EĞİTİM - 02 Eylül 2022 Cuma 14:23

MathPlay ile matematik oyunla öğrenilecek

A
A
A
MathPlay ile matematik oyunla öğrenilecek

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından başlatılan "Matematik Seferberliği" çerçevesinde harekete geçen Proje Adası, okul öncesinden 4.

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından başlatılan "Matematik Seferberliği" çerçevesinde harekete geçen Proje Adası, okul öncesinden 4. sınıfa kadar tüm matematik konularının Milli Eğitim Bakanlığı Matematik Öğretim Programına uygun 374 farklı materyalle oyunlaştırdı.



Proje Adası tarafından herkesin oyun ile matematik öğrenmesi amacıyla hayata geçirilen MathPlay projesi, düzenlenen basın toplantısı ile tanıtıldı. Milli Eğitim müfredatında yer alan tüm kazanımların birleştirilerek oyunlaştırıldığı projede, vatandaşların dijital çağda kolayca matematik öğrenmesi hedefleniyor.



Matematiğin hayatın her yerinde olduğuna dikkat çeken Proje Adası Eğitim Hizmetleri Genel Koordinatörü Metin Akyol, "Mart ayında Milli Eğitim Bakanlığımız matematik seferberliği başlattığını duyurmuştu. 21. yüzyıla geçerken dijital bir dünyaya adım attık. Dolayısıyla artık muhakeme, analiz yapan ve algoritma yazabilen insanlara ihtiyaç doğdu. Dolayısıyla diğer ulusların yanında Türkiye’nin var olması için herkesin matematik bilmesi gerektiğini bakanımız dile getirdi. Artık matematik her yerde. 216 üniversitede bu çerçevede çalışmalar başlatıldı. Biz de bu çerçevede harekete geçerek yapılanma içine girdik. Proje Adası adıyla şirketimizi Aydın ve İstanbul merkezli olarak harekete geçirdik ve ilk işimizi de İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü koordinesindeki Konak BİLSEM’e Avrupa’nın en büyük matematik müzesini yaparak geçtiğimiz Temmuz ayı içerisinde de teslim ettik. Bugün çok büyük bir projeden bahsediyoruz. Bakanlığımızın Matematik Seferberliği Projesi’ni açıkladığında matematiğin oyunla öğrenilmesi gerektiği belirtildi. Biz de üzerimize düşen görevi gerçekleştirdik ve bu konuda çalışmalarımızı tamamladık. Altyapımızı tamamladık. Biz de okul öncesinden 4. sınıfa kadar tüm kazanımları birleştirerek oyunlaştırdık. Bugün de bunu sergiliyoruz. Sadece Türkiye değil tüm dünyaya matematiği tanıtmayı hedefliyoruz" dedi.



"Matematiği ihraç etmek istiyoruz"


