KÜLTÜR SANAT - 05 Eylül 2024 Perşembe 09:31

Geçmişi unutturmamak için baba ocağını müzeye dönüştürdü, 5 binin üzerinde antika parçayı evinde sergiliyor

A
A
A
Geçmişi unutturmamak için baba ocağını müzeye dönüştürdü, 5 binin üzerinde antika parçayı evinde sergiliyor

Uzun yıllardır Ankara’da yaşayan 71 yaşındaki Necmettin Aktaş, geçmişe ve hatıralara olan saygısından dolayı Çayıryolu köyündeki baba ocağını geçmişte kullanılan, antika özelliği bulunan parçalarla donattı, 5 binin üzerinde nostaljik eşyayı evinde sergiliyor.


Çocuk yaşlarda Ankara’ya ailesiyle taşınan, sadece yaz aylarında köyüne gelen Aktaş, baba evinin bir odasını eski mutfak eşyalarına, tarım aletlerine ve nostaljik eşyalara ayırdı. Aktaş, gençlere tarihi bir miras bırakmak amacıyla özellikle geçmiş yıllarda çiftçilik ve tarım alanlarında kullanılan aletler başta olmak üzere birçok eski ve geçmiş döneme ait eşyayı etraftan topladığını, topladığı eşyaları da evinde gelenlerin görmesini sağladığını belirterek, "Çocuklarımızın, gençlerimizin geçmişte kullanılan eşyaları öğrenmeleri için böyle bir şey yaptım" dedi.


Evinde bulunan eşyalara bakarken memleket hasretinin bir nebze de olsa dindiğini söyleyen Aktaş, temizliğe özen verdiğini, eşyaların her gün tozunu aldığını vurguladı. Köy sakinlerinin yanı sıra farklı köylerden de vatandaşların evdeki eşyaları görmeye geldiğini ifade eden Aktaş, eşyaları görmek isteyenlerin evini ziyarete gelebileceklerini, kapılarının herkese açık olduğunu belirtti.



"Köye her geldiğimde Necmettin abinin konağına uğrarım geçmişi yâd ederim"


Geçmişi yâd etmek için Aktaş’ı evinde ziyaret eden Fehim Okur isimli vatandaş, tarihi yaşattığı ve unutturmadığı için Aktaş’a teşekkür etti. Köye geldiği yaz aylarında Aktaş’ın evine uğramadan dönmediğini belirten Okur, "Necmettin abiden Allah razı olsun, eskileri yaşatmak için babadan kalma evi bu hale getirdi. Çocukluğumuzda kullandığımız, dedelerimizin, babalarımızın kullandığı malzemeleri böyle sergiliyor. Tarihi yaşattığı için kendisine ayrıca teşekkür ederim. Biz de köye her geldiğimizde buraya uğrayıp eskileri yâd ediyoruz. Necmettin abiyi gelip ziyaret ediyoruz, evdeki eşyaları inceliyoruz. Allah razı olsun, baba ocağını bu hale getirmesi ayrı bir güzellik, sağ olsun. Her gelişimde de mutlaka buraya uğruyorum, Necmettin abinin konağını geziyorum" ifadelerini kullandı.



"Geçmişimizi unutturmamak, hatırlatmak için gençlere bir katkım olsun diye düşündüm "


Çocukların, gençlerin geçmişini bilmeleri amacıyla köy evini nostaljik ve antika eşyalarla donattığını belirten Aktaş, "Baba ocağına böyle bir sistem kurdum. Çocuklarımızın, gençlerimizin geçmişte kullanılan eşyaları öğrenmeleri için böyle bir şey yaptım. Tarihi görmeleri için böyle bir atılımda bulundum. Arkadaşlardan, akrabalardan, köylerden, tatil yerlerinden eski eşyaları toplamaya çalışıyorum. İnsanımıza, gençlerimize geçmişimizi unutturmamak, hatırlatmak için bir katkım olsun diye düşündüm" diyerek konuştu.



Evin en eski parçası 5 asırlık


Evinde yarım asırlık, bir asırlık eşyaların yanı sıra 500 yıllık eşyanın da bulunduğunu kaydeden Aktaş, 5 bin parçanın üzerinde bulunan eşyaya gözü gibi baktığını vurgulayarak, "Burada 5 binden fazla antika özelliği bulunan parça, eşya var. 50 senelik, 100 senelik parçalar var. Belki daha eski tarihli de olabilir. Benim bildiğim 500 senelik parçalar var" şeklinde konuştu.



"Temizliği zor oluyor"


Yazdan yaza köyüne geldiği için eşyaların bir hayli tozlandığını, temizliğin bu yüzden zor olduğunu kaydeden Aktaş, köyde bulunduğu zamanlarda temizliği titizlikte yaptığını belirtti. Çok fazla eşya olması nedeniyle temizlikte bir hayli zorlandığını ifade eden Aktaş, "Temizliği zor oluyor ama elimden geldiğince temizlik yapıyorum. Zor, zor olmayan bir şey yok. Temizliği de olabildiğince yapabiliyorum" dedi.


