EKONOMİ - 27 Aralık 2024 Cuma 19:05

Alanya’da Halk Kart Mobil Uygulaması 1 Ocak’ta başlıyor

A
A
A
Alanya’da Halk Kart Mobil Uygulaması 1 Ocak’ta başlıyor

Alanya’da yaşayan vatandaşların, sosyo-ekonomik yaşam kalitesinin artması ve Alanya Belediyesi’nin sosyal tesislerinden etkin bir şekilde yararlanabilmesi için Halk Kart Mobil Uygulaması, 1 Ocak itibariyle kullanıma açılıyor. Halk Kart ile Alanya’da ikamet eden vatandaşlar belediye sosyal tesislerinden indirimli olarak faydalanacak ve pek çok avantaja sahip olacak.


Alanya Belediye Başkanı Osman Tarık Özçelik’in İskele Çay Bahçesi açılışında vatandaşlara müjdelediği Halk Kart, 1 Ocak itibariyle kullanıma açılıyor. Alanya Belediyesi Halk Kart projesi, kentte yaşayan vatandaşların hayatını kolaylaştırmak, ekonomik yüklerini hafifletmek ve belediye sosyal tesislerinden daha geniş bir kitleye hizmet sunabilmek amacıyla hayata geçirildi. Alanya’da ikamet eden vatandaşların sosyo-ekonomik yaşam kalitesini artırmak ve vatandaşların Belediye’nin sosyal tesislerinden daha etkin bir şekilde faydalanmalarını sağlamak amacıyla ‘Alanya Belediyesi Halk Kart Mobil Uygulaması’ hizmete giriyor.



"Halk kart pek çok ayrıcalık sunuyor"


Alanya Belediyesi sosyal tesisleri hizmete girdiğinden bu yana ‘Halk Kart’ indirimli fiyatları uygulanmaktaydı. 1 Ocak itibariyle bu avantajlardan yararlanılmaya devam edilebilmesi için vatandaşların Alanya Belediyesi Mobil Uygulaması üzerinden Halk Kart kayıtlarını oluşturarak, ödeme anında kasalara QR kodlarını ibraz etmeleri gerekecek. Bu sayede vatandaşlar indirimli fiyatlardan yararlanmaya devam edecek. Ayrıca Halk Kart uygulaması sadece belediye sosyal tesislerinde değil, yakın tarihte başlatılacak protokol kapsamında yerel işletmelerde de indirim imkanı sunacak. Söz konusu uygulama hem şehirdeki ekonomiyi destekleyecek hem de vatandaşların tasarruf etmesine imkan sağlayacak.



Hem uygulama hem de fiziksel kart şeklinde kullanılabilecek


Halk Kart, dijital bir uygulama ve fiziksel kart şeklinde kullanılabilecek. Vatandaşlar Alanya Belediyesi’nin mobil uygulaması içerisinde bulunan Halk Kart bölümünden kayıt oluşturup fiziksel karta ihtiyaç duymadan avantajlı fiyatlardan faydalanabilecek. Akıllı telefona sahip olmayan vatandaşlar ise Belediye Çözüm Masası’na kimlikleri ile şahsen başvuru yaparak fiziksel kartlarını alabilecekler.



Halk kart alma şartları


Alanya Belediyesi sınırları içerisinde ikamet eden, T.C. kimlik numarasına kayıtlı vatandaşlar, Alanya’da eğitim gören ve belediyenin ‘Kampüs Alanya’ mobil uygulamasına kayıtlı üniversite öğrencileri, Alanya’da ikamet tezkeresi bulunan ve kendilerine Yabancı Kimlik Numarası verilmiş olan yerleşik yabancılar ‘Halk Kart’ alabilecek.



