemek amacıyla vinç çağırıldı. Vinç yardımıyla yola dökülen malzemeler tekrar kamyona yüklenirken, bölgede trafik akışı normal seyrine döndü.

Enes Özkan - Emrah Sağıt



 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Erdemir, saat ücretli işe alımlar için başvuru sürecini başlattı Erdemir’in ihtiyaçları doğrultusunda saat ücretli pozisyonlar için toplu işe alım süreci 6 Ocak Pazartesi günü başladı. Adaylar, 17 Ocak tarihine kadar Erdemir Spor Salonu’nda başvurularını yapabilecek. Türkiye’nin önde gelen çelik üreticilerinden Erdemir, ihtiyaçları doğrultusunda saat ücretli pozisyonlar için 2025 yılında da toplu işe alım sürecini başlattı. Adaylar ya da adayların birinci derece yakınları, 6 - 17 Ocak tarihleri arasında Erdemir Spor Salonu’nda başvurularını gerçekleştirebilecek. Saat ücretli pozisyonlar için işe alınacak adaylarda; meslek liselerinin elektrik/elektronik, endüstriyel otomasyon, makine teknolojisi, metal teknolojisi, metalürji teknolojisi ve motorlu araçlar teknolojisi alanlarının iş makineleri ve otomotiv elektromekanik bölümlerinden ve/veya meslek yüksekokullarının elektrik-elektronik/enerji, endüstriyel otomasyon, makine teknolojisi, metal teknolojisi, metalürji teknolojisi ve motorlu araçlar teknolojisi alanlarının iş makineleri bölümlerinden mezun olma şartı aranıyor. Başvurularda, Kdz. Ereğli nüfusuna kayıtlı olan veya 6 Ocak 2024 tarihinden önce Kdz. Ereğli’de ikamet etmeye başlayan ve halen Kdz. Ereğli’de ikamet edenlere öncelik verilecek. Adayların başvuru tarihi itibarıyla 18-30 yaş aralığında (7.01.1994 ve sonrası, 5.01.2007 ve öncesi doğmuş) olmaları gerekiyor. Ayrıca adaylarda, tercihen askerlik hizmetini tamamlamış olmaları, sağlık muayenesinde çok tehlikeli iş sınıflarında çalışabilmeye uygun olmaları ve görevlerini yapmaya engel olabilecek herhangi bir bedensel veya ruhsal rahatsızlığın bulunmaması şartları aranıyor. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu gereğince, adayların sağlık muayeneleri Erdemir’in iş yeri hekimleri tarafından yapılacak ve nihai karar işyeri hekimlerine ait olacak. Adayların kimlik belgeleriyle yapacağı fiziksel başvuruların yanı sıra birinci derece yakınlarının (anne, baba, eş ve kardeşler) nüfus kayıt örneğiyle birlikte yapacağı başvurular da geçerli sayılacak. Fiziksel başvuru esnasında adaylara verilecek link üzerinden başvuru süreci online devam edecek. Uygulanacak sınav ve değerlendirmelerde başarılı olan adaylar arasından ihtiyaca göre işe alımlar yapılacak.
Gaziantep Saraç ustası eyer dikerek ata mesleğini yaşatmaya çalışıyor Gaziantep’te yaşayan saraç ustası Hanifi Danaoğlu, unutulmaya yüz tutmuş ata mesleğini 81 ildeki müşterilerine eyer dikerek yaşatmaya çalışıyor. Unutulmaya yüz tutan meslekler arasında yer alan mesleğini sürdürmeye çalışan 44 yaşındaki Hanifi Danaoğlu, dedesinden ve babasından öğrendiği eyer imalatını yapmaya devam ediyor. Gaziantep’in Nizip ilçesinde yıllar önce dedesine ait iş yerinde dedesinden ve babasından öğrendiği eyer yapımını 37 yıldır sürdüren Hanifi Danaoğlu, unutulmaya yüz tutan ata mesleğini el emeği göz nuruyla icra etmeye çalışıyor. Teknolojiye direnerek üretim yapmaya devam ediyorlar Atların daha çok tarım alanında kullanıldığı dönemlerde daha fazla değer gören eyercilik ve semercilik şimdilerde teknolojinin gelişmesi, atın tarımda değerini yitirmesi ve traktörlerin tarlalara girmesiyle terk ediliyor. Birçok eyer ve semer ustası, talebin düşük olması nedeniyle iş yerini kapatmak zorunda kaldı. Tüm olumsuzluklara rağmen dedesinden ve babasından öğrendiği mesleğe dört elle sarılan Hanifi Danaoğlu, köylerden ve 81 ilden gelen talepleri karşılamak için heyecanla çalışıyor. Heyecanını Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve İç Anadolu Bölgesi başta olmak