GÜNDEM - 13 Ekim 2023 Cuma 12:29

Grizu faciasının tanığı yaşadıkları dehşeti anlattı

A
A
A
Grizu faciasının tanığı yaşadıkları dehşeti anlattı

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesi’nde bir yıl önce 43 madencinin yaşamını yitirdiği grizu faciasında ağır yaralanan İzzet Ak, yaşadıkları dehşet dolu anları anlattı. Faciada kardeşini de kaybeden ve faciadan 4.5 ay sonra gözlerini açabilen Ak, "Öyle bir patlama olmadı, en son bir ses duydum. Gözümü açtığımda aradan 4.5 ay geçmiş" dedi.


TTK Amasra Müessesi’ne bağlı maden ocağının eksi 320 kodunda 14 Ekim 2022 tarihinde 43 madencinin yaşamını yitirdiği grizu patlamasında ağır yaralan İzzet Ak, olay anında yaşananları anlattı. Kendisinin 350 kodunda ayak dibinde görev yaptığını ifade eden madenci Ak, patlamanın hemen öncesinde lağım tıkanmasını açmak için oradan ayrılmasının hayatını kurtardığını kaydetti. En son çok yüksek bir ses duyduğunu söyleyen Ak, olay öncesini ve anını şöyle anlattı:


"Ocağa işçileri gönderdik, tertibini verdik. Arkasından biz gittik. Lağımlar devam ediyordu. O sırada mesai arkadaşlarımızdan Erol Bulduk, ’Burayı kendim yapamıyorum, adam gönderin’ dedi. Ben de amire gittim durumu anlattım. Amir de, ’3 gelmeyenimiz var. İşçi açığımız var. Sen yardıma git’ dedi. Gittim, baktım tıkanma olmadı. Gittiğimde bir tıkanma yoktu, Erol Bulduk ile bu durumu konuşurken tıkanma oldu. Tıkanmayı açtıktan az bir şey sonra, dakika olmadı, öyle bir patlama olmadı. Çok yüksek bir ses oldu. Sesi duydum. Duyduktan sonra aradan 4.5 ay geçmiş. Hiçbir şey hatırlamıyorum. Kendime geldiğimde 4.5 ay geçmiş, yoğun bakımda kalmışım. Sonra 1.5 ay daha yoğun bakımda kaldım."



140 ameliyat geçirdi, 10 ameliyat daha olacak


Patlamada ağır yaralanan İzzet Ak, 1 yıllık tedavi sürecinde ise 140 ameliyat geçirdi. 10 ameliyat daha olması gerektiğini anlatan İzzet Ak, "Toplamda 6 ay yoğun bakımda, 2.5 ay serviste tedavi gördüm. Toplam 8.5 ay hastanede kaldım. Sağ gözüm görmüyor gibi bir şey, sol gözüm de yüzde 40-50 oranında görüyor. Bir metre önümü göremiyorum yani. Ellerimi kullanamıyorum. Eldiven eridiği için parmaklarım kilitlenmiş, bükülü kalmış. Sol ayağımda kırık var. Yatmaktan ayak kaslarım hasar görmüş. Yeni yeni kendine gelmiş, bastonla zorla yürüyorum. Fazla gidemiyorum, evin içerisinde ancak yürüyebiliyorum. Dışarıda gezemiyorum. Sol kulağım yanma nedeniyle yapışık kalmış. Eşim olmasa işim kötü. Yanık servisindeki doktorum 140 ameliyat geçirdiğimi söylemişti. 12 ayda ellerimizden, parmaklarımızdan ameliyat olacağız. Sonra ayaklarım, gözlerim var. Daha tedavi sürecimiz uzun. 3-4 yıllık bir süreç var. Yaklaşık 10 ameliyat daha gözüküyor ama Rabbim büyük" ifadelerini kullandı.



Kardeşini de aynı faciada kaybetti


Aynı kazada kardeşini kaybeden ve kazadan aylar sonra kardeşinin öldüğünü öğrenen İzzet Ak, "Yakınım olarak kardeşimi kaybettim. Rahmetli kardeşim, Soner Ak’ı kaybettik. Mekanı cennet olsun, o patlamanın asıl olduğu eksi 320 kodundaydı, ben eksi 350 kodundaydım" şeklinde konuştu.



