KÜLTÜR SANAT - 06 Eylül 2024 Cuma 18:13

Altın Portakal’ın Uluslararası Yarışması’nda yer alan filmler açıklandı

A
A
A
Altın Portakal’ın Uluslararası Yarışması’nda yer alan filmler açıklandı

Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması’nda “Altın Portakal” için yarışacak filmler belli oldu.


Bu yıl 5-12 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilen Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin uluslararası yarışmasında 12 film yer alıyor. Uluslararası film festivallerinde dünya prömiyerini yapan yılın en yeni yapımları, Türkiye’de ilk kez Antalya’da izleyici kars¸ısına çıkacak. Dünyanın dört bir yanından toplam 12 film, En İyi Film ve En İyi Yönetmen ile En İyi Kadın Oyuncu ve En İyi Erkek Oyuncu dallarında Altın Portakal heykelciği için yarışacak.



Uluslararası yarışmada 18 ülkeden toplam 12 film yarışacak


İrlanda, İtalya, Almanya, Belçika, Norveç, Danimarka, Polonya, İsveç, Azerbaycan, Türkiye, Bolivya, Şili, Meksika, Fransa, Ekvador, Amerika Birleşik Devletleri, Avusturya, Uruguay yapımları 12 film, Türkiye’de ilk kez Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması kapsamında izleyiciyle buluşacak.