Aktaş, "Ziyaretinize gelenler oluyor mu?" sorusuna, "Başka köylerden gelenler oluyor, köyün içinden gelenler oluyor, gençler geliyorlar" yanıtını verdi.



Geçmişi unutturmamak için baba ocağını müzeye dönüştürdü, 5 binin üzerinde antika parçayı evinde sergiliyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Karadeniz Ereğli Limanı’nda hamsi hareketliliği Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde fabrikalara gönderilmek istenen balıklar, limana yanaşan teknelerden tırlara yüklendi. Liman Müdürü Oğuz Özkan, "Bugün daha kalabalık bir gün geçiriyoruz. 100-150 ton balıktan söz ediliyor. En müsait liman burası" diye konuştu. Karadeniz Ereğli Limanı’nda hareketli günler yaşanıyor. Av sezonunun etkisiyle limana yanaşan kayıkların artması, balık sevkiyatında yoğunluğa neden oldu. Liman, özellikle dökme balık sevkiyatı için bölgenin en uygun noktalarından biri haline gelirken, bu durum balıkçılar ve lojistik firmaları için de hızlı bir çalışma temposunu beraberinde getirdi. Limana yanaşan kayıklardaki balıklar tırlara yüklenerek fabrikalara gönderildi. Karadeniz Ereğli Su Ürünleri Kooperatifi Mühendisi ve Müdürü Oğuz Özkan, limanda yaşanan hamsi yoğunluğu ile ilgili açıklamalarda bulundu. Özkan, özellikle yağ fabrikalarına gönderilmek üzere dökme balık sevkiyatının hız kazandığını belirtti. Özkan, limandaki hareketliliğin her geçen gün arttığını ifade ederek şunları söyledi: "Yağ ve yem fabrikalarına balık veriliyor. Dökme balık yapıldığı için yoğunluk yaşanıyor. Hala kayıklar gelmeye devam ediyor ve 100-150 ton balıktan söz ediliyor. Günlük yaklaşık 20 kayığın geldiği oluyor. Bugün ise daha kalabalık bir gün geçiriyoruz. Karadeniz Ereğli Limanı, dökme balık sevkiyatı için en uygun limanlardan biri olduğu için işler sorunsuz ilerliyor." Sevkiyatın büyük kısmını Trabzon, Sinop ve Samsun’dan gelen tırların gerçekleştirdiğini aktaran Özkan, "Hem balık almak için gelen hem de fabrikalara taşıyan çok sayıda tır var. Şu anda hamsi balığı var" diye konuştu. Kooperatif yetkilileri ve balıkçılar, yoğunluk nedeniyle ekip halinde çalışarak sevkiyat sürecini hızlandırıyor. Karadeniz Ereğli Limanı’ndaki hareketliliğin, hamsi sezonunun etkisiyle önümüzdeki günlerde daha da artması bekleniyor.
Samsun Denetimli serbestlik hükümlülerinden ’El Sanatları Sepet Örücülüğü Sergisi’ Samsun’un Çarşamba ilçesinde denetimli serbestlik hükümlüleri tarafından yapılan sepetler, açılan sergide ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Çarşamba’nın önemli bir geleneği olan sepet örücülüğünü canlandırmak amacıyla, Çarşamba Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nün teşvikleriyle Çarşamba Cezaevinde bulunan hükümlülere ilk olarak ders verildi. Akabinde aldıkları dersler sonucunda yağlıboya resimler ve örgü sepetler yapan hükümlülerin ürünleri Ferhan Şensoy Sanat Galerisi’nde yapılan etkinlikte sergilendi. ’El Sanatları Sepet Örücülüğü Sergisi’nin açılışında konuşan Denetimli Serbestlik Müdürü Habil Kanoğlu, serginin oluşturulmasında emeği geçen Çarşamba Ticaret Borsası yetkililerine teşekkür etti. Kanoğlu, “Çarşamba’da unutulmaya yüz tutmuş bir gelenek ve iş kolu olan sepet örücülüğünü canlandırmak ve denetimli serbestlik bünyesinde bulunan hükümlü kişilerin topluma adapte olabilmesini sağlamak amacıyla yürüttüğümüz faaliyetlerin sonucunda oluşturduğumuz sergimize maddi destekte bulunan Çarşamba Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Yılmaz’a ve Meclis Başkanı Hacı Toraman’a şükranlarımı iletiyorum" dedi. Müdür Kanoğlu, konuşmasının ardından Başkan Kazım Yılmaz’ı temsilen açılışa katılan Meclis Başkanı Hacı Toraman’a, borsanın katkılarından ötürü teşekkür plaketi takdim etti. Teşekkür plaketini alan Başkan Toraman yaptığı konuşmasında denetimli serbestlik bünyesinde bulunan hükümlü kişilerin Türkiye’nin her yerinde çeşitli faaliyetler ile topluma kazandırılmasının çok önemli olduğunu ifade etti. Toraman serginin anısına oluşturulan anı defterini imzalayarak, “Ticaret Borsası olarak müdürlüğümüz ile iş birliği içerisinde çalışmalar yapmaktan memnuniyet duyuyoruz. Çarşamba özelinde bu tarz çalışmaların devam etmesinden yanayız. