GENEL - 06 Mayıs 2020 Çarşamba 09:30

İkamet komşuluğu kadar, su üstündeki yaşamda da komşuluk kuralları önemli

A
A
A
İkamet komşuluğu kadar, su üstündeki yaşamda da komşuluk kuralları önemli

Dünyayı etkisi altına alan Korona virüs tedbirleri kapsamında gerçekleştirilen sokağa çıkma yasağı, konutlarda olduğu gibi hayatını su üstünde geçirenler için de komşuluk ilişkilerinin ve nezaket kurallarının önemini bir kez daha ortaya çıkardı.

Dünyayı etkisi altına alan Korona virüs tedbirleri kapsamında gerçekleştirilen sokağa çıkma yasağı, konutlarda olduğu gibi hayatını su üstünde geçirenler için de komşuluk ilişkilerinin ve nezaket kurallarının önemini bir kez daha ortaya çıkardı.


Üç tarafı denizlerle çevrili olan ve adeta bir çok bölgesi doğal marina konumundaki Türkiye’de ve dünyada su üstündeki yaşama ilişkin faaliyetler gösteren Su Üstünde Bloğu su sütündeki nezaket kurallarını açıkladı.


Gemi ve tekne sahiplerinin marinalarda demirleme işlemi yaparken de uyması gereken birçok nezaket kuralı ve su üstündeki yaşamda uyulması gereken görgü kuralları ve komşuluk ilişkilerinden söz eden blok yetkilisi Eren Budaklı, yattan yata geçerken nasıl yürüneceğinden, deniz üstü aracının bağlama adabına kadar bir çok önemli kuralı hatırlattı.


Müstakil ev ve apartmanlarda dargınlık olsa da su üstündeki yaşamda iki komşu arasındaki dargınlık olsa bile asla yardımlaşma ve dayanışmadan vazgeçilemeyeceğini ifade eden Budaklı, “Borda bordaya birlikte duran iki yat arasından birine geçilirken direklerin önünden dolaşılması gerekir. Bunun nedeni geminin kıç tarafında yer alan havuzlukta ya da salonda oturan birileri var ise rahatsız etmemektir. Bunun yanında biri sizi yatına davet ettiğinde dahi mutlaka yata binmeden önce müsaade alınması gerekir. Bilindiği üzere yatlara ayakkabı ile çıkılması kesinlikle doğru değildir. Ayakkabınızın altı lastik olsa bile mutlaka çıkarmanız gerekir. Limanda yatları bağlamak için kullanılan yerlere yatlara ait pruvaların aynı yöne bakacak şekilde bağlanması gerekir. Ayrıca bağlanan son teknenin önceki yatların çıkmasına engel olmayacak şekilde bağlandığından emin olunması gerekmektedir” dedi.


