GÜNDEM - 10 Haziran 2024 Pazartesi 17:47

Evlendikten 33 yıl sonra ilk kez gelinlik giydi

A
A
A
Evlendikten 33 yıl sonra ilk kez gelinlik giydi

Bartın’da dikiş kursuna giden ve 14 yaşında kaçarak evlenen Elmas Durukan, 33 yıl sonra kendi diktiği gelinliği giyerek ilk kez gelin olmanın heyecanı yaşadı. Halk Eğitim kursiyerlerinin sezon sonu defilesinde hayallerini süsleyen gelinliği ilk kez giyen Durukan, bundan sonra ise çocukları, torunları ve arkadaşlarının katıldığı bir düğün yapmak istiyor.


Samsun’un Bafra ilçesinde yaşayan Elmas Aksoy, evlerinin karşısına taşınan Bayram Durukan’a aşık oldu. Ailelerin yaşlarının küçük olması nedeniyle bekleme kararını yanlış anlayan Elmas ve Bayram, kaçarak evlendiler. Süreçte evlenmelerine karşı çıkarak tepki gösteren ailelerini ikna etmeye çalışan çift diğer taraftan da diğer hayat şartları ile mücadele etti. Tepki gösteren ailelerini ikna etmeyi başaran çift, yaşadıkları aşkla birlikte hayatta karşılaştıkları zorlukları de bir bir aştı.



7 yıl önce çok yaklaştılar ama olmadı


Süreçte 1’i kız 3 çocuğu olan Elmas Durukan, yıllardır hayallerini süsleyen beyaz gelinliği giyme isteğini ise bir türlü aklından atamadı. Bir türlü gelinlik giyemeyen Elmas Durukan, 7 yıl önce gelinlik giymeye yaklaştı ama yine hayaline ulaşamadı. 25. evlilik yıl dönümünde aile içinde düzenlenecek olan eğlencede gelinliği giymeye hazırlanan Elmas Durukan, bu süreçte de yaşanan ekonomik sıkıntılar nedeniyle gelinliği giyemedi.


Hayatının büyük bölümünde kocası ile birlikte çeşitli işlerde çalışan Elmas Durukan, Bartın Üniversitesi’ni kazanan kızı nedeniyle geçen yıl Bartın’a yerleşince burada bir boşluğa düştü. Çalışmaya alışkın olan Durukan, halk eğitim kurslarına bakınırken Çatmaca Yaşam Merkezi’nde dikiş kursu verildiğini öğrendi. Kursa başvuru yapan Elmas Durukan, dikiş yapmayı öğrenirken yaklaşık 1 ay önce ise diktikleri ürünlerin defile ile sergileneceğini öğrendi.



Evlendikten 33 yıl sonra o heyecanı ilk kez yaşadı


Hemen usta öğretici Gürcan Öztürk ve kurs arkadaşları ile konuşan Elmas Durukan, hikayesini anlatarak gelinlik dikme ve defilede giyme isteğini söyledi. Hem arkadaşları hem de usta öğreticisinin desteğini alan Durukan, kocası Bayram Durukan ile de görüştükten sonra gelinliği dikim hazırlıklarına başladı. Durukan, defileden 20 gün öncesinde gerekli malzemeleri de temin ederek, gelinliği dikmeye başladı. Kısa sürede hayallerindeki gelinliği diken Durukan, sezon sonu düzenlenen defilede ilk kez gelinlik giymenin heyecanını yaşadı. Gelinliği ve kızıyla birlikte podyumda yürüyen Elmas Durukan, çok büyük bir mutluluk yaşadı.


