GÜNDEM - 16 Aralık 2024 Pazartesi 16:17

Yerli Malı Haftası’nda TOGG coşkusu

A
A
A
Yerli Malı Haftası’nda TOGG coşkusu

Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde Çobanlar İlk ve Ortaokulu’nda Yerli Malı Haftası etkinliklerinde, Türkiye’nin yerli otomobili TOGG tanıtılarak yerli üretimin önemi vurgulandı. Öğrenciler, TOGG aracının yanında “Yerli malı, yurdun malı, herkes onu kullanmalı” sloganıyla yerli teknolojiye destek verdi.


Etkinlik kapsamında sadece yöresel ürünler değil, yerli ve milli teknolojik araç ve gereçler de ön plana çıkarıldı. Öğrencilere yerli üretim bilinci aşılanırken, TOGG gibi yenilikçi projelerin ülke için taşıdığı önem anlatıldı. Okul yöneticileri ve öğretmenler, milli üretimin geleceğe yatırım olduğunu belirterek, yerli ürünlerin desteklenmesi konusunda öğrencilere bilgi aktardı.


Etkinlikte öğrenciler ve öğretmenler, Gazipaşa’da yetiştirilen yöresel ürünler, ev yapımı yiyecekler ve geleneksel kıyafetler ile yerli üretimin önemine vurgu yaptı. Ancak bu yılın dikkat çeken en önemli detayı, Türkiye’nin yerli ve milli otomobili TOGG oldu. Etkinliğe davet edilen Gazipaşa İlçe Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil ve Denetleme Büro Amirliği ekipleri etkinlikte, emniyet bünyesinde bulunan TOGG marka aracı tanıttı. Ayrıca okul velilerinden Mehmet Uncuoğlu da kendi TOGG marka aracını etkinlik alanına getirerek öğrencilere yerli otomobil TOGG hakkında bilgiler verdi.


Etkinliğin en coşkulu anlarından biri, öğrencilerin TOGG marka araçların yanında hep bir ağızdan “Yerli malı, yurdun malı, herkes onu kullanmalı” diyerek yerli üretimin önemini vurgulaması oldu. TOGG’un modern tasarımı ve teknolojisiyle tanışan öğrenciler, Türkiye’nin gururu olan bu yerli üretim aracı büyük bir ilgiyle inceledi.



