EKONOMİ - 26 Ekim 2024 Cumartesi 10:26

İşte sahte zeytinyağını anlamanın püf noktaları

A
A
A
İşte sahte zeytinyağını anlamanın püf noktaları

Balıkesir Üniversitesi (BAÜN) Edremit Meslek Yüksekokulu Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı Öğretim Görevlisi Oleolog Dr. Mücahit Kıvrak, zeytinyağı alırken dikkat edilmesi gerekenleri ve püf noktalarını paylaştı. Oleolog Kıvrak, "Erken hasat soğuk sıkım zeytinyağlarını kimse gazoz şişesinde güneşin altında pazar yerinde satmaz. O yağlar değerlidir" dedi.


BAÜN Edremit Meslek Yüksekokulu Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı Öğretim Görevlisi Oleolog Dr. Mücahit Kıvrak yaptığı açıklamada, Türkiye’de uzun yıllardır zeytinyağında taklit ve tağşişin yapıldığını, tüketicilerin taklit ve tağşiş ürünleri anlamasının çok güç olduğunu vurguladı. Kıvrak, “Sahte zeytinyağları, zaten kokusundan ve tadından çok rahatlıkla anlaşılabilir. Sahte zeytinyağında bir meyve aromasını bulamazlar. Özellikle plastik boya kokan yağların mutlaka ve mutlaka başka bir yağ olduğunu, içinde başka bir şey olduğunu düşünsünler” ifadesini kullandı.


Son yıllarda gelişen teknoloji ile taklit ve tağşiş yapanların da kendilerini geliştirdiğini vurgulayan Kıvrak, ”Zeytinyağı aroması koyuyorlar, bu noktada klorofil koyuyorlar; bu yüzden de rengine bakarak almak kendilerini de kandırır” diye konuştu.


Kıvrak, zeytinyağı alırken dikkat edilmesi gereken püf noktaları şöyle sıraladı:


"Yağlı boya kokusu olmamalıdır. Yol boylarından alınmamalıdır. Pazar yerlerinden alınmamalıdır. Rengine aldanılmamalıdır. Renk için içine gıda boyası atılmaktadır. Çayır çimen kokmalı, ağızda acılık genizde yakıcılık olmalıdır. Coğrafi işaretli ürünler tercih edilmelidir. Sanal pazarlardan alınacak ürünler mutlaka ilçe tarım ve ticaret odası üzerinden sorgulanmalıdır. Unutulmamalıdır ki sanal pazarlarda denetim yapılmamaktadır. Alınacak ürünle ilgili varsa analizleri istenmelidir. Zeytinyağı fiyatı borsa fiyatlarının altında ise bu yağların sahte olması muhtemeldir. Borsa fiyatları toptan fiyattır. Buna nakliye, işçilik, ambalaj, etiket, vergiler eklenerek tüketici fiyatı oluşmaktadır. Ayrıca kalitesine göre toptan fiyat değişmektedir. Erken hasat soğuk sıkım zeytinyağlarını kimse gazoz şişesinde güneşin altında pazar yerinde satmaz. O yağlar değerlidir. Semt pazarlarında her satış yapan zeytinyağı üreticisi değildir. Sahte yağı kimyasal ve duyusal analiz ile anlayabiliriz. Sanal pazarda ürün satan veya sosyal medyadan ürün satan firmaya telefon açıp gelip almak istediğinizi yüz yüze tanışmak istediğinizi söylerseniz satış yeri olmayan sahte yağ satanlar sizinle görüşmeyecektir."


