SAĞLIK - 03 Eylül 2024 Salı 10:43

Bel ağrısının önüne geçmek için 10 altın kural

A
A
A
Bel ağrısının önüne geçmek için 10 altın kural

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü’nden Uzm. Dr. Ayşe Yener Güçlü, “Bel ağrılarının yalnızca yüzde 5’i bel fıtığı kaynaklıdır. Bazen bel fıtığı; bel ağrısı ile değil, basılan sinir köküne bağlı olarak topuk ağrısı, bacakta uyuşma, karıncalanma, güçsüzlük gibi şikayetler ile belirgin hale gelebilir” dedi.


Memorial Antalya Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü’nden Uzm. Dr. Ayşe Yener Güçlü bel ağrısına yol açan durumlar hakkında bilgi verdi. Bel zorlanması ve duruş bozuklukları; bel kaslarına, bağlarına ve eklemlerine hasar vererek ağrıya yol açtığını belirten Güçlü, "Bu tür bel ağrıları fiziksel aktivite ile şiddetlenir, istirahat ile hafifler. Ağrının şiddeti öne eğilme, uzun süre ayakta durma, yürüme gibi günlük aktivitelerle artabilir. Bel ağrısı denilince akla öncelikle bel fıtığı gelse de; dünyada baş ağrısından sonra ikinci sıklıkta görülen bu ağrılar başka nedenlerden de kaynaklanabilir" diye konuştu.



“Ağrı genellikle dinlenme, fizik tedavi ve ilaçla düzelir”


Uzm. Dr. Ayşe Yener Güçlü, bel ağrısının sırttaki kas veya tendonlarda oluşan bir zorlanmadan kaynaklanabileceğini ifade ederek, şöyle devam etti: “Bel ağrısı toplumda çok yaygın görülen bir durumdur. Sırttaki kas veya tendonlarda oluşan bir zorlanmadan kaynaklanabilir. Diğer nedenler arasında artrit, yapısal sorunlar ve disk yaralanmaları bulunur. Ağrı genellikle dinlenme, fizik tedavi ve ilaçla düzelir. Tüberküloz, brusella gibi hastalıklar, kemik erimesi (osteoporoz), kireçlenme, başka bir yerden metastaz yapan ya da omurganın kendisinden kaynaklanan kanserler de bel ağrısına neden olabilir. Aynı zamanda mide, karaciğer, böbrek gibi organ rahatsızlıklarının bel bölgesine yayılmasından kaynaklanan bel ağrıları da söz konusu olabilirken bazı bel ağrıları ise psikolojik kaynaklıdır”.



5 kişiden 4’ünde görülüyor


Beş kişiden dördünde hayatlarının bir noktasında bel ağrısı görülebileceğini açıklayan Uzm. Dr. Ayşe Yener Güçlü, bel ağrısı için risk faktörlerini şu şekilde aktardı: “30 yaş üstü kişilerde daha fazla bel ağrısı görülür. Omurgadaki diskler yaşla birlikte aşınır. Diskler zayıflayıp aşındıkça ağrı ve sertlik ortaya çıkabilir. Aşırı kilolu/obez olan veya fazla kilo taşıyan kişilerde bel ağrısı görülme imkanı daha yüksektir. Aşırı kilo eklemlere ve disklere baskı yapar. Zayıflamış karın kasları omurgayı destekleyemez ve bu da sırt zorlanmalarına ve burkulmalara yol açabilir. Sigara içen, aşırı alkol tüketen veya hareketsiz bir yaşam tarzı süren kişilerde bel ağrısı riski daha yüksektir. Ağır kaldırma veya eğilme gerektiren işler ve aktiviteler bel yaralanması riskini artırabilir. Yapısal sorunlar, omurga hizalamasını değiştiren skolyoz gibi rahatsızlıklar şiddetli sırt ve bel ağrısına neden olabilir. Ailesinde osteoartrit, belirli kanser türleri ve diğer hastalıklar bulunan kişilerde bel ağrısı riski daha yüksektir. Depresyon ve anksiyetede bel ağrısı görülebilir”.



“Bel ağrılarının yalnızca yüzde 5’i bel fıtığı kaynaklıdır “


Bel fıtığında hissedilen ağrının ise yavaş yavaş geliştiğine işaret eden Uzm. Dr. Ayşe Yener Güçlü, bel ağrılarının yalnızca yüzde 5’inin bel fıtığı kaynaklı olduğunu ifade etti. Güçlü, “Bel fıtığında hissedilen ağrı yavaş yavaş gelişir. Yaygın, batıcı, hareketle artan, istirahatla azalan, belde ve etkilenen sinir kökünün anatomik dağılımına uygun olarak bacağa yayılan bir ağrıdır. Ağrı, öne eğilme veya arkaya dönme gibi ters bir hareket sonrası ani olarak başlayabilir. En küçük bir hareketle şiddetlenip, kilitlenme veya bel tutulmasına yol açar. Oturmakla, ayakta durmakla, öksürmekle, ıkınmakla, araba kullanmakla artar. Bel ağrılarının yalnızca yüzde 5’i bel fıtığı kaynaklıdır. Bazen bel fıtığı; bel ağrısı ile değil, basılan sinir köküne bağlı olarak topuk ağrısı, bacakta uyuşma, karıncalanma, güçsüzlük gibi şikayetler ile belirgin hale gelebilir” dedi.



