ÇEVRE - 02 Temmuz 2024 Salı 14:31

Devlet korumasındaki deniz çayırlarını söktüler

A
A
A
Devlet korumasındaki deniz çayırlarını söktüler

Balıkesir’in Erdek ilçesinde yapılan plaj temizliği sırasında koruma altındaki deniz çayırları kepçelerle sökülerek kıyıya yığıldı. Prof. Dr. Mustafa Sarı, “Marmara Denizi oksijen krizine doğru ilerliyor. Bunun önüne geçecek olan en önemli tür topluluklarından birisi deniz çayırlarıdır. Bir taraftan müsilaj yüzünden denizlerimizin oksijeni azalıyor, bir taraftan biz bu oksijeni sağlayacak olan türlere zarar vermeye başladık” dedi.


Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, yaşanan olaya tepki göstererek, sorumluların derhal tespit edilmesini ve haklarında gerekli yasal işlemin yapılmasını istedi.


Erdek’e bağlı Narlı Mahallesi’nde yapılan plaj temizliği sırasında, koruma altındaki önemli türler arasında bulunan deniz çayırlarının kepçelerle sökülerek kıyıya yığıldığı ortaya çıktı.


Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, binlerce kök deniz çayırının yanı sıra koruma altındaki pinalar da dahil deniz canlılarının zarar gördüğünü belirtti. Marmara Denizi’nde hayati öneme sahip olan deniz çayırlarının korunması gerektiğini vurgulayan Sarı, yetkililerin olayı inceleyip sorumluları tespit ederek gerekli yasal işlemleri başlatmasını talep etti.


Prof. Dr. Mustafa Sarı, deniz çayırlarının Akdeniz havzasında özellikle 50 milyon yıldır deniz ekosisteminin bir parçası olduğunun altını çizerek, “Oksijen üreten, denizin akciğerleridir. Bir metrekarelik deniz çayırı alanı yaklaşık olarak 10 litre oksijen üretiyor. Onun dışında iklim değişikliği ile ilgili yaşadığımız son yıllardaki krizle bağlantılı olarak karbon yataklarıdır. Yani bizim karbon emisyonunu azaltmak için bütün yaptığımız çabalara en büyük destek deniz çayırlarından gelir. Diğer taraftan kıyıda yaşayan balıklar ve deniz organizmalarının tamamı için üreme, beslenme, barınma, saklanma alanıdır. Dolayısıyla deniz çayırının denizden çıkardığınız anda adeta bir canlının akciğerlerini sökmüş gibi olursunuz. Bu yüzden çok önemlidir” dedi.



“Deniz ekosistemini için faydaları saymakla bitmez”


Deniz çayırlarının kıyıda erozyonu önlediğini anlatan Sarı, “Güzel plajlarımız olsun istiyoruz ya, bunlar dalga erozyonunu önlüyor. Suyun içindeki partikülleri tutar. Böylece suyun berrak olmasını sağlar. Deniz ekosistemi için faydalarını saymakla bitiremeyeceğiz, çok kıymetli bitkisel organizmalardır. Özellikle son yıllarda nüfus ve sanayinin artması ile beraber denizel alan üstündeki kıyısal alan üstündeki baskıların artmasıyla beraber deniz çayırlarının zayıfladığını, zarar gördüğü fark ediyoruz. Bu yüzden bütün dünyada koruma altında olan türler arasında sayılır. Ülkemizde hem ulusal yasalar gereği hem taraf olduğumuz uluslar arası sözleşmeler çerçevesinde deniz çayırlarını korumak için çaba sarf etmektedir” diye konuştu.



