EĞİTİM - 05 Ocak 2024 Cuma 16:31

Afetlere karşı yeni bir eğitim modülü geliştiriliyor

A
A
A
Afetlere karşı yeni bir eğitim modülü geliştiriliyor

Bartın Üniversitesinin (BARÜ) TÜBİTAK tarafından desteklenen projesiyle çocuk, öğretmen ve ebeveynler için afet dayanıklılığı modülleri geliştirilerek, afetin etkilerinin en aza indirilmesi hedefleniyor.


Bartın Üniversitesi (BARÜ) tüm bileşenleriyle ülkemizin kalkınma hedeflerinde belirtilen afet yönetimi, eğitim, sağlık, çocuk, kültür ve sanat alanlarındaki politikaların gerçekleştirilmesine katkıda bulunacak projeler üretmeye devam ediyor. Yürütülen çalışmalar neticesinde BARÜ Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatma Ünal’ın TÜBİTAK ARDEB-1001 çağrısı kapsamında hazırlamış olduğu proje desteklenmeye değer bulundu.


“Erken Çocukluk Döneminde Çocuk, Öğretmen ve Ebeveyn Afet Dayanıklılığı Eğitim Modülünün Geliştirilmesi ve Değerlendirilmesi” başlıklı projeyle okul öncesi dönemi kapsayan eğitim modülleri ile bireylerin afetlere hazır olma düzeyleri ve fiziksel, psikolojik ve toplumsal dayanıklılıkları artırılarak afet risklerinin azaltılmasına katkı sunulması hedefleniyor.


Alanında yetkin bilim insanları afetlere karşı birlikte çalışacak


Prof. Dr. Ünal’ın yürütücülüğünü yaptığı projede BARÜ Eğitim Fakültesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Burçin Gökkurt Özdemir, Prof. Dr. Ayla Çetin Dindar, Doç. Dr. Ferhunde Küçükşen Öner, Doç. Dr. Asiye Parlak Rakap, Doç. Dr. Sinem Tarhan ile Sağlık Bilimleri Fakültesinden Dr. Öğr. Üyesi Aylin Kurt yer alıyor.


Çalışmaların 24 ay boyunca aralıksız olarak devam edeceği projede, öğretim üyeleri Doç. Dr. İkbal Tuğba Şahin Sak ve Doç. Dr. Ramazan Sak araştırmacı olarak bulunuyor. Ayrıca farklı üniversitelerden alanında uzman 5 akademik danışmanın da görev aldığı proje kapsamında 7 lisansüstü öğrenci de bursiyer olarak çalışmalarıyla katkı sunacak.


Afet yönetimi, eğitim, sağlık, çocuk, dijital dönüşüm, kültür ve sanat


Yürütücülüğünü gerçekleştirdiği proje hakkında bilgilendirmelerde bulunan Prof. Dr. Ünal, “Bu proje ile erken çocukluk döneminde afet dayanıklılığının geliştirilmesine odaklanarak bireylerin yaşam boyu afetlere hazır olma düzeylerini artırmayı, ilk yardım uygulamalarını merkeze alarak çocuk, öğretmen ve ebeveyn afet dayanıklılığı eğitim modüllerini disiplinlerarası deneysel bir çalışmayla en iyi şekilde geliştirmeyi hedefliyoruz. Geliştirdiğimiz eğitim modülleriyle bireylerin toplumsal dayanıklılıklarını artırarak afet risklerinin azaltılmasına katkı sunmayı amaçlıyoruz. Bu düşüncelerle Üniversitemizde oluşturulan bilim temelli proje atmosferi ile topluma ulaşan çalışmalar üretmemiz konusunda bizleri teşvik eden Rektörümüz Prof. Dr. Sayın Orhan Uzun’a ve sürece olan katkıları için tüm ekip arkadaşlarıma teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.


“Bilim ve teknoloji temelli kalkınma potansiyelimize inanıyoruz”


Geçtiğimiz yıllarda peş peşe yaşanan afetler sonucunda afet hazırlık eğitiminin önemini vurgulayan BARÜ Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun ise bilim ve teknoloji temelli kalkınma stratejilerine katkı sunacak çalışmalar yapmaya devam ettiklerini ifade etti.


Rektör Uzun, “Ülkemizi derinden sarsan büyük bir felaketin ardından gördük ki bireylerin afetin yıkıcı etkilerine karşı fiziksel, psikolojik ve toplumsal dayanıklılıklarını geliştirmeye yönelik eğitim ihtiyacı elzemdir. Afetlerin oluşturduğu yaraları sarmak ve afetlere karşı hazırlıklı olmak amacıyla bilimsel çalışmalar yapılması oldukça önemlidir. Bu doğrultuda TÜBİTAK tarafından desteklenen projede, afetler konusunda bireylerin farkındalıklarını artırmak adına başlattığı çalışmaları için başta Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatma Ünal olmak üzere farklı disiplinlerde çalışmalar gerçekleştirecek tüm hocalarımızı tebrik ediyor ve geliştirilecek eğitim modüllerinin tüm topluma yararlı olmasını diliyorum. Çalışmalarımızı yakından takip ederek bizlere destek veren YÖK Başkanımız Prof. Dr. Sayın Erol Özvar’a ve YÖK üyelerimize teşekkürlerimi sunuyorum. Ayrıca bilim ve teknoloji temelli kalkınma anlayışıyla bizleri teşvik eden TÜBİTAK Başkanımız Prof. Dr. Sayın Hasan Mandal’a da teşekkür ediyorum” diye konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yenidoğan çetesi davası devam ediyor İstanbul’da bebekleri anlaşmalı oldukları hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan ’yenidoğan çetesi’ üyeleri, hakim karşısında savunmalarına devam ediyor. Hemşire olan tutuklu sanık Hakan Doğukan Taşçı. “Yoğun bakımlar ne kadar çok doluysa o kadar para kazanıyorlar. Bunun için de çaba sarf ediyorlar” dedi. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan ’yenidoğan çetesi’ne yönelik 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılanmasına devam ediliyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Bakırköy Adliyesi Konferans Salonu’nda görülen duruşmada savunma yapan hemşire olan tutuklu sanık Hakan Doğukan Taşçı, “Ben ilaçları satıp sanık Hasan Basri’ye parasını verirdim. Fırat Sarı böyle talimat vermişti çünkü. Bu bebeklerin kullanması gereken bir ilaç. Sigortası varsa SGK karşılıyor. Bu ürün zaten zayi oluyordu, çöpe gidiyordu. İhtiyacı olan hastaya vermeme durumu söz konusu değil. Çok ufak da komisyon alıyorduk, 600 lira. Doktor yerinde olmadığında acil durumlarda bebeklere işlem yaptığım oluyordu. Gıyasettin Mert ile çok tartışıyordum. Ben ambulans şoförü Gıyasettin Mert’i şikayet ettim zaten. Şafak Hastanesi’nde sürekli ihmali ölen hastalardan da bahsettim şikayetimde ama elimde çok fazla kanıt yoktu. Yoğun bakımlar ne kadar çok doluysa o kadar para kazanıyorlar. Bunun için de çaba sarf ediyorlar. Usulsüz sevkiyatlar yapıyorlar mesela. Hasta kabulü konusunda basit bir hastaysa Fırat Sarı’ya danışıp, kendimin kabul ettiği de oluyordu. Burada eksiklik doktorun olmamasından kaynaklanıyor. Doktor yoksa ve hastaya müdahale edilemeyecekse çocuk zaten ölecek. Ben buna göz yumamadığım için müdahale ediyordum” dedi.