Bel sağlığı için uyarılar


Uzm. Dr. Ayşe Yener Güçlü, bel sağlığını korumak için ise şu uyarılarda bulundu: “Bir ağırlık taşımanız gerekirse, yükü vücudunuza eşit olarak paylaştırdıktan sonra taşıyın. Yerden cismi alırken dizlerinizi kırın ve çömelerek alın, belden eğilmeyin. Yüksek topuklu veya topuksuz ayakkabı giymeyin. Ayakkabılarınızın topuklarının yüksekliği normal, ökçeleri yumuşak olsun. Herhangi bir bel rahatsızlığı geçirdiyseniz jimnastik, golf, tenis, güreş, boks, judo, halter, futbol, basketbol gibi sporlardan uzak durun. Bunların yerine yürüme ya da yüzme gibi sporları tercih edin. Yüksek bir yere bir eşya koyarken ya da alırken ayağınızın altına yükseltici koyun, uzanmayın. Aşırı kilo almaktan kaçının. Otomobil kullanırken, koltuk belinizi desteklesin. Uzun yola çıkarken, belinizi ince bir yastıkla destekleyin. Omurganın fizyolojik kıvrımlarına uyum gösterebilen, ortopedik yatakları tercih edin. Kalça ve dizler hafifçe bükülü, karna çekilmiş olacak şekilde, yan pozisyonda yatarak uyumakla bele binen yükü en aza indirirsiniz. Bilgisayarda çalışırken başınız dik, beliniz ve kalçanızın arka kısmı destekli olmalıdır. Ekranı tam karşıdan görebilecek pozisyonda bulunmalı, kollarınız rahat, ön kol ve bilekleriniz aynı çizgi üzerinde yere paralel olmalı. Ayaklarınızı altına bir basamak ile desteklenmelidir. Herhangi bir bel rahatsızlığı geçirmiş ve iyileşmişseniz, uzman doktorunuzun önerdiği egzersizleri aksatmadan yapın. Egzersiz sonrasında şiddetli ve 15 dakikadan fazla süren bir rahatsızlık ortaya çıkarsa mutlaka bir uzman doktora danışın”.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Alzheımer hastası olanlara büyük kolaylık Düzce’de ilk olarak inşa edilen Ertan Uçar Alzheimer Hastaları Gündüz Bakım Merkezi resmen hizmete başladı. Merkez iki dönüm alan üzerine kurulu 250 metrekare kapalı alan içinde terapi, aktivite odaları, dinlenme alanları ve kış bahçesi ile vatandaşların kullanımına açıldı. Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’nün en dikkat çeken sosyal projelerinden biri olan ve İş Adamı Ertan Uçar ile eşinin yanı sıra hayırseverlerin de desteği ile inşa edilen Ertan Uçar Alzheimer Hastaları Gündüz Bakım Merkezi, düzenlenen törenle resmen hizmete açıldı. Bahçeşehir bölgesi, Demetevler Mahallesi’nde iki dönüm alan üzerinde kurulu olan merkez, 250 metrekare kapalı alan içinde faaliyetlerini sürdürecek. İçerisinde terapi ve dinlenme odası, 3 adet aktivite odası ve kış bahçesi yer alan merkezde, sosyal hizmet uzmanı, yaşlı bakım personelleri, hemşireler, gerontolog, ergoterapist, hemşire ve antrenör olmak üzere 8 personel görev yapacak. “Birçok şehre örnek olacak İnşallah” Vali Selçuk Aslan, Alzheimer ile mücadele eden ailelerin artık hastalarını gönül rahatlığı ile emanet edebilecekleri merkezin inşasında emeği olanlara teşekkür ederek hastalıkla mücadele eden ailelere büyük bir destek noktası oluştuğunu belirtti. Vali Aslan “Rize’nin Pazar ilçesinde görevdeyken bir Nöroloji doktorumuzun da buna benzer bir proje çalışması olmuştu. Projenin özünde hastanede potansiyel hastalara hafıza yetkinliklerinin muhafaza edilmesi amaçlanıyordu. O zaman çevremde hiç böyle bir hasta yoktu. Kendisi birçok bürokratik engellerle karşılaştı. Başhekimi ikna ederek bir salon tahsis edilmesini sağladık ve başlattık. Hakikaten gördük, ne kadar olumlu bir iş olduğunu. Burası da daha önce kütüphane idi ancak kapalı ve kullanılmıyordu. Açmak istedik olmadı. Bakanımız (Faruk Özlü) ile istişare ettik. Burayı böyle bir proje için söyledi. Şimdi benim annemde Demans başladı. Bu