Alanya’da Halk Kart Mobil Uygulaması 1 Ocak’ta başlıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Sağlık çalışanlarından kanser hastalarına moral konseri İzmir’de sağlık çalışanları, onkoloji servisinde tedavi gören kanser hastalarına moral konseri verdi. Tedavi gören kanser hastalarına moral vermek amacıyla İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Türk Halk Müziği korosu tarafından etkinlik düzenlendi. Etkinlikte, Onkoloji ve Kemoterapi Ünitesi’nde tedavi gören kanser hastalarına konser verildi. Aralarında sağlık çalışanlarının da bulunduğu müzik grubu tarafından hastalara şarkılar söylendi. Eğlenceli zaman geçiren hastalar hem moral depoladı hem de göbek attı. Hastanedeki sağlık çalışanlarının da eşlik ettiği programda hastaların mutluluğu yüzlerinden okundu. Koronun seslendirdiği eserlere dinleyiciler de eşlik etti. “Hastalarımıza pozitif yansıma olacağını düşünüyoruz” Programa dair konuşan İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı Uzm. Dr. Sinem Albayrak, “Kemoterapi ünitemizde tedavi alan onkoloji hastalarımızın moral ve motivasyonu için çeşitli etkinlikler düzenlemekteyiz. Bu sene de yeni yıla girerken hastanemiz Türk Halk Müziği Korosu eşliğinde hastalarımızla buluştuk. Hastalarımızın tedavisine bir katkı ve pozitif yansıma olacağını düşünüyoruz. Hep beraber yeni yılı kutlayarak güzel bir zaman geçirdik. Hastalarımız zor bir tedavi sürecinden geçiyor. Onkoloji uzun bir tedavi yöntemi. Moralleri sağlıklarındaki gerileme hissiyle birlikte bozuluyor. Amacımız, hastaların bu ilaçlarla birlikte hastalığı yenmelerine yardımcı olmak. Psikolojik olarak destek olmak amaçlı biz de etkinlikler düzenliyoruz. Müzikler çalındı, şarkılar söylendi. Hastalar eşlik etti. Onlar için de güzel bir zaman oldu. Bizler de mutlu olduk” diye konuştu. “Onkoloji hastaları bizler için daha kıymetli” Başka kliniklerde de bu tarz etkinlikler yapıldığını kaydeden Albayrak, sözleri şöyle sürdürdü: “Onkoloji hastaları bizler için daha kıymetli. Fiziksel bedenlerinin sağlığı yanında ruhsal sağlık da hepimiz için önemli. Her ikisi bir arada, onların tedavi süreçlerini hem kolaylaştıracak hem de hızlandıracak, daha çabuk yanıt alınacak.”
İstanbul Ambalaj sektörü hedefi yakın pazarlarla yakalayacak Hem bölgenin hem de dünyanın önemli üreticileri arasında yer alan Türk ambalaj sektörü, 2025 yılına büyük beklentilerle başlıyor. Türkiye’nin etrafındaki savaş ortamının yavaş yavaş sona ermesiyle sektörün 2025’in ikinci yarısından itibaren hızla büyümeye başlaması ve 2030 yılına kadar güçlü bir hareket yaşanması bekleniyor. Türkiye’nin ambalajda çok önemli bir ülke olduğunun altını çizen Ambalaj Sanayiciler Derneği Başkanı Zeki Sarıbekır, sektörün yeni pazarların yanında asıl olarak Avrupa’ya ve yakın pazarlara yoğunlaşarak 10 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşacaklarını belirterek, "Suriye’deki savaş bitti, Ukrayna-Rusya Savaşı da mutlaka bitecektir. Bunların ardından o ülkelerde ciddi bir inşaat faaliyeti başlayacak. Ayrıca marketlerdeki gıda rafları da dolmaya başlayacak. 2025 ve sonrası için ümitliyim. Ekonomide tekrar boğa piyasasına döneceğimizi ve 10 yıl boyunca bir yükselişin yaşanacağını düşünüyorum. Bu da ambalaj sektörünü çok olumlu bir şekilde etkileyecektir. Hedef olarak belirlediğimiz 10 milyar dolar ihracat rakamına 2030 gelmeden ulaşacağımıza inanıyorum. Son dönemlerin öne çıkan konularının başında ’nearshoring’ kavramı geliyor. Elimizde nearshoring kavramını en iyi uygulayacağımız Avrupa pazarı var. Çin, zengin Avrupa’ya kuşak yolla ulaşmaya, başka ülkeler aracılığıyla ulaşmaya çalışıyor. Avrupa 15 milyar dolar büyüklüğüne ulaşmış gayrı safi milli hasılası ile dünyanın en zengin ve en önemli bölgelerinden biri. Bizim de birinci hedefimiz. Bunun dışında savaş sonrası Rusya ve Ukrayna ayrı ayrı birer potansiyel olacaktır. Aşağıda da Orta Doğu’yu çevre pazarlarımız olarak görüyoruz. Uzak pazarlar kapsamında Amerika’da önemli fırsatlar görüyoruz ama ilk hedefimiz Türkiye’nin çevresindeki yakın pazarlar olmalı. Önce yakın coğrafyamızı besleyelim" dedi. Tüm sektörleri yakından ilgilendiren sınırda karbon düzenlemesi ve sürdürülebilirlik konularına da değinen Sarıbekir, "Sınırda karbon düzenlemesi coğrafi yakınlık nedeniyle Türkiye için bir avantaj. Bu tip düzenlemeler gündeme geldiğinde şirketlerin