GENEL - 05 Eylül 2021 Pazar 09:57

Aydınlı hafız tatil için geldiği memleketinde hayatını kaybetti

A
A
A
Aydınlı hafız tatil için geldiği memleketinde hayatını kaybetti

Hollanda’da görev yapan Aydınlı hafız Mehmet Çelik, tatil için geldiği memleketinde hayatını kaybetti.

Hollanda’da görev yapan Aydınlı hafız Mehmet Çelik, tatil için geldiği memleketinde hayatını kaybetti.



Diyanet İşleri Başkanlığı’nın görevlendirmesi Hollan’da da görev yapan Aydınlı hafız Mehmet Çelik eşi ile birlikte Aydın’a geldi. Bir süre sonra eşi yurt dışına geri dönen Çelik Aydın’daki evinde rahatsızlandı. Ambulansla hastaneye kaldırılan Çelik’in kalp krizi geçirdiği tespit edilerek tedavi altına alındı. Doktorların tüm çabalarına rağmen yaşama tutunamayan Çelik hayatını kaybetti. Çelik’in acı haberi ailesi başta olmak üzere tüm sevenlerini yasa boğdu. Çelik’in cenazesinin bugün kılınacak cenaze namazının ardından Köşk ilçesi Gündoğan Mahallesi’nde defnedileceği öğrenildi.



