EKONOMİ - 25 Mayıs 2020 Pazartesi 20:07

Türkiye, yat üretiminde de söz sahibi

A
A
A
Türkiye, yat üretiminde de söz sahibi

Üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye, su üstündeki hayat için de birbirinden güzel yatlar üretiyor.

Üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye, su üstündeki hayat için de birbirinden güzel yatlar üretiyor. Dünya’da yat üretiminde önemli bir konuma sahip olan Türkiye’de üretilen mega yatlar dünya zenginlerinin tercihi olmaya başladı.


Denizcilik tarihinde başarılarla dolu bir geçmişi olan Türklerin deniz araçları yapımında da her geçen gün ciddi gelişmeler kaydettiğini belirten Su Üstünde Blog yöneticisi Eren Budaklı, “Türkiye’de 2020 yılında 3 farklı yat denizlerle buluştu. 36 metrelik Sea Star, Bilgin Tersanesi 80 metrelik Tatiana ve Turquoise Yat Blue adlı 56 metrelik yat bu yıl deniz ile buluştu. Türkiye ekonomisine büyük katkı veren yat üretimi son yıllarda yat sektöründe isminden sıkça bahsettiriyor. Yat üretiminin ülke tanıtımına da büyük katkısı var. Türkiye’de üretilen yatlar sayesinde Dünya medyalarında ülkemizin ismi sıkça takip ediliyor. Bununla beraber yat üretimi sırasında yan sanayideki birçok firma da ekonomik gelir elde ediliyor. Türkiye’de üretilen birçok yatın, bakım ve onarım içinde üretildiği tersanelere geri gelmesi ayrıca ekonomik bir katma değer oluşturuyor” diyerek Türkiye’nin yat üretiminde de söz sahibi olduğunu kaydetti.


