ASAYİŞ - 06 Eylül 2024 Cuma 15:28

Virajı geniş alınca aracıyla birlikte su kanalına uçtu

A
A
A

Antalya’da ara sokaktan çıkarak dönmek isteyen araç su dolu kanala uçtu. Araçta bulunan iki kişiden birisi son anda araçtan atlarken, sürücü ise vatandaşlar tarafından sudan çıkarıldı.

Olay, saat 13.30 sıralarında Antalya’nın Muratpaşa ilçesi Yenigöl Mahallesi Kanal Sokak üzerinde meydana geldi. Lavanta Sokak üzerinden geldiği sırada dönüş yapan 34 GEJ 259 plakalı Opel marka araç, sokak üzerinde seyreden plakası alınamayan başka bir araca çarpmamak için manevra yapınca sürücüsü direksiyon hakimiyetini kaybetti, ardından su dolu kanala uçtu. Kazayı görenlerin ihbarı ile kaza yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi.

Sürücü vatandaşlarında yardımıyla sudan çıkarıldı

Direksiyonda yolcu olarak bulunan Yunus Emre Turhal, son anda otomobilden kendini attı. Araç sürücüsü İsa Özyalçın, otomobil suya batmadan önce vatandaşların da yardımıyla çıkmayı başardı. Sağlık durumunun iyi olduğu öğrenilen araç sürücüsü, olay yerine gelen 112 Acil Sağlık ekipleri tarafından yapılan ilk müdahalesinin ardından tedbir amaçlı ambulansla hastaneye kaldırıldı. Kazaya şahit olan vatandaşlardan Ömer Tekmenürel, “Dönüşte tekerleği kaymış, sonra kanala uçup buraya kadar sürüklendi. İlk başta önü batmıştı, sonradan bu hale geldi. Birisi direkt karşıya atlamıştı, diğerini de biz çıkardık” dedi.

“Dönmek isterken kanala uçtuk”

Olay sırasında kanala uçan araçta bulunan ve kendisini son anda otomobilden atan Yunus Emre Turhal ise kaza anını, "Tali yola yanlışlıkla girdik. İleriden dönüp Lara istikametine gidecektik. Önümüzde bir tane panelvan araç durdu. Biz de biraz geniş dönmek istedik. Ön teker boşluğa düşünce kanala uçtuk. İki kişiydik, arkadaşım yaralandı ambulansla hastaneye götürüldü. O panikle suyun içine girdi. Araba dengede durduktan sonra ben çıktım. Karşıya atlayıp köprüden dolaşarak tekrar geldim” sözleriyle anlattı.

Ramazan Bozca - Faik Güven Yılmaz

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Çile dolu yaşantısı bestekar yaptı Tokatlı Nimet Aktekin, müzik tutkusu ve yaşadığı zorluklardan ilhamla bestelediği 60’ın üzerinde şarkıyı profesyonel olarak notaya dökmek istiyor. Tokat’ta yaşayan 61 yaşındaki Nimet Aktekin, 15 yıl önce mutfakta bulaşık yıkarken hayatını değiştiren bir an yaşadı. Pencereden bahçeye bakarken aklına gelen şarkı sözlerini kaydetmeye başlayan Aktekin, o günden bu yana müzikle iç içe bir yaşam sürdürdü. Üç çocuk annesi olan Aktekin, hayatındaki acı, hüzün ve sevinç dolu anlardan ilham alarak bugüne kadar 60 şarkı sözü besteledi. Aktekin, şarkılarında kişisel tecrübelerini yansıtarak duygularını müziğe döktü. 6 Şubat 2023’teki büyük depremden babasının vefatına kadar birçok farklı olaydan esinlenen Aktekin, bestelerini telefonuna kaydetti. 1 buçuk yıl önce yakalandığı kanseri de müzik aşkı sayesinde yenen Aktekin, güler yüzü ile de diğer hastalara örnek oluyor. Bu gizli hazinenin yalnızca kendisinde kalmasını istemeyen Aktekin, şarkılarının profesyonel olarak notaya dökülüp hayata geçmesini arzuluyor. “60’ın üzerinde bestem var” Hayatında yaşadığı birçok acı ve sevincin birikimiyle şarkı sözü bestelemeye başladığını söyleyen Nimet Aktekin, “15 yıl önce hayatımda kimi acılar, kederler biriktirmişiz. Daha güzel sevinçli haberler biriktirmişiz. Yeri gelmiş ülkemizin yaşadığı acılar, depremler, işte yangınlar, felaketler, savaşlar; ta atalarımızdan. Bu acı ve sevinçler benim yüreğimde bir şekilde kalmış. Bu konularla alakalı söz ve müziği anında geliyor. Bunu hemen kaydediyorum. Yaklaşık 60’ın üzerinde bestem var. Daha üzerinde çalıştığım bestelerim de var. Bazılarını notaya aldırdım ama birilerinin elimden tutmasını bekliyorum. Bu benim telefonumda gizli hazine olarak kalmasın” dedi. “Herkes göçük altında kaldı ve bahçeme kar yağmıştı” 6 Şubat depreminde göçük altında kalan Yasemin adındaki Tokatlı hamile Bir kadının hikayesinden de etkilenerek şarkı bestelediğini ifade eden Aktekin; “Acılar, kederler, haberlerde duyduğum bir haberden ilham alıyorum. Mesela geçtiğimiz yıl ülke anlamında kara günler yaşadık. Haberler hep bundan bahsetti. Tokatlı bir arkadaşımızın Yasemin diye bir arkadaşı vardı. Ben tanımıyorum ama onun göçük altında kaldığını öğrendik. Bir anda sabah kalktım. Onun haberini almıştık arkadaşımdan. Pencereden baktığımda Tokat’a kar yağdığını gördüm. Herkes göçük altında ve bahçeme kar yağmış. Yasemin maalesef hamileymiş ve göçük altından çıkartılamamış. Anında aklıma beste geldi” diye konuştu. “Kemoşumla aşk yaşadım” Yakalandığı kanseri müzik sayesinde yendiğine dikkat çeken Aktekin, “Babamda geçirdiği rahatsızlık nedeniyle vefat etti. Allah rahmet eylesin. Kendim de rahatsızlık geçirince babamın o halleri aklıma geldi. Ona da bir beste yaptım. O ölüm anı, ruhunu verme anına şahit oldum. O anına aitte beste yazdım. Bu hastalığa yakalandığım zamanlar babamın o halleri aklıma geldi. Babamın o halini gördüğümüz zaman biz babamdan daha çok üzülüyorduk. Arkadaşlarımız hastalığımı duyup aradıklarında ben de o geçmişte yaşadığımı üzüntüyü onlar da yaşamasın diye gülerek cevap veriyordum. ‘Nimet Abla nasılsın, iyi misin?’ diye sorduklarında ‘Ne yapayım? Kemoşumla aşk yaşıyorum’ diyordum. ‘Kemoş kim?’ diye sorup eşimin adı zannediyorlardı. Ben de ‘Yok ya kemoterapiyle aşk yaşıyorum’ diyordum. Hakikaten kemoterapinin o serum verdiklerindeki o damlaları alırken bile aşk yaşıyordum. Bir bağ kurdum ve ne güzel damla damla geliyor. Damarımdan bana şifa olacak şeklinde düşünüyordum ve kemoşumla aşk yaşayarak yendim” şeklinde konuştu. Çanakkale destanında şehit olan Tokatlı 15’lilerin torunu olmaktan gurur duyduğunu ifade eden Aktekin, onlara olan vefa borcunu ödemek için de ağıt bestelediğini söyledi.