ASAYİŞ - 04 Ekim 2024 Cuma 17:03

Ulaşılamayan gencin cansız bedeni hotel odasında bulundu

A
A
A
Ulaşılamayan gencin cansız bedeni hotel odasında bulundu

Antalya’da yakınlarının bir süredir ulaşamadığı genç otel odasında ölü olarak bulundu. Polis ekipleri gencin intihar etmiş olabileceğini değerlendiriyor.


Olay, saat 12.30 sıralarında Antalya’nın Muratpaşa ilçesi Zerdalilik Mahallesi Cebesoy Caddesi üzerinde bulunan bir hotelde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre 2 gün önce hotele giriş yapan ve bugün çıkış yapması gereken Ömer Saydam’a (21) ulaşamayan görevliler yedek anahtarla odaya girdi. Saydam’ı hareketsiz şekilde gören görevliler durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirmesi üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yapılan kontrollerde Saydam’ın hayatını kaybettiğinin belirlenmesi üzerine olay yerine Antalya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü’ne Cinayet Büro Amirliği ve Olay Yeri İnceleme ekipleri sevk edildi.



Yakınları 112’yi arayarak kayıp başvurusunda bulunmuş


Bu sırada Aşık Veysel Caddesi’nde ikamet ettiği öğrenilen Saydam’ın Şırnak ilinde bulunan yakınları kendisine ulaşamayınca 112 Acil Çağrı Merkezi’ni arayarak kayıp başvurusunda bulundukları öğrenildi. Polis ekiplerinin çalışmasının ardından Ömer Saydam’ın cansız bedeni kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Antalya Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Cinayet Büro ekipleri Saydam’ın intihar etmiş olabileceği ihtimali üzerinde de çalışmalarını yürütüyor.