“Marmara Denizi oksijen krizine doğru ilerliyor”


Marmara Denizi’nde dört tür deniz çayırı olduğunu belirten Sarı, “Akdeniz de olan tür, Marmara Deniz’inde az görülüyor. Şimdiki bilinen alanlar Paşalimanı Adası’nın sınırlı bir bölgesindedir. Birisi de Erdek Narlı’da çok sınırlı bir bölgedir. Marmara Denizi için deniz çayırlarının önemi, diğer denizlerden biraz daha kritiktir. Sebebi de 2021 yılında korkunç bir müsilaj felaketi yaşadık. Bu müsilaj felaketinden sonra Marmara Deniz’i derinliklerinde oksijen azalmaya başladı. Oksijen kritik seviyenin altına düşmeye başladı. Marmara Denizi oksijen krizine doğru ilerliyor. Bunun önüne geçecek olan en önemli tür topluluklarından birisi deniz çayırlarıdır. Bir taraftan müsilaj yüzünden denizlerimizin oksijeni azalıyor, bir taraftan biz bu oksijeni sağlayacak olan türlere zarar vermeye başladık. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü ‘Marçayır’ adında Marmara Deniz’i çayır alanlarının belirlenmesi projesini desteklemeye başladı. Bizde üniversite olarak, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü ile yaptığımız protokolde bütün Marmara Denizi kıyılarındaki deniz çayırlarını tespit etmeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.



Plaj temizliği adı altında deniz çayırlarını söktüler


Devletin şu anda deniz çayırlarının belirlemek ve korumak için destek olduğunu, para harcadığını sözlerine ekleyen Prof. Dr. Mustafa Sarı, “Gel gör ki, 29-30 Haziran tarihlerinde tam hafta sonuna denk getiriyorlar. Narlı’da şuursuz bir grup çıkıyorlar kendi aralarında para topluyor, sanki babalarının tarlasında kazı yaptırır gibi ‘plajı temizliyoruz’ diye deniz çayırlarını söktürüyorlar. Plaj temizliği dertleri yok. Onların derdi ayaklarına yosun değmesin. Deniz çayırları umurlarında bile değil. Çok üzücü bir olayla karşı karşıyayız. Burası özel çevre koruma bölgesidir. Özel çevre koruma bölgesinde çivi bile çakacaksanız bakanlıktan izin almak zorundasınız. Hiçbir resmi kuruma haber vermeden, izin almadan kepçeyi nasıl sokarsınız? Hiç mi vicdanınız yok. Deniz çayırlarının içinde yaşayan, koruma altında olan pinalar, balık yavrular, istiridyeler, midyeler, taraklar ve sayamadığım onlarca tür öldü. Yukarıdan çekilen görüntülerde görüyoruz, 3-5 metre değil, oldukça uzun sahili kendi kafalarına göre deniz çayırlarını söktürmüşler. Bunlar hakkında gerekli yasal işlemin yapılmasını talep etmiştik. Bunun yapıldığına dair bilgi verildi, bizler memnun olduk. Bunu tüm birimlerimize, kurumlarımıza çok teşekkür ediyoruz. Ceza kesmek yeterli değil. Bunu bizim duyurmamız lazım. İnsanlara deniz çayırlarının önemini daha çok anlatmalıyız. Okullarımızda, plajda afişler olmalı. Deniz çayırlarına zarar verilmemesi için panolar olmalıdır” dedi.