"Kurtulmamız şans eseri"


Mesai arkadaşı Erol Bulduk ile kendisinin şans eseri kurtulduğunu anlatan Ak, yakınlarında bulunan tüm arkadaşlarının ise feci kazada öldüğünü anlattı. Ak, "Bizim kurtulmamız şans eseri oldu. Ben 350 kodundaydım. Ayak kısmındaydım. Ayak kısmında bulunan 17 kişi komple gitti. Oradan bizim bir Erol Bulduk ile bir ben kurtuldum, diğerleri hep gitti. Ayakta olsaydım ben de gitmiştim. Ayaktaki 17 kişinin hepsi gitti. Bizim 20 metre ilerideki ya da yanı başımızdaki, 10 metre sağımızdaki ve 5 metre solumuzdaki tüm arkadaşlar gitti. Beni Erol Bulduk’un yanına gelmem kurtardı. Allah razı olsun, onun çağırması ile şu an halen yaşıyorum" dedi.



Grizu faciasının tanığı yaşadıkları dehşeti anlattı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Saraköy Jeotermal Kaynaklı Sera Organize Tarım Bölgesinde 7 sera parselinde üretim başladı Türkiye’nin önemli sanayi şehirlerinden Denizli’nin Sarayköy ilçesinde Türkiye’nin ilk jeotermal kaynaklı bölgesi olarak planlanan Sera Organize Tarım Bölgesi’nde yatırımlar devam ederken üretim de artıyor. 12 sera parseli ile 2 sanayi parselinin yer aldığı bölgede 7 serada domates üretiliyor. Tarım ve Orman Bakanlığı, yüksek teknolojinin kullanılacağı, kesintisiz üretim ve yüksek verimin hedeflendiği organize tarım bölgeleri kurmayı sürdürüyor. Denizli Sarayköy Jeotermal Isıtmalı Sera Organize Tarım Bölgesi’nde sebze-meyve üretimi artarak devam ediyor. Denizli Sarayköy Jeotermal Isıtmalı Sera Organize Tarım Bölgesi Denizli Valiliği, Ticaret Borsası ve Ticaret Odası ortaklığında kuruldu. Tarım ve Orman Bakanlığının günümüz fiyatlarıyla 200 milyon TL’lik kredi desteğiyle alt yapı inşaatları tamamlanan bölge 729 dekar alan üzerine kuruldu. Toplam 12 sera parseli ve 2 sanayi parseli bulunan Jeotermal Isıtmalı Sera Organize Tarım Bölgesi’nde 7 sera parselinde domates üretimine başlandı. Diğer parsellerin tamamı ise yatırımcılara tahsis edildi. Bu alanlarda sera kurulum çalışmaları sürüyor. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, jeotermal enerji ile yüksek teknolojinin kullanılacağı, kesintisiz üretim ve yüksek verimin hedeflendiği, çevreye uyumlu, yeterli büyüklükte ve güçlü altyapısı olan Denizli Sarayköy Jeotermal Isıtmalı Sera Organize Tarım Bölgesi’nin sıfır atık ilkesine dayalı üretim yapacağını belirtti. OTB’nin aynı zamanda sanayi bölümündeki tesislerde tarım ürünlerine değer kazandırarak ülke tarımına büyük katkı sağlayacağına dikkati çeken Yumaklı, bölgenin kurulduğunda Türkiye’nin ilk jeotermal ısıtmalı OTB’si olduğunu hatırlattı. Yumaklı, yılda 15 bin ton sebze-meyve üretimi yapılması planlanan OTB’de yüzde 75’i kadın olmak üzere bin kişiye istihdam sağlanacağı bilgisini verdi. OTB ‘nin tamamen faaliyete geçtiğinde ülke ekonomisine yılda 1 milyar TL katkı sağlayacağının altını çizen Bakan Yumaklı, şunları kaydetti: “Güncel fiyatlarla 200 milyon TL’lik altyapı desteğiyle faaliyete geçen Denizli Sarayköy Jeotermal Isıtmalı Sera Organize Tarım Bölgesi, modern tarımsal üretim yöntemlerinin uygulandığı ve jeotermal enerjiyle ısıtılan seralarda, yüksek kalite ve verimlilikte yaş meyve sebze üreten bir tarım üssü olarak hizmet veriyor. Bu bölge, hem Denizli’nin hem de çevre illerin yaş meyve ve sebze ihtiyacını karşılamayı hedefleyerek, tarımsal arz güvenliğini güçlendirmekte ve yerel ekonomiye de önemli katkılar sağlamaktadır. Tarım ve Orman Bakanlığı olarak ‘üretimin ve üreticinin yüzyılında’ şehirlerimizin ve ülkemizin kalkınmasında öncü rol oynayacak Organize Tarım Bölgelerine yatırımlar yapmaya devam edeceğiz. Güçlü ülkenin güçlü tarımdan geçtiği bilinciyle üreticilerimizin daima yanlarında olacağız. Bölgemiz başta Denizli olmak üzere tüm ülkemize hayırlı olsun.”