ASAYİŞ - 11 Kasım 2024 Pazartesi 10:08

Balıkesir’de trafik ışıklarında bekleyen araç alev aldı

A
A
A
Balıkesir’de trafik ışıklarında bekleyen araç alev aldı

Balıkesir’in Altıeylül ilçesinde meydana gelen ilginç olayda trafik ışıklarında bekleyen otomobil aniden alev aldı. İtfaiye ekiplerinin yangına müdahalesine rağmen otomobil kullanılmaz duruma geldi.


Olay gece yarısı meydana geldi. Altıeylül İlçesi İzmir yolu üzerinde bulunan trafik ışıklarında meydana geldi. 10 DP 429 plakalı otomobilden kırmızı ışıkta beklerken dumanlar yükselmeye başladı. Vatandaşların 112 Acil telefonundan araç yangını ihbarı üzerine Altıeylül İtfaiye ekipleri olay yerine gelerek, otomobil yangına müdahale ettiler. Kısa sürede otomobil yangını söndürüldü. Olayda can kaybı olmaması memnuniyetle karşılandı.



Balıkesir’de trafik ışıklarında bekleyen araç alev aldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ardahan Ardahan’da "Üniversite Güvenlik ve Koordinasyon" Toplantısı yapıldı Ardahan Valisi Hayrettin Çiçek başkanlığında "Üniversite Güvenlik ve Koordinasyon" Toplantısı gerçekleşti. Ardahan Üniversitesi’nde Güz Yarıyılı Akademik Dönemin başlayacak olması dolayısıyla, öğrencilerin yurt ve barınma ihtiyaçlarının yanı sıra, huzur, güvenlik ve asayiş konularının görüşüldüğü "Üniversite Güvenlik Koordinasyon Toplantısı" Vali Hayrettin Çiçek’in başkanlığında gerçekleşti. Vali Yardımcısı Semih Cembekli, İl Emniyet Müdürü Gökalp Şener, İl Jandarma Komutanı Albay Sadık Gülecen, yüksek okul bulunan ilçelerin kaymakamları, KYK ve ilgili kurum yetkililerinin katılımı ile gerçekleştirilen toplantıda, üniversite eğitimi alan öğrencilerin hem güvenliğinin sağlanması, hem de yurt ve barınma gibi ihtiyaçlarının karşılanması noktasında yapılacak çalışmalar değerlendirildi. Toplantıda konuşan Vali Hayrettin Çiçek, üniversite öğrencilerinin güvenli bir ortam içerisinde eğitim-öğretim alabilmeleri için tüm kurumların üzerine düşen görevleri hassasiyetle yerine getirmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi: "Üniversitemizde öğrencilerimizin barınma, yurt, dolmuş gibi ihtiyaçlarının karşılanması noktasında Valiliğimiz, Üniversitemiz, Emniyetimiz, Rektörlüğümüz arasında iyi bir diyalog ortamı kurarak, aynı zamanda kampüste, yurtta, dolmuşta veya çarşı da öğrencilerimizin güvenliğini sağlamak birinci önceliğimiz olacaktır. İlimiz gayet huzurlu bir il ve çok büyük sorunları bulunmamaktadır. Biz de tüm birimlerimizle bu huzurun tesisi noktasında görevimizi en iyi şekilde yerine getireceğiz. Öğrencilerimizin güvenliği, huzuru, barınma gibi temel ihtiyaçlarını tesis etmek için hep birlikte gayret sarf edeceğiz" dedi.
