EKONOMİ - 24 Ekim 2024 Perşembe 09:04

Bitlis’te dünyaca ünlü karakovan balının hasadına devam ediliyor

A
A
A
Bitlis’te dünyaca ünlü karakovan balının hasadına devam ediliyor

Bitlis’in yüksek rakımlı dağlarında üretilen ve birkaç kez dünya çapında altın bal ödülü alan karakovan balının hasadına devam ediliyor.


Bitlis’te karakovan balının hasadına başlanması, yerel üreticiler ve bal severler için önemli bir gelişme olarak değerlendirilen karakovan balı, doğal yöntemlerle üretilmesi ve benzersiz tadıyla da dikkat çekiyor. Söğüt dallarından yapılan, etrafı kil ve gübre ile sıvanan özel kovanlarda üretilen karakovan balında bu yıl beklenti yüksek. Türkiye’de en geç hasat yapılan illerin başından gelen Bitlis’te balın kalitesi bilimsel olarak biraz daha öne çıkıyor.


Kilogramı bin 500 ile 2 bin liradan satışa sunulan karakovan balına hem il merkezinden hem de ülke genelinden talep oldukça fazla. Zengin florası bulunan ve yüksek rakımlı yaylalara ilkbahar aylarında bırakılan kovanlarda üretilen organik ballar hasat edilirken, elde edilen bal ise dünya çapında bir kaliteye sahip.


Bitlis’in 2 bin 500 rakımlı yaylalarına bırakılan ve arıların binlerce bitki özünden ürettiği organik karakovan balı, birçok kesim tarafından da tercih ediliyor. Uzun ve yorucu uğraşlarla verilen emek, büyük sabırlarla beklenilen karakovan balında, bu yıl rekolte de kalitesi gibi yüksek.


Dededen babadan kalma arıcılık mesleğine devam ettiklerini ifade eden Bitlisli balcı Güven Güngördü, “Şu ana havalar soğuduğu için karakovan balının hasadına başladık. 2 bin 300 rakımlı bu yaylada karakovanlarımızı kesiyoruz. Karakovan balları ekim ve kasım aylarında hasat edilir. Çünkü bu balların soğuk alması lazım. Bitlis balı endemik bitkilerin çokluğundan dolayı çok kaliteli bir bal. Bitlis genelinin yüzde 72’si kıraç araziden oluşur. Bu nedenle bu araziler arıcılığa çok uygundur. Balımızın kaliteli olmasının sebeplerinden bir tanesi de prolin değerlerinin çok yüksek olmasıdır. Bitlis’te hangi balcı ulusal ve uluslararası yarışmalara katıldıysa hep ödül almıştır. Bu da Bitlis balının reklamı için bizlere iyi şekilde yansıyor. Bu sene rekoltemiz güzel. Kovan başı ortalama 7-8 kilo bal alıyoruz. Önceki yıllarda 3 ile 5 kilo ile sınırlıydı. Bitlis bölgesinde bu sene karakovan balında güzel bir hasat alacağımıza inanıyorum” dedi.



