ÇEVRE - 12 Ocak 2024 Cuma 00:42

Bartın’da taşkın ve su kıtlığı riski en aza indirilecek

A
A
A
Bartın’da taşkın ve su kıtlığı riski en aza indirilecek

Bartın Üniversitesi’nin (BARÜ) Avrupa Birliği (AB) IPA II Çerçeve Anlaşması çerçevesinde hazırladığı projeyle Bartın’da taşkın ve su kıtlığı risklerinin en aza indirilmesi hedefleniyor.


Bartın Üniversitesinin (BARÜ) Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen Avrupa Birliği (AB) IPA II Çerçeve Anlaşması kapsamında hazırladığı “İklim Değişikliğine Uyum Stratejileri: Bartın’da Taşkın ve Su Kıtlığı Risklerinin Azaltılması” (BİRUS) Projesinin açılış toplantısı yapıldı. Proje ile iklim değişikliğine bağlı olarak taşkın ve su kıtlığı problemlerini aynı anda yaşayan ve son iki yılda üst üste afet bölgesi ilan edilen Bartın’da, küresel olarak etkisini giderek daha fazla hissettiğimiz iklim değişikliği etkilerinin en aza indirilmesi yönünde çalışmalar yürütülecek. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı uhdesinde Bartın Valiliği İl Özel İdaresi ve Bartın Belediyesinin de ortakları arasında yer aldığı proje kapsamındaki çalışmalar 18 ay sürecek.


Proje ile insanlar çok daha önceden taşkınlara karşı uyarılabilecek


Projenin açılış toplantısında konuşan Bartın Valisi Dr. Nurtaç Arslan, iklim değişikliğine bağlı olarak sel ve su kıtlığı problemlerini aynı anda yaşayan Bartın için projenin önemini vurguladı. Su taşkınlarına karşı direnç oluşturacak proje ile insanların çok daha önceden uyarılabileceğini belirten Vali Arslan, "Yaklaşık 2 yıldır Bartın’dayım Özellikle 2 yaz döneminde yağışlardan kaynaklı taşkınlar yaşıyoruz maalesef. Bu işin şakası olmadığını görüyoruz. Küresel ısınmaya bağlı iklim değişikliğini bilimsel olarak rektör hocam anlattı. Biz de bizzat yaşayarak, bu durumu tecrübe ediyoruz. Tabii ki bu tecrübeler hepimizi derinden üzüyor ama önlem de almamız gerekiyor. Hep birlikte görüyoruz. Bunun için çaba sarf ediyoruz. Taşkın erken uyarı, taşkınların önceden vatandaşlara duyurulması ve önlem alınması noktasında bizlere katkı sağlayacak bir proje. Biz daha çok meteorolojik veriler doğrultusunda uyarıyoruz, gerekli önlemleri almaya çalışıyoruz. Ama bunlar çok kısa vadede gerçekleşen hususlar. Belki bu sistemle çok daha önceden uyarma şansımız olacak. Tabii sistem uyarısının dışında bizim yapmamız gereken bir çok iş var. Biz de üzerimize düşen görevleri yerine getirerek, gerekli faaliyetleri ve yatırımları gerçekleştiriyoruz Özellikle 27 Haziran 2022 selinden sonra da bu faaliyet ve çalışmalarımız daha da hız kazandı" dedi


Susuzluk uyarısı


Arslan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapılan ve 2 gün süren valiler toplantısında Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın da su kıtlığı konusuna dikkat çektiğini ifade etti. Su kıtlığı konusunda uyarılarda da bulunan Vali Arslan, Bartın Üniversitesi’nin geliştirdiği projenin dünyaya ve Türkiye’ye örnek olacağını ifade ederek, "İklim değişikliği ve taşkınlar ayrı bir şey ama su kıtlığı da ülkemizi ve hatta tüm dünyayı bekleyen büyük bir tehlike. Bunu bizzat bakanımızdan duymuş olduk. Tabii bu üzücü bir durum. Bizler de, mesela ben de, Bartın’da yaşayan bir insan olarak, çok yağış alıyor, sanki suyumuz çokmuş gibi düşünüyoruz. Ama öyle bir şey söz konusu değil, Sayın bakanımızın da orada söylediği, ’Su zengini ülkeler var, su stresi altındaki ülkeler var, su kıtlığı yaşayan ülkeler var.’ Eğer biz suyu doğru kullanmazsak, bir süre sonra su kıtlığı yaşayan ülkeler arasına gireceğiz. Ama su zengini ülke asla değiliz. Bu noktada Tarım ve Orman Bakanlığımız ciddi çalışmalar yürütüyor. Bizi hem taşkın hem de su kıtlığı anlamında bu proje çok yakından ilgilendiriyor. İnşallah bu proje ve ülkemiz için bir ilk olur. Hem Türkiye’ye, hem de dünyaya örnek bir proje olur" ifadelerini kullandı.