Aydın Eşi ’kendini toparla’ dedi, Türkiye ve Avrupa şampiyonu oldu Aydın’ın Efeler ilçesinde yaşayan 64 yaşındaki Hakkı Bozat, 14 yıl önce eşinin sarkan kollarını görmesinin ardından söylediği ’kendini toparla’ sözüyle gittiği spor salonunda güç sporu powerlifting ile tanışan Bozat, 2011 yılından bu yana başladığı sporda sayısız başarılar elde ederek Türkiye ve Avrupa şampiyonlukları elde etti. Aydın’ın Efeler ilçesinde yaşayan 64 yaşındaki Hakkı Bozat, azim dolu hikayesi ile gençlere örnek oluyor. 50 yaşındayken eşinin sarkan kollarını görmesi ve ’kendini toparla biraz’ sözü üzerine spora başlayan Bozat, spor salonunda tanıştığı güç sporu powerlifting ile adeta hayatını değiştirdi. Powerlifting sporunu çok seven ve kendisini geliştiren Bozat, 14 yılda çok sayıda Türkiye ve Avrupa şampiyonlukları elde etti. Son olarak İstanbul’da gerçekleştirilen Powerlifting Türkiye Şampiyonası’nda da kendi kategorisinde Türkiye Şampiyonu olmayı başaran Bozat, her şampiyonada da kendi rekorlarını kırmaya devam ediyor. Gününün büyük bir kısmını spor salonunda geçiren ve antrenmanlarına ara vermeyen Bozat, her gün kaldırdığı ağırlıklarını da not ederek disiplini elden bırakmıyor. "İlk yarışmamdaki şampiyonluğum beni ateşledi" Spora başlama hikayesinin de ilginç olduğunu belirten Bozat, "Spora başlamamın hikayesi de çok güzel. Koltukta otururken sarkan kollarımı gören eşim ’ya herif git kendini toparla’ dedi. Bir nevi o beni bu yola yönlendirmiş oldu. Tabi sonra salona gittim ve orada ağır arkadaşlarla tanıştım. Güç sporu yapan arkadaşlarla tanıştım ve ben 2011’de bu sporu yapmak istiyorum dedim. Yaşım 50’ye gelmişti o zaman ve öyle bir başlangıç yaptık. İlk yarışmamda 85 kilo basmıştım. Orada ateşlendim. 2 hafta sonra 600 kilometre yol yapıp Almanya Şampiyonası’na katıldım. Orada powerlifting derecesi yaptım. Gene Almanya birincisi oldum. Hiç ummadığım bir şekilde. 2011’den 2019’a kadar düzenli bir şekilde her yıl yarışmalara katıldım. 2019’da son yarışmam Ankara’da idi. 2020’de de gelen pandemi ortalığı mahvetti. 5 sene aradan sonra bu sene İstanbul’da düzenlenen Türkiye Şampiyonası’na gittim. Yarışmak aslında hiç kafamda yoktu. Feci bir şekilde ciğerlerimi üşütmüştüm. Ama hatır için gittiğim yerde dedim katılayım. İyi ki de katılmışım. Bu sene de derece yapıp geldik. IPF Türkiye Şampiyonu oldum. Kısacası 2011’den 2025’e kadar gelmiş oldum" dedi. "İnsanı disipline sokan bir spor" 50 yaşında spora başlaması üzerine ilk başlarda çok eleştiriler aldığını da belirten Bozat, "Hedeflerimde, Allah kısmet ederse Nisan ayında Almanya’da Uluslararası Almanya Şampiyonası var. İnşallah oraya da katılırım. Temmuz ayında Avrupa Şampiyonası var. Yavaş yavaş, adım adım hedeflere doğru gitmek istiyorum. Tabii arkamda güzel insanlar da var. Mesela Mehmet Özen gibi salon sahibi arkadaşımız. Onların büyük desteği olduğu için onlara teşekkür ediyorum. En büyük teşekkürü de eşime ediyorum tabi. İlk başlarda spora başladığım için çok eleştiriler aldım. Sonuçta 50 yaşına gelmiş bir adam niye böyle ağır spor yapar, niye bisiklet sürmez, niye yüzmeye gitmez, yürüyüşler yapmaz diye eleştiriler aldım. Bu ağır bir spor, disiplin isteyen bir spor. Her hareketin düzgün, nizami bir şekilde yapılması gerekiyor. Şakayı kaldırmayan bir spor olduğu için ben bunu çok sevdim. Herkes bana diyor ki ’sen bu sporu niye yapıyorsun?’ Ben de onlara diyorum ki siz niye sporu yapmıyorsunuz? Bence lifting güç sporu olarak dövüş sporlarından bile daha iyi. İnsanı disipline sokan, uyku düzenini düzenleyen. İnsanı düşünmeye yönelten bir spor. Çocuklarım da başta, bu sporu yaptığım için ’Baba bu çok ağır. Bu kadar zorlama kendini’ dediler. Fakat dereceler birer birer gelince. Avrupa Şampiyonu, Dünya İkincisi, Türkiye Şampiyonu olunca onların da görüşü değişti. Şimdi onlar da beni destekliyor. Hatta torunum ’dede ben de senin gibi güçlü olmak’ istiyorum diyor" şeklinde konuştu. "Eşim bir nevi antrenörüm oldu" Eşinin adeta bir antrenör gibi evdeki antrenmanlarında yardım ettiğini ifade eden Bozat, "Eşim sağ olsun benim evde de bazı aletlerim var. Sıkıştığım zaman hatun diyorum, gel arkamda bana destek ol. Şimdi sorgulamadan diyebiliyor. Yani yarışmaya mı gideceksin, git salona mı gideceksin, git diyor. Her zaman yanımda olduğu için ona çok çok teşekkür ediyorum. Sonuçta hep hata yapabiliyoruz. Bench pressde mesela 70 kiloda, 80 kiloda. Bazı hareketleri yanlış yaptığım zaman eşim, hemen müdahale edip ’bar göğsüne değmedi’ diyor. Bir nevi benim antrenörüm oldu diyebilirim yani. Onun da gözünden kaçmıyor böyle yapmış olduğum küçük hatalar" dedi.
Kocaeli Uzmanı açıkladı: "İleri diş eti hastalığı kalp krizini riskini artırıyor" Uzman Diş Hekimi ve Ağız, Diş, Çene Cerrahı Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, ileri diş eti hastalığı olan periodontitisin, kalp-damar sağlığı üzerindeki ölümcül etkilerini bilimsel verilerle açıkladı. Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, periodontitis hastalığının dünya genelinde yaygın olduğunu ve dünya nüfusunun yüzde 10’unu etkilediğini belirtti. Periodontitisin, en yaygın 6. hastalık olarak kabul edildiğini vurgulayan Özkan, 2024 yılında yapılan son bilimsel çalışmaların, ağız içinde 500 farklı mikroorganizmanın bulunduğunu ve bu durumun diş eti hastalıkları ile kalp damar hastalıkları arasında doğrudan bir bağlantı oluşturduğunu gösterdiğini aktardı. 41 farklı çalışmanın değerlendirildiği kapsamlı bir analizde, diş eti hastalığı olan bireylerde kalp hastalığı riskinin yüzde 2,2 ila yüzde 4,42 oranında arttığı, felç riskinin ise yüzde 1,4 ila yüzde 2,88 daha yüksek olduğu raporlandı. "Kalp damar sertliği gelişerek kalp damar hastalığı ve periodontitis tetiklenir" Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, ileri bir diş eti hastalığı olan periodontitisin kalp damar hastalığına yol açmasının birkaç farklı mekanizma üzerinden gerçekleştiğini açıkladı. Prof. Dr. Özkan, "Bakterilerin kan dolaşımına karışması, diş etlerindeki iltihaplanma, ağız içindeki bakterilerin kan dolaşımına karışmasına neden olabilir. Özellikle porphyromonas gingivalis ve tannerella forsythia gibi bakteriler, kalp damarlarında iltihaplanmaya ve ateroskleroz (damar sertliği) oluşumuna yol açarak kalp krizi veya felç riskini artırabilir. Bağışıklık sisteminin aşırı tepkisi, periodontal hastalık, vücudun bağışıklık sistemini sürekli