ÇEVRE - 11 Kasım 2024 Pazartesi 16:21

Antalya’da kar manzaralı deniz keyfi

A
A
A
Antalya’da kar manzaralı deniz keyfi

Antalya’da yağışlı havanın ardından güneş yeniden yüzünü gösterdi. Sıcaklığın 22 dereceyi bulduğu kentte, vatandaşlar karlı dağ manzarası eşliğinde güneşlendi ve denize girdi. Denizin tadını çıkaran İsmail Büyükada adlı vatandaş, “Denizin sıcaklığı dışarıya göre çok daha iyi. Üşüme denen bir şey yok, rahatlıkla yüzebiliyorsunuz” dedi.


Antalya’da bir gün önce etkili olan soğuk hava nedeniyle dağlara kar yağarken, bugün ise sıcak havayı fırsat bilen bazı yerli ve yabancı vatandaşlar denize girdi. Turizmin başkenti Antalya’da, dün 18 dereceye kadar düşen hava sıcaklığında; Kemer ilçesindeki 2 bin 365 metrelik Tahtalı Dağı’nın zirvesine, Gömbe Mahallesi’ndeki 3 bin 24 metre yüksekliğinde Akdağ’ın zirvesine ve Saklıkent Kayak Merkezi’ne mevsimin ilk karı düştü.


Yağışlı havanın ardından bugün ise güneş yeniden yüzünü gösterdi. Sıcaklığın öğle saatlerinde 22 dereceyi bulduğu şehirde, yazdan kalma bir gün yaşandı. Güzel havayı fırsat bilenler sahillerde yoğunluk oluşturdu. Konyaaltı sahilinde bazı vatandaşlar denize girerek sıcak havanın tadını çıkartırken, bazıları kitap okudu bazıları ise güneşlenip balık tutmaya çalıştı.



“Antalya cennet gibi”


Dünyaca ünlü Konyaaltı Plajı’nda kızıyla güneşlenen Atilla Biçici, “Antalya’da yaşıyorum. Antalya cennet gibi bir il, bugün de hava çok güzel. Saklıkent’te kar yağarken, burada güneş açtığı zaman hem kış mevsimini hem yaz mevsimini bir arada yaşıyoruz. Antalya’yı çok seviyorum. Kızım birlikte sahile gelip, güzel havanın tadını çıkaralım dedik” diye konuştu.



“Üşüme denen bir şey yok, rahatlıkla yüzebiliyorsunuz”


Denizin tadını çıkaran İsmail Büyükada ise “Denizin sıcaklığı dışarıya göre çok daha iyi. Üşüme denen bir şey yok, rahatlıkla yüzebiliyorsunuz. İstanbul’dan tatile geldim. Dün havanın yağmurlu olmasıyla nedeniyle denizin tadını alamadık, bugün güzel bir gün. Aslında bugün ki planımda Tahtalı Teleferik ile karları görmeye gitmek vardı, güneşi görünce denizi tercih ettim” ifadelerini kullandı.



