EKONOMİ - 03 Temmuz 2024 Çarşamba 11:13

Rusya’ya yük taşıyan Türk tır şoförlerinin Gürcistan’da alıkonulduğu iddiası

A
A
A
Rusya’ya yük taşıyan Türk tır şoförlerinin Gürcistan’da alıkonulduğu iddiası

Rusya’ya yük taşıyan Türk tır sürücüleri, aylardır Gürcistan’da alıkonulduklarını ve bu süreçte araçlarının parçalandığını iddia ederek yaşadıkları mağduriyetin giderilmesi için yetkililerden yardım istiyor.


Türkiye’nin farklı illerinden yüklerini alan tır sürücüleri, Sarp Sınır Kapısı’nı geçtikten sonra Gürcü polisi tarafından durdurularak pasaportları alınıyor. Özellikle Rusya’ya Avrupa yükü taşıyan tır sürücülerine yapılan uygulamada, bazı sürücüler 90 gün, bazıları 40 gün, bazıları ise 30 gündür Gürcü tarafındaki tır parkında bekletiliyor.


Bazı tırların kimliği belirsiz kişiler tarafından parçalandığını ve tır içinde direksiyon, ayna, şanzıman gibi bazı parçaların da söküldüğünü kaydeden Türk tır sürücüleri, bu durumun hem maddi hem de manevi olarak kendilerini zor duruma soktuğunu ifade ediyor. Tır şoförleri, Gürcistan yetkililerinin herhangi bir gerekçe göstermeden kendilerini ve araçlarını alıkoyduğunu belirterek "Aylardır burada mahsur kaldık, araçlarımız parçalanıyor ve biz çaresizce yardım bekliyoruz" dediler.


Türk tır sürücüsü Ferdi Büyük, 50 gündür Gürcistan’da bekletildiğini ifade ederek “Burada tır içinde yatıyorum, eve gidemiyorum, pasaportlarımıza el konuldu. Hastalanıyoruz, psikolojimiz bozuldu. Devlet büyüklerimizden yardım bekliyoruz” derken, İsmail Argun ise “24 yıldır bu işi yapıyorum. Rusya’ya giderken Gürcü polisi tarafından durdurulduk, pasaportlarımıza el konuldu. Arabamızda Avrupa’dan gelen yük var. 90 gündür buradayım, Türkiye yetkililerinden bize yardım etmelerini bekliyoruz, mağduruz. Bize verilen evraklarla geliyoruz, Sarp Sınır Kapısı’na geliyoruz. Araçlarımıza da Avrupa yükü olduğu için el konuluyor. Normalde buradan geçmemiz yasaksa geri çevrilmesi gerek, onu da yapmıyor, bekletiyorlar” diye konuştu.


Hasan Ali Yücel isimli tır şoförü ise “Bizim hiçbir suçumuz yokken Gürcistan’ın bizi alıkoyması çok garip. Ben yükümü Ankara’dan yükledim. Yüküm iş makinesi kepçenin motorunun parçaları, Avrupa patenli olduğu için 5 araba sadece bunun için tutuluyor” ifadelerini kullandı.