Bu yıl festivalin uluslararası uzun metraj yarışma filmleri arasında; Uruguaylı yönetmen ikilisi Ana Guevara ve Leticia Jorge’nin “Agarrame Fuerte / Beni Sakın Bırakma”, Halfdan Ullmann “Armand / Armand”, Isabella “Basileia / Hükümdarlık”, Oscar adayı Barry Keoghan ve Christopher Abbott’ın “Bring Them Down / Hepsini Alaşağı Et”, Müge Uğurlar’ın “Derûn / Derûn”, Vinko Tomicic Salinas’ın “El Ladrón de Perros / Köpek Hırsızı”, Patricia Mazuy’ın “La Prisonnière de Bordeaux / Ziyaret Saatleri”, Elchin Musaoglu’nun “Maryam / Meryem”, Magnus Von Horn’un “Pigen Med Nalen / Şişli Kız”, Yasemin Şamdereli’nin “Samia / Samia”, Nader Saeivar’ın “Shahed / Şahit”, Uberto Pasolini’nin “The Return / Dönüş” filmleri yer alıyor.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul 3 bin yıllık sanat Ümraniye’de hayat buluyor Ümraniye Belediyesi, geleneksel el sanatlarını yaşatarak kültürel mirası gelecek nesillere aktarmaya devam ediyor. Ümraniye Belediyesi, geleneksel el sanatlarını yaşatarak kültürel mirası gelecek nesillere aktarmaya devam ediyor. Necmettin Erbakan Kültür Merkezi’nde faaliyet gösteren Gümüş Takı Atölyesi, şimdiye kadar 176 mezun vererek birçok kişiye hem yeni bir kariyer yolu sundu hem de unutulmaya yüz tutmuş geleneksel sanatların yeniden canlanmasına öncülük etti. Atölye, sadece gümüş takı imalatçılığı eğitimiyle sınırlı kalmayıp, binlerce yıllık geçmişe sahip olan telkâri ve Trabzon’un özgün sanatı olan gümüş kazaz örücülüğü alanlarında da eğitimler sunuyor. Telkâri, M.Ö. 3000’lere kadar uzanan ve gümüşün ince tel haline getirilerek sanat eserine dönüştüğü bir zanaat olarak bilinirken, gümüş kazaz örücülüğü ise 1900’lü yıllardan bugüne kadar Trabzon’da yaşatılmaya çalışılan önemli bir el sanatı olarak öne çıkıyor. Tam üç yıl süren ve 756 saatlik eğitim modülünü başarıyla tamamlayan kursiyerler, usta öğreticilik sınavlarına girerek kendi atölyelerini açma fırsatını yakalıyor. Gümüş Takı Atölyesi, modern dünyada geleneksel sanatların korunmasına katkı sağlarken, aynı zamanda yeni nesil zanaatkârlar yetiştiriyor ve Ümraniye’den Türkiye’ye uzanan bir sanat köprüsü kuruyor.
İstanbul Başkan Köymen: “Maltepe’de yaşam var deyip, yaşamı birlikte örgütleyeceğiz” Maltepe Belediyesi’nce “Cumhuriyet’in Yeni Yüzyılında Laiklik, Özgürlük, Adalet ve Barış” temasıyla düzenlenen “Maltepe Kitap Günleri”, 9. ve son gününde düzenlenen 2 söyleşi, 12 imza günü ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Oda Müziği Topluluğu’nun verdiği muhteşem konserle kapılarını kapattı. Geceye ev sahibi Maltepe Belediye Başkanı Esin Köymen’in yanı sıra CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, İstanbul Planlama Ajansı Başkanı Dr. Buğra Gökce, Rize Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Çervatoğlu, Sol Parti PM Üyesi Alper Taş ve Maltepe Belediyesi Başkan Yardımcıları katıldı. “Öncü Kadınlar” sahnede Kapanış gecesi düzenlenen imza günleriyle başlarken gecenin ilerleyen saatlerinde değerli akademisyen ve yazarlardan Serpil Çakır, Elfin Tataroğlu ve Özlem Özdemir tarafından “Cumhuriyet’in Öncü Kadınları ve Kadın Mücadelesi” konulu bir söyleşi gerçekleştirildi. Serpil Çakır, Türkiye’nin zorlu dönemlerinden ön plana çıkan Ulviye Melvan Civelek, Nezihe Muhiddin ve Şirin Tekeli gibi kadın hareketinin öncü isimlerinden bahsederken, bu üç ismin hayatında yaptıkları işleri ve o dönemin şartlarını da konu alan bir konuşma yaptı. İkinci konuşmacı Elfin Tataroğlu ise Türkiye’deki devrimin, Atatürk’ün ve o dönemde kadınlara verilen değerle hakların öneminden bahseden bir değerlendirmede bulundu. Tataroğlu fedakâr ve yurtsever kadın modelinden kadın haklarının ulaştığı noktalara değindiği konuşmasını Bahriye Üçok gibi düşüncelerin uğruna ölümü göze alan kadın aydınların mücadelesinden verdiği örneklerle bitirdi. Son konuşmacı Özlem Özdemir ise, Türkiye’nin ilk tarih profesörü Afet İnan, astrofizikçi Dilhan Eryurt ve Türkiye’nin ilk kadın mühendisi Sabiha Rıfat Gürayman’ın hayatından kesitler sundu. Zeybekten Taş’a ortak fikir: Kamucu