Proje riskleri en aza indirecek


Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren BARÜ Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun ise Bartın ili özelinde bölgenin ve ülkenin iklim değişikliği ile mücadele stratejilerine yeni bir soluk getirecek önemli bir projenin açılış toplantısında proje ortaklarıyla bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Proje ile Bartın’da yaşanan taşkın ve su kıtlığı risklerinin en aza indirilmesini hedeflendiğini hatırlatan Rektör Uzun, “Küresel iklim büyük ölçüde insani faaliyetlerden kaynaklanan sebeplerle giderek bozulmaktadır. Türkiye’de bu iklim değişikliğinden etkilenerek yakın gelecekte daha sıcak, daha kurak ve yağışlar açısından daha belirsiz bir iklim yapısına sahip olacaktır. Biz de bu durumu göz önünde bulundurup üniversite olarak olumsuz etkileri azaltacak çalışmalar yürütüyoruz. Bartın Valiliği İl Özel İdaresi ile Bartın Belediyesinin proje ortağı olarak yer aldığı disiplinlerarası bir konsorsiyumla oluşabilecek doğal afet risklerini en aza indirmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.


Elde edilen kazanımları geleceğe aktarma konusunda kurulan birlikteliğin önemine değinen Rektör Uzun, “İş birliği ve güç birliği yaptığımız çalışmalarımızda kazanımlarımızı yarınlara aktarmak en temel önceliklerimiz arasında yer alıyor. Bu noktada şehrimizdeki kurum/kuruluşların birlikte hareket etmesiyle çalışmalarımıza yön veriyoruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan hanımefendinin himayelerinde devam eden ‘Sıfır Atık Projesi’ ve ‘Su Verimliliği Seferberliği’ çalışmalarına da uyum içerisinde stratejilerimizi hayata geçiriyoruz” şeklinde konuştu.


Proje sonuçlarının, ülkede bu alanda çok değerli çalışmalar yapan kurumlara da katkı sağlayacağına inandığını da ifade eden Rektör Uzun, projeye destek ve emek veren tüm kurum, kuruluşların temsilcileri ile akademisyenlere teşekkür etti.


Taşkın ve su kıtlığını en aza indirecek çalışmanın yol haritasını anlattı.


BARÜ Mühendislik, Mimarlık ve Tasarım Fakültesinden Dr. Öğr. Üyesi Ercan Gemici tarafından BİRUS Projesinin sunumu gerçekleştirildi. İklim değişikliğinin özellikle Batı Karadeniz özelinde taşkınlar ve su kıtlığı olarak meydana geldiğine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Gemici, “Son yıllarda Bartın’da yaz döneminde taşkınlar yaşanırken köylerimizde ise su kıtlığı yaşanıyor. Geliştirdiğimiz projeyle ‘Taşkın Erken Uyarı Sistemi’ kurarak erkenden önlem alma fırsatı sunacağız. Bununla beraber akıllı sistemleri de projemize adapte etmiş olacağız. Gelen veriler anlık olarak ana bilgisayarda işlenebilecektir. Böylece taşkının zararlarını önlerken, suyu geçici olarak depolayabilecek ve gerektiğinde başka alanlarına çevirebileceğimiz çeşitli uygulamaları hayata geçireceğiz. Okullarımız, köylerimiz ve şehir merkezinde düzenleyeceğimiz bilgilendirme toplantılarıyla halkımızı iklim değişikliğinin etkilerine karşı farkındalık oluşturmayı hedefliyoruz” ifadelerine yer verdi.


Gemici, BARÜ’nün “Akıllı Lojistik ve Bütünleşik Bölge Uygulamaları” ihtisaslaşma alanını da kapsayan haritalama, mobil gözlem platformu, erken uyarı sistemi, yağmur suyu hasadı, yeşil çatı çözümleri gibi uygulamaların hayata geçirileceği projenin 484 bin 832 Euro bütçeye sahip olacağını da sözlerine ekledi.



