EKONOMİ - 02 Şubat 2024 Cuma 16:49

Kozalaklar katma değeri yüksek ürünlere dönüşecek

A
A
A
Kozalaklar katma değeri yüksek ürünlere dönüşecek

Bartın Üniversitesinin (BARÜ) TÜBİTAK tarafından desteklenen projesiyle iğne yapraklı ağaç kozalaklarından ilk kez denenecek yöntemle katma değeri yüksek ürün elde edilecek.


Bartın Üniversitesi (BARÜ) Bartın Orman Fakültesi Orman Endüstri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayben Kılıç Pekgözlü danışmanlığında, YÖK 100/2000 Doktora bursiyeri Özge Özgürlük’ün yürütücülüğünü yaptığı proje, TÜBİTAK 1002-A Hızlı Destek Programı kapsamında desteklenmeye değer bulundu.


Atık kozalaklar BARÜ’de değerlendirilecek


“Doğal Derin Ötektik Çözücü ile İğne Yapraklı Ağaç Kozalaklarından Lignin Eldesi ve Biyoaktivitelerinin Belirlenmesi” başlıklı proje ile Türkiye’de doğal yayılış gösteren Doğu Karadeniz Göknarı, Toros Sediri, Doğu Ladini ve Fıstık Çamı kozalaklarından ilk kez mikrodalga yöntemiyle lignin elde edilecek. Proje çıktısı olarak elde edilen bu ligninlerin, antioksidan ve antibakteriyel özellikleri incelenecek. Böylece atık bir malzeme olmaktan çıkan lignin artık sürdürülebilir ve yenilenebilir özellikleriyle yeni nesil akıllı malzemeler için önemli bir kaynak olacak.


Proje hakkında bilgi veren Özgürlük, “Doğal kaynakların azalması tüketicileri bu kaynakların rasyonel ve ekonomik kullanma yöntemlerini geliştirerek daha verimli bir şekilde faydalanma yoluna sevk etmiştir. Biz de TÜBİTAK tarafından desteklenmeye hak kazanan projemiz ile yaşam döngüsü açısından önem arz eden ormanlarımızı ve lignoselülozik esaslı hammadde kaynaklarını daha verimli kullanmak amacıyla atık olarak nitelendirilen kozalakların daha iyi değerlendirilmesi için incelemeler gerçekleştireceğiz. Ayrıca bu çalışmayla derin ötektik çözücü kullanarak mikrodalga yöntemiyle ilk kez katma değeri yüksek lignin elde etmiş olacağız” dedi.


“Yerli ve milli imkânlarla sürdürülebilirlik ekseninde çalışıyoruz”


Yüksek katma değerli, yerli ve milli ürün üretiminin stratejik bir öneme sahip olduğu günümüzde yürütülen bu projenin önemine değinen BARÜ Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun ise “Proje kültürünün tüm bileşenlerimizce bir pratiğe dönüşmesi için yoğun çalışmalar yürütüyor, desteklenen proje sayımızın her geçen gün artmasıyla gelecek adına daha motive oluyoruz. Yerli ve milli imkânlarla üretilen katma değeri yüksek ürün üretimini amaçlayan bu çalışmanın da kalkınma dinamiklerimize katkı sunacağına yürekten inanıyorum. Bu doğrultuda sürdürebilirlik ekseninde yürüttüğü çalışmaları dolayısıyla Prof. Dr. Ayben Kılıç Pekgözlü ve doktora öğrencimiz Özge Özgürlük’ü tebrik ediyorum. Kurumsal ilerleyişimize sundukları katkı için Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Müdürümüz Prof. Dr. Sabri Gök ile Bartın Orman Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Birsen Durkaya’ya teşekkür ediyorum. Ayrıca bizleri daha iyiye ulaşma noktasında motive ederek destek veren YÖK Başkanımız Prof. Dr. Sayın Erol Özvar’a, YÖK üyelerimize ve bilim temelli kalkınma anlayışıyla bizleri teşvik eden TÜBİTAK Başkanımız Prof. Dr. Sayın Hasan Mandal’a teşekkürlerimi sunuyorum” ifadelerini kullandı.