Ulaşılamayan gencin cansız bedeni hotel odasında bulundu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Rim’in dedesinden Türkiye’ye Gazze teşekkürü İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında hayatını kaybeden 3 yaşındaki Rim’in dedesi Halid Nabhan, Yedi Başak İnsani Yardım Derneği gönüllüsü olarak Gazze’deki yardım çalışmalarını sürdürürken Türk halkının Gazzelilere yönelik destekleri için teşekkür mesajı yayınladı. Yedi Başak İnsanı Yardım Derneği, zalim İsrail’in zulmü altındaki Gazze halkına olan desteğini aralıksız sürdürüyor. Bağışçıların desteğiyle yardım çalışmalarına devam eden derneğe İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında hayatını kaybeden 3 yaşındaki Rim’in dedesi Halid Nabhan gönüllü olarak destek veriyor. Savaşın ağır koşulları altında yaşam mücadelesi veren Filistin halkı, bu yardımlarla hayata tutunurken Halid Nabhan, Türkiye’nin gösterdiği dayanışma ve cömertliğin, Gazelliler için büyük bir moral ve destek kaynağı olduğunu ifade etti. Nabhan, "Türk halkı her zaman olduğu gibi bizlerle yardımlaşmaya devam ediyor. Fakirlerin mazlumların ve acı çekenlerin yanında olmaya devam ediyor. Bizler onurlu Gazze’den Türk halkını selamlıyor ve onlara şükranlarımızı sunuyoruz sizler bu zor zamanlarımızda yanımızda duran onurlu insanlarsınız, Allah sizlerden razı olsun" dedi. Halid Nabhan, Türk halkının fedakarlığına teşekkür etti İsrail saldırılarının bir yıldır devam etmesi sebebiyle Gazze’deki halk, çadırda yaşamaya ve sürekli yer değiştirmeye zorlanıyor. En temel gıda ve yaşam malzemelerine erişim neredeyse imkansız hale gelmiş durumda. Ancak Türkiye, savaşın ilk gününden itibaren Gazzelilerin yanında durarak onlara her alanda destek sağladı. Bu cömert tavır, Filistin halkının umudu oldu. Gazze’de Yedi Başak İnsani Yardım Derneği gönüllüsü olarak görev yapan Halid Nabhan, Türk halkının bu fedakarlığına teşekkür ederek, Filistin halkının yalnız olmadığını bir kez daha hissettirdi. Gazze için sıcak yemek seferberliği Savaşın ağır koşullarında yaşamaya çalışan Gazzelilere destek olmayı sürdüren Yedi Başak İnsani Yardım Derneği, "Günlük Sıcak Yemek Seferberliği" başlatarak binlerce aileye her gün sıcak yemek ulaştırıyor. Gazzelilere barınma, su, hijyen ve gıda yardımı sağlayan Türkiye, her gün yüz binlerce kişiye yardım elini uzatıyor. Rim’in dedesi Halid Nabhan da bu yardım çalışmalarına aktif olarak katılıyor ve kendi halkına el uzatmaya devam ediyor. Nabhan, Türk halkının bu yardımlarını takdir ederek, Gazzelilere umut ve yaşam desteği sağladıkları için minnettar olduğunu ifade etti.
Yalova Yalova’dan serebral palsiye dikkati çekmek için yeşil yelek giydiler Yalova’da, Türkiye Spastik Engelliler Federasyonu ve Yalova Yeni Yaşam Engelliler Derneği tarafından düzenlenen etkinlikte serebral palsiye dikkati çekmek için yeşil yelek giydiler. “Hayata Yeşil Işık Yak” sloganı ile düzenlenen farkındalık organizasyonu Gazipaşa Caddesi’nde bulunan Mini Amfi’de gerçekleştirildi. Etkinlikte konuşan Türkiye Spastik Engelliler Federasyonu Başkanı Murat Arslanhan, serebral palsi ile mücadele eden çocuklar başta olmak üzere tüm engelli bireyler için bu organizasyonların büyük bir anlam taşıdığını belirtti. Arslanhan, “Yeşil renk filizlenmeyi, hayata yeni bir bakış açısını ve ikinci baharı temsil eder. Bu nedenle bu sloganı kullanıyoruz. Engelli bireyler için yıllardır mücadele ediyoruz ve bu mücadelemizi aynı kararlılıkla sürdüreceğiz” dedi. Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Arif Laçin de Yalova’da engelli bireyler için önemli bir projeyi hayata geçirmek üzere olduklarını belirterek, “Sayın Valimizin himayesinde ve vekillerimizin desteği ile birkaç ay içinde Yalova’ya bir Gündüzlü Hizmet Merkezi kazandıracağız. Orada da böyle farkındalık etkinlikleri düzenlemeyi hedefliyoruz” diye konuştu. Konuşmaların ardından yeşil balonlar engelli bireyler tarafından gökyüzüne bırakıldı. Ardından engelli bireyler ve aileleri tarafında hazırlanan el emeği ürünler standı gezildi. Etkinliğe, Yalova CHP Milletvekili Tahsin Becan, Yalova Belediye Başkanı Mehmet Gürel, Tarım ve Orman İl Müdür Vekili Selçuk Yaman, İl Kültür ve Turizm Müdürü Ziya Karatekin, Türkiye Sağırlar Milli Federasyonu Başkanı Bülent Tekin, Yeni Yaşam Engelliler Derneği Başkanı Lale Dondurmacı’nın yanı sıra engelli bireyler, aileleri ve vatandaşlar katıldı.
