ÇEVRE - 11 Aralık 2023 Pazartesi 09:25

Beyaz gelinliğini giyen Nemrut’ta kış güzelliği

A
A
A
Beyaz gelinliğini giyen Nemrut’ta kış güzelliği

Bitlis’in Tatvan ilçesi sınırlarında bulunan dünyanın ikinci, Türkiye’nin ise en büyük krater gölü olma özelliğine sahip Nemrut Krater Gölü, kar yağışıyla birlikte apayrı bir güzelliğe büründü.


Avrupalı Seçkin Destinasyonlar Projesi kapsamında “Mükemmeliyet Ödülü” alan Nemrut Krater Gölü, yaz aylarında özellikle elle beslenen ayılarıyla gündeme gelmişti. Havaların soğuması ile birlikte yüksek kesimlerin beyaza bürünmesiyle Nemrut Krater Gölü’nün de yolu kardan kapandı. Yaklaşık 30 santimetre karın bulunduğu Nemrut Krater Gölü, yine de ziyaretçi almaya devam ediyor. Arazili araçlar ve kış lastiği taktıran vatandaşlar bazı günlerde piknik yapmak için karlı yollara rağmen Nemrut’a çıkarak piknik yapıyorlar.


Zirveye çıkmaya çalışarak yolda kalan araçlar ise yine bölgeye gelen diğer vatandaşlar tarafından yardım edilerek kurtarılırken, bölgeye giden vatandaşlar semaver çayı ve mangal yakmayı da ihmal etmiyorlar.


Bölgeye giden vatandaşlara tedbirli olmaları yönünde uyarılarda bulunan Öğretim Üyesi Dr. Cihan Önen, “Aralık ayında Nemrut Kalderası’na çıktık. Havalar soğuk olmasına rağmen insanlar zorlu şartlarda yine buraya geliyorlar. Semaver ve mangal yakıyorlar. Kar yağışı ile birlikte Nemrut’ta yer yer yollar kapandı. Burası güzel bir yer olmasına rağmen tehlikesi de var. Kar yağınca yollar kapanıyor. Bizlerde buraya gelince yolda kalan vatandaşları gördük. Yine de bölgeye gelen vatandaşların dikkatli olmalarını istiyoruz” dedi.


Vatandaşlar ise Nemrut’un çok doğal ve kaliteli bir yer olduğunu belirterek, “Bu zamanda bile buraya çıkarak piknik yapıp zevk alıyoruz. Bu bölgenin kıymeti bilinmelidir. Buranın ulaşımı yakın, iletişimi kolay. Sevdiklerimiz yanımızda” ifadelerini kullandılar.