Elmas Durukan, kocası ile tanışma ve kaçma hikayesinin de oldukça ilginç olduğunu söyleyerek, halen kocasına aşık olduğunu da anlattı. Kocası ile ilk kez Raman Bayramı nedeniyle gittiği iftar programında tanıştığını söyleyen Elmas Durukan, "Bizim hikayemiz Elmas Aksoy olarak başladı. Eşimle 14 yaşında tanıştım. Evlerimiz karşı karşıya bulunuyormuş ama hiç haberimiz yokmuş. Biz birbirimizi tanımadan 1-1.5 sene önce karşımızdaki binaya taşınmışlar ama birbirimizi hiç görmemiştik. Mübarek bir Ramazan ayı akşamında, komşumuzun evine iftara gittik. Eşim o zaman fırında çalıştığı için normal iftardan çok zaman sonra eve iftar etmeye geldi. Biz de o arada görümcem olacak olan ablası Kezban Aydın ile bulaşık yıkıyorduk. Bu arada zil çaldı, gelen eşim Bayram’mış. Kapıyı açar açmaz, gelen evin oğluna aşık oldum. O da bana, o anda aşık olmuş. O zamanı, halen daha dün gibi çok iyi hatırlıyoruz, unutamıyoruz" dedi.


Sürekli görüşmeye başladıklarını anlatan Durukan, kavuşmalarına müsaade edilmeyeceği söylentileri nedeniyle kaçmaya karar verdiklerini kaydederek, "Küçük yaşta olduğumuz için sürekli gidip gelmelerimiz sorun olmaya başladı. Ailelerimiz öğrendi. Yaşımız çok küçük olduğu için vermek istemediler. Sonra, ’nişanlayalım, önce büyük kardeşlerini evlendirelim, sonra da onları evlendiririz’ demişler. Ama bizim evlenmemizi istemedikleri, başka birileri ile evlendirecekleri yönünde söylentiler geldi. Bize bunu söylemedikleri için biz de kaçmaya karar verdik" ifadelerini kullandı.



Kibrit kutusu ile şifreli mesaj


Elmas Durukan, eşi ile evlerinin karşılıklı olması nedeniyle bir gün işaret ederek, eve çıkmamı istedi. Ben de işaret üzerine eve çıktım. Kibrit kutusu ile bir not attı. Kibrit kutusunu açtığımda notta, "Hava nasıl oralarda, üşüyor musun? Yarın akşam benimle kaçıyor musun" yazdığını gördüm. Ben de işaretle kaçma teklifini kabul ettiğimi anlattım. Ertesi günü tarla işine gittik, herkes yemek yerken buluşup kaçtık. Sonra da evlendik. 33 senemiz geçti. Gayet mutluyuz, elhamdülillah. Onu halen çok seviyorum" diye konuştu.



Gecikmeli de olsa düğün yapmak istiyor


İlk kez bir gelinliği olduğunu ve kendi gelinliğini giydiğini anlatan Elmas Durukan, şimdi de çocukları, torunları ile birlikte geçte olsa bir düğün yapmak istediğini ifade etti. Eşinin Macaristan’da çalıştığını, çocuklarının da okul ve iş nedeniyle farklı illerde olduğunu anlatan Durukan, Kurban Bayramı’nda veya hemen sonrasında hepsini bir araya getirebilirse düğün yapmayı çok arzuladığını da kaydetti. Gelinliği giydiğinde çok heyecanlandığını ve şimdiki hayalinin de düğün etmek olduğunu ifade eden Durukan, "Eşim Macaristan’da çalışıyor. Gelinliği dikmeye başlamadan önce eşime, ’bak Bayram, gelinliğe başlıyorum. Bundan sonra iş sende. Topu sana atıyorum.’ Çocuklarımızı toplayıp bir eğlence mi düzenleriz, nasıl yaparız, bilemiyorum. Çocuklarım ve torunlarımla birlikte bir eğlence yapmak, geç de olsa arkadaşlarımla, dostlarımla düğünü yapmak istiyorum. Eşimin geleceği tarih belli ama çocuklarımızın da hepsini bir araya getirmek lazım. Henüz tarihi belli değil. Asıl düğünü memlekette yapmak istiyorum" şeklinde konuştu.