Son yıllarda, İstanbul ve Kocaeli illeriyle beraber Ege Bölgesinde de yat üretimi ve bakımının öneminin arttığını belirten Budaklı, Bodrum, Marmaris ve Fethiye ilçelerinde üretilen gulet ve yatların Dünya denizlerinde boy göstermesinin ülkemiz için büyük bir gurur olduğunu söyledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kilis Kilis’te hijyen baskını: Gıda imalathanesi 4 günlüğüne kapatıldı Kilis’te ihbar üzerine harekete geçen Kilis Belediye Başkanı Hakan Bilecen, zabıta ekipleriyle birlikte Suriyeli bir vatandaşa ait gıda imalathanesinde denetim gerçekleştirdi. Denetimde imalathane 4 gün süre ile kapatıldı. Kilis’te ihbar üzerine gıda imalathanesine baskın yapan Belediye Başkanı Hakan Bilecen, hijyen kurallarına uyulmadığı tespit edilen iş yerini 4 gün süreyle kapattı. Bilecen, "Kendi yemediklerimi halkıma da yedirmem" diyerek denetimlerin artarak süreceğini vurguladı. Başkan Bilecen yaptığı açıklamada, "İhbar üzerine geldik. Tavukların yerde olduğunu, hemen yanında ayakkabıların bulunduğunu ve buzdolaplarının gıda saklamaya uygun olmadığını, pas içinde olduğunu gördük. Buna kayıtsız kalamazdık. Zabıta müdürümüzle birlikte bizzat geldim. Kanunun bana verdiği yetkiyle bu iş yerini 4 gün süreyle kapatacağım. Tekrarı halinde yaptırım daha da ağır olacak" dedi. "Denetimler ayrımsız sürecek" Kentteki tüm gıda işletmelerinin titizlikle denetleneceğini belirten Başkan Bilecen, "Bu şehirde denetimler sıklıkla devam edecek. Gıda maddesi satılan her yer, insan ayrımı yapılmaksızın denetlenecek. Bu, vatandaşımızın eşit şartlarda rekabet etmesini sağlayacak. Bir esnaf haftada bir denetlenirken, diğerinin denetlenmemesi bu tarz görüntülere neden oluyor" ifadelerini kullandı. "Ben kendi yemediklerimi halkıma da yedirmem" Denetimlerin artırılacağını vurgulayan Başkan Bilecen, "Kurumsal marketler, küçük ve büyük esnaflar dahil herkes denetlenecek. Halk sağlığı ile kimse oynayamaz. Ben kendi yemediklerimi halkıma da yedirmem. Bunun önüne geçeceğim. Belediye Başkanı olarak söz veriyorum" şeklinde konuştu. İş yerinin encümen kararı olmaksızın 4 gün süreyle kapatıldığını belirten Bilecen, "İl Sağlık Müdürlüğü’ne de bilgi verelim. Ayrıca onlar da denetlesin’’ dedi. Başkan Bilecen, iş yerine 2 bin 950 TL idari para cezası kesildiğini de belirterek, "Ceza miktarı düşük görünebilir ama biz yasal sınırlar içinde hareket ediyoruz. Bu ilk olduğu için bu şekilde işlem yaptık" diye konuştu.
İstanbul Esenyurt Belediyesi işten çıkarma iddialarını yalanladı Esenyurt Belediyesi, çok sayıda belediye çalışanının işten çıkarıldığı iddialarını yalanladı. Esenyurt Belediyesi tarafından belediye çalışanlarının işten çıkarıldığı iddialarına ilişkin yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, "Bazı basın ve yayın organlarında belediyemiz tarafından çok sayıda işçinin çıkarıldığı şeklinde asılsız haberlere yer verilmiştir. Belediyemiz yaklaşık 3 bin 500 çalışanı ile Esenyurt’a en iyi hizmeti sunmak amacıyla çalışmalarını aralıksız sürdürmektedir. 1 Kasım 2024 tarihinden bu yana hukuken haklı gerekçeler ile iş akdi tek taraflı feshedilen çalışan sayısı toplam 54 olup, bunun 52’si Belediye Personel Şirketi (ESPAŞ) çalışanı işçi, geriye kalan 2 tanesi ise sözleşmeli memurdur. 3 bin 500 personele sahip bir belediyede 5,5 ayda 54 personelin iş akdinin hukuken geçerli olan haklı sebeplerle sona ermiş olması sıra dışı bir durum değildir. Buna mukabil, 1 Nisan 2024 ile 31 Ekim 2024 tarihleri arasında görev yapan belediye yönetimince 7 aylık dönemde toplam 222 ESPAŞ personelinin iş akdi tek taraflı şekilde feshedilmiştir. Öte yandan, belediyemizce iş akitleri tek taraflı olarak haklı sebepler ile feshedilenler arasında işe gelmeden maaş alanlar, performans düşüklüğü ve iş disiplini ile kamu görevine yakışmayan davranışlarda bulunduğu tespit edilenler dışında terör örgütüne üye olmak, uyuşturucu kaçakçılığı, ihaleye fesat karıştırma, belgede sahtecilik, belediyenin alacaklarının usulsüz şekilde silinmesi ve taşınmazlara ilişkin rayiç bedelin düşürülmesi gibi ciddi suçlardan sabıkalı olanlar veya haklarında soruşturma açılanlar bulunmaktadır. Esenyurt Belediyesi olarak adalet, şeffaflık ve disiplin ilkeleri çerçevesinde görevimizi kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz" ifadelerine yer verildi.