Beyaz gelinliğini giyen Nemrut’ta kış güzelliği

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Karacabey Belediyesi’nden çocuklara eğlence dolu sömestr etkinlikleri Karacabey Belediyesi, 2024-2025 öğretim yılının sömestr tatilinde çocukları da unutmuyor, tatillerini eğlenceli ve dolu dolu geçirebilmeleri için çeşitli etkinlik programlarının yer aldığı Ergün Koç Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek olan etkinlikler, çocuklara unutulmaz bir tatil sunmayı hedefliyor. Hazırlanan etkinlik programında yer alan Bubble Show, çocuk tiyatrosu, yüz boyama, palyaço gösterileri çeşitli ikramlarında bulunduğu ve bilim deney gösterilerinde yer aldığı bir yarı yıl tatili sunmaya hazırlanan Karacabey Belediyesi çocuklara aileleriyle birlikte keyifli vakit geçirebilmeleri için hazırlıklarını tamamladıklarını bildirdi. Başkan Fatih Karabatı’dan davet Karacabey Belediye Başkanı Fatih Karabatı, etkinliklerle ilgili yaptığı açıklamada, “Eğitim ve öğretim yılının ara tatilinde ders çalışmak kadar eğlenmenin de önemli olduğunu düşünüyoruz. Bizlerde bunun önemini gösterebilmek amacıyla geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın tatillerini en güzel şekilde değerlendirebilmeleri için dolu dolu bir program hazırladık. Hazırlamış olduğumuz aktivitelerle çocuklarımız eğlenirken, ailelerimizle de güzel hatıralar biriktirmelerini amaçlıyoruz. Etkinliklere katılımı kolaylaştırmak için ücretsiz servis hizmeti sunulacağımızı belirtmek isterim, belediyemizin önünden hareket edecek servislerle tüm ailelerimizin etkinliklere rahatça ulaşmasını sağlayacağız. Tüm Karacabeyli hemşehrilerimizi ve çocuklarımızı etkinliklerimize davet ediyorum” dedi.
İstanbul Yapay Zekâ Fabrikası’ndan büyük ekosistem buluşması Türkiye İş Bankası ev sahipliğinde, Yapay Zekâ Fabrikası tarafından düzenlenen En İyi 100 ‘Yapay Zekâ Girişimi ile Yatırımcı Ekosistemi Buluşması’nda girişimciler, yatırımcılar, akademisyenler, öğrenciler ve iş dünyası bir araya geldi. Türkiye İş Bankası bünyesinde yer alan kurumsal girişim sermaye şirketi ve hızlandırma programı Yapay Zekâ Fabrikası tarafından, girişimcilerin yenilikçi çözümlerini tanıtmalarına ve başarı hikâyelerini anlatmalarına olanak tanımak amacıyla ‘En İyi 100 Yapay Zekâ Girişimi ile Yatırımcı Ekosistemi Buluşması’ gerçekleştirildi. Türk kurucuların liderlik ettiği dünyadaki en iyi 100 yapay zekâ girişiminin sahne aldığı etkinlik ile sektörün global ölçekte büyümesine ve Türkiye’nin bu alandaki gücünün artmasına katkı sağlanması hedefleniyor. “Yapay zekânın dönüştürücü gücüne ve finans sektörüyle güçlü bir bağı olması gerektiğine inanıyorum” İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, yapay zekânın dönüştürücü gücüne ve finans sektörüyle güçlü bir bağı olması gerektiğine duyduğu inancı dile getirerek, bu alandaki değer zincirini üniversitelerden başlattıklarını, bu amaçla 5 yıl önce Koç Üniversitesi ile bir Yapay Zekâ Uygulama ve Araştırma Merkezi açtıklarını söyledi. Üniversitelerde üretilen bilimin girişimcilere ulaşmasını önemsediklerini, bu nedenle Yapay Zekâ Fabrikası’nda destek verilecek girişimlerin mutlaka bir akademisyen (Chief Science Officer) barındırması şartını getirdiklerini söyleyen Aran, sözlerini şöyle sürdürdü: “Üçüncü halkada yapay zekânın KOBİ ve işletmelerle buluşmasını arzuladığımız için İş Bankası’nın 17 milyonluk müşteri portföyünü bu girişimlere açıyoruz. İşletmelerin bu teknolojileri kullanarak dijital ve