Evlendikten 33 yıl sonra ilk kez gelinlik giydi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul 14. yüzyıldan kalma Yunus Emre Divanı Karaman Nüshası ortaya çıktı Yunus Emre Divanı’nın 14. yüzyıla tarihlenen ve bugüne dek bir ailenin elinde bulunan Karaman nüshası ortaya çıktı. Nüsha, 24 Kasım’da İstanbul’da yapılacak müzayede ile devredilecek. Müzayedede satışa sunulacak nüshanın açılış fiyatı ise 50 bin dolar olacak. Yunus Emre Divanı’nın 14. yüzyıla tarihlenen, en kapsamlı ve en eski Yunus Emre Divanı olarak değerlendirilen ve nesillerdir aynı ailenin elinde özel bir koleksiyonda bulunan Karaman nüshası el değiştirmeye hazırlanıyor. 6 ya da 7 nüshadan biri olduğu değerlendirilen bu eseri özel mülkiyetinde bulunduran ailenin, bu kültürel ve tarihi mirası devretmek istemesiyle Yunus Emre Divanı Karaman Nüshası Türkiye içinde satışa arz edildi. 24 Kasım tarihinde kanuni ve hukuki gereklilikler yerine getirilerek İstanbul’da yapılacak müzayedede satılması sonucunda nüshanın yurt dışına çıkarılmaması ve tescilli şekilde Türkiye içerisinde kalması sağlanmış olacak. "Eser Yunus Emre Divanı’nın bilinen en eski nüshası" Müzayedeyi düzenleyecek olan müzayede evinin yöneticisi Fatih Selim Bayram, “Eser Yunus Emre Divanı’nın bilinen en eski nüshası. Yunus Emre Divanı’nın 14. yüzyıla tarihlenen bilinen 5, 6 ya da 7 adet nüshası var. Bu nüsha haricindeki hepsi yurt içinde ya da yurt dışında birtakım kütüphanelerdeydi, kamu mülkiyetindeydi. Özel mülkiyette olan, devredilebilir nitelikte olan tek nüsha buydu. Eseri elinde bulunduran aile artık nöbeti devretmek istedi ve bunu yurt içinde yapmak istediler. Eserin yurt dışına çıkmasını istemediler. Biz de müzayede evi olarak eserin el değiştirmesine aracılık yapmaya gönüllü olduk. 24 Kasım’da tamamlanacak müzayede ile eser inşallah yurt içinde el değiştirmiş olacak. Başta el yazma kitaplar olmak üzere bizim kültür varlıklarımız el altından yurt dışına çıkarılarak Londra’da satılıyor. Bazen devletimiz çok büyük bütçeler harcayarak bu eserleri Türkiye’ye geri getiriyor. Bazense hiç getiremiyoruz ve bilinmeyen ellere gidiyor ve kayboluyor. Türkiye’de kanuni izinler alınarak özel koleksiyonlardan başka özel koleksiyonlara veya devletin eline geçmesinin yolu açıldığında inşallah birçok eserimiz hem memlekette kalacak hem de bunlar için yurt dışına aktarılan milli servet ülkemizde kalacak. Bu eser de bunun çok güzel örneklerinden birisi” dedi. "Bugün bu Yunus Emre Divanı Londra’da müzayedeye çıkmış olsaydı 1 milyon sterlinden aşağı bir fiyata biz bunu asla alıp geri getiremezdik" diyen Bayram, "Uzun süren çalışmalarımız sonucunda bu eser Türkiye içerisinde satışa sunulacak ve muhakkak Türkiye içerisinde kalacak. Eserin yurt dışına çıkarılması, resmi izinler alınan bir müzayede ile yapıldığı için mümkün değildir. Ya doğrudan bir devlet kurumuna ya da eseri ülkemiz içerisinde kanuni gereklilikleri yerine getirerek saklayacak olan bir özel koleksiyona intikal edecek” diye konuştu. Bayram, "Eser için müzayede açılış fiyatı 50 bin dolar olacak. Sembolik bir rakam bu. Eser şu anda dünya piyasasına açılmış olsaydı, el altından Londra’ya gitmiş olsaydı bu eseri 10, 20 katına eseri geri getiremezdik. Eserin 14. yüzyıla tarihlenen 6, 7 nüshası var, bunlardan 3 tanesi maalesef yurt dışında. 3 tanesi yurt içinde. Bu nüshanın ismi de Karaman nüshası. Eserin sahibi olan ailenin Karamanlı olmasından dolayı bu ismi almış” şeklinde konuştu.
