GÜNDEM - 06 Ağustos 2023 Pazar 10:56

Büyük umutlarla aldıkları evler kabusları oldu

A
A
A
00:00
00:00
HD

Antalya’nın Serik ilçesinde apartman sakinlerinin büyük umutla aldıkları evlerinde meydana gelen çatlaklar kabusları oldu. Her akşam binada oluşan çatırdama sesinden dolayı bazı ev sahipleri binadan taşınmak zorunda kaldı.

Serik ilçesinde ev sahibi olmayı hayal eden vatandaşlar, 5 yıl önce Kökez Mahallesi’nde bir müteahhitle anlaştı. Anlaşmanın ardından apartmanda bulunan 9 daire farklı kişiler tarafından satın alındı. Süreç içerisinde vatandaşlar evlerine yerleşti.

Aradan geçen zamanda binada oluşan çatlaklar her geçen gün artarak, sakinlerinin adeta kabusu oldu. Yaşanan olayın ardından iki daire sahibi evinden taşınmak zorunda kaldı. Yüksek kiralar nedeniyle dairelerinde yaşamak zorunda kalan vatandaşlar ise korkuyla yaşıyorlar.

Büyük umutlarla aldıkları evler kabusları oldu

“Kızım bana ’Anne biz ölecek miyiz? Biz artık ne yapacağız’ diye soruyor”

Aparmanın birinci katında yaşayan Elvan Alataş, "Ben binayı sıfır olarak bir mimardan satın aldım. Binayı 7 kez tamir yaptırdım evin içerisinde çatlaklar oluştuğu için. Her tadilattan 1 ay sonra çatlaklar çoğalmaya başladı. Fileli yapımdan tutun her türlü yapımı denedik. Binada çatlamalardan dolayı çat çat diye seslerden dolayı kızım korkmaya başladı. ’Anne biz ölecek miyiz? Biz artık ne yapacağız’ diye konuşunca buradan taşınmak durumunda kaldım. Kendi evimi bırakıp kiraya çıktım. Şu an hukuki süreci başlattım. Tek amacımız bu işin bir an önce çözülmesi. Çünkü ben bu evde yaşayamadığım için çıktım ama binada 9 tane dairede 12 tane çocuk var. Bu yüzden panik içerisindeyiz" ifadelerini kullandı.

Büyük umutlarla aldıkları evler kabusları oldu

“Biz mezar satın almadık, ev satın aldık”

Daire sakini Umut Dalka ise yaşadıklarını şöyle anlattı:

"2018 yılında müteahhittin kendisinden aldım bu evi. 3 ay sonra evde sıkıntılar meydana geldi. Duvarların çatlaması, fayansların dökülmesi ve elektrik kablolarının arızasını müteahhide bildirdim, duyarsız davrandı. Eşine durumu anlattığımda bütün ustaları getirdi, geçici tadilat yaptılar. O da çok fazla sürmedi ve binada daha fazla hasar meydana geldi. Özellikle son 20 gündür daha da çoğaldı. Evimde akşamları ses gelmeye başladı. Her evde en az 2 çocuk var. Bu yüzden can güvenliğimizden endişeliyiz. Biz mezar satın almadık, ev satın aldık. Biz bilirkişi olarak üç mühendis getirdik. Yapılan inceleme sonucunda en kısa zamanda binanın boşaltılması gerektiğini bize bildirdiler. Belediye ile görüştük, onlar da bu işin takipçisi olacaklar" diye konuştu.

Mehmet Demirci

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Adana’da öğretmen eşi ile bacanağını öldüren uzman çavuşun yargılanmasına devam edildi Adana’da öğretmen eşini ve bacanağını tabancayla öldürüp, yoldan geçen 2 kişiyi yaralayan, bir polis memurunu öldürmeye teşebbüs ettiği, belediye ve polis araçlarına zarar verdiği iddiasıyla da hakkında biri ağırlaştırılmış iki müebbet hapis ve 18 yıl 6 ay hapis cezası talep edilen uzman çavuşun yargılanmasına devam edildi. Seyhan ilçesi Güneykuşak Bulvarı’nda 28 Haziran’da Murat Akdöker yönetimindeki otomobilde bulunan 1 çocuk annesi öğretmen Hatice Çelik ile daha önce hakkında şikayetçi olup uzaklaştırma kararı aldırdığı eşi Uzman Çavuş Gökhan Çelik arasında tartışma çıktı. İddiaya göre aralarında kıskançlık nedeniyle geçimsizlik olduğu belirtilen çiftin arasında çıkan tartışmada Gökhan Çelik, beylik tabancası ile bacanağı Murat Akdöker’i yaralarken, eşi Hatice Çelik otomobilden inip kaçmaya çalıştı. Ancak Gökhan Çelik, kendisi gibi Mardin’de görev yapan eşini arkasından vurarak öldürdü. Seken kurşunlar olay yerine yakın yerdeki polis aracına isabet ederken, yoldan geçen İsmail Hakkı Ağca (71) ve Can Alagöz (57) de yaralandı. Belediye otobüsü ile polis devriye aracı da kurşunlardan hasar gördü. Kafasından yaralanan Murat Akdöker de kaldırıldığı hastanede kurtarılamayarak yaşamını yitirdi. Olay sonrası saklandığı binanın damında yakalanarak tutuklanan Gökhan Çelik hakkında ’’eşi kasten öldürmek, kasten öldürme, kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs, silahla olası kastla yaralama, silahla olası kastla neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama, kamu malına zarar verme" suçlarından Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın ikinci duruşması yapıldı. Duruşmaya tutuklu sanık Gökhan Çelik katılırken, bazı müşteki ile taraf avukatları da salonda hazır bulundu. Duruşmada Sanık Çelik önceki savunmalarını tekrar ettiğini söyleyerek, ’’Bu olay öncesinde baldızım G.A. kendisini darp ettiğimi iddia ediyor. Eğer söyledikleri doğru ise neden ailemi arayıp beni şikayet etmedi. Ayrıca evliliğim boyunca bana ’terörist’ gibi ithamlarda bulunmuştur. Öte yandan bu olay sonrasında kayınvalidem basına verdiği röportajda bu evliliği istmediğini söylemiş. Ben yine de evliliğimi kurtarmak için çabaladım. İstemediğini söyleyen bir insan çocuğumu göstermek için benim yanıma getirmezdi" dedi. Duruşmada, sanık Çelik’in kaçtığı binadaki evin sahibi S.E. de tanık olarak dinlendi. Olayla ilgisi olmadığını söyleyen S.E., ’’Sanık evime geldiğinde yaralıydı ve elinde silah vardı. Ben kendisini görünce çok korktum. Bana, ’Abla korkma, sana bir şey yapmayacağım. Sadece yardıma ihtiyacım var’ dedi. Kendisinin nereden, nasıl geldiğini görmedim. Olaya dair bir bilgim yok. Şahısları da tanımam’’ diye konuştu. Tanık olarak dinlenen sanığın annesi ile babası da, eski gelinleri Hatice Çelik’in kendisine zarar veren biri olduğunu iddia etti. Cumhuriyet savcısı, suçun vasfı ve mahiyeti, mevcut delil durumu göz önünde bulundularak sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, eksiklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.