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Uşak Üniversitesinin kalite sertifikası bir kez daha tescillendi IHAAW105043-EGT/26-11-2024 - Uşak Üniversitesinin kalite sertifikası bir kez daha tescillendi(Fotoğraflı)Ömer AkkoyunUŞAK (İHA) - Uşak Üniversitesi, TS EN ISO 9001:2015 Kalite Yönetim Sistemi (KYS) Sertifikasını bu yıl da başarıyla yeniledi. 2020 yılında misyon ve vizyonuna uygun şekilde aldığı Kalite Yönetim Sistemi belgesi, 31 Ekim 2024 tarihinde gerçekleştirilen dış tetkik sonucunda yeniden tescillendi.Rektör Prof. Dr. Ekrem Savaş, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Uşak Üniversitesi’nin kalite standartlarını sürdürülebilir bir şekilde devam ettirdiğini vurguladı. Savaş, “Üniversitemiz, öncü bir kurum olma hedefiyle çalışmalarını kararlılıkla sürdürüyor. 2020 yılında kazandığımız TS EN ISO 9001:2015 Kalite Yönetim Sistemi belgesini her yıl olduğu gibi bu yıl da dış tetkik sürecini başarıyla tamamlayarak yenilemekten mutluluk duyuyoruz” dedi.Kalite Yönetim Sisteminin Uşak Üniversitesi’nin hedeflerine ulaşma yolunda önemli bir araç olduğunu belirten Rektör Savaş, “Bu belge, üniversitemizin tüm birimlerinde kaliteli hizmet sunma anlayışını pekiştiriyor. Başta Kalite Koordinatörlüğümüz olmak üzere özverili çalışmalarıyla bu sürece katkı sağlayan tüm Uşak Üniversitesi ailesine teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.Rektör Savaş, Uşak Üniversitesi’nin kalite standartlarına bağlılığını sürdürerek öğrencilerine ve topluma daha iyi hizmet sunmaya devam edeceğini belirtti.(MB-Y)26.11.2024 10:51:36 TSINNNN
Eskişehir ’Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ etkinlikleri başladı Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü çerçevesinde, Anadolu Üniversitesi Kadın ve Aile Çalışmaları Merkezi (AKAUM) tarafından ’Kadına Yönelik Şiddet Konulu Açılış Toplantısı’ gerçekleştirildi. Anadolu Üniversitesi Merkezler Birimler Binası’nda gerçekleştirilen toplantıda konuşan AKAUM Müdürü Doç. Dr. Zerrin Sungur Taşdemir, 25 Kasım - 10 Aralık tarihleri arasında ’16 Günlük Aktivizm Kampanyası’ başladığına dikkat çekerek, "Anadolu Üniversitesi’nde 25 Kasım kadına yönelik şiddete karşı uluslarararsı mücadele ve dayanışma gücüne ilişkin etkinlikleri başlatmak üzere beraberiz. Birleşmiş Milletler Kadın Birimi, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlenmesi için çalışmaktadır. 1960 yılında Dominik Cumhuriyeti’nde Mirabal Kardeşler Patria, Minerva ve Maria Teresa diktatörlüğe karşı mücadele verdiler, ağır baskı ve hapis cezasına çarpıtıldılar. 25 Kasım 1960’da Mirabal Kardeşler, Trujillo diktatörlüğü tarafından öldürüldü. Ölümlerinin 1 yıl ardından başlatılan diktatörlük karşıtı hareket diktatörlüğün sona ermesini sağladı. Onların özgürlük ve insan hakları için verdikleri mücadele, dünyada ve Türkiye’de insan hakları savunucuları ve kadın hareketlerinin sembolü haline geldi" dedi. “Dünyada her 3 kadından 1’i şiddetin değişik birimlerine halen maruz kalmaktadır” Taşdemir, sözlerinin devamında,"1999 yılında Birleşmiş Milletler’de 25 Kasım’ın ’Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Mücadele Günü’ olarak belirlenmesine karar verdi. Kadına yönelik şiddet, toplum içinde ya da özel hayatta cinsiyete dayalı olarak kadının fiziksel, cinsel ve psikolojik zarar görmesi ve acı çekmesi ile sonuçlanan ya da bu tür sonuçlara yol açabilecek olan tehdit, baskı ve özgürlüğün keyfi olarak engellenmesine karşılık gelmektedir. Dünyada her 3 kadından 1’i şiddetin değişik birimlerine halen maruz kalmaktadır. Kadınlar yaşamın her alanında ve mücadelelilerinde şiddete uğramaktadır. Dünyanın çeşitli bölgelerinde devam eden savaşlarda ve iç çatışmalarda kadınlar ve kız çocukları tecavüze uğrayıp, öldürülmekte ya da insan ticaretinin öznesi haline gelmektedir. Türkiye’de erkek şiddeti 344 kadının hayattan kopartmış, 558 kadını ise yaralanmıştır" ifadelerini kullandı. "Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddete hayır" Kadına Yönelik Şiddet Konulu Açılış Toplantısı, AKAUM Müdürü Doç. Dr. Zerrin Sungur Taşdemir’in açılış konuşmasının ardından Tazelenme Üniversitesi temsilcilerinden Şükran Bilge ve Ferhat Taşdelen’in kadına yönelik şiddetin insan haklarına vurulan bir darbe olduğu ve çocukların da aile içindeki şiddetten en çok etkilenen bireylerin olduğuna değinmesiyle devam etti. Merkezler Birimler Binası İdari Sorumlusu Şermin Akaltan ve ekibi ise, ’Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddete hayır’ sloganları attı. Eskişehir Kent Konseyi Kadın Meclisi Üyesi ve Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Üyesi Ayten Bayraktaroğlu’nun Kadına yönelik şiddetin en önemli unsurunun çocukluktan başladığına ve çocuklarda şiddetin aileden başladığına değinmesinin ardından toplantı sona erdi. Toplantıya AKAUM Müdürü Doç. Dr. Zerrin Sungur Taşdemir’in yanı sıra AKAUM Merkez Müdür Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Ayşen Balkaya Çetin başta olmak üzere çok sayıda kişi katıldı.