Elazığ Elazığ’da 5. Kitap Fuarı kapılarını ziyaretçilere açtı Elazığ Belediyesinin bu yıl 5’incisini düzenlediği kitap fuarı açılışı, yoğun katılımla gerçekleştirildi. Elazığ Belediyesi tarafından düzenlenen 5. Kitap Fuarı, Ahmet Tevfik Ozan Fuar ve Kongre Merkezinde düzenlenen açılış programıyla kapılarını okuyuculara açtı. Fuarda, 70’i ulusal yayın evi olmak üzere çok sayıda stant kuruldu. Birçok yazarın da 9 gün boyunca imza günü düzenleyeceği Kitap Fuarına ilk günden ziyaretçiler akın etti. Fuar açılış törenine, Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay, İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Aktaş, Elazığ Valisi Numan Hatipoğlu, Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları ve birçok protokol üyesi ve vatandaşlar katıldı. Açılışta konuşan Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, ’’Elazığ Belediyesi olarak 5’incisini gerçekleştirmiş olduğumuz kitap fuarımızın açılışını bugün coşkulu bir şekilde gerçekleştirdik. Elazığ’ımızın göz bebeği olan bu mekanda Ahmet Tevfik Ozan Fuar ve Kongre Merkezi’mizin bir tarafında Elazığ’ın gelecek tasavvuru adı altında ulusal bir kongre düzenliyoruz. Yaklaşık 290 bildirinin olduğu bir çok bilim adamının kongreye katkı sağladığı kongreni açılışını gerçekleştirdik. Yine fuar ve kongre merkezinin bir tarafında da hemşehrilerimizin uzun yıllardır her yıl hasretle beklemiş olduğu kitap fuarının açılışını gerçekleştirdik” dedi. (RY-YRT
İstanbul Tayfur Havutçu, kanser tedavisi için yoğun bakıma kaldırıldı Eski futbolcu ve teknik direktör Tayfur Havutçu, kanser tedavisi için yoğun bakıma kaldırıldı. A Milli Takım başta olmak üzere Beşiktaş, Fenerbahçe ve Kocaelispor formaları giyen ve Beşiktaş, Adana Demirspor ve Kasımpaşa’da da teknik direktörlük yapan 54 yaşındaki Tayfur Havutçu, bir süredir kanser tedavisi görüyor. Havutçu’nun enfeksiyon sebebiyle değerlerinin yükseldiği ve tedbir amaçlı olarak yoğun bakıma kaldırıldığı ifade edildi. Eşi Neslihan Havutçu, Tayfur Havutçu durumuyla ilgili yaptığı açıklamada, 1 hafta önce enfeksiyon nedeniyle hastaneye yatırıldığını belirterek, "Eşim geçirdiği hastalık nedeniyle doğal olarak kontrollere gittiğinde son rutin işlemlerde bazı değerleri yüksek bulunduğundan tedbir amaçlı yoğun bakıma yatırıldı. Değerler gün geçtikçe düşmekte ve yakın zamanda da Allah’ın izniyle normal kata çıkarılacaktır. Bu süreçte bize yoğun ilgi gösteren hastanesinin tüm çalışanlarına teşekkürü borç biliriz" diye konuştu. Hastalık sürecinde Beşiktaş yönetimi, eski yöneticiler ve camiadan destek gördüklerini söyleyen Neslihan Havutçu, "Kendilerine çok teşekkür ediyoruz. Biz her zamanki gibi eşimin değerlerine saygı göstererek sevenlerimizi ve camiamızı üzmemek adına içimizde yaşamayı tercih ettik. Güzel dilekleriniz ve dualarınız için çok teşekkürler" dedi.