Rusya’ya yük taşıyan Türk tır şoförlerinin Gürcistan’da alıkonulduğu iddiası

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Liseli Büşra’nın öldüğü servis faciasında 3 sanığın yargılanmasına devam edildi Zonguldak’ta 2022 yılında öğrenci servisinin uçuruma yuvarlanması sonucu lise öğrencisi Büşra Akın’ın hayatını kaybettiği 18 öğrencinin de yaralandığı kazayla ilgili 3 tutuksuz sanığın yargılanmasına devam edildi. Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuksuz sanıklardan şoför Fikret B. (67), araç sahibi Ramazan A. (33) ve babası Müslüm A. (68) hazır bulundu. Duruşmada kazada yaralanan öğrenciler Senanur O. ile Kumsal O. ile taraf avukatları da yer aldı. Kaza sonrası tedavisi nedeniyle İstanbul’a taşınmak zorunda kaldığını anlatan mağdur öğrenci Senanur O., sanıklardan şikayetçi oldu. Davaya katılmak istediğini ifade eden Senanur O., "Kaza anına ilişkin çok bir şey hatırlamıyorum. Kazadan sonra tedavilerim bitmedi, hala devam ediyor. Ayrıca tedavime burada devam edemediğim için İstanbul’a taşınmak zorundayım. Kazadan dolayı ağrılarım ve acılarım devam ediyor. Biz zaten 1-2 yıldır sürekli servisi değiştirmeye çalışıyorduk. Bir kere değil, birkaç defa servis aracının değişmesi hususunda Milli Eğitim Müdürlüğüne dilekçe yazmıştık. Bize hiçbir şekilde geri dönüş yapılmadı. Servis gitmemesi gereken ve trafiğe kapalı olan yollarda gidip geliyordu. Ayrıca hiçbir güvenliğimiz yoktu. Emniyet kemeri bozuk olduğu için takamıyorduk. Ayrıca çoğu koltuk da kırıktı" dedi. Mağdur öğrenci Kumsal O. da kazadan sonra çarpmaya bağlı olarak ayağında yırtık ve kitleler oluştuğunu ifade ederek, "Yakında tekrar kontrolüm var. Ameliyat olma durumum var" dedi. Katılanların avukatı Osman Yayla, tutuksuz sanık olan şoför Fikret B.’nin kaza sırasında hastalığının olmadığına inandıklarını ifade ederek, "Biz bu hususta raporun aldırılmasının gerekmediğine, o an için bir rahatsızlığının olmadığına inanıyoruz. Zira olay oluş ve öğrencilerin beyanları bu yöndedir. Ayrıca önceki beyanlarımızda da belirttiğimiz üzere sanıkların tutuklanmasını talep ederiz" ifadelerine yer verdi. Yayla ve diğer müştekilerin avukatları da sanıkların tutuklu yargılanmasını istedi. Sanığın avukatı hurda aracı istedi Sanık R.A.’nın avukatı, kazadan sonra araca tedbir konulduğunu ve araç üzerindeki incelenecek başka bir durumun söz konusu olmadığını ileri sürerek sanığa teslim edilmesini istedi. Sanık avukatı, "Müvekkilin zararları nasıl giderilecek? Hem içeride hem dışarıda saldırıya uğruyor. Aracın iadesi talep edilmiş, araç verilmesin diye dilekçe veriyorlar. Sürekli vergi geliyor" dedi. Mahkeme, sanıkların tutuklanmalarına yönelik taleplerin önceki duruşmalarda belirtilen gerekçeler nedeniyle reddedilmesine karar verdi. Araç üzerinde yeniden inceleme yapılmasını gerektirecek durumun bulunmadığı nedeniyle sahibi R.A.’ya iade edilmesine karar verdi. Sürücü F.B.’nin Adli Tıp Kurumu’ndan gelecek olan rapor sonucunun beklenmesi için duruşma ileri tarihe ertelendi.
İstanbul Olaylı derbiye ilişkin Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un savcılık ifadesi ortaya çıktı Galatasaray ile Fenerbahçe arasında 19 Mayıs’ta oynanan derbinin ardından yaşanan olaylara ilişkin yürütülen soruşturma çerçevesinde ‘şüpheli’ sıfatıyla ifade veren Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç’un savcılık ifadesi ortaya çıktı. Koç’un ifadesinde, ‘’Eray Yazgan’a ’buradan çıkmazsan dayak yiyeceksin’ şeklindeki sözlerimin tehdit olduğu iddia edilmiş ancak bu sırada ben ortam daha fazla gerginleşmesin diye bu kişinin uzaklaşması gerektiğini söyleyerek sadece uyarıda bulundum’’ dediği öğrenildi. Galatasaray ile Fenerbahçe arasında 19 Mayıs Pazar günü Rams Park’ta oynanan derbi maç