Çankırı Polislerle ile akaryakıt istasyonu çalışanları arasındaki kavga akaryakıt verme tartışmasından çıkmış Çankırı’da bir akaryakıt istasyonunda polis memurları ile akaryakıt istasyonu çalışanı arasında çıkan arbedenin çalışanlardan birinin plakasız motosiklete akaryakıt vermek istememesinden kaynaklandığı ortaya çıktı. Olay, dün Çankırı il merkezinde bulunan bir akaryakıt istasyonunda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, akaryakıt istasyonuna gelen bir özel harekat polisi plakasız motosikletine yakıt almak istedi. Akaryakıt çalışanı Cihan Ali Ceylan motosiklette plaka olmadığı için yakıt veremeyeceğini söyledi. Bu sebeple Cihan Ali Ceylan ile özel harekat polisi arasında tartışma çıktı. Kısa sürede büyüyen tartışma kavgaya dönüştü. Daha sonra olay yerine gelen polis memurunun arkadaşları da kavgaya karıştı. Kavganın ardından her iki taraf da birbirlerinden şikayetçi oldu. Olayla ilgili idari ve adli işlem başlatıldı. Olayla ilgili soruşturma devam ederken, akaryakıt istasyonu çalışanları yaşanan olayı anlattı. “5-6 tane özel harekat ekibi gelerek durumu anlamadan tekme tokat daldılar” Telefon görüşmesinin ardından özel harekat ekiplerinin gelip darp ettiklerini söyleyen Cihan Ali Ceylan, “Plakasız bir motosiklet yakıt almak için benzinliğe geldi. Plakasız olduğu için yakıt veremedim ve neden plakası olmadığını sordum. O sırada başka bir araç gelince ona yakıt doldurmaya gittim. O esnada başka bir çalışan motosiklete yakıtını doldurmuş. Yakıtını aldıktan sonra beni yanına çağırıp ‘sen benim kim olduğumu biliyor musun’ diyerek bana küfür ederek tahrik etti. Daha sonra aramızda bir kavga çıktı. Ben de olay büyümesin diye içeri girdim. Bir telefon görüşme yapmasının ardından 5-6 tane özel harekat polisi gelerek durumu anlamadan tekme tokat daldılar” diye konuştu. Akaryakıt istasyonu çalışanı Gökhan Aytekin, “Üzerinde plaka olmayan bir motosiklet benzin alamaya benzinliğe geldi. Pompacı arkadaşımız da plakası olmadığı için yakıt veremeyeceğini söyledi. Sonra yakıtı aldığı halde yanına çağırarak bizi tahrik etti. Olayın büyümesini istedi. Arkadaşlara kavga etmemesi gerektiğini söyledim. Fakat karşı taraf ısrarla kavga etmek niyetindeydi, argo kelimeler kullandı. Tartışma sonrası iki tarafta zarar gördü. ‘Size bunun hesabını ödeteceğim’ diyerek arkadaşlarını çağırdı. Belindeki silahı göstererek bizi tehdit etti. Soğukkanlılığımızı koruyarak bir şey yapmadık. Sonra özel harekat ekipleri benzinliğe gelerek sanki bir baskın yaparmış gibi anlayıp dinlemeden ilk önce pompacı arkadaşımızı yere yıktılar, tekmeler attılar, sonra bana vurdular. Biz askerimizi, polisimizi seven insanlarız. Bir şey yapmadık” diye konuştu.
Ankara 16 gündür aralıksız hapşıran genç kadına teşhis konulmaya çalışılıyor Yaşadığı hapşırma nöbeti sonrası Batman’dan Ankara Bilkent Şehir Hastanesi’ne sevk edilen ve Ankara’da da hapşırma nöbeti devam eden Benazir Aydın’a teşhis konulabilmesi için tetkikler devam ediyor. Batman’ın Seyitler Mahallesi’nde yaşayan 24 yaşındaki 2 çocuk annesi Benazir Aydın’ın 18 Eylül’de başlayan aralıksız hapşırmaları bir süre sonra giderek artmaya başladı. Önce Batman Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi altına alınan Aydın, ileri tetkik ve tedavi için Ankara Bilkent Şehir Hastanesine sevk edildi. Ankara’da sevk edildiği hastanede de hapşırma nöbeti devam eden ve 3 gündür tedavi gören Aydın’ın yeme içme sorunu ise hala devam ediyor. Hastane kaynaklarından edinilen bilgilere göre, sürekli hapşırmaktan dolayı uyuyamayan Aydın, sinir sistemini rahatlatmak için uygulanan enjeksiyon tedavisi sayesinde uyuyabiliyor. Ankara Bilkent Şehir Hastanesi doktorları, Aydın’ın yaşadığı hapşırma nöbetine teşhis koyabilmek için tetkiklerine devam ediyor. Sağlık Bakanlığı kendileriyle iletişime geçtikten sonra kara ambulansı ile Ankara Bilkent Şehir Hastanesi’ne sevkin gerçekleştiğini ifade eden Benazir’in Aydın’ın yakını Vedat Aydın, “Hastanın durumunu söyledik. 12 gün boyunca sürekli hastaneye gidip geliyorduk. Kendisine serum veriliyordu. Normal bir şey diyerek bizi tekrar eve gönderiyorlardı. Biz kaldıramaz hale geldik. Kalbi üç kere tekleyince Allah korusun kalbi durabilir dedik. Sağlık Bakanlığı biz gerekeni yapacağız dedi ve Ankara Bilkent Şehir Hastanesi’ne sevkini gerçekleştirdik” dedi. "Hastamızın durumu hala aynı, hapşırığı devam ediyor" Aydın, yengesi Benazir Aydın’ın Ankara’daki tedavisinin 3 gündür devam ettiğini ifade ederek, “Durumu hala aynı, enjeksiyon yaptılar. Tahlillerine baktılar. Az önce MR’dan çıktık. Sağ olsun ilgileniyorlar ama hastamızın durumu hala aynı, hapşırığı devam ediyor. Biz bu hastalığa bir çare bulunmasını istiyoruz. Artık iyileşmesini istiyoruz. Bu durumu artık kaldıramaz hale geldik. Allah korusun başına bir şey gelirse biz ne yaparız? Doktorlar kendisine ilaç veriyor. Yemek yiyemezse sıvı ile beslenmeye başlanacak. Su verdiğimiz zaman bile hapşırıktan dolayı suyu çıkarıyor. Ancak serumla uyuyabiliyor” ifadelerini kullandı. Benazir Aydın’ın hapşırmaktan dolayı rahat bir şekilde iletişime geçemediğini dile getiren Aydın, "Çocukları görüntülü aradıkları zaman annelerini o şekilde görmesinler diye görüştürmüyoruz. Küçük çocuğu durumu çok fazla anlamıyor ama kızı durumun farkında, anlıyor. Sürekli ‘Benim annem nerede? Durumu nasıl?’ diye soruyor. Kandırmaya çalışıyoruz ama kendisi durumu anlıyor. Biz de ne yapacağımızı şaşırdık” diye konuştu.