EKONOMİ - 20 Eylül 2021 Pazartesi 13:52

55 bin oda 118 bin yatak kapasiteli Kemer’de otellerde boş oda kalmadı

A
A
A
55 bin oda 118 bin yatak kapasiteli Kemer’de otellerde boş oda kalmadı

Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, katıldığı bir radyo programında Kemer turizmi hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, katıldığı bir radyo programında Kemer turizmi hakkında değerlendirmelerde bulundu. İlçede 502 tane belgeli tesis olduğuna değinen Topaloğlu, “55 bin 404 oda ve 118 bin 655 yatak kapasitesi var. 5 yıldızlı 51 tane otelimiz var. 21 tane 5 yıldızlı tatil köyü, 52 tane de 4 yıldızlı otel ve pansiyonlar var” dedi.


Görüştükleri otellerin büyük çoğunluğunun Kasım ayının ilk haftasına kadar sezonun devam edeceğini söylediklerini ifade eden Topaloğlu, şu anda Kemer’deki otellerde yer olmadığını kaydetti. Topaloğlu, Antalya’nın en fazla mavi bayraklı plajın Kemer’de olduğuna vurgu yaparak, “Bu turiste güven veriyor. Turist denizin berraklığını kendisi görüyor ve gönül rahatlığıyla giriyor. Pandemiden dolayı ekoturizme de büyük önem verildi. Çıralı bölgemiz ekoturizm konusunu çok iyi uyguluyor. Yapılaşma çok az. Bungalovlar çok fazla. Bu yıl Tokat’ta düzenlenen Ekoturizm Derneği’nin Ekoturizm ödülleri kapsamında bize bir ödül verildi. Pandemide Antalya’nın yıldızı Kemer oldu. Çıralı’da caretta carettaları anmadan geçemeyeceğim. Burası caretta careettaların evi. Belediye olarak Çıralı sahilinde caretta carettaları korumak için 5 personel görevlendirdik. Gelecek sene burada caretta caretta hastanesi yapmayı planlıyoruz” diye konuştu.


Başkan Topaloğlu, Kemer’de deniz, kum ve güneşin yanı sıra kış turizmini de canlandırmak için spor turizmine büyük önem verdiklerini belirterek, “Kemer’de Run To Sky yarışı var. Denizden 2 bin 365 metre yükseklikteki Tahtalı Dağı’na koşuyorlar. Sea To Sky Enduro Motosiklet Yarışları var. Bisiklet ve yürüyüş rotalarımız var. Ayrıca Phaselis Festivalimiz var. Dünyanın en iyi dalış noktaları arasına yer alan Paris 2 Batığı var. Kemer’de dalış turizmi çok canlı. Misafirlerimiz mavi turlara çıkıyor. Göynük Kanyonumuz var. Kanyonda suyun içinde yürüyüş yapıyorsunuz. Ayışığı Koyumuz çok meşhur. Çalış Tepesinden Kemer manzarasını izliyorsunuz. Olympos Teleferik var. Burada yamaç paraşütü yapıyorlar. Phaselis Antik Kentinden tarihi yolculuğa çıkıyorsunuz. Yanartaş’ta mitolojiye gidiyorsunuz” şeklinde konuştu.



“Avrupalı turisti Kemer’e çekmemiz gerekiyor”