hastalığı yakın çevrenizde gördüğünüz zaman bu konuda duyarlılığınız artıyor. Fiziki donanımları ile Türkiye’de örnek bir yer oldu. Uzmanların da gelmesi ile artık hizmete başlayacak. Bu işe öncülük eden herkesten Allah razı olsun. Ne kadar özverili olursak olalım, insanız sosyal yaşantımız var. Alzheimer hastası olan aileler, yakınları ihtiyaç halinde artık gönül rahatlığı ile buraya emanet edebilecekler. Sosyal proje anlamında birçok şehre örnek olacak inşallah” dedi. “Ciddi bir ihtiyaca daha çözüm oldu” Projenin aşamaları hakkında bilgiler paylaşan Başkan Özlü de merkezin yapımında emeği olan başta Uçar ailesi olmak üzere tüm bağışçılara teşekkür ederek “Daha önce burada inşaat çalışmaları bittiğinde sizi buraya davet etmiştik ama bugün aslında biz burayı hizmete alıyor, tanıtıyoruz. Bu merkezin çalışanlarının özel nitelikte olması gerekiyordu. Eğitimleri ve geçmişleri ile Alzheimer hastalarına hizmet edecek donanımda olması gerekiyordu. Onların eğitimleri biraz zaman aldı. Ertan Uçar ve eşi ile birlikte geldi ve Antalya’da böyle bir merkez olduğunu, yer gösterirsek Düzce’ye de yapılması için destek olmak istediklerini söylediler. Bu ciddi bir ihtiyaç. Evinizde bir hastanız varsa sizin de hayatınız çok etkilenir. İlk önce yan tarafta yapmayı planlamıştık ama burası daha uygun göründü. O günlerde burası bir kütüphaneydi ama kullanılmıyordu. Projeyi değiştirdik burayı yapmaya kadar verdik. Bu şehirde okul yapımı için ne kadar uğraştığımı herkes bilir, sponsor buldum. Şehir merkezinde kalan 3 okulu yeni yerlerine taşıyoruz. Arkadaşlar çalışınca oluyor. Çok çalışıyoruz ve yapıyoruz. Bakın; bu işi bilenlerle burada toplantı yaptık. Evet başka şehirlerde de var ama Türkiye’nin en modern tek Alzheimer Merkezi burası dediler. Ertan Uçar size çok teşekkür ediyorum. Allah sizden razı olsun. Düzce’mize hayırlı, uğurlu olsun. Valim, siz buradasınız denetim sizde. Vatandaşlarımızın ilgisini kesmemesini ve sürekli olarak sahip çıkmasını diliyorum” ifadelerinde bulundu. “Bu hikaye babamın Alzheımer olması ile başladı” Törende konuşma yapan Zeynep Uçar, projenin çıkış noktasının babasının Alzheimer ile mücadele ettiği döneme dayandığından bahsederken duygusal anlar yaşandı. Zeynep Uçar “Bu hikaye şöyle başladı; benim babacığım 14 yıldır Alzheimer hastası. Çok araştırmalar yaptım, çok hastaneye gittim bir fayda bulmak için. Tabi bu süreçte annem çok yıprandı. 14 yıldır bir fiil ilgilenmek zorunda kaldık. Bebek olduğunda anne baba büyükler heyecanlanıyor. Tabi vatana millete hayırlı bir evlat yetiştirmek istiyorlar ama bence artık bu vatana millete emek vermiş büyüklerimizin de zamanı geldiğinde iyi bakılması gerekiyor. Babacığım yetişemeyecek bu merkeze ama sizlerin bu hastalığa yakalanan yakınlarınıza inşallah fayda sağlar. Çok güzel bir iş olduğunu düşünüyorum, devamını diliyorum” şeklinde konuştu. “Başkanımıza desteği için teşekkür ediyorum” Proje yapım aşamalarında Belediye Başkanı Faruk Özlü’nün desteğine dikkat çeken Ertan Uçar ise merkezin yapımında emeği geçenlere teşekkür ederek şöyle konuştu: “Bu merkezin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bu hastalığa yakalananlara tedavi süreçlerinde destek olmasını diliyorum. Emeği geçen tüm hayırsever arkadaşlarımıza ve belediye başkanımıza çok teşekkür ediyorum. Kendisi ile bu konuyu paylaştığımızda hemen yapalım dedi sağ olsun. Allah mecbur etmesin, eksik de etmesin. Hayırlı, uğurlu olsun.” Konuşmaların sonunda dua edilmesi ve kurdele kesiminin ardından, projeye katkıda bulunan hayırseverlere plaket takdimi yapılması ile tören sona erdi.