Yerli Malı Haftası’nda TOGG coşkusu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TİKA’dan Pakistan’da afet eğitimi için destek Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Pakistan’ın Lahor şehrinde Alkhidmat Vakfı tarafından düzenlenen afet yönetimi eğitimine malzeme desteği sağladı. Pakistan’ın Lahor şehrinde afet ve acil durumlarda hazırlık ve müdahale yeteneklerini geliştirmeyi amaçlayan afet yönetimi eğitim programında kullanılan ekipman ve malzemeler TİKA tarafından temin edildi. Programa katılan 42 gönüllüye temel yaşam desteği, sel acil durum müdahalesi, iple kurtarma operasyonları ve ilkyardım gibi hayati öneme sahip konularda eğitim verildi. İki gün süren eğitimlerde artan sel ve deprem gibi doğal afetlere karşı teorik bilgi ve pratik uygulamalar üzerinde yoğunlaşıldı. Eğitim sonunda düzenlenen sertifika törenine Türkiye’nin Lahor Başkonsolosluk Vekili Ali Erbaş, TİKA İslamabad Koordinatörü Muhsin Balcı, Alkhidmat Vakfı yöneticileri, Türk kurumlarının temsilcileri, eğiticiler ve kursiyerler katıldı. Programda konuşan Lahor Başkonsolosluk Vekili Ali Erbaş, doğal afetlere hazırlıklı olmanın önemini vurgulayarak, yüksek riskli bir sismik bölgede yer alan ve sık sık yıkıcı sellere maruz kalan Pakistan’ın acil durumlarda harekete geçmeye hazır eğitimli profesyonellerden oluşan bir topluluğa ihtiyaç duyduğunu belirtti. TİKA İslamabad Koordinatörü Balcı da, Alkhimat Vakfı gibi sivil toplum kuruluşlarının afetlerde etkili görev almasının önemine değinerek, afet yönetiminin sadece kamu kurumlarının değil, aynı zamanda vatandaşların da sorumluluğu olduğunu belirterek, Pakistan’ın doğal afetler karşısındaki kırılganlığının bu tarz afete hazırlık ve müdahale eğitimlerinin önemini vurguladı.
Kırklareli İBB Başkanı İmamoğlu: “İstanbul’un bir başka sorunu, batıya karşı yani size yakın olan Trakya tarafı İstanbul’un suyunun üçte ikisini harcıyor” İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “İstanbul’un bir başka sorunu, batıya karşı yani size yakın olan Trakya tarafı İstanbul’un suyunun üçte ikisini harcıyor, üçte birini Anadolu yakası harcıyor. Onun için bu bölgede olan kaynaklar ve su bizim için daha da önemli bir yerde” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kırklareli’nin Vize ilçesinde İSKİ Istıranca Su Havzası Atik Su temel atma törenine katıldı. Törende konuşan İmamoğlu, Trakya’nın özel bir coğrafyaya sahip oluğunu ifade ederek, “Trakya çok özel bir coğrafyamız, yani dünya güzeli, dünya verimlilik sanki burada fışkırıyor. Çok korumamız gereken bir saha bu. Her karış toprağımız çok değerli. Ülkemizin her milimetrekaresi çok değerli. Ama Trakya’nın elbette özel bir konumu var. Doğasıyla, coğrafi ve stratejik konumuyla, verimliliğiyle çok özel bir yer. Aynı zamanda lokasyonu elbette ve İstanbul’umuz için başta olmak üzere bütün Türkiye açısından lojistik olarak da değerli bir noktada ama iyi planlanmadığı zaman Allah muhafaza, Allah korusun gerçekten kayıplarımız çok olur ve çok üzülürüz. O bakımdan her adımı bizi ilgilendiriyor” diye konuştu. İmamoğlu, Trakya Bölgesi’nin suyunu, havasını, ulaşımını, yaşamını, yaşamın kalitesini, köylerini, tarımını, her şeyini A’dan Z’ye düşünerek bir planlama çalışması yaptıklarını belirterek, “Bugün buraya İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak sizlerin bir hemşehrisi olarak geldim ama aynı zamanda Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı olarak da yerel yönetimlerin sorunları, sıkıntıları ve birbiriyle etkileşimleriyle, coğrafi çözümleriyle ilgili olmak zorundayız. Tabii İstanbul olarak da sadece İstanbul’u planlama değil, özellikle İstanbul Planlama Ajansı bünyesinde kurduğumuz Marmara masasıyla yerel yönetimlerle özel olarak ilgilendiğimiz gibi İstanbul’un üç gerçek planını yaparken Marmara Bölgesi’nin tamamını ve özellikle Trakya Bölgesi’nin suyunu, havasını, ulaşımını, yaşamını, yaşamın kalitesini, köylerini, tarımını, her şeyini A’dan Z’ye düşünerek bir planlama çalışması yapmaktayız. Biz Türkiye’nin planlı bir gelişme yaşadığı takdirde dünyanın en müreffeh, en refah içinde yaşayan toplumu olacağına yürekten inanıyoruz. Bu ülkenin insanının karakteri, bu ülkenin insanının çalışkanlığı, bu ülkenin insanlık kararlılığı, vatan, yurt sevgisi, bayrak sevgisi, bu ülkedeki bütün sorunları çözmeye yeter. Tek formülü var” ifadelerini kullandı. Temeli atılan proje ile Kazandere ve Pabuçdere barajlarının havzalarının etkilendiği alanların atık su sorunlarını gidererek, İstanbul’a temiz suyu ulaştırmayı hedeflediklerini aktaran İmamoğlu, “İstanbul’u yönetmek için elbette Türkiye’nin her noktasında mutlaka gözünüzün, kulağınızın, aklınızın olması gerekir. Ama tabii özellikle Trakya ve Marmara’nın yakın