Aydın’da çeşitli camilerde imamlık ve bölge yatılı Kur’an Kursu’nda öğretim görevliliği yapan Çelik, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın görevlendirmesi ile bir süredir kendisi gibi din görevlisi olan eşi ile birlikte Hollanda’da görev yapıyordu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Gazilerin gururlu günü Bolu’da 19 Eylül Gaziler Günü’nün 103’üncü yılı dolayısıyla anma programı düzenlendi. Bolulu gaziler gururlu günlerinde İzzet Baysal Caddesi’nde yürüdü. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, TBMM tarafından "gazilik" ve "mareşallik" unvanı verilişinin 103’üncü yıldönümü ve Gaziler Günü dolayısıyla Anıtpark’ta anma programı gerçekleştirildi. Programın ilk başında Bolulu gaziler, gururlu günlerinde İzzet Baysal Caddesi’nden Atatürk Anıtı’na yürüdü. Program, kurumların Atatürk Anıtı’na çelenk sunmasıyla başladı. Atatürk Anıtı’na çelenk sunumunun ardından Saygı duruşunda bulunulup İstiklal Marşı okundu. Günün anlam ve önemine ilişkin Türkiye Muharip Gaziler Derneği Bolu Şubesi Başkanı İbrahim Çelik konuşma yaptı. "Türk milleti, işgal vesayete alışık olmayan asil bir millettir" Türkiye Muharip Gaziler Derneği Bolu Şubesi Başkanı İbrahim Çelik konuşmasında, "Mustafa Kemal Atatürk’e 1921 mareşallik ve gazilik unvanı verilmişti. Bu vesileyle bugün gazi günü olarak addedilmiştir. Tarih boyunca hür ve bağımsız yaşamış Türk milleti, işgal vesayete alışık olmayan asil bir millettir. Bu uğurda kendisini kendisini çepeçevre sarmış düşmanlarına karşı üç kıtada kılıç sallamış, zaferden zafere ecdadını örnek alarak Anadolu’da, Kore’de, Kıbrıs’ta, 15 Temmuz 2016’da yapılmaya çalışan hain darbe teşebbüsünde canlarını hiçe sayarak vatan bayrak aşkıyla tarihinde birçok savaşa girerek yüzünün akıyla çıkmıştır. Gaziliğin devlet ve millet nezdindeki önemini Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ’Kahraman, Türk ordusu sizin kahramanlığınızla kazanılan büyük zaferin millet tarafından dalalet eden bu yönden ve rütbeye ancak sizi izafe ederek bütün askerlik hayatımın en büyük itirafı olarak taşıyacağım’ diyerek anlatmaktadır. Öyle ki milli bağımsızlığımızı vatanın milleti ile bölünmez bütünlüğünü muhafaza etmek maksadıyla vatanımızın her karış toprağını, kanlarını akıtan Türk tarihini altın sayfalar yazdıran tarihlerimizin can veren şehitlerimizin hatıralarını yüceltmek onlara minnet şükran duygularımı ifade etmek ve milletimizin en büyük görevidir" dedi. Törene Bolu Valisi Erkan Kılıç, MHP Bolu Milletvekili İsmail Akgül, Garnizon Komutan Vekili Tankçı Komando Albay Cavit Nartop, Muharip Gaziler Derneği Bolu Şubesi Başkanı Sami Dinçer, Emekli Piyade Kıdemli Binbaşı Kıbrıs Gazisi Ahmet Şerafettin Yamaner, siyasi partilerin il başkanları, kurum müdürleri, gaziler, askeri erkan, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.
Gaziantep 2 çocuğunun önünde karısını öldüren sanığın ilk duruşması görüldü Gaziantep’te 17 Ocak 2024 tarihinde 2 çocuğunun gözü önünde eşini öldüren sanık Eyüp Turan Karabağ’ın davası, bugün 11. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye başladı. Sanık, iki farklı ifadesinde çelişkili beyanlarda bulundu. Olay, Şahinbey ilçesi Yeditepe Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, Eyüp Turan Karabağ (34) bilinmeyen bir nedenle tartıştığı eşi Bahar Karabağ’ı (31) elindeki tabanca ile kafasına ateş ederek öldürdü. Olay sonrası çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine bölgeye çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, kafasından vurulan Bahar Karabağ’ın hayatını kaybettiğini belirledi. Bugün 11. Ağır Ceza Mahkemesinde ilk duruşma görüldü. Davaya, Maktul avukatları, sanık avukatları ve maktulün yakınları katıldı. "Eğer müvekkilimiz suçluysa, en ağır cezayı almasını istiyoruz” Sanık avukatları, "Eğer müvekkilimiz suçluysa, en ağır cezayı almasını istiyoruz" şeklinde savunma yaparken, maktul Bahar’ın avukatları, "Bu dava sadece Bahar’ın değil, öldürülen tüm kadınların davasıdır. Bu yüzden caydırıcı bir ceza çıkmasını bekliyoruz" diyerek mahkemeden adalet taleplerini dile getirdi. Savcı mütalaasında ‘Kadına karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılış müebbet hapis cezası istedi. “Baba gel, kocam beni öldürecek, yine delirdi” Bahar Karabağ’ın babası Metin Taskömür, "Kızım olay günü beni aradı. ‘Baba gel, kocam beni öldürecek, yine delirdi’ dedi. Ben de hemen kızımın evine gittim. Sanık olan damadımı kızımın dairesinin kapısında gördüm. Bana, ‘Eve girme geri git’ dedi. Ben de daireye girdim. Torunlarım şoka girmiş bir şekilde duvarı izliyordu. Yatak odasına gittim. Kızımın yerde yattığını gördüm. Damadıma, ‘Eğer kızıma bir şey yaptıysan seni öldürürüm’ dedim. Sonra kızımı sanıkla birlikte hastane götürdük. Hastaneye gittiğimde kızımın öldüğünü öğrendim. Ben sanığın en ağır şekilde cezalanmasını istiyorum” dedi. “Kızımın yuvası yıkılmasın diye şiddet gördüğünü ailemden sakladım” Bahar Karabağ’ın annesi Elif Taşkömür, kızının şiddet gördüğünü bildiğini söyleyerek, “Kızımın yuvası yıkılmasın diye şiddet gördüğünü ailemden sakladım. Bu adam kızımın sözünü hiç dinlemez. Yaptığı savunma yalan. Torunlarımın gözünün önünde kızımı öldürdü. Sanığın en ağır cezayı almasını istiyorum” şeklinde konuştu. "Ablama sorduğumda ‘yeğenlerin yaptı’ deyip beni geçiştiriyordu" Bahar Karabağ’ın erkek kardeşi Ömer Taskömür, "Ablamın o adamla evlenmesine hep karşıydım. Zaten bu adamın babası da katil. İş yerindeki arkadaşlarına söyledim. 3 tane silahının olduğunu söylediler. 3 tane silahı olan bir adam ne kadar düzgün olabilir. Ablama şiddet uyguluyordu. Ablama sorduğumda ‘yeğenlerin yaptı’ deyip beni geçiştiriyordu. Ablamı onun öldürdüğünü eminim. En ağır cezayı almasını talep ediyorum” şeklinde konuştu. Sanık Eyüp Turan Karabağ ilk ifadesinde, “Anneme ziyarete gitmek istedim. Eşim bunu reddetti. Bu yüzden intihar etmek için odaya geçtim. Eşim bana engel olmak istedi. Kazara öldürdüm” ifadelerini kullandı. Tüm ifadeler alındıktan sonra söz verilen sanık Eyüp Turan Karabağ, ifadesini değiştirerek, “Eşim beni aradı. ‘Babamı aradım beni gelip alacak gideceğiz’ dedi. Benim eşime ne kadar aşık olduğumu herkes bilir. Ondan ayrılmak istemediğim için gitmesine engel olmak istedim. Odaya geçtim silahı aldım kafama sıkacaktım. Eşim yapma diye yanıma geldi. Aramızda tartışma çıktı. Kazara ona sıktım. Ben çocuklarımın annesini öldürmek ister miyim? Bu olayın kaza olduğunu söylüyorum ve beraatimi talep ediyorum” diye konuştu. Mahkeme heyeti, maktul Bahar Karabağ ile sanık Eyüp Turan Karabağ arasında daha önce herhangi bir şikayet olup olmadığının araştırılmasını ve HTS kayıtlarının incelenmesini istedi. Dava, 8 Kasım 2024 tarihine ertelendi.