Bolu Bolu Belediyesi’nden su ücretinde yeni dönem: "Zenginden daha fazla, fakirden daha az alıyoruz" Bolu Belediye Meclisi’nin nisan ayı 2. birleşiminde su ücretlerinin zenginden daha fazla fakirden de daha az alınacak şekilde alınması oy birliği ile kabul edildi. Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, "Zenginden daha fazla, fakirden daha az alıyoruz. Ama toplamda yine aynı miktarı topluyoruz" dedi. Bolu Belediye Meclisi Nisan ayı 2. birleşimi bugün gerçekleşti. Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan başkanlığında yapılan toplantıda, Plan ve Bütçe Komisyonu ile Çeşitli İşler Komisyonu’na ortak havale edilen konular görüşüldü. Bolu Belediyesi 2024 Yılı Faaliyet Raporu, hazırlandığı şekliyle aynen kabul edildi. Gündemin (b) bendinde ise su ücretleriyle alakalı tarihi bir karar alındı. Karara göre artık lüks konut sahipleri daha fazla su ücreti öderken, dar gelirli vatandaşlar yüzde 50 indirimli tarifeden yararlanacak. CHP’li Meclis Üyesi Ali Sarıyıldız tarafından okunan teklifte şu ifadelere yer verildi: "2025 yılı Gelir Tarife Cetveli’nin 52. sayfasına, 01.05.2025 tarihinden itibaren uygulanmak üzere 9. madde olarak aşağıdaki maddenin eklenmesine karar verilmiştir: ‘Meskenlerde kullanılan suların m ücretleri (KDV hariç), 15.12.1982 tarih ve 17899 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Bina İnşaat Sınıflarının Tespitine Dair Cetvel’e göre 1. Grup: Lüks inşaat-mevcut ücret tarifesinin yüzde 50 fazlası, 2. Grup: 1. sınıf inşaat-mevcut ücret tarifesinin yüzde 15 fazlası, 3. Grup: 2. sınıf inşaat-mevcut ücret tarifesi, 4.Grup: 3. sınıf ve basit inşaat-mevcut ücret tarifesi üzerinden yüzde 50 indirim uygulanacaktır." Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, gündem maddesine ilişkin yaptığı konuşmada şunları söyledi: "Arkadaşlar, bu konuyla ilgili sosyal medyadan bir çağrıda bulundum: ‘Acaba bu nasıl değerlendiriliyor?’ diye sordum. Bu çağrının ciddi anlamda karşılık bulduğunu fark ettim. Ayrıca farklı uygulamaların da olduğunu bu vesileyle öğrendim. Örneğin İskandinav ülkelerinde trafik cezaları bile gelire göre kesiliyormuş. Türkiye’deki gibi sabit bir rakam değil; gelir yüksekse ceza yüksek, düşükse ceza da düşük oluyormuş. Bir de biz Anayasamızın 73. maddesini sanki toplum olarak unutmuşuz. 73. madde, ‘Vergi ödevi’ başlığı altında şunu söylüyor: Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere mali gücüne göre vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır. Yani Anayasamız diyor ki: ‘Kamu giderlerini karşılamak için herkesten eşit almayacaksın, mali gücüne göre alacaksın.’ Bu sadece vergi için değil; su gibi belediye gelirleri kapsamında yer alan vergi dışı ücretler için de geçerli. Nitekim, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 97. maddesi de bu doğrultuda düzenlenmiş. Orada da deniyor ki: ‘Kamu giderleri eşit değil, mali güce göre karşılanır.’ Ayrıca araştırmalarım sırasında Maliye Bakanlığı’nın bir tebliğine de rastladım: Seri No: 31. Bu tebliğde açıkça şöyle deniyor: ‘Ücretler belirlenirken,Anayasa’nın 73. maddesine göre hareket edilecektir.’" "Zenginden daha fazla, fakirden daha az alıyoruz" Konuyla ilgili önceden yaptığı duyurular sebebiyle başka illerin belediye başkanlarının kendisini aradığını söyleyen Başkan Özcan, "Aslında bu uygulamayı çok daha önce hayata geçirmemiz gerekiyordu. Sosyal medyadaki paylaşımımdan sonra birkaç belediye başkanı da beni aradı; onların da aklına yattı. Komisyonda muhalefet partisine mensup arkadaşlar da destek verdi. Büyük ihtimalle bizden sonra onlar da bu uygulamaya geçeceklerdir. Özetle şunu yapıyoruz: Zenginden daha fazla, fakirden daha az alıyoruz. Ama toplamda yine aynı miktarı topluyoruz." Özcan’ın konuşmasının ardından madde, komisyondan geldiği şekliyle mecliste oy birliğiyle kabul edildi.