Kozalaklar katma değeri yüksek ürünlere dönüşecek

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Çobanların en güvendiği dostları: Çoban köpekleri Erzincan’ın Başpınar köyünde çobanlık yapan Celal Gül, çoban köpeklerinin hayvanlarını koruma ve güvenliğini sağlama konusundaki önemini vurguladı. Çoban köpeklerinin zorlu arazilerde gösterdiği başarıları ve köpeklerin koyun sürüleri için ne kadar önemli olduğuna dikkat çekti. Başpınar köyünde çobanlık yapan Celal Gül (37) isimli üretici, yıllardır sürülerini koruyan çoban köpeklerinin kendileri için vazgeçilmez birer dost ve güvenlik aracı olduğunu kaydetti. Gül, "Köpeklerimiz hayvanlarımızın can güvenliğini sağlıyor. Onlar olmazsa, sürülerimizi kurtlara karşı korumamız imkânsız" diyerek köpeklerinin, zorlu arazi şartlarında bile sürülerini nasıl başarıyla koruduklarına dikkat çekti. "Köpeklerimiz olmadan hayvanlarımızı kurtlara karşı koruyamayız" Çobanlık yapan Celal Gül, 25 yılı aşkın bir süredir sürülerinin güvenliğini çoban köpeklerine emanet ettiğini belirtti. Gül, köpeklerin sürülerini korumadaki rolüne şu sözlerle değindi: “Eğer köpeklerimiz olmasaydı, hayvanlarımızın yarısı kurtların avı olurdu. Yaylada ve merada en büyük güvencemiz köpeklerimiz. Onlar bize her türlü tehlikeye karşı koruma sağlıyor.” Çoban köpeklerinin sadece sürüleri korumakla kalmadığını, aynı zamanda çobanların da dinlenebilmesi için bir güvenlik sağladığını belirten Gül, "Yaylada çok yoruluyoruz ve köpeklerimize güvenerek biraz dinlenebiliyoruz. Onlar olmasa, koyunları koruyabilmemiz mümkün olmaz" dedi. Çoban köpekleri ve kangal köpekleri arasındaki fark Celal Gül, çoban köpeklerinin kangal köpeklerinden daha üstün olduğunu belirterek, "Kangal köpekleri büyük ve güçlü olsa da, taşlık arazilerde kurdun peşinden koşamayabilirler. Çoban köpeklerimiz ise zorlu arazilerde çok hızlıdır ve bu yüzden sürüyü korumada çok etkilidirler" şeklinde konuştu. Zorlu arazilerde tehlike Çoban köpekleri, sadece koyunları korumakla kalmıyor, aynı zamanda kurtlarla mücadele sırasında hayati risklerle de karşılaşıyor. Gül, köpeklerinin boğazlarına kurt tüylerinin kaçtığını ve bu yüzden hastalanabildiklerini söyledi. Celal Gül, köpeklerin sürülerinin güvenliğini sağlamak ve çobanlık yapmak için en önemli yardımcıları olduğunu belirterek, "Köpeksiz çoban, çobansız da köpek olmaz. Köpeklerimiz bizim gözümüz, kulağımız ve en önemli güvenliğimizdir" diyerek çoban köpeklerinin hayvanlar için ne kadar kritik bir rol oynadığını vurguladı. 12 yaşındaki Berat Topal ise, ara tatilde babasına yardım etmek amacıyla köpeğiyle birlikte koyunları otlatmaya geldiklerini söyledi. "Köpeğim benim için çok önemli. Onu ben büyüttüm, hastalandığında iyileştirdim. Köpeğimiz olmazsa koyunlarımız büyük tehlike altında kalır" diyen Berat Topal, köpeğiyle olan özel bağını da vurguladı. Başpınar köyünde hayvancılıkla uğraşan çobanlar, sürülerini korumanın zorluklarıyla başa çıkarken, en büyük destekçileri olarak gördükleri çoban köpeklerine olan minnettarlıklarını her fırsatta belirtiyorlar.