Antalya’da kar manzaralı deniz keyfi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Çocuklarda bronşitin yayılmasını engelleyen 6 önlem Memorial Kayseri Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Ufuk Ertural, mevsim geçişlerinde en çok çocukları etkileyen akut bronşit hakkında bilgi verdi. Çocuklarda ve bebeklerde yaygın görülen bir akciğer enfeksiyonu olan bronşit, soğuk algınlığına çok benzeyen semptomlarla başlıyor. Burun akıntısı, tıkanıklığı ile öksürük ve hafif baş ağrısıyla seyreden hastalığa ateş eşlik edebiliyor. Akciğerlerdeki solunum tüplerinin yani bronşların iltihaplanmasıyla ortaya çıkan bronşit, kısa süreli (akut) ya da uzun süreli (kronik) olabiliyor. Akut bronşit söz konusu olduğunda semptomlar genellikle hızlı bir şekilde gelişiyor ve hastalığın seyri kısa sürüyor. Hastalığa neden olan virüslerin bulaşmasını engellemek için basit önlemler alınması gerekiyor. Memorial Kayseri Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Ufuk Ertural, mevsim geçişlerinde en çok çocukları etkileyen akut bronşit hakkında bilgi verdi. Akut bronşitin nedeni virüsler Akut bronşite çoğunlukla viral bir enfeksiyon neden olmaktadır. Aynı zamanda bakteri veya toz ve alerjenler ile ağır partiküllerin havada olması hastalığın seyrini ağırlaştırmaktadır. Akut bronşitin en önemli nedeni ise virüslerdir. Özellikle çocuklarda hastalık; burun, ağız veya boğazda (üst solunum yolunda) soğuk algınlığı veya başka bir viral enfeksiyondan sonra ortaya çıkmaktadır. Çocuklar hasta olan başka bir çocukla yakın temas sonucunda virüsü kapabilmektedir. Kronik hastalığı olanlara dikkat! Hastalık, mukus üretiminin artmasına ve diğer değişikliklere neden olmaktadır. Akut bronşit söz konusu olduğunda semptomlar genellikle hızlı bir şekilde gelişir ve hastalığın seyri kısa sürer. Vakaların çoğu hafif seyrederken kronik hastalığı olan çocuklarda bronşit daha ağır tablolara neden olabilmektedir. Akut bronşit olma riski yüksek çocuklar ise daha kolay hasta olabilmektedir. Akut bronşit olma riski daha yüksek olan çocuklar ise şunlardır; “Toz alerjisi olanlarda maruziyet bronşiti tetikleyebilir. Kronik sinüzite yatkın çocuklar risk grubundadır. Özellikle astımı hastası olan çocukların bronşite yatkınlığı yüksektir. Hastalık bu belirtilerle başlıyor Çocuklarda akut bronşit şu belirtilerle kendini göstermektedir. En sık görülen belirtiler şunlardır; “Kusma veya öğürme, kuru veya balgamlı öksürük, öksürük başlamadan ortaya çıkan burun akıntısı, göğüs tıkanıklığı ve ağrısı ile boğaz ağrısı, halsizlik, titreme, hafif ateş, sırt ve kas ağrısı, hırıltılı solunum.” Belirtiler genellikle 7-14 gün sürmektedir. Öksürük bazen kronikleşmektedir. İnatçı öksürük 3-4 hafta devam edebilmektedir. Antibiyotik kullanmaya gerek yok Çocukların akut bronşit olup olmadığını belirlemek için zatürre veya astım gibi diğer sağlık sorunlarını saf dışı etmek gerekir. Bunun için testler yapılmalıdır. Tedavi aşamasında ise belirtilere ve çocuğun genel sağlık durumuna bağlı olarak yapılır. Bu aşamada çocuklarda akut bronşit tedavisinde antibiyotik kullanılmaz. Çünkü enfeksiyonların çoğu virüs kaynaklıdır. 