yönetim anlayışı Gecenin son söyleşisinde ise, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, İstanbul Planlama Ajansı Başkanı Dr. Buğra Gökce, Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Çervatoğlu ve Sol Parti PM Üyesi Alper Taş, “Toplumcu Belediyecilik ve Kamuculuk” konusunda görüşlerini paylaştı. Kendisinin de Maltepeli olduğunu ve geçmiş dönemlerde Maltepe Belediye Başkanlığı yapan Yalçın Kızılay’ı anarak sözlerine başlayan ve aynı zamanda panelin moderatörü olan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, büyükşehirlerin rant kapısı olarak görülmesinin meydana getirdiği tahribatı ve CHP’li belediyelerin bu konudaki çalışmalarını özetleyen, bununla birlikte toplumcu-kamucu belediyecilik anlayışının örneklerini anlatan bir konuşma gerçekleştirdi. Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Çervatoğlu ise, son zamanlarda halkın yönetime katılmasının önemli bir örneği olan, Fındıklı’da hayata geçirilen Meci Dayanışması ile ilgili bilgi verdi. Çervatoğlu, “170 kişilik halk meclisimiz var. Benim ne kadar yetkim var, onların da o kadar yetkisi var. Doğaya saygı duyan, kendi üreten ve sorunlarına kendi çözümlerini bulan bir belediyeciliği uygulamaya çalışıyoruz” dedi. İstanbul Planlama Ajansı Başkanı Dr. Buğra Gökce de, kamucu belediyecilik anlayışıyla rantçı belediyecilik anlayışını birbirinden ayıran kurallar ve kamucu anlayışın başarılı örneklerini ortaya koydu. Gökce, “Yönetim anlayışı her kademede emekten, doğadan, tarihin korunmasından, verginin eşit dağıtılmasından mı yana, yoksa ranttan, doğaya düşman olmaktan mı yana? Yani siz kamu olarak kaynağınızı kimden yana harcıyorsunuz? Bu bir turnusol kağıdıdır. Turnusol kağıdının diğer parçalarıysa, doğa ve çevredir. Örneğin yeşile nasıl bakıyorsunuz? O rantın siyasi ranta dönüşmesi için çaba mı sarf ediyorsunuz?” diye konuştu. Son konuk Sol Parti PM Üyesi Alper Taş ise, Maltepe Belediyesi’nin düzenlediği kitap günlerinin önemli bir kamucu-toplumcu anlayışın örneği olduğunu belirterek Maltepe Belediye Başkanı Esin Köymen’e teşekkür etti. Alper Taş, kitap okumanın uzun ve güzel yaşamanın sırrı olduğunu belirterek başladığı konuşmasında şunları söyledi: “Kamuculuk ve toplumculuk bir zorunluluktur. Ya gezegenin sonu, ya kamuculuk. Böyle bir araftayız. Özelleştirme, neoliberal politikalar dediler, ne hale geldik. Siyasi, ekonomik, ahlaki ve kültürel olarak buhran içerisindeyiz. Hani özelleştirme olacaktı da refah artacaktı? Savaşlar başladı, bitmek bilmiyor. Hani sınırlar kalkacaktı? Her tarafa sınırlar örülüyor. Mültecilere, göçmenlere, dezavantajlı gruplara cehennem yaşatılıyor. Hani tahakkümcü, baskıcı devlet gidiyordu, devlet güvenlik aygıtı olarak büyüdü. Ne oldu, yeni bir faşizm süreciyle karşı karşıyayız. İnsanlık, geleceğimiz ve gezegenimiz için kamuculuğa dönmeliyiz.” dedi. Kapanış konuşması Köymen’den Söyleşi sonrası Belediye Başkanı Esin Köymen tarafından katılımcılara teşekkür belgesi verildi. Köymen sahnede yaptığı konuşmada, “Etkinliğimize İoanna Kuçuradi ile başlamıştık. Şimdi kapanışı siz değerli arkadaşlarım ve meslektaşlarımla yapmak benim için ayrı bir onur. Biz Maltepe’de yaşam var diye yola çıkmıştık. Elbette kamucu politikalarla toplumcu bir yerel yönetim modelini hayata geçirmek istiyoruz ve birlikte aslında bir göreve talip olmuştuk. Dolayısıyla bu dokuz günlük kitap fuarı, kitap günleri, söyleşilerimiz tam da buna hizmet etmek için yapılan bir çalışmaydı. Bu anlamda meydanların da bir kentin demokratik işleyişinin göstergesi olduğunu, kamusal alanların mücadelesinin ne kadar önemli olduğunu da ifade ederek, buradan Büyükşehir Belediye Başkanımız sayın Ekrem İmamoğlu’na ve çalışma arkadaşlarına teşekkür ediyorum. Bu kamusal alanı tekrar Maltepelilere ve bizlere kazandırdıkları için. Hep birlikte ‘Maltepe’de yaşam var’ diyeceğiz ve Maltepe’de yaşamı birlikte örgütleyeceğiz. İyi ki varsınız, sağ olun.” diyerek kitap günlerinin kapanış konuşmasını gerçekleştirdi. Gecenin sonundaysa İBB Oda Müziği Topluluğu muhteşem bir konser verdi.