Teknelerin marinaya gece yarısından sonra ve sabah çok erken saatte mecbur kalmadıkça gelip gitmemesi gerektiğini ve sabah erken çıkacak olan teknelerin de önceden çevresindeki diğer tekneleri bilgilendirmesi gerektiğini kaydeden Eren Budaklı, “Kim olursa olsun yanınıza yanaşmak üzere olan tekneye yardım etmek bir nezaket kuralıdır. Yanınıza yanaşan tekneye ihtiyacı olup olmadığını sormak önemli bir görgü, yanaşan teknenin halatını alıp bağlamak da adettendir. Kısacası ev ve apartmanlardaki komşuluk ilişkileri ve nezaket kuralları kadar, su üstündeki yaşamda da komşuluk ilişkileri ve nezaket kuralları çok önemlidir” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Kayseri Barosu Başkanı Özsoy: "Kayseri Barosu büyük Türk Milleti’ne hizmet için buradadır" Kayseri Barosu tarafından 5 Nisan Avukatlar Günü dolayısıyla çelenk koyma töreni düzenlendi. Programda açıklama yapan Kayseri Barosu Başkanı Murat Tolga Özsoy; "Kayseri Barosu büyük Türk Milleti’ne hizmet için buradadır" dedi. Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen çelenk koyma törenine Kayseri Barosu Başkanı Murat Tolga Özsoy, baro çalışanları ve avukatlar katıldı. Çelenk koymanın ardından saygı duruşunda bulunularak İstiklal Marşı okundu. 5 Nisan’da Ankara’da yapılan programlara katıldıklarını söyleyen Kayseri Barosu Başkanı Murat Tolga Özsoy; "5 Nisan’da Ankara’da 81 baro ile birlikte Avukatlar Günümüzü kutladık, hukuka saygı yürüyüşümüzü yaptık. Bugün de devamı olarak 7 Nisan’da Kayseri Baromuzla çelenk törenimizi yapıyoruz. Devamında da bayramlaşmamızı yapacağız. Bugün bizim için çok güzel bir gün. 220 bin avukat için çok güzel bir gün. 3 bin 300 avukatımın başkanı olmakla gurur duyuyorum" dedi. Özsoy, Kayseri Barosu’nun hukuk noktasında üzerine düşeni her zaman yaptığını söyleyerek, "Önümüzdeki günlerde tüm avukat arkadaşlarımla beraber Kayseri halkımıza, vatandaşlarımıza hak, hukuk mücadelemizde yanlarında olacağımızı şimdiden bir kez daha belirteyim. Bu seneki temamız ‘Hak-Hukuk’ ve bizler de Hak-Hukuk noktasında yoğunlaşacağız. Hukuk noktasında şunu söyleyeceğim; burada baroların üzerine düşen görev, kim nereden gelirse gelsin hukuksuzluğun daima karşısında olmaktır. Hukuk noktasında baromuz bu zamana kadar üzerine düşen görevi her zaman yapmıştır. Kayseri Barosu 3 bin 300 kişilik büyük bir ailedir. Her türlü hukuksuzluğa, Kayseri halkına, büyük Türk milletine hizmet için buradadır" ifadelerini kullandı.
Ordu Bir kadının azmi: İğne ve iplikle ailesinin geçimini sağlıyor Ordu’nun Ünye ilçesinde yaşayan 48 yaşındaki Meral Mıdıkoğlu, beyin kanaması geçiren eşi ve üniversite okuyan çocuğunun geçimini, yaptığı iğne oyası ürünlerini Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin ücretsiz bir şekilde kadınların hizmetine sunduğu ’El Emeği Çarşısı’nda satarak sağlıyor. Uzun yıllar Kocaeli Gebze’de yaşayan Meral ve Yılmaz Mıdıkoğlu çifti 2 yıl önce memleketleri Ünye’ye dönme kararı aldı. Ünye’ye yerleşmelerinin üzerinden bir ay sonra Yılmaz Mıdıkoğlu beyin kanaması geçirdi. Bu hastalık süreci sonrası önemli bir sağlık sorunu yaşayan Mıdıkoğlu bakıma muhtaç hale geldi. Hem eşine bakıyor, hem de el emeği ürünler üretiyor Eşinin yaşadığı sağlık problemleri sonrası ev ekonomisine katkı da bulunmak ve üniversite okuyan kızının eğitim masraflarını karşılamak isteyen Meral Mıdıkoğlu, en iyi yaptığı işlerden bir tanesi olan iğne oyası ürünleri yapmaya başladı. Başlarda satış yapmakta zorlanan Mıdıkoğlu, daha sonrasında ise Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin Ünye ilçesinde kadınlara yönelik ücretsiz hizmet veren El Emeği Çarşısı’na başvurdu. Yaptığı el emeği ürünleri burada satmaya başlayan Mıdıkoğlu daha fazla müşteriye ulaştı. Siparişleri yetiştirmekte zorlanan Mıdıkoğlu, günün belli bölümlerinde eşine bakmak zorunda olduğu için evinde, geri kalan kısmında ise çarşıda ürünlerini yaparak satışlarını katladı. "Çok fazla müşterimiz oldu, satışlarımız arttı" Eşinin yaşadığı sağlık problemleri sonrası çalışmak zorunda kaldığını ifade eden Meral Mıdıkoğlu, el emeği ürünleri ürettiğini söyledi. Yaptığı ürünleri satmak için Büyükşehir Belediyesi El Emeği Çarşısı’nın kendisine büyük kolaylık sağladığını aktaran Mıdıkoğlu, "23 yıl Gebze’de yaşadıktan sonra memleketimiz Ünye’ye yerleşme kararı aldık. Geldikten bir ay soran eşim çok önemi bir sağlık problemi yaşadı. Çok zorlu süreçler yaşadık. Bu süreçten sonra aile ekonomimize katkıda bulunmak için çalışmam gerekiyordu. Ben de bunun üzerine en sevdiğim en iyi bildiğim iş olan iğne oyası ürünleri yapmaya başladım. Bu süreçte Ordu Büyükşehir Belediyesi El Emeği Çarşısı’na başvurdum ve burada satışlar yapmaya başladı. Çok fazla müşterimiz oldu. Satışlarımız arttı, telefonlarla siparişler almaya başladık. Hem eşimin ihtiyaçlarını gideriyor hem de burada ücretsiz bir şekilde ürünlerimizi satabiliyoruz. Burası aynı zamanda bir aile ortamı sıcaklığında. Benim gibi birçok kadın arkadaşımda burada satış yapıyor. Bize bu imkânı sunan ve bize destek olan Ordu Büyükşehir Belediyesi’ne çok teşekkür ediyorum" dedi.