8-10 günden daha uzun süren öksürük belirtisinde bile genellikle antibiyotiklere ihtiyaç duyulmaz. Bakteriyel enfeksiyon olmadığı sürece antibiyotik kullanılması tavsiye edilmez. Beslenme sorunu varsa hastane şart Tedavide semptomların hafifletilmesine yardımcı olacak etken maddesi parasetamol veya ibuprofenolan (6 aydan büyükler için) ilaçlar kullanılmalı bol istirahat tavsiye edilmelidir. Sıvı alımı takip edilmeli, yeterli ortam nemi sağlanmalıdır. İştahsızlık nedeniyle beslenmede zorluk çeken çocukların hastaneye yatırılması gerekebilir. Akut bronşit geçiren çocukların büyük bir bölümü herhangi bir sorun yaşamadan iyileşebilmektedir. Küçük bir oranda ise hastalık zatürreye dönebilmektedir. Bu önlemler hastalığın yayılmasını engeller Çocuklara el yakıma alışkanlığının kazandırılması önemlidir. Öksürürken veya hapşırırken burnunu ve ağzını kapatması gerektiği öğretilmelidir. Hastalığın yayılmaması için çocukların aşıları tam olmalıdır. Hasta olan çocuklarla diğer çocukların teması engellenmelidir. Özellikle okul ve kreşlerde hasta olan çocuklara izin verilmelidir. Hasta çocukların temas ettiği yüzeyler temizlenmeli ya da ve dezenfekte edilmelidir. Bebeklerde anne sütü solunum yolu enfeksiyonlarını azaltmaktadır. Solunum yolu enfeksiyonları emzirilen bebeklerde daha az görülmektedir.
İstanbul Dengesiz havalar, sağlık dengenizi bozmasın Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) raporuna göre Türkiye’de bu kışın sert geçmesi bekleniyor. Türkiye ve dünya genelinde dondurucu soğukların, fırtınalar ve kar yağışlarını beraberinde getireceğini söyleyen Altınbaş Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Prof. Dr. Şevket Özkaya, bu iklimin insan sağlığı üzerinde önemli etkileri olacağı uyarısında bulundu. Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO), 2024’ün son ayları ve 2025 kışı için küresel çapta önemli bir uyarı yaptı. Hava sıcaklığını değiştiren, sıcak ve soğuk havanın küresel dünyamızı etkilediği iki olay söz konusu. 2024 yazına damga vuran ve Türkiye’de en sıcak yaz olarak tarihe geçen El Nino’nun getirdiği sıcak dalgaları, yerini kış aylarında tam tersi bir iklim olayı olan La Nina’ya bırakacak. Altınbaş Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Prof. Dr. Şevket Özkaya, bunun Türkiye ve dünya genelinde dondurucu soğuklar, fırtınalar ve kar yağışlarını beraberinde getireceğini belirterek insan sağlığı üzerinde önemli etkileri olacağı uyarısında bulundu. “Kronik grip yaşanabilir” Prof. Dr. Şevket Özkaya, Türkiye’nin de bu iklimsel değişimden payını alacağını belirterek, “Özellikle kış aylarında görülen grip ve benzeri hastalıkların uzayacağını öngörüyoruz. İnsanlarımız ateş, öksürük ve eklem ağrılarına daha sıklıkla maruz kalabilir, en ufak ısı değişikliğinde bu şikayetleri tekrar ederek kronik grip denilen bir hale gelmesine neden olabilir” diye konuştu. Risk gruplarına aşı önerisi Hem grip hem de zatürrenin bulaşıcı bir hastalık olup, toplumda hızla yayılabilme riski taşıdığının altını çizen Altınbaş Üniversitesinden Prof. Dr. Şevket Özkaya, bu hastalıkların çok ciddi sorunlara neden olduğu belirtti. Meşakkatli tedavi süreçlerinin iş ve maddi kayıplara neden olacağını da hatırlatan Özkaya, özellikle riskli yani 65 yaş üstü, kronik hastalığı olan, sık grip ve zatürre öyküsü olan vatandaşların grip ve zatürre aşılarını olmalarını önerdi. WMO raporunda, Ekim 2024 ile Şubat 2025 arasındaki dönemin küresel iklim açısından kritik olduğuna dikkat çekiliyor. Türkiye’de Aralık ve Ocak aylarında kar yağışlarının güçlü olması beklenirken, Şubat ayında daha kuru ve sıcak bir dönem öngörülüyor. Dengesiz hava sıcaklıklarında giysi seçiminin de oldukça önemli olduğuna belirten Prof. Dr. Şevket Özkaya, “İnce veya kalın terleten kıyafetler kolayca zatürre gelişmesine yol açacaktır. Bunları giymeyin, terlememeye özen gösterin. Hava durumuna göre giyilip çıkarılabilecek katmanlı giysiler tercih edin” önerisinde bulundu.