Bitlis’te dünyaca ünlü karakovan balının hasadına devam ediliyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Rize Bu işletmenin kazanları kuru fasulye, duvarları tarih kokuyor Türkiye’nin siyasi ve sanat dünyasının önemli isimlerinin fotoğrafları Rize’de 1958 yılından bu yana hizmet veren kuru fasulyesi ile meşhur işletmenin duvarlarında sergileniyor. Rize’nin Çayeli ilçesinde kuru fasulyesi ile meşhur işletmesinde hizmet veren Selahattin Hüsrev, babadan kalma işletmesinde babadan kalma geleneği sürdürmeye devam ediyor. Baba Hacı Fahri Hüsrev 40 yıl önce Türkiye Cumhuriyeti’nin 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın Başbakan olduğu dönemde kuru fasulyesi ile meşhur işletmesinde çektirdiği fotoğrafı duvarına asmasıyla bir gelenek başlattı. 40 yıldır kuru fasulye yemeye gelen siyasetçi, sanatçı, sporcu gibi tanınmış kişilerin fotoğrafları işletmenin duvarlarını süslerken, kendisinden işi devralan Selahattin Hüsrev de babadan kalma geleneği hiç bozmadı. 40 yıldır süre gelen gelenek şimdilerde ise ilçeye giden herkesin dikkatini çekmesine ve tarihi duvarların önünde fotoğraf çektirmesine sebep oldu. 40 yıldır çekilen bütün fotoğrafları işletmelerinin duvarına astıklarını ifade eden Hüsrev “Fotoğraf olayına 1983 yılında başladık. İlk fotoğrafımıza rahmetli Turgut Özal ile başladık. Daha eski tarihten başlasaydık bir sürü fotoğraf olurdu burada. İşletmemizde yemek yiyen devlet büyüklerimiz, sanatçılarımız hepsinin fotoğrafı var” dedi. Demirel ile güldüren anı Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) merhum lideri Alparslan Türkeş’ten tutun Türkiye Cumhuriyeti’nin 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e kadar rahmetli olmuş birçok siyasinin fotoğrafını duvarlarında sergileyen Hüsrev, Demirel ile yaşadıkları anıyı “Demirel ile bir anımız var. Böyle fotoğraf çektirirken resimde babam sağına geçti, ben soluna. O sırada babama dedi ki ‘Sen soluma geç’ bana ‘Sen sağıma geç’ dedi. Sonra ‘Ben gençleri sağıma, yaşlıları soluma alırım’ dedi. Bizim için güzel bir anı oldu” ifadeleriyle anlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeri ayrı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da birden fazla fotoğrafı olduğuna dikkat çeken Hüsrev, Erdoğan’ın fotoğraflarının İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminden başladığını dile getirerek “Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da devamlı geliyor. Hatta Belediye Başkanı olduğu dönemde geldiği zamandan bile resmi var. Cumhurbaşkanı olduktan sonra da valilikte birkaç kez yemek verdik kendisine. Her geldiğinde yine bizden yemek alır. Onun yeri bizde ayrı” diye konuştu. “Türkiye’nin yakın tarihinin siyasi ve sanat dünyasını biz bu köşemizde yaşatıyoruz” Türkiye’nin siyasi ve sanat tarihini duvarında barındırarak insanlarında dikkatlerini çektiklerinin altını çizen Hüsrev “Türkiye’nin yakın tarihinin siyasi ve sanat dünyasını biz bu köşemizde yaşatıyoruz. Burada birçok hatıramız var. Hepsinin ayrı ayrı anısı var. Rahmetli Erbakan’ın hocamız da, var Deniz Baykal da var. Güzel bir hatıra hepsi. Müşteriler bakıyor seviniyor devlet sanatçılarımız devlet adamlarımız var mesela. Elimizden geldiği kadar devam ettirmeye çalışıyoruz. Güzel bir hatıra. Gelen müşterilerimizde bakıyor çektiğimiz fotoğraflara. Siyaset ve sanat dünyasının bir tarihini burada yaşatıyoruz. Hatta işletmenin fotoğrafların asılı oluğu kısmını hiç bozmadık. Otantik havasını bu şekilde tutuyoruz” şeklinde konuştu.
Aydın Dikenlerin arasında zahmetle toplanan kuşburnu, tezgahlarda yerini aldı Aydın’ın dağlarından bin bir zahmetli toplanan, kış aylarında tercih edilen kuşburnuna rağbet artarken pazar tezgahlarındaki yerini aldı. Ülke genelinde birçok dağ kesiminde yetişen ve zengin C vitamini sayesinde bağışıklık sistemini güçlendiren kuşburnu bitkisi semt pazarlarını süslerken, vatandaşların da talebi arttı. Aydın’ın dağlarından binbir zahmetle toplanarak pazar tezgahlarına getirilen kuşburnu özellikle kış aylarında en büyük şifa kaynağı olarak gösteriliyor. Daha çok vatandaşlar tarafından kış aylarında bağışıklık sisteminin güçlenmesi için bitkisel çaylar başta olmak üzere marmelat ve reçel yapımında da kullanılan kuşburnu, semt pazarlarında kilosu 120 TL’ye satılıyor. Havaların soğumasıyla birlikte vatandaşların doğada yetişen doğal ürünlere yöneldiğini söyleyen pazarcı esnafı Leyla Bilir; “Kuşburnu mükemmel bir koruyucu ve şifa kaynağı. Kuşburnunun insan vücuduna çeşitli faydaları var. Bizler de dağlardan toplayarak vatandaşların hizmetine sunuyoruz. Kuşburnunu toplamak çok zahmetli. Kuşburnun fiyatı mevsimine göre değişiyor. Dağlardan dikenlerin içerisinde toplanıyor. Zahmetle topladığımız ürünleri de burada satıyoruz. Kilosu 120 TL’ye satılıyor. Vatandaşlarımız da doğal ürünlere rağbet gösteriyor. Hem çay olarak hem de reçeli yapılarak tüketiliyor” dedi.