Bartın’da taşkın ve su kıtlığı riski en aza indirilecek

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tekirdağ Trakya’da ’Yalın Hastane Eğitimi’ Trakya Kalkınma Ajansı koordinasyonunda Trakya Sağlık Turizmini Geliştirme Derneği tarafından 14-15 Kasım tarihlerinde "Yalın Hastane Eğitimi" düzenlendi. İrmet Çerkezköy Hastanesi ev sahipliğinde düzenlenen eğitime dernek üyesi 10 sağlık tesisi ile Trakya Kalkınma Ajansı personeli katıldı. Eğitim programı, Medicabil Sağlık Grubu Nilüfer Hastanesi Başhekimi, Yalın Sağlık Enstitüsü ve Kalite Koordinatörü Prof. Dr. Aysun Yılmazlar ile Medicabil Yalın Sağlık Enstitüsü Eğitmeni Halime Ağaoğlu’nun liderliğinde gerçekleştirildi. Programda sağlık alanında yalın yönetim uygulamaları ile kaynakların daha etkin ve verimli kullanımını sağlayarak sürekli iyileştirme ve standartlara ulaşma hedefi ele alındı. İsraf analizi, neden analizi, kök nedenlerin ortadan kaldırılması, değer akış haritalama ve sürekliliğin sağlanması gibi konulara odaklanılarak, yalın hastane uygulamalarının sürdürülebilirliği ve hasta tedavi ile bakım kalitesinin artırılması amaçlandı. Trakya Sağlık Turizmini Geliştirme Derneği, Trakya Kalkınma Ajansı koordinasyonunda Trakya Bölgesi’nde sağlık turizmi konusunda devlet desteklerinden yararlanmak isteyen hastaneler, bu alanda faaliyet gösteren turizm firmaları ve aracı kuruluşların katılımıyla 2020 yılında kuruldu. Dernek, Trakya Bölgesi’nde sağlık turizminin geliştirilmesi amacıyla sağlık tesisi, turizm acentesi, tur operatörleri ve otel gibi kurum ve kuruluşların iş birliği ile hareket etmesini ve rakip destinasyonlara karşı rekabette avantajlı hale gelmesini, sağlık turizmi alanında bölgenin sahip olduğu imkânları ve potansiyeli araştırma ve geliştirmeyi, hedef pazarlara yönelik yurtdışı ve yurtiçi tanıtım faaliyetleri gerçekleştirmeyi ve bölgede sunulan sağlık hizmetinin kalitesini artırmayı hedefliyor.
Samsun Metin: “1980’lerde manda sayısı yaklaşık 1 milyondu" Samsun Manda Birliği Başkanı İsmail Metin, 22 bin manda sayısı ile Türkiye’de birinci sırada olduklarını belirterek, “Bu rakamlar geçen yıllara göre kıyaslandığında çok düşük. 1980’lerde bu sayı yaklaşık 1 milyondu. O döneme göre ciddi bir düşüş yaşandı. Manda yetiştiriciliğini geleceğe taşımak için çalışıyoruz” dedi. Türkiye’de en fazla manda yetiştiriciliğinin yapıldığı Samsun’da en çok manda Bafra ilçesinde bulunuyor. Samsun, 22 bin manda sayısı ile Türkiye’de en fazla yetiştiriciliğin yapıldığı il konumunda bulunurken, sadece Bafra ilçesinde yaklaşık 1O bin adet manda mevcut. “Üretim geçen yıllara göre ciddi şekilde azaldı, çalışacak hayvan bakıcısı dahi bulamıyoruz” Samsun Manda Birliği Başkanı İsmail Metin, yaptığı açıklamada, 1980’li yıllarda il genelinde manda sayısının 1 milyona ulaştığını, o günden bu yana ciddi bir düşüş yaşandığını söyledi. Türkiye’de manda yetiştiriciliğinin yeniden canlanmasında, 2008 yılında Samsun’da kurulan Türkiye’nin ilk manda birliğinin ve devlet desteklerinin etkili olduğunu kaydeden Metin, “2009 yılından itibaren Tarım ve Orman Bakanlığı’nın verdiği desteklerle manda sayısında artış yaşandı. Ayrıca Anadolu Islah Projesi gibi çalışmalar da popülasyonun artmasına büyük katkı