Matematik oyunlarını öyküleştirdiklerini ve diğer ulusların arasından sıyrılıp matematiği ihraç etmek istediklerini sözlerine ekleyen Akyol, "Her yerde matematik oyun evleri açılması gerekiyor ve bu çerçevede biz de matematik kafe açacağız. İzmir Karşıyaka’da ilk MathPlay kafemizi açacağız. Afyon’a da matematik oyun evini kazandıracağız. Kısacası ülkemize yayacağız. Derdimiz bizim Türkiye’nin diğer ulus devletlerinin önünde daha iyi bir noktasına gitmek. Gelecek düşünen, analiz eden insan kaynakları üzerine şekillenecek. Matematik aslında sadece bir matematik değildir. Bakanımız bu yüzden bu projenin yanına seferberlik kelimesini ekledi. Bunu bu yönden sahip çıkmamız lazım. Ben emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Biz bu oyunları hazırlarken aynı zamanda öyküleştirdik. Bu aşk olmadan yapılacak bir iş değil. Geceli gündüzlü bu işi tasarladık. Bu öyküleştirmelere son dönemde storyline modeli deniyor. Avrupa ülkelerinde çalıştayları gerçekleştiriliyor. Bizim Türk çocuğumuz neden bundan mahrum kalsın. Burada sadece oyunla değil bunu öyküleştirerek de bir taraftan Türkçe’nin de zenginleşmesini sağlamamız gerektiğine inandık. Türkçe’nin zenginliği diyoruz ama bizim adımız MathPlay. Biz bunu sadece Türkiye arenasında değil büyük düşünüyoruz. İnşallah bu çalışmalarla Türkiye matematiği ihraç eden bir ülke haline gelir. O yüzden adımızı, haritamızı büyük koyduğumuz için böyle bir isim ile projemizi gerçekleştirdik. Bu projemizin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum ETÜ’lü Bingül kardeşler 2025 Zihinsel Engelliler Dünya Kayak Şampiyonası’ndan 3 madalya ile döndü Fransa’da düzenlenen VIRTUS 2025 Zihinsel Engelliler Dünya Kayak Şampiyonası’nda Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) Spor Bilimleri Fakültesi’nin Otizmli Milli Sporcuları Aliye Zeynep Bingül ve Muhsin Murat Bingül önemli bir başarıya daha imza attı. Tignes Kayak Merkezi’nde gerçekleştirilen şampiyonada Alp Disiplini Slalom branşında mücadele eden Aliye Zeynep Bingül gümüş madalyanın sahibi olurken Muhsin Murat Bingül ise bronz madalyayı ülkemize kazandırdı. Öte yandan Alp Disiplini Büyük Slalom branşında ise Muhsin Murat Bingül kürsünün ikinci basamağına çıkarak dünya ikincisi olmayı başardı. Fransa’dan çifte madalya ile Erzurum’a dönen ikiz kardeşler için havalimanında karşılama töreni düzenlenirken alanda ETÜ Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak’ın yanı sıra çok sayıda akademisyen ve öğrenci yer aldı. Karşılamanın ardından Milli Sporcuları, teknik heyeti ve sporcuların ailesini ETÜ’de ağırlayan Rektör Çakmak, büyük bir gurur yaşadıklarını ifade ederek: "Sporcularımızın üniversitemizde öğrenci olmaları bizim için ayrı bir gurur vesilesi. Öğrencilerimiz geçtiğimiz yıl da dünya şampiyonasından madalya ile dönmüştü. Bu yıl da bizi şaşırtmadılar ve kazandıkları madalyalarla ülkemizi, şehrimizi ve üniversitemizi gururlandırdılar. Tabii her öğrencimizin kazandığı madalya bizler için son derece önemli. Ancak çok zor şartlarda mücadele eden Zeynep ve Murat’ın elde ettikleri başarının ayrı bir anlamı var. Bizler bu başarının arkasında ne emekler olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu vesileyle başta sporcularımızın kendileri olmak üzere ailesini ve antrenörlerini yürekten tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum" diye konuştu. Rektör Çakmak’ın ardından konuşan Milli Sporcuların babası Erzurum Bölge Adliye Cumhuriyet Başsavcısı Ünal Bingül ise düzenlenen karşılama töreni için Rektör Çakmak’a ve ETÜ Ailesine teşekkür ederek: Eşimle birlikte büyük emeklerle çocuklarımızı bugünlere getirdik. Burası bizim yuvamız. ETÜ’yü çok seviyoruz. Siz evlatlarımıza kucak açtınız. Onlar da antrenörler eşliğinde gece gündüz çalıştı ve bu çalışmanın sonucunda çok büyük başarılar elde etti. Yavrularımızı bu noktalarda görmek bizleri de fazlasıyla duygulandırıyor. Bu yolda bize destek veren herkese çok teşekkür ediyorum. Biz yavrularımızla için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Sizin gibi güzel yürekli insanların sevgisi ve ilgisi de bizi ayrıyeten çok mutlu ediyor. Çocuklarımız son iki yılda elde etikleri sonuçlarla cumhuriyet tarihimizde bu alanda dünya ikinciliği kazanan ilk sporcularımız oldu. En büyük hedeflerimizden biri çocuklarımız 2030 yılında paralimpik olimpiyat oyunlarında yarıştığını görmek" ifadelerini kullandı.