yeşil dönüşümlerini tamamlamasını arzu ediyoruz. Bu girişimler üzerinden yapılacak yatırımın süresi 18 ay ise 18 ay ödemesiz; verimlilik artışıyla beraber yatırımın geri dönüşü 10 yıl ise 10 yıl vadeli bir ödeme planıyla bu dönüşümün finansmanını sağlıyoruz. Bankaların ve finans kuruluşlarının rolünün hem bu ekosistemin oluşturulmasına destek olmak hem de bu girişimlerin başarılı olması için ekosisteme yatırım yapmak, başarılı girişimlerin gelişmesine imkân sağlayacak bir ortam oluşturulmasına katkıda bulunmak ve sonrasında bu teknolojilerin geleneksel sanayi kuruluşlarıyla buluşmasını sağlamak olduğunu düşünüyoruz.” Hakan Aran, henüz kuruluşunun üzerinden 2 yıl geçmemiş olmasına rağmen Yapay Zekâ Fabrikası’nın veri tabanına 2.294 yapay zekâ girişiminin kaydedildiğini; bugüne kadar yatırım yapılan 23 girişimin toplam piyasa değerinin 703,4 milyon dolara ulaştığını anlattı. “Henüz tohum aşamasında keşfedilen bu girişimlerin radara girip ekosistemin parçası olmasını, bu değerlemeye ulaşmasını ve yüzde 90’ının yurtdışına ilk satışlarını gerçekleştirmesini başlangıç için çok kıymetli buluyorum” dedi. “En iyi uygulamalar dediğimiz kurallar ve davranışlar oluşturması gerekiyor ki ekosistem güzel çalışabilsin” Oxford Üniversitesi Girişimcilik ve İnovasyon Profesörü Prof. Pınar Özcan, uzun süredir pek çok sektörde toplanan verilerin artık yapay zekâ ve makine öğrenimi teknolojileriyle birlikte insanların hayatını güzelleştirebilecek etki oluşturmaya başladığını belirterek, “Hayatımızın her alanında kişisel ve şirket verilerini kullanarak çok daha farklı, çok daha demokratik ve herkesin bilgileriyle çok daha iyi bir hayat yaşayabileceği bir noktaya doğru gidiyoruz” dedi. Birçok girişimin hayatına çok iyi, ileri bir teknolojiyle ancak veri ihtiyacıyla başladığını söyleyen Özcan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Girişimlerin verilere ulaşabilmesi ve yapay zekâ algoritmalarını eğitebilmeleri çok önemli. Burada büyük şirketler aynı zamanda ortak olarak yer alabilir. Büyük şirket ve yapay zekâ girişimcileri arasındaki ortaklıklar çok ileri boyutlara gelebilir. Ancak verinin nasıl kullanılacağı, bu konudaki yasalar, veri sızıntısı durumunda neler olacağı gibi birçok önemli sorunun cevabının bulunması lazım. Girişimciler bu soruların cevaplarını tek başlarına bulmaya çalışırlarsa çok zorlanırlar. Bu yüzden üniversiteler, büyük şirketler, yatırımcılar, hızlandırıcılar ve tüm ekosistemin bir araya gelip bir takım best practice (en iyi uygulama) dediğimiz kurallar ve davranışlar yaratması gerekiyor ki ekosistem de güzel çalışabilsin.” “Gerçek hikayeler ve somut deneyimlerin aktarıldığı bir etkinlik” Yapay Zekâ Fabrikası Başkanı Barış Karakullukçu, İş Bankası’nın 100. yılını geride bırakması vesilesiyle 100 yapay zekâ girişimini odağa alan bir buluşma gerçekleştirmeyi istediklerini belirterek, “Türk ekosisteminden çıkmış önde gelen 100 girişimi bir araya getirmeyi; o girişimlerin yolculuklarının, başarı hikayelerinin, neleri doğru şekilde yaptıklarının, nerelerde hata yaptıklarının, engelleri nasıl aştıklarının, zorlukları nasıl çözdüklerinin anlatılmasını amaçladık. Böylece gerçek hikayeler ve somut deneyimlerin aktarıldığı bir etkinliği hayal ettik” dedi. Kolektif hareket etmenin önemine işaret eden Karakullukçu, “Bu etkinlikte sadece girişimciler ile girişim sermayesi ekosistemi bir araya gelmiyor. En önemli üniversitelerinin yapay zekâ kulüplerinde yer alan; ileride