sağladı. Gençlerimiz, manda yetiştiriciliği gibi zorlu bir işe sıcak bakmıyor. Tarım ve hayvancılık ağır bir iş; sabah-akşam mesaiyle sınırlı değil. Sabahın erken saatlerinden gece yarısına kadar çalışmayı gerektiriyor. Üstelik sosyal hayat da kısıtlanıyor. Bu durum gençlerimizi sektörden uzaklaştırıyor. Kendi çiftliğimde bile çalışacak hayvan bakıcısı bulamıyoruz” diye konuştu. "Genç çiftçilere yönelim teşvikler arttırılmalı" Bu konuda genç çiftçilere verilen teşviklerin arttırılması gerektiğine dikkat çeken Metin, manda ürünlerinin ekonomiye ciddi bir katkısının olduğuna değinerek, “Ürünlerin markalaşması, sektörü kalkındırmak için büyük bir adım. Ancak üretim maliyetleri, yem fiyatları gibi sorunlar nedeniyle bu alanda da sıkıntılar yaşanıyor” ifadelerine yer verdi. Başkan İsmail Metin, sektörün devamlılığı için ellerinden geleni yaptıklarını, bu sektörün gelecek nesillere taşınması gereken bir değer olduğunu da sözlerine ekledi.
Mersin Mersin’de son bir haftada aranan bin 121 kişi yakalandı Mersin’de son bir haftada gerçekleştirilen çalışmalarda, haklarında çeşitli suçlardan yakalama kararı bulunan bin 121 kişinin yakalandığı bildirildi. Aynı tarihler arasında gerçekleştirilen uyuşturucu ile mücadele çalışmalarında ise yakalanan 168 şahıs hakkında işlem yapılırken, 18 şüpheli de tutuklandı. Mersin’de Değerlendirme ve Koordinasyon Toplantısı, Vali Ali Hamza Pehlivan başkanlığında yapıldı. Valilik toplantı salonunda gerçekleştirilen toplantıda, kentte devam eden kamu yatırımları, vatandaşlara sunulan kamu hizmetleri, bunlara ilişkin iş ve işlemler, değişik başlıklarda sürdürülmekte olan ve planlanan projeler ele alındı, değerlendirmelerde bulunuldu. Koordinasyon toplantısının ardından güvenlik ve asayiş değerlendirme toplantısı gerçekleştirildi. İl genelinde güvenlik ve asayiş konularında yerine getirilen çalışmalar, suç ve suçlulara karşı gerçekleştirilen operasyonlar ve ilgili diğer hususlar ele alındı. "Çeşitli suçlardan 570 şüpheli gözaltına alındı" Vali Pehlivan, toplantıyla ilgili yaptığı açıklamada, 11-17 Kasım arasında emniyet ve jandarma ekiplerince yürütülen operasyonel çalışmalarda, haklarında çeşitli suçlardan yakalama kararı bulunan bin 121 kişinin yakalandığını belirtti. Pehlivan, aynı tarihler arasında dolandırıcılık, cinayet, hırsızlık, yağma gibi çeşitli suçlardan 570 şüphelinin de gözaltına alınarak adli makamlara teslim edildiğin kaydetti. Yine aynı tarihler arasında yapılan trafik denetimlerinde ise 64 bin 529 aracın kontrol edildiğini ifade eden Pehlivan, 522 aracın trafikten men edildiğini, 14 bin 448 araç ve sürücüsüne de işlem yapıldığını vurguladı. Uyuşturucu ile mücadele çalışmaları Aynı tarihler arasında gerçekleştirilen uyuşturucu ile mücadele çalışmalarına da değinen Pehlivan, "Gerçekleşen 143 narkotik olayı sonrası yakalanan 168 şahıs hakkında işlem yapılırken, 18 şüpheli de tutuklandı" dedi. En İyi Narkotik Polisi Anne Projesi kapsamında 635 anneye, narko-yetişkin faaliyetleri kapsamında da 214 kişiye Narvas ve Uyuma projelerinin tanıtıldığını ifade eden Pehlivan, Mersin’in huzuru ve güvenliğini daim kılmak için emniyet, jandarma ve sahil güvenlik birimlerinin çalışmaya devam ettiğini kaydetti.