Topaloğlu, Kemer’de Avrupalı misafirleri görmek istediklerini ve bu konuda çalışma yapmak gerektiğini dile getirerek, “Kemer’de 90’lı yıllarda Avrupalı turist profili vardı. Avrupalı turisti Kemer’e tekrar çekmemiz gerekiyor. Bu şart. Çünkü Avrupalı turist tatilini 12 ay boyunca yapabiliyor. Golf ve futbol turizmine giremiyoruz. Çünkü Kemer’de buna uygun geniş arazi yok. Avrupalı doğayı seviyor. Kemer’de bu var. Kemer’de turizmi 12 aya yaymamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Balıkesir’deki fırınlarda sıkı denetim Halk sağlığı için sürekli denetimler gerçekleştiren Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı ekipleri Altıeylül’deki ekmek fırınlarında genel hijyen denetimi yaptı. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı ve Altıeylül Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı ekiplerinin iş birliğinde ilçe genelinde faaliyet gösteren ekmek fırınlarında denetim yapıldı. Halk sağlığı için sürekli denetimler gerçekleştiren Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı ekipleri Altıeylül’deki ekmek fırınlarında genel hijyen denetimi ile çıkan ekmeklerin gramaj denetimi, genel temizlik denetimi ve ekmek fiyatlarının kontrolünü yaptı. Altıeylül Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı’nın da katıldığı denetimlerde ruhsat, depo ve üretim kontrolleri gerçekleştirildi. Ekmek fırınlarındaki satış ve üretim alanlarında yapılan denetimlerde görülen eksiklikler zabıta ekipleri tarafından tutanak tutularak iş yeri sahiplerine bildirildi. “Gece gündüz demeden çalışıyoruz” Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı’nda görevli Zabıta Komiseri Salih Demir, “Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ve Altıeylül Belediyesi olarak ortak bir denetim yaptık. Denetlemede görmüş olduğumuz eksiklikleri tebligat olarak fırın sahiplerine bildirdik. Vatandaşlarımızın daha sağlıklı gıdalar tüketmeleri, ekmeklerin daha hijyenik ve sağlıklı bir ortamda hazırlanması için gece gündüz demeden çalışıyoruz. Denetlemelerimiz sürekli olarak devam edecek” ifadelerini kullandı.
İstanbul İnterpol tarafından Kırmızı Bülten ile aranan Larsen operasyonunun detayları ortaya çıktı Danimarka tarafından çıkartılan İnterpol Kırmızı Bülten ile “Uyuşturucu Madde Ticareti” suçundan uluslararası seviyede aranan Mike Gerner Larsen İstanbul’da düzenlenen “Kuyu-38” operasyonuyla yakalandı. Larsen’in yakalandığı operasyonun detayları ortaya çıktı. Danimarka tarafından çıkartılan Interpol kırmızı bülteniyle "uyuşturucu madde ticareti" suçundan uluslararası seviyede aranan Mike Gerner Larsen önceki gün düzenlenen "Kuyu-38" operasyonu çerçevesinde yakalandı. İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından başlatılan çalışmalarda Mike Gerner Larsen’in Başakşehir’de olduğunu tespit etti. Burada bulunan bir restoran önünde park halindeki bir otomobilde olduğu belirlenmesi üzerine ekipler Larsen’i takibe aldı. Larsen, burada bir süre durduktan sonra ayrılarak Kayabaşı Mahallesinde kaldığı evine gidene kadar takip etti. Larsen ikamet olarak kullandığı eve girdikten sonra ekipler tarafından adrese eş zamanlı operasyon düzenlendi. Düzenlenen operasyon esnasında adreste yapılan aramalarda 1 adet tabanca, 2 adet şarjör, 50 adet tabanca fişeği, 3 adet farklı ülkelere ait sürücü belgesi olmak üzere 3 adet sahte kimlik kartı ele geçirildi. Larsen, daha sonra sağlık kontrolünün ardından ifadesi alınmak üzere emniyete götürüldü. İnterpol tarafından da Kırmızı Bülten ‘Uyuşturucu Madde Ticareti’ suçundan uluslararası seviyede aranan Mike Gerner Larsen’in emniyetteki işlemlerinin devam ettiği öğrenildi.