kendileri de girişimci olacak ya da bu girişimlerde yetenek olarak yer alacak parlak öğrenciler de burada. İş dünyasının seçkin temsilcileri de aramızda. O yüzden girişimlerimiz için buradan bol bol müşteri ve yetenek çıkmasını; bol bol yatırım ve fon bulunmasını diliyorum” diye konuştu. “Çeşitliliğe önem verdik, yurtdışındaki Türk girişimcileri de dahil ettik” Collective Spark Kurucu Ortağı Atıl Erken de, 100 girişimin nasıl belirlendiğine ilişkin bilgi verdi. Çeşitli girişim sermayesi fonlarının desteğiyle 100’lerce girişimi içeren bir liste oluşturulduğunu, daha sonra tüm girişimlerin yapay zekâ yetkinliklerine göre değerlendirildiğini söyleyen Erken, çeşitliliğe önem verdiklerini bu amaçla farklı boyutlardan, farklı sektörlerden girişimlerin dahil edildiğini belirtti. Aynı zamanda yurtdışındaki Türk girişimcileri de kapsadıklarını ifade eden Erken, 100 girişim arasında bir sıralama oluşturulmadığını vurguladı. Erken, bunun dışındaki kriterlerin ise girişimcilerin yetkinliği, vizyonu, bulundukları pazarın rekabet şartları, ölçeklenebilir iş modelinin varlığı gibi yatırım kararlarında dikkate alınan unsurlar olduğunu aktardı. “Türkiye’nin teknoloji yarışında yer alması için güçlü bir ekosistem önemli” Boğaziçi Ventures Kurucu Ortağı Barış Özistek ise, dönüştürücü bir teknoloji olan yapay zekânın tüm dünyada girişimlere yapılan yatırımların önemli bir bölümünü aldığını belirterek, 2024’te Amerika’da girişimlere yapılan toplam yatırımın 209 milyar dolar olduğunu, bunun yüzde 46’sının yapay zekâ girişimlerinin aldığını; tüm dünyada yatırımların yüzde 35’inin ise yapay zekâya yapıldığını söyledi. Yapay zekânın aynı zamanda çok ciddi yetenek de çektiğini ifade ederek, “Türk girişimler için hem finansman hem de yetenek anlamında muazzam rekabetçi bir global piyasadan bahsediyoruz. Tüm girişimler farklı endüstrileri dönüştürmeye çalışıyor ve bunu müthiş beşeri ve finansal kaynaklarla yapıyor. Dolayısıyla Türkiye’nin bu teknoloji yarışında ön sıralarda yer alabilmesi için güçlü bir ekosistem olmanın çok önemli olduğuna inanıyoruz” dedi.
Kayseri Melikgazi Önce Aile Projeleri ile 2025 aile yılına damga vuracak Melikgazi Belediyesi, Önce Aile Projeleri ile “Aile” yılı olarak belirlenen 2025’te birçok çalışmayı gerçekleştirecek. “Önce aile” diyerek kadınlar gençler, yaşlılar olmak üzere ailedeki birçok kişiyi kapsayan projeler ile her kesime hitap edeceklerini belirten Başkan Mustafa Palancıoğlu, “Türkiye Yüzyılı’nda Önce aile temamızla seçim döneminde 2024-2029 yıllarını kapsayan birçok güzel projeler tasarlamıştık. Biz de Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yolunda giderek çalışmalarımızı bu minvalde hazırlıyoruz. Biz de Melikgazi Belediyesi ‘önce’ temasını kullanacağımız birçok projemizi 2024-2029 yılları arası için planlamıştık. Projelerimiz Türkiye’nin geleceğine yönelik. Yol, okul, park, asfalt gibi işler zaten belediyecilik hizmetlerimiz. İnsanı yaşatmamız lazım. Şehri imar ederken nesli ihmal edersek, imar ettiğimiz şehri o nesil tahrip eder. Bu bakımdan Önce aile, önce insan, önce gençlik, önce istihdam, önce sanayi, önce turizm, önce tarım, önce ticaret diyeceğiz. Yaptığımız tüm hizmetleri bu çerçevede yaptık. İnşallah bundan sonra da birçok projemizi bu şekilde gerçekleştireceğiz. Toplumun temel yapı taşı olan ailenin korunması, sağlıklı ve refah bir toplum için ön şarttır. Aile sağlamsa toplum sağlamdır. Melikgazi Belediyesi olarak yapılacak hizmet ve