Bursa İnegöl’e Yeni Aile Sağlığı Merkezi Bursa’nın İnegöl ilçesinde vatandaşların sağlık hizmetlerine erişimini kolaylaştıracak önemli bir hizmet hayata geçiriliyor. Hayırsever iş insanı Halil Yavuz, Akhisar Mahallesi’nde bulunan 157 ada 204 parsel numaralı taşınmazı ve üzerindeki binayı, aile sağlığı merkezi olarak kullanılmak üzere Sağlık Bakanlığı’na bağışladı. Bursa Valiliği tarafından yapılan protokole göre, 400,08 metrekarelik arsa üzerinde yer alan, zemin + 1 normal kat olmak üzere toplam 189 metrekare oturum alanına ve 453 metrekare inşaat alanına sahip bina, iki bağımsız bölümden oluşuyor. Bu yapı, aile sağlığı merkezi ve/veya diğer sağlık tesisleri amacıyla kullanılmak üzere kamunun hizmetine sunulacak. Yapılan bağışın en anlamlı yönlerinden biri de, merkeze bağışçının annesi ve kendi ismini taşıyan "İnegöl Hafize Halil Yavuz Aile Sağlığı Merkezi" adının verilmesi oldu. Bu ad, protokolde açıkça belirtilmiş olup bağışın gerçekleşmesi için ön şart olarak yer aldı. Bursa İl Sağlık Müdürlüğü ile hayırsever Halil Yavuz arasında imzalanan protokol ile kamu-özel iş birliğine örnek teşkil eden bu adım sayesinde, bölge halkının daha kaliteli, erişilebilir ve çağdaş sağlık hizmetlerine ulaşması sağlanacak. "Topluma hizmet etmenin gururunu yaşıyoruz" Bağışı gerçekleştiren Halil Yavuz, yaptığı açıklamada, "Sağlık, her bireyin temel hakkıdır. Bu bağışla annemin adını yaşatmak ve yaşadığım topluma kalıcı bir eser bırakmak istedim. Yeni sağlık merkezinin, mahallemize ve İnegöl’e hayırlı olmasını diliyorum," dedi. Bursa İl Sağlık Müdürü de teşekkür konuşmasında, "Bu anlamlı bağış için Sayın Halil Yavuz’a şükranlarımızı sunuyoruz. Kamusal sağlık hizmetlerinin gelişmesinde hayırseverlerimizin desteği her zaman büyük önem taşıyor," ifadelerine yer verdi. Yeni merkezin yakın zamanda hizmete açılması ve İnegöl halkına sağlık hizmeti sunmaya başlaması bekleniyor.
Bursa Yıldırım’ı gençler tasarlıyor Yıldırım Belediyesi, Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) ile özel bir protokol imzaladı. Çalışma kapsamında öğrenciler kent estetiğini geliştirme konusunda ortaya koyacağı fikirlerle ilçenin yaya duraklarını güzelleştirecek. Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz ve Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz "Yıldırım’a Yaya Durağı Tasarım ve Uygulaması" isimli protokole imza attı. "Mimarlık Eğitiminde Teori - Pratik İlişkisi Üzerine: Düşün/Dene/Yap Atölyesi ile Yıldırım’da Yaya Durağı Tasarımı ve Uygulaması" isimli projenin yürütücülüğü BUÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sibel Polat, Doç. Dr. Zuhal Şimşek ve Öğr. Gör. Dr. Özge Tümer Yıldız tarafından yapılacak. Mimarlık Fakültesi lisans ve lisansüstü öğrencilerinin çalışmalarıyla gerçekleştirilecek proje ile gençler; modern, estetik ve işlevsel tasarımlar hazırlayarak, ilçenin duraklarına yaya odaklı bir bakış açısıyla değer katmak için çalışacak. İlçeye genç dokunuş Yoğun taşıt trafiğinin yaşandığı Yıldırım’da yaya güvenliğinin, konforunun ve erişilebilirliğinin sınırlı olduğu cadde ve sokaklarda belirlenmiş alanlarda yaya durakları tasarımı ve uygulaması gerçekleştireceklerini ifade eden Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, "Her zaman Yıldırım’ın gerçek sahiplerinin gençler ve çocuklar olduğunu söylüyoruz. Bu proje ile gençler kendi şehirlerini, kendi sosyal mekanlarını tasarlayacak. Genç mimarlarımızın hayal gücü ile yenilikçi fikirleri, Yıldırım’ımızın duraklarına değer