sonrasında yaşanan olaylara ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturması sürüyor. Soruşturma kapsamında Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç ve Yönetim Kurulu Üyesi Selahattin Baki, ‘şüpheli’ sıfatıyla ifadeye çağrılmıştı. Başkan Koç, savcılıkta ifade vermek üzere Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’na gelerek yaklaşık 1 buçuk saat süren ifadenin ardından adliyeden ayrıldı. ‘’Saha içerisine girdiğimiz sırada müsabaka ve seyir alanı tamamen boşaltılmıştı, kimse yoktu’’ Ali Koç, savcılıkta verdiği ifadesinde, ‘’Maç sonrasında kulüp başkanı olmam nedeniyle ve bu yetkiyle sahaya girme hakkım da bulunduğundan maç sonu sahaya girdim. Hakkım olan bir konu ile ilgili neden şikayet yapıldığını anlamış değilim. Eylemlerimde herhangi bir suç unsuru içeren davranış bulunmamaktadır. Zaten saha içerisine girdiğimiz sırada müsabaka ve seyir alanı tamamen boşaltılmıştı, kimse yoktu. Müşteki Eray Yazgan’a ’buradan çıkmazsan dayak yiyeceksin’ şeklindeki sözlerimin tehdit olduğu iddia edilmiş ancak bu sırada ben ortam daha fazla gerginleşmesin diye bu kişinin uzaklaşması gerektiğini söyleyerek sadece uyarıda bulundum. Bu nedenle söylemlerimde tehdit unsuru bulunmamaktadır. Bununla birlikte Selahattin Baki’nin küfür ettiğini duymadım. Hakkımda takipsizlik kararı verilmesini talep ediyorum’’ dediği öğrenildi.
Afyon Başkan Yavaş’tan tasarruf tedbirleri ile ilgili açıklama Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, tasarruf tedbirleriyle ilgili yaptığı açıklamada, "Tasarruf zaten yapılması gereken bir şey, zaten belediye başkanlarının görevleri tasarruflu davranmaktır” dedi. Başkan Yavaş, çeşitli temaslarda bulunmak üzere Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal’ı makamında ziyaret etti. Yavaş’ı ağırlamaktan duydukları memnuniyeti dile getiren Başkan Köksal, Afyonkarahisar Belediyesi ile Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin önümüzdeki günlerde protokol imzalayacağını ve kardeş belediye olacaklarını vurguladı. Ziyarette gazetecilerin soruları üzerine hükümetin uyguladığı tasarruf tedbirlerine ilişkin açıklamalarda bulunan Başkan Yavaş, tedbirlerin olumlu yönde ekonomiyi etkileyeceğini dile getirdi. Başkan Yavaş, “Tasarruf zaten yapılması gereken bir şey. Biz ihalelerimizi açık yapmak suretiyle ve bunu kamuoyu ile kuruşuna kadar harcadığımız her parayı web sayfasından açık bir şekilde vatandaşı aktararak bugüne kadar getirdik. Bizim hayali ve hiçbir çılgın projemiz yoktu. Dolayısıyla bu tasarruf tedbirleri bizleri mutlaka etkiledi ama sonuçta olumlu yönde etkileyecek. Bakanla bu konuyu görüştük sanırım kendileri ufak tefek değişiklikler de yapacak konu ile ilgili. Bizi çok etkilemiyor ama diğer belediyelerin ne kadar etkiliyor zamanla göreceğiz. Ama biraz aceleci çıktılar tasarruf edelim derken bizim Ankara’da zarar ettiğimiz konular var ama biz de buna seve seve uyacağız. Zaten belediye başkanlarının görevleri tasarruflu davranmaktır. Ülkemiz bu hale geldiyse yolsuzluk ve israf yüzünden geldi bizim özellikle de bu konuda yani belediye başkanları olarak çok örnek olmamız lazım ve inşallah da olacağız” dedi. Gerçekleştirilen ziyaret daha sonra basına kapalı olarak devam etti.