yatırımlarımız birey ve aile merkezlidir. Çünkü toplumsal birlik, beraberlik ve devletin temelini ailenin oluşturur. Birbirinden habersiz, komşu ilişkileri olmayan ve özellikle sanal âlemde yaşayan ve sanal âlemde çok zaman geçiren toplum değerlerini kaybeder. Değerlerini yitiren aile de toplumun sonudur. Bu amaç ile özellikle belediye yatırımlarımız ve çalışmalarımız mutlu, neşeli ve kendisi ile barışık bir aile yapısına yönelik olacaktır. Bu yeni dönemde önce aile, önce gençlik diyoruz. Bunlar bizler için önemli. O yüzden okullarımızı, camilerimizi, Kur’an kurslarımızı, sosyal tesislerimizi hep bu çerçevede düşünüyoruz.” dedi. Önce aile dediği bazı projelerinden bahseden Başkan Palancıoğlu şunları söyledi: “Aile yapısını korumamız lazım. Çocuklarını donanımlı ve güzel yetiştirme adına kadınlara çok iş düşüyor. Ülkemiz için aile yapısı her şeyden önemli. Aile yapımıza sahip çıkarsak inşallah ülkemiz çok farklı yerlere gelecektir. İlçemizde kadınlara özel birçok projemiz var. Kadınlar aile müessesesinin ayakta kalmasını sağlaya kişilerdir. Kadın ne kadar donanımlı olur ve kendini iyi yetiştirirse toplum o kadar iyi bir konuma gelir. ÖNCE AİLE diyerek ‘Atölye Melikgazi’ projesi ile üreten kadınları bir araya getirerek onlara atölye ve istihdam imkanları sunacağız. Kadın girişimcilerin projelerini hayata geçirmelerine ve ekonomik özgürlüklerini artırmalarına destek olmayı amaçlamaktayız. Atölye Melikgazi ile kadınların el ürünlerini üretip sattığı bir mekânı da Kayseri’mize kazandıracağız. Böylece aile bütçelerine destek olmalarına yardımcı olacağız. Ayrıca yapmış olduğumuz kültürel ve sosyal programlar ile ailelerimizi bir araya getirecek etkinlikler düzenliyoruz. Ayrıca ’önce aile’ temasıyla Çocuk Üniversitesi projemizi de hayata geçireceğiz. Hizmet aşkıyla Melikgazi’mize yakışır projelere imza atmaya devam edeceğiz.”
İstanbul Su şişesinde 30 TL’den sahte alkol İstanbul’da çok sayıda kişinin yaşamını yitirdiği sahte alkolün satışının yapıldığı Türkmen Lokantası görüntülendi. Aynı mahallede esnaflık yapan Müslüm Öziç, "Su şişeleri içerisinde tanesini 30 TL’den satıyorlarmış. Evden bayağı bir malzeme çıktı kendilerini polis aldı götürdü. Kendi yörelerine ait yemekler satıyorlardı lokanta gibi kimse şüphelenmedi bu durumdan. Gelenlerde hep yabancı uyruklu şahıslardı gıda ve içecek satıyorlardı" dedi. İstanbul’da sahte alkol kullanan 65 kişi zehirlendi. Zehirlenen şahıslardan 43 hastanın tedavisi devam ederken 19 kişi ise yaşamını yitirdi. Başakşehir Ziya Gökalp Mahallesi’nde bulunan vatandaşların Türkmen Lokantası diye adlandırdığı işletmede satışın yapıldığı tespit edildi. Polis ekipleri adrese operasyon düzenledi. Çok sayıda malzeme ele geçirilirken işletme yetkilisi olduğu öğrenilen 2 kişide gözaltına alındı. “Su şişeleri içerisinde tanesini 30 TL’den satıyorlarmış.” Aynı mahallede esnaflık yapan Müslüm Öziç isimli vatandaş yaşanılan durumla alakalı, “Ben burada esnafım karşı esnaf arkadaşlarımız burası Türkmen Lokantası diye geçiyor. Burada ekmek üretiyorlardı. Sahte alkol ve yasaklı madde satıyorlarmış. Polis buraya baskın verene kadar bizde bilmiyorduk böyle bir satış yapıldığını. Su şişeleri içerisinde tanesini 30 TL’den satıyorlarmış. Evden bayağı bir malzeme çıktı kendilerini polis aldı götürdü. Kendi yörelerine ait yemekler satıyorlardı lokanta gibi kimse şüphelenmedi bu durumdan. Gelenlerde hep yabancı uyruklu şahıslardı gıda ve içecek satıyorlardı.” Şeklinde konuştu.