Devlet korumasındaki deniz çayırlarını söktüler

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara RTÜK, “Açık Radyo”nun yayın lisansını iptal etti Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’ndan yapılan açıklamada, "6112 sayılı Kanun’un 32’nci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan hüküm gereğince ’yayın lisansının iptaline’ karar verilmesi yönünde işlem tesis edilmesi mevzuat gereğidir" denildi. RTÜK "Açık Radyo" programına ilişkin yapılan toplantıda alınan kararları açıkladı. Açıklamada, “6112 sayılı ‘Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un ‘Yayın hizmeti ilkeleri’ başlıklı 8’inci maddesinin birinci fıkrasında, medya hizmet sağlayıcılarının, yayın hizmetlerini kamusal sorumluluk anlayışıyla bu fıkrada yer alan ilkelere uygun olarak sunarlar şeklinde hükme yer verilmiştir. Aynı fıkranın (b) bendinde ise, yayın hizmetlerinin ‘Irk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkı gözeterek toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edemez veya toplumda nefret duyguları oluşturamaz’ hükmü düzenlenmiştir” ifadesi kullanıldı. Alınan kararın devamı şu şekilde: “Açık Radyo hakkında 6112 sayılı Kanun’un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ihlali nedeniyle aynı Kanunun 32’nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, ‘idari para cezası’ ile ayrıca Üst Kurul kararı uyarınca Kanun’un 32’nci maddesinin birinci fıkrasına göre idari tedbir olarak, ihlale konu program yayınının 10, 11, 12, 13, 14 Haziran 2024 tarihlerinde Saat 08:00’de olmak üzere takdiren ‘5 kez durdurulmasına’ karar verilmiştir. Yaptırım kararının kuruluşa tebliğ edildiği üst yazıda ayrıca 6112 sayılı Kanun’un 32’nci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan ‘Programlarının yayını veya yayınları süreli durdurulan medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yaptırım kararının tebliğine rağmen kararın gereklerine aykırı olarak yayınlarına devam etmesi halinde yayın lisansının iptaline karar verilir" hükmü uyarınca işlem tesis edileceği de 31.05.2024 tarihli ve 80395 sayılı yazımız ile bildirilmiştir.” Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Bilindiği üzere, 6112 sayılı Kanun’un 32’nci maddesinin onuncu fıkrasında; ‘Bu madde hükümlerine göre Üst Kurul tarafından verilen uyarı ve idari yaptırım kararları, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun Üst Kurula bildirdiği kayıtlı elektronik posta adresine tebliğ edilir. (Değişik ikinci cümle: 17/4/2017-KHK-690/61 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7077/51 md.) Üst Kurula bildirilen kayıtlı elektronik posta adresine tebligatın zorunlu bir sebeple yapılamaması halinde Üst Kurula bildirilen adrese yapılan bildirim tebligat yerine geçer’ hükmü yer almaktadır. Diğer yandan, 6112 sayılı Kanun’un ‘Tebligat ve yetkili mahkemeler’ başlıklı 47’nci maddesinin birinci fıkrasına göre; ‘Bu Kanun gereğince yapılacak tebligat hakkında 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri uygulanır’ hükmü düzenlenmiştir. 7201 sayılı ‘Tebligat Kanunu’nun ‘Elektronik Tebligat’ başlıklı 7/a maddesi uyarınca; ‘Elektronik yolla tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır. Bu Kanun uyarınca yapılan elektronik tebligat işlemleri, Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi tarafından kurulan ve işletilen Ulusal Elektronik Tebligat Sistemi üzerinden yürütülür. Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi, sistemin güvenliğini ve bu sistemde kayıtlı verilerin muhafazasını sağlayacak her türlü tedbiri alır’ şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir. Ayrıca Elektronik Tebligat Yönetmeliğinin 9’uncu maddesinin altıncı fıkrasında; ‘Elektronik yolla tebligat, muhatabın elektronik tebligat adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır’ hükmü bulunmaktadır. Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler kapsamında değerlendirildiğinde ve özellikle ekte yer alan UETS delili uyarınca tebligatın 31.05.2024 tarihinde okunduğu dikkate alındığında bahse konu kuruluş hakkında 6112 sayılı Kanun’un 32’nci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan hüküm gereğince ‘yayın lisansının iptaline’ karar verilmesi yönünde işlem tesis edilmesi mevzuat gereğidir.”