olarak tetikleyerek kronik inflamasyona neden olur. Bu durum, damar sertleşmesini hızlandırarak yüksek tansiyon, inme, kalp krizi ve kalp yetmezliği gibi ciddi sağlık problemlerine yol açabilir. İnsülin direnç artışı, kronik enflamasyon, enflamatuvar sitokin, TNF Alfa, IL-1Beta bakterilerin artışına sebep olur ki bu yolla bağışıklık sistemi düşer, insülin direnci artar ve kalp damar sertliği gelişerek kalp damar hastalığı ve periodontitis tetiklenir. Diş kaybı ve kalp sağlığı, diş eti çekilmesi, çene kemiği erimesi ve diş kaybı yaşayan bireylerde kalp hastalıkları riskinin daha yüksek olduğu gözlemlenmiştir. Diş eti kaybı, beslenme dengesizliklerine neden olarak metabolizmayı ve dolaşım sistemini olumsuz etkileyebilir" dedi. 8 belirtiye dikkat 8 belirtiye karşı dikkatli olunması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, "Sürekli diş eti kanaması, diş etlerinde şişlik kızarıklık ve morluk, diş eti çekilmeleri, kötü geçmeyen ağız kokusu, dişlerde sallanma, sıkça taş ve plak oluşumu, çiğnemede, dişlerde ve çene kemiğinde güçsüzlük, dişler arası aralıkların artışı gibi belirtilerden biri bile varsa, vakit kaybetmeden bir diş hekimine, periodontologa veya çene cerrahına danışabilirsiniz" diyerek uyardı. "Cerrahi küretaj operasyonuyla tedavisi mümkündür" Tedavisi noktasında açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, "Ağız ve diş sağlığını korumanın sadece dişleri değil, tüm vücudu koruyor. İleri diş eti hastalığı olan periodontitisin erken teşhis ve kişiye özel detaylı tedavisinin oldukça hassas yönetilmesi gerekiyor. Periodontitise yol açan bakterilerin dişetine, çene kemiğine yapışmasının ötesinde diş köklerinin tüm yüzeylerine yapışarak sardığı ve bu oluşan kötü iltihabi dokuların çok detaylı ağızdan çıkarılması gerekir. Başlangıç tedavisi, diş taşı temizliği, dişeti altından gizli diş taşların uzaklaştırılması ve kök yüzey düzleştirmesi gibi tedavilerle periodontitisin başlangıç tedavisi denilebilir. Cerrahi tedaviler, başlangıç tedavisinden sonra dişetlerinin altına, çene kemiğine ve diş kök yüzeylerine ve diş kök yüzeylerine yapışık kötü iltihabi dokuların açık veya kapalı cerrahi küretaj operasyonuyla tedavisi mümkündür. Bu operasyonlarla çene kemik erimesi durdurulabilir, diş eti iltihabı bitebilir ve diş kaybının önüne geçilebilir. İleri cerrahi tedaviler, dişeti sağlığı, diş korunması ve çene kemiği erimesi durdurulduktan sonra çene kemik güçlendirilmesi ve çekilen dişetinin yeniden eski haline getirmek amacıyla, yönlendirilmiş doku rejenerasyonu (GTR) veya yönlendirilmiş kemik rejenerasyonu (GBR) operasyon yapılabilir" ifadelerini kullandı. "Güzel bir gülümseme değil, aynı zamanda sağlıklı bir kalp demektir" Son olarak Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, "Birçoğumuz kalp krizinden korkuyor, sağlıklı beslenmeye ve spor yapmaya özen gösteriyoruz ama ağız ve diş sağlığımıza yeterince önem vermiyoruz. Oysa ağız, vücudun giriş kapısıdır. Ağızda başlayan bir enfeksiyon, kan yoluyla kalbinize ulaşabilir ve hayatınızı tehdit edebilir. Sağlıklı dişler, dişeti ve çene kemiği sadece güzel bir gülümseme değil, aynı zamanda sağlıklı bir kalp demektir" şeklinde konuştu.