katacak. Çalışma, teorinin pratiğe dönüştüğü bir platform sunarken, genç yeteneklerin tasarım dünyasında kendilerini geliştirmelerine de imkan tanıyacak. Yıldırım’daki kamu alanlarının daha modern ve fonksiyonel hale gelmesi için atılacak bu adım, ilçeye estetik bir dokunuşun yanı sıra yerel halkın günlük yaşamını da iyileştirecek. Öğrencilerimiz için önemli bir tecrübe, Yıldırım’ımız için ise değerli bir dokunuş olacak iş birliğimiz hayırlı olsun" dedi. " İşbirliğimiz devam edecek’’ Üniversitelerin temel hedeflerinin eğitim-öğretimin yanı sıra topluma fayda sağlayacak projeler üretmek olduğuna vurgu yapan Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, "Yarım asrı bulunan akademik ve bilimsel deneyime sahip bir yükseköğretim kurumuyuz. Bu 50 yılda Bursa’nın ve Bursa halkının her türlü sorununda yanında olduk. Toplumu ve ülkemizi ilgilendiren her çalışmanın içerisinde yer aldık. Büyük, küçük demeden, nereden geldiğini bakmadan bizlerden destek isteyen herkesin yanında olmaya devam ediyoruz. Yıldırım Belediyemiz de bugüne kadar son derece özel iş birlikleri yaptığımız kıymetli bir kurumumuz. Belediye Başkanımız Sayın Oktay Yılmaz da bizlere elinden gelen desteği vermeye devam ediyor. Bu iş birliğimizin de başta mimarlık öğrencilerimiz olmak üzere herkese hayırlar getirmesini diliyorum" şeklinde konuştu.
Çanakkale AK Parti’li Gider: "İnsanlık Mansur Yavaş’ın gözüne batmış" AK Parti Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı sert bir dille eleştirdi. Yavaş’ın susmayı çok iyi becerdiğini, konuşunca ise kin ve nefret saçtığını dile getiren Milletvekili Gider, "Nevruz kutlamalarında aslan gibi polis memuru, anasının ak sütü gibi helal parasıyla çocuklara pamuk helva satın alıyor, bu da Mansur Yavaş’ın zoruna gidiyor. Hiç zoruna gitmesin; senin sığıntı olduğun partide yer kapabilme sığlığı ile diline dolayabileceğin bir şey değildir bu vicdan, bu insanlık" dedi. AK Parti Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider, çeşitli temas ve incelemelerde bulunduğu memleketi Çanakkale’de, nevruz kutlamalarında çocuklara pamuk helva dağıtan polisi hedef alan açıklamalarıyla tepki çeken Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı sert bir dille eleştirdi. Yavaş’ın çok güzel uyguladığı bir kuralı olduğuna dikkat çeken Milletvekili Gider, "Hani derler ya, ’Bir şey biliyorsan konuş, bilginden faydalansınlar; bilmiyorsan sus, seni adam sansınlar.’ Bu şahıs da susmayı çok güzel beceriyor. Konuşunca da bırak saçmalamayı, kin ve nefret saçıyor. Neyi takmış kafaya, gördünüz mü? Nevruz bir Türk bayramıdır, Türk milletinin ortak bayramıdır. Bayramın kutlandığı alanda çocuklar var, şiddet yok, terör övgüsü yok, şenlik var. Şenlik olan yerde satıcılar olur; baloncudan köfteciye, pamuk helvacıdan macuncuya. Orada görev yapan, halkın huzurunu korumak için bulunan aslan gibi polis memurları var. Düşmana korku, dosta güven salan genç yiğitler. Memur arkadaş bakıyor, pamuk helva satan kişi engelli. Engelli satıcı daha fazla yorulmasın, parası olmayan çocuklar da mutlu olsun diye, satıcının tüm helvalarını cebinden çıkardığı anasının ak sütü gibi helal parayla satın alıp dağıtıyor" dedi "İnsanlık Yavaş’ın gözüne batmış" "Bir kişi ne kadar insan olabilecekse, o kadar insan. Bir insan parasını nasıl hayra çevirebilecekse, o kadar hayır" diyen Milletvekili Gider, şöyle devam etti: "Ama bu insanlık gözüne batıyor, Mansur Yavaş’ın zoruna gidiyor. Hiç zoruna gitmesin. Senin sığıntı olduğun partide yer kapabilme sığlığı ile diline dolayabileceğin bir şey değildir bu vicdan, bu insanlık. Hem o aslan polisin hem o koşuşturan çocukların hem de o satıcı kardeşimin isimleri de yürekleri de senin ağzına yakışmayacak kadar kutsal, senin ağzına sığmayacak kadar büyüktür. Onlar Mansur Yavaş’ı da avanesini de kırk kere satın alır. Haddini bil; aradan bana bir ekmek çıkar mı telaşını, bu milletin kardeşliğine saldırmak dışında argümanlarla gider."