Çorum Bölge halkı ölüm yoluna çözüm istiyor Çorum’un Kargı ilçesinde 10 yıl önce yapımına başlanılan yolun bir kısmının tamamlanmamış olması tepkiye neden olurken, birçok ölümlü kazanın yaşandığı Yeşilköy-Dereköy çıkışına ise dönel kavşak isteniyor. Çorum’un Kargı ilçesi batı çıkışından Yeşilköy, Dereköy çıkışına kadar olan yaklaşık 8 kilometrelik Sinop yolu bölge halkını endişelendiriyor. Birçok ölümlü ve hayati tehlikeli yaralanmalı trafik kazalarına neden olan yolda geçtiğimiz günlerde meydana gelen kazada Şakir Yağız isimli bir vatandaşın hayatını kaybetmesi bölge halkını derinden yaraladı. Benzer ölümlü kazaların yaşandığı yola trafik işaretleri, trafik lambası, dönel kavşak veya güvenlik kamerası gibi tedbirler alınmasını isteyen bölge halkı birkaç yıl önce de köylerinden bir teyzenin aynı yolda hayatını kaybettiğini belirtti. Bölgede yaşayan halkın çocuklarının yola çıkmasından ciddi anlamda endişe duydukları belirtilirken, konunun Çorum Milletvekillerine de ilettikleri öğrenildi. Kargı Dayanışma ve Kültür Derneği (KARDER) Başkanı Kadir İnkaya, Milletvekillerine iletilen ölüm yolu konusuna çözüm bulunmasını, 10 yıl önce yapımına başlanılan Sinop yolu başlangıcının tamamlanmayan kısmının da bitirilmesini bölge halkı olarak beklediklerini ifade etti. Sinop yolu başlangıcı olan Beygircioğlu köyü ile Kargı ilçesi arasında 10 kilometrelik çift yönlü yolun gidiş yönünün tamamlandığı, ancak geliş yönünde yaklaşık 5 kilometrelik kısmının yıllardır bitilmediğini ifade eden bölge halkı 10 yılı aşan süre içerisinde tabelanın eskidiğini dile getirerek duruma tepki gösterdi.
Eskişehir Türk-Alman heyeti İnönü’de ‘Gençlik Katılımı ve Yetkilendirme Programı’ Türk-Alman uzman değişimi programı kapsamında İnönü Belediyesini ziyaret eden Türk ve Alman heyeti, belediye tarafından gençlere yönelik yapılan çalışmaları yerinde incelediler. Alman uzmanlar kurum ve kuruluş ziyaretleri ile yerinde iyi uygulama örneklerinin görülmesi ve projelerin tanıtılması amacı ile Eskişehir Gençlik Hizmetleri Müdürü Hasan Kalın, Gençlik ve Spor Bakanlığından oluşan heyet İnönü Belediye Başkanı Serhat Hamamcı’yı ziyaret ederek ilçede yapılan projeler hakkında bilgi alışverişinde bulundular. İnönü Belediyesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıda İnönü Belediyesi tarafında ilçede yapılan çalışmalar anlatıldı. Gençlerin taleplerini öncelikli işler arasına aldıklarını belirten İnönü Belediye Başkanı Serhat Hamamcı, yönelik yapımı tamamlanan; Spor ve Sosyal Yaşam Merkezi, halı ve voleybol sahalarından oluşan spor kompleksi, gençlerin çeşitli aktivite yapabilecekleri Gençli Merkezi, yurt içi turlar, belediye bünyesinde oluşturulan çeşitli spor branşlarına ait takımlar, sportif turnuvalar gibi belediye tarafından gençlere yönelik yapılan etkinlik ve faaliyetler hakkında bilgi verdi. Hamamcı, gençlerin talepleri doğrultusunda futbol sahası ve spor kompleksi, atölye projeleri gibi projelerinin devam ettiğini sözlerin ekledi. İnönü Belediyesi toplantı salonunda gerçekleştirilen ziyaret sonrası Alman heyet, İnönü Belediyesi kurum amirleri eşliğinde ilçenin tarihi, sosyal ve kültürel alanlarını ziyaret ettiler. Gençlik Katılımı ve Yetkilendirme Projesi ile; devlet ve sosyal şartların ele alınarak Türkiye’deki gençlerin katılımına yönelik strateji ve kavramları sunmak, Alman ve Türk uzmanlar arasında ve akademisyenlerle tartışma ve deneyim paylaşımının gerçekleştirilmesi, kurum ve kuruluş ziyaretleri ile yerinde iyi uygulama örneklerinin görülmesi ve projelerin tanıtılması amaçlanmaktadır.