Malatya Bakan Kurum: "Devlet olarak afet bölgemizin ayağa kalkması için gereken her türlü mücadeleyi vermeye çalıştık" Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Malatya’nın Akçadağ bölgesinde yapımı devam eden konut ve işyerleri projelerini inceledi. Asrın felaketi sonrası bölgede her türlü çalışmayı sürdürdüklerini belirten Kurum, “Biz devlet olarak milletimizle el ele afet bölgemizin ayağa kalkması için gereken her türlü mücadeleyi vermeye çalıştık” dedi. Bakanlık görevine gelir gelmez deprem bölgesi olan Malatya’ya gelen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Balanı Murat Kurum, yapımı süren konut ve iş yerleri projelerini inceledi, yetkililerden bilgiler aldı. 6 Şubat depremlerinin etkilediği ilçelerden biri olan Akçadağ ilçesine de giden Bakan Kurum, burada ilçe merkezinde yapımı süren çarşı projesini inceleyip yetkililerden bilgiler aldı. Daha sonra ilçede yapımı tamamlanan TOKİ deprem konutlarına geçen Bakan Kurum ve beraberindekiler evine yerleşen depremzede Doğan ailesini ziyaret etti. Bakan Kurum, “Biz devlet olarak milletimizle el ele afet bölgemizin ayağa kalkması için gereken her türlü mücadeleyi vermeye çalıştık. O zaman 6 Şubat sonrasında bir taraftan enkaz kaldırdık bir taraftan hasar tespiti yaptık, bir taraftan yeni konutların yerlerini seçtik, temellerini attık. Hamdolsun bugün de sizin evinize gelip sizin mutluluğunuza şahitlik ediyoruz. Bizim için en güzeli bu, bize dua ediyorsunuz ya bizim için en büyük mutluluk bu. Sizleri burada bu sağlam evlerde ailenizle, çocuklarınızla, huzur içerisinde yaşıyorsunuz böyle. Bizim tek isteğimiz bu. Hayırlı uğurlu olsun, güle güle oturun inşallah" dedi. Deprem bölgesinde tüm depremzedelerin evlerini teslim edene kadar ekibiyle birlikte burada olacaklarını belirten Kurum, "Ne eksik varsa o eksikleri bir taraftan gidereceğiz, bir taraftan takip edeceğiz ve inşallah el birliğiyle yeni Akçadağ’ı, yeni Doğanşehir’i, yeni Battalgazi’yi, yeni Yeşilyurt’u inşa edip Malatya’mızın inşallah yüzünü sizlerin yüzünü güldürmeye devam edeceğiz. En kısa zamanda Akçadağ’a da işte bu konutlarda olduğu gibi tüm deprem bölgesinde de konutlarımızı teslim edeceğiz” diye konuştu. Deprem sonrası yapılan yeni yuvasına kavuşan depremzede 50 yaşındaki Servet Doğan’da başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere hükümete teşekkür ederek, “Devletimiz çok şükür gereken her şeyi yaptı. Buralar yapıldı teslim edildi, herkesin biran önce evlerine taşınmasını istiyoruz. Evler çok güzel, devletimiz her şeyin en kalitesini yapmış. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
Ağrı Ağrı’da "Fabrika Voleybol Okulu" açılıyor Türkiye Voleybol Federasyonu’nun 6-12 yaş çocukların voleybol ile tanıştırılması ve lisanslı sporcu sayısının artırılması amacıyla kurduğu "Fabrika Voleybol Okulu", Ağrı’da açılıyor. Ağrı Gençlik ve Spor İl Müdürü Ahmet Çelebi, yaptığı açıklamada, "Türkiye Voleybol Federasyonu’nun ülkemizin birçok ilinde devam ettirdiği ’Fabrika Voleybol Okulu’ projesini Ağrı’da da hayata geçiriyoruz. 6-12 yaş çocukların voleybol ile tanıştırması ve geleceğin voleybolcularını yetiştirmek amacıyla başlatılacak olan Fabrika Voleybol projesi ilimize hayırlı olsun" dedi. Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak çocukların ve gençlerin yanında olduklarını ve olmaya da devam edeceklerini belirten Çelebi, "Onları sporla tanıştırmak, sporun güzel ahlakını onlara öğretmek için çaba gösteriyoruz. İlimizin gençlerini ve çocuklarını geçmişte olduğu gibi bundan sonrada spora yönlendirmek ve onları kötü alışkanlıklardan uzaklaştırmak için çalışmalarımıza daha gayretli bir şekilde devam edeceğiz. Bu çabalarımıza Voleybol Federasyonumuzun Fabrika Voleybol projesi inanılmaz bir katkı sunacaktır" diye konuştu. Çelebi, Fabrika Voleybol Okulu projesi ile Ağrı’da mahalli lig anlamında daha fazla takım kurulmasının ve burada oynayan sporcuların bölgesel ve ulusal organizasyonlarda Ağrı’yı temsil etmesinin son derece önemli olduğunu söyledi. Çelebi, proje için Voleybol Federasyonu’na teşekkür ederek, "İlimizin voleybol gelişimi açısından büyük öneme sahip olan voleybol okulu için bütün hemşerilerimizi 13 Ağustos 2024 tarihinde ki açılışımıza davet ediyorum" ifadelerini kulandı.