ilk sorusu ’bize nasıl destek verecekler’ oluyor. Halbuki destektense karbon salınımını nasıl azaltırım diye uğraşsalar zaten kazanacağız. Bu yeni yasalara, yeni düzenlere uyumlu olursak ve şirketlerimizi uyumlu hale getirirsek o zaman hepimiz kazanırız. Ben ambalaj sektörünün karbon ayak izi ve sürdürülebilirlik gibi yeni endüstri ihtiyaçlarına en çabuk uyum sağlayan sektörlerden biri olacağına inanıyorum. Bütün endüstri ambalajla var oluyor ve ambalajsız bir dünya düşünemeyiz. Bizim ambalaj tüketimini daha da artırmamız lazım. Çevreyi ambalaj kirletiyor diye çok yanlış bir algı var. Tam aksine, çevreyi ambalaj değil insan kirletiyor. Ambalajı yere atarsanız çevreyi kirletirsiniz ama geri dönüştürdüğünüzde veya ayrıştırdığınızda tekrar yeni bir ekonomik ürün olarak ekonomiye katkı sağlar. Japonya kişi başı 600 dolarlık ambalaj tüketiyor ve bunun yüzde 98’ini geri dönüştürüyor. Türkiye’de ambalaj tüketimi kişi başı 300 dolar seviyesinde ve biz bunun ancak yarısını dönüştürebiliyoruz. Ambalajları toplama kısmı şu anda belediyelerde. Onları daha fazla bilinçlendirip geri dönüşüm oranını beraberce artırmamız lazım. Avrupa pazarının hemen yanında Gümrük Birliği’nde bir ülke olmamız Çinlilerin Türkiye’ye bu kadar ilgi göstermesinin en önemli sebebi. Çevre ülkelere baktığımız zaman, özellikle Orta Doğu’da ve Kuzey Afrika’da sanayisi bizim kadar gelişmiş bir ülke yok. Avrupa’ya yakın gidebilecekleri başka bir ülke de yok. En yakın biz olduğumuz için bize geliyorlar. Bu potansiyel büyümeyi görüp gelen ve ilgilenen birçok firma oluyor" diye konuştu.
Rize Rize’deki cinayetin şüphelisi olan ’2 aylık eş’ hakim karşısına çıktı Rize’de kafasından vurularak hayatını kaybeden Aylin Ekşi’nin ölümünün şüphelisi 2 aylık evli olduğu üsteğmen eşi ilk kez hakim karşısına çıktı. Olay, 18 Haziran 2024 Salı günü, akşam saatlerinde Rize’nin Kalkandere ilçesinde meydana gelmiş, İlçe Jandarma Komutanlığı lojmanlarında yaşayan Jandarma Üsteğmen Aydın Samet Ekşi, eşi Aylin Ekşi’nin (40) evde intihar ettiğini iddia etmişti. Olayın ardından gözaltına alınan şüpheli Üsteğmen Ekşi, jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilmiş, çıkarıldığı mahkemece eşini öldürme şüphesi ile tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. 2 ay önce evlendiği eşinin ölümü ile suçlanan şüpheli Jandarma Üsteğmen Aydın Samet Ekşi, ilk kez hakim karşısına çıktı. Rize Adliyesi 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanan sanık Aydın Samet Ekşi, savunmasında Aylin Ekşi’nin kendi hayatına son verdiğini iddia etti. Polise verdiği ifadelerle mahkemede söyledikleri çelişen Aydın Samet Ekşi, söylediklerine itibar edilmesini talep etti. Meslektaşını arayıp bilgi almış Mahkemeye tanık olarak katılan bir vatandaş sanık Samet Ekşi’nin daha önce kendisine eşini öldürmesi veya darp etmesi durumunda olayla kimin ilgileneceğini sorduğunu dile getirerek, "Balayından sonra 1 kez sanık ile sohbet ettiğimiz sırada yine hatırladığım kadarıyla kendisi alkollüydü. Yapmış olduğumuz bu konuşma sırasında sanık Aylin’i vurursam veya döversem bu olaya kim bakar şeklinde bana sormuştu. Ben de kendisine bu olaya savcılığın bakacağını, ancak bu işi polislere devredeceğini, fakat böyle bir şeyin kesinlikle rezillik olacağını ve olmaması gerektiğini söylemiştim" ifadelerini kullandı. Sanık Ekşi’nin sürekli alkol alarak agresifleştiğini de dile getiren tanık, “Sanık hemen hemen her gün saat 20.00’den sonra alkol alırdı, agresifleşirdi ve telefon üzerinden bağırıp çağırıp görüşmeler yapardı” şeklinde konuştu. Maktul eline daha önce silah almamış Aynı lojmanda ikamet eden bir başka tanık ise eşlerinin bir arada olduğu sırada maktul Aylin Ekşi’nin eline daha önce silah almadığını ve silahtan çok korktuğunu dile getirdiğini söyledi. Tanık mahkemedeki ifadesinde, "Olay tarihinden 1 hafta kadar öncesinde 13 Haziran civarında, eşimin bulunduğu ve yine personellerin eşlerinin bulunduğu bir ortamda muhabbet esnasında bir adet silah sesi duyulmuş. Bunun üzerine maktule kendisinin silahlardan çok korktuğunu, eline silah dahi almadığını burada da söylemiş. Ben bu hususu eşimden duydum” dedi. Olay yerinde keşif yapılmasını isteyen mahkeme heyeti, ağırlaştırılmış müebbet istemi ile yargılanan sanık Samet Ekşi’nin tutukluluk halinin devamına karar verdi ve davayı 20 Şubat 2025 tarihine erteledi.