üzere hayvancılığın yaygın olduğu bölgelerden dolayı koruyan Hanifi Danaoğlu, ürettiği eyer ve semerleri Türkiye’nin 81 iline satarak para kazanmaya devam ediyor. “Mesleğimiz unutulmaya yüz tutmuş meslekler arasına girdi” Eyer başta olmak üzere semer, hamut ve palan gibi saraç ürünlerinin yapımını henüz 7 yaşındayken öğrenmeye başladığını söyleyen Danaoğlu, Osmanlı döneminde önde gelen ve günümüzde ise yok olmaya yüz tutmuş mesleklerden saraççılığın son demlerini yaşadığını belirtti. Mesleğe Gaziantep’in Nizip ilçesinde başladığını anlatan Danaoğlu, “Bu meslek dede ve baba mesleğidir. Bu mesleğe 7 yaşındayken başladım. O dönem hem okula giderdim hem de çalışırdım. Bu zamana kadar geldik. Allah’a şükürler olsun, bu meslek bizi aç ve açıkta koymadı. Fakat bizi iyi bir yerlere de getirmedi. Çünkü artık bu meslek unutulmaya yüz tutan meslek oldu, artık son demlerini yaşıyor. Zaten son nesilde benim ve benden sonra da bu mesleği devam ettirecek kimse yok. Durum böyle olunca da mesleğimiz unutulmaya yüz tutmuş meslekler arasına girdi” dedi. Atların gündelik hayattaki önemini büyük ölçüde kaybetmesiyle birlikte her geçen gün ilginin azaldığı meslekte tek usta olduğunu ifade eden Danaoğlu, son zamanlarda cirit sporunun da yaygınlaşmasıyla birlikte yeniden atlara eyer yaparak mesleğini sürdürmeye çalıştığını belirtti. “Tarım ve hayvancılık azalınca bizim de işimiz azaldı” Tüm olumsuzluklara rağmen dedesinden ve babasından öğrendiği mesleğini sürdürdüğünü ifade eden Danaoğlu, “Ülkemizde hayvancılık ve çiftçilik bitme noktasına geldi. Üretim yok. Üretim olmayınca bu durum bize de yansıyor. Benim çocukluk dönemimde Nizip’te en az 20 tane esnaf vardı. Bu 20 esnafın yanında da en az 2-3 eleman çalışırdı. Fakat şu an Nizip’te 2 tane esnaf kaldı, yanlarında yetişen eleman da yok. Bu mesleğe ilk başladığım dönemlerde semer ve palan imalatı yapardık. Bu ürünler yük taşımak için kullanılırdı. Şu anda Türkiye’nin birçok ilinde at arabası yasaklandı. Haliyle bunun bize yansıması da büyük oldu. Köylerde tarla sürme traktöre döndü. Önceden tarlaları at ile sürerlerdi. Şu an ise binek ürünü yapıyoruz. Eskiden ihtiyaçtı. Çünkü her evde bir at veya merkep vardı. Şu an ise at ve merkebin yerini araba aldı. At ihtiyaçtan ziyade zevk için binilmeye başlandı” diye konuştu. (FA-SVY-Y)
Elazığ Havaların soğumasıyla vatandaşlar, bitki çaylarına yöneldi Elazığ’da havaların soğumasıyla birlikte vatandaşlar aktarlara yönelirken, en çok tüketilen kış çayı ise ıhlamur oldu. Elazığ’da kar yağışlarının aralıklarla etkili olması ve hava sıcaklığının sıfırın altına inmesiyle birlikte hastalanmamak veya iyileşmek için doğal çözüm arayan vatandaşlar, soluğu tarihi Kapalı Çarşıda bulunan aktarlarda aldı. En çok rağbet gören ürünler arasında kış çayları ve ıhlamur yer alırken, kuşburnu ve özel karışımlı ürünler de tercih edildi. Aktar Ahmet Gül, vatandaşların kimyasal ilaçlar yerine doğal ilaç yöntemlerine yönelmesi gerektiğini söyledi. Gül, “Vatandaşlar özellikle adaçayı, ıhlamur, kabuk tarçın, paket çaylar, nane limon çayları, atom çayları ve zencefil ile tarçın alıyor. Zencefille tarçını bala katıp kullanıyorlar. Kış aylarında harika bir ürün, boğazları yumuşatır. Öksürüğe çok iyi gelir. Vatandaşların yüzde 80’i ıhlamuru tercih ediyor. Çünkü ıhlamuru çocuklarda, yetişkinlerde, yaşlılarda herkes içebilir. O yüzden ıhlamura daha çok talep var. Ihlamurun kilosu 800 TL ancak 200-300 gram almaları yeterli olur. Onun dışında kabuk tarçın var, kilosu 500 TL. Karışık bitki çayların fiyatı ise 70 TL. Çok pahalı ürünler değil. Şuan bir antibiyotik ilaç alsak fiyatı 200-300 TL arasındadır. Bu ürünler daha iyi, doğal ve organiktir. Vatandaşların hem kesesine hem de vücuduna daha yararlı. O yüzden bu ürünlere tercih daha fazla” dedi.