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" diye konuştu. İlçe protokolü ile serginin gezilmesi ve anı fotoğrafının çekilmesinin ardından program sona erdi. ’El Sanatları Sepet Örücülüğü Sergisi’nin açılışına ayrıca Çarşamba Kaymakamı Mehmet Kamil Sağlam, Çarşamba Cumhuriyet Savcısı Murat Çetin, İlçe Emniyet Müdürü Barik Çiçek, İlçe Milli Eğitim Müdürü Murat Bedir, İlçe Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Muhammet Faruk Akyüz, Çarşamba Ticaret Borsası Kurucu Meclis Başkanı Nurettin Öztekin katıldı.
Bolu Sevgilisini öldürdü, jandarma kadını görmek isteyince intihar etti Bolu’nun Kıbrıscık ilçesinde bir kişi, karavanda birlikte yaşadığı sevgilisini tabanca ile ateş ederek öldürdü. Zanlı, olay yerine gelen jandarma ekiplerinin kadını görmek istemesi sonrasında intihar etti. Jandarma ekiplerinin olay yerinde yaptıkları incelemede karavanın yakın bir bölgesinde mezar açıldığı da tespit edildi. Edinilen bilgiye göre, Cumaderesi mevkisinde park ettikleri karavanda sevgilisi Selçuk A. ile yaşayan Sevinç A’ya ulaşamayan yakınları durumu Kıbrıscık Jandarma İlçe Komutanlığı’na bildirdi. Çiftin yaşadığı karavanın bulunduğu bölgeye giden jandarma ekipleri, Selçuk A’ya Sevinç A’nın nerede olduğunu sordu. Selçuk A., sevgilisinin hasta olduğunu ve karavanda uyuduğunu söyledi. Jandarmanın Sevinç A’yı görmekte ısrar etmesi üzerine karavana giren Selçuk A., tabancayı başına dayayarak intihar etti. Silah sesini duyan jandarma ekipleri, karavanın içine girdiklerine Sevinç A. ve Selçuk A’nın kanlar içinde yattığını gördü. İhbar üzerine olay yerine sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin incelemesinde Sevinç A. ve Selçuk A’nın hayatlarını kaybettikleri belirlendi. Jandarma ekiplerinin olay yerinde yaptıkları incelemede karavanın yakın bir bölgesinde mezar açıldığı tespit edildi. Mezarın, Selçuk A’nın öldürdüğü düşünülen sevgilisi Sevinç A.’yı gömmek için açtığı değerlendiriliyor. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Bursa İnegöl’deki su hattı yenileme çalışmaları başladı Bursa Büyükşehir Belediyesi, İnegöl’deki kanserojen etkisi bilimsel olarak kanıtlanmış asbestli borulardan gelen su hattı yenileme çalışmalarının başladığını, vatandaşların zorluk yaşadığını fakat geçici bir durum olduğunu söyledi. Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi; "İnegöl ilçemizde yürütülen altyapı çalışmalarıyla ilgili bazı medya kuruluşlarında çıkan haberler üzerine halkımızı doğru bilgilendirme ihtiyacı doğmuştur. Belediyemizin hizmet anlayışının temelinde hiçbir ayrım gözetmeden Bursa’nın tamamına eşit ve adil hizmet sunmak yer almaktadır. İnegöl’de vatandaşlarımız yıllardır, kanserojen etkisi bilimsel olarak kanıtlanmış asbestli borulardan gelen suyu kullanmak zorunda kalmıştır. Bu ciddi halk sağlığı sorununu çözmek ve İnegöllülerin sağlıklı içme suyuna kavuşmasını sağlamak amacıyla belediyemiz, içme suyu hattı yenileme çalışmalarını başlatmıştır. Çalışmalar tamamlandığında, İnegöl ilçemizin tamamı modern ve sağlıklı içme suyu altyapısına kavuşacaktır. Ancak, bu süreçte altyapı yenilemeleri nedeniyle kazı yapılan bölgelerde vatandaşlarımızın günlük yaşamında zorluklar yaşandığının farkındayız. Bunun geçici bir durum olduğunu vurguluyoruz. Asfaltlama çalışmalarımız etap etap sürmektedir. Göreve geldiğimiz günden bu yana, 104 bin 493 metre içme suyu, 16 bin 917 metre kanalizasyon, 4 bin 400 metre yağmur suyu hattı çalışması tamamlanmıştır. 15 bin 500 ton asfalt yama, 7 bin ton asfalt kaplama, 11 bin 463 metrekare de parke taşı döşeme çalışması gerçekleştirilmiştir. Altyapı çalışmalarının zorluklarına rağmen sonuçta İnegöl halkının bu güne kadar çözülmemiş olan önemli bir sorununu da biz çözmüş olacağız. Bu konuda duyarlı ve sabırlı olan İnegöl halkına teşekkür ediyoruz. İnegöllü vatandaşlarımızdan bu süreçte biraz daha sabırlı olmasını diliyoruz."