çevresiyle çok ilişkili konularımız vardır. Su meselemiz bunlardan birisidir. İSKİ dünyanın en özel su ve kanalizasyon idaresi. Bu anlamda bu bölgede birçok şehrimizle ilişkili projeleri vardır. Bugün buradayız, sebebi de Kazandere ve Pabuçdere barajlarımızın havzaları tarafından etkilendiği alanların atık suyla sorunlarını gidererek, İstanbul’a temiz suyu ulaştırma çabasıdır. Temiz su meselesi önemli. Su kaynağı meselesi önemli. Bakın dünya iklim değişikliğiyle mücadeleyi, yani kuraklığı, bazen yaşadığımız o aşırı yağmurlarla, anlık düşen yağmurlarla oluşan selleri birinci mesele olarak kabul ederek bu konuyu dünyada özel bir masaya yatırmakta, hatta ülkelerin çoğu kuraklıkla mücadeleyi, iklim değişikliğiyle mücadeleyi temel anlamda güvenlik sorunu kabul edip, en öndeki sorunu olarak görmektedir. Su olmadan yaşayabilir miyiz, yaşayamayız. Tarım yapabilir miyiz, yapamayız. Tam da bu yönüyle çevreyle ilgili yatırımlar ve özellikle iklim değişikliğiyle ilgili mücadele dünyanın en önemli mücadelesi haline dönüşür” şeklinde konuştu. İmamoğlu, İstanbul’un nüfusunun 16 milyon olduğunu ama 20 milyona yakın insana baktığını belirterek, Kırklareli Vize’den Düzce’ye, Melen’e kadar su hareketiyle insanını beslediğini söyledi. İstanbul’un bir başka sorununun Avrupa yakasının İstanbul’un suyunun üçte ikisini harcaması olduğunu dile getiren İmamoğlu, “Sadece bir aylık suyumuzu Istrancalar’dan alıyoruz. Bu önemli bir kaynak ve gerçekten ta Düzce’den, Melen’den özellikle yapmış olduğumuz regülatör yatırımlarıyla beraber üçte biri de aşan, bazen yarısını da aşan su miktarını ta Düzce’den neredeyse 200 kilometrenin üzerinde bir mesafeden İstanbul’a basarak, arıtarak İstanbulluya ulaştırıyor. İstanbul’un bir başka sorunu batıya karşı, yani size yakın olan Trakya tarafı İstanbul’un suyunun üçte ikisini harcıyor. Üçte birini Anadolu yakası harcıyor. Onun için bu bölgede olan kaynaklar ve su bizim için daha da önemli bir yerde. Tabii gözümüz gibi bakmalıyız suya, doğaya. Yani bu ülkeyi çocuklarımızdan ödünç aldığımızı bilerek hareket etmeli ve onlara yine tertemiz bir vatan emanet etmek için çok çalışmalıyız. Aksi takdirde bu cennet vatana en büyük ihaneti yapmış oluruz” dedi. Törende CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, İSKİ Genel Müdürü Dr. Şafak Başa ve Vize Belediye Başkanı Ercan Özalp de konuşma yaptı.
Gümüşhane Gümüşhane’de deprem tatbikatı gerçekleştirildi Gümüşhane’de gerçekleştirilen deprem tatbikatı gerçeği aratmadı. Gümüşhane’de Yerel Düzey Sağlık Çalışma Gurubu Operasyon Planı kapsamında deprem tatbikatı gerçekleştirildi. Senaryoya göre Gümüşhane merkezli 5.9 şiddetinde gerçekleşen depremin ardından 3 katlı bina içerisinde mahsur kalan 15 kişi için kurtarma çalışması gerçekleştirildi. Tatbikata 1 triyaj, 4 UMKE, 2 AFAD, 2 itfaiye, 3 112 acil sağlık ekibi olmak üzere toplam 50 personel katıldı. Tatbikatta ekipler 3 katlı bina içerisinde mahsur kalan yaralıların tahliyesini hızlı ve etkin bir şekilde gerçekleştirerek tatbikatı başarıyla icra etti. Tatbikata yaralı olarak katılan üniversite öğrencilerine yapılan makyajlar ise tatbikatı daha gerçekçi bir hale getirdi. “Ekibimiz 6 Şubat depremlerinde görev almış tecrübeli personellerden oluşuyor” Tatbikatın başarıyla icra edildiğinin altını çizen Gümüşhane Sağlık Hizmetleri Başkanı Dr. Emre Karataş, “Bugün burada yerel düzey afet sağlık grubu operasyon planı kapsamında bir saha tatbikatı gerçekleştirdik. Ülkemizin deprem kuşağında olması nedeniyle de tatbikatımızın deprem konulu olmasına önem gösterdik. Toplam 50 personelin katılımıyla gerçekleştirdiğimiz tatbikatta 15 vatandaşımızın tahliyesini gerçekleştirdik. Göçük altında kalan ve tahliyesini gerçekleştirdiğimiz vatandaşlarımızı ise hazırlamış olduğumuz sahra çadırına yönlendireceğiz. Bizim için verimli bir çalışma oldu, katılım sağlayan bütün paydaşlarımıza teşekkür ederiz. 50 kişilik bir ekipten bahsetmiştik bu ekibimizin büyük çoğunluğu daha önceki 6 Şubat depreminde de Adıyaman ve çevre illerde de görev aldılar ekibimiz gayet başarılı ve donanımlı. Olaya tam zamanında müdahale ettiler ve tatbikatımızı sonlandırdık. Tatbikatı çok gerçekçi kılmak için de mahsur kalan vatandaşlarımızın makyajları çok profesyonel bir ekip tarafından hazırlandı” dedi. Gümüşhane Üniversitesi Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölümü öğrencisi Fatma Arslan da, “Tatbikat çok güzel gerçekleşti, çok başarılıydı bence. Makyajlarımız çok gerçekçi hazırlandı biz de senaryoyu daha gerçekçi hale getirmeye çalıştık elimizden geldiğince. Biz burada yaralı rolündeydik ilerde asıl işimizi yaptığımızda çok faydalı olacağını düşünüyorum bu tatbikatın çünkü yakından izleme şansımız oldu” ifadelerini kullandı.