Kütahya Kütahyalı Ülkücüler, Bahçeli ve Yiğit’in ağaçlandırma çağrısı ile harekete geçti Ülkü Ocakları Kütahya İl Başkanlığı, 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü’nü anlamlı kılarak, "Biz Kardeşiz Ağaçlandırma Projesi"ni hayata geçirdi. MHP Lideri Devlet Bahçeli ve Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım’ın ağaçlandırma çağrısına kulak veren il başkanlığı, çınar ağaçlarını tercih ederek hem uzun ömürlü bir miras bıraktı hem de Türk milletinin köklü geçmişine gönderme yaptı. "Çınar ağacı, tıpkı devletimiz gibi güçlü kökleriyle toprağı sarar, gölgesiyle her canlıyı korur" diyen il başkanı, projenin önemini vurguladı. Kütahya-Tavşanlı kara yolu üzerinde bulunan “Başbuğ Alparslan Türkeş Hatıra Ormanı”na, Ülkü Ocakları Kütahya İl Başkanı İlker Bükni, Tavşanlı Ülkü Ocakları İlçe Başkanı Murat Akkaya, İl ve İlçe Ocak yöneticileriyle birlikte fidan dikimi etkinliği düzenlediler. Fidan dikiminden sonra Ülkü Ocakları Kütahya İl Başkanı İlker Bükni; “Liderimiz Devlet Bahçeli Beyefendi’nin talimatları ve Ülkü Ocakları Genel Başkanımız Ahmet Yiğit Yıldırım’ın Türk Gençliği’ne çağrısı doğrultusunda, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir vatan bırakmak amacıyla, 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü kapsamında “Biz Kardeşiz Ağaçlandırma Projesi”ni hayata geçiriyoruz. Bu anlamlı proje çerçevesinde, Türkiye’nin dört bir yanında Ülkü Ocakları teşkilatlarımızla birlikte çınar ağaçları dikmektedir. Bizler de bugün Kütahya’da bu anlamlı etkinliği Tavşanlı yolu üzerinde bulunan Başbuğ Alparslan Türkeş hatıra ormanımızda çınar ağacı dikerek gerçekleştiriyoruz. Çınar ağacı dikiyoruz, çünkü; çınar ağacı, tıpkı devletimiz gibi güçlü kökleriyle toprağı sarar, gölgesiyle her canlıyı korur. Her diktiğimiz çınar ağacı vatan toprağına kök salan bir dua, bin yıllık kardeşliğimizin sonsuza kadar süreceğinin teminatıdır.” diyerek açıklama yaptı.
Ankara Bakan Tunç: “Gençlerimizi zehirleyen sanal bahis, yasa dışı kumar gibi suçlarla Türk yargısı mücadelesini kararlılıkla sürdürecektir” Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Dijital uyuşturucu gibi gençlerimizi, evlatlarımızı zehirleyen sanal bahis, yasa dışı kumar gibi suçlarla da Türk yargısı mücadelesini kararlılıkla sürdürecektir”dedi. Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Koordinasyon Kurulu 1. Toplantısı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın ev sahipliğinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan Bakan Tunç, ailenin toplumun çekirdeği ve özü olduğunu, sevginin, saygının, bütün değerlerin ilk filizlendiği yer olduğunu kaydetti. Ailenin insanın ruhsal ve duygusal ihtiyaçlarını karşılayan, ona kimlik ve aidiyet duygusu sağlayan bir ‘mesken’ yani kalıcı ve güvenli bir yuva işlevi gördüğüne dikkat çeken Tunç, “Aile, içsel huzurun ve sükûnetin yaşandığı bir sığınaktır. Aile, bireylerin huzur ve güven aradığı en temel limandır. Kadını, erkeği, çocuğu tüm bireyleriyle aile güçlü olursa toplum da güçlü olur. Toplumun huzuru ailenin korunması ve güçlendirilmesiyle mümkündür. Ailenin kilit taşı, mayası ise kadındır, kadının haklarının korunmasıdır. Bu bağlamda kadın haklarını korurken kadına karşı şiddeti de açık ve tartışmasız bir şekilde reddediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle ‘Kadına şiddet insanlığa ihanettir.’ Bu nedenle kadına karşı şiddeti insan hakkı ihlali olarak görüyoruz ve bu konuda sıfır tolerans ilkesiyle hareket ediyoruz” diye konuştu. Son 22 yılda ailenin korunması ve güçlendirilmesi, kadın hakları ile çocuk hakları konusunda anayasal, yasal ve idari birçok önemli düzenlemeyi hayata geçirdiklerini ifade eden Tunç, “Kadın ve erkeklerin eşit haklara sahip olduğunu, kadınlara ve çocuklarımıza pozitif ayrımcılık tanınmasını, çocuğun ana ve babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahip olduğunu, devletin her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alma yükümlülüğünü anayasal güvenceye bağladık. Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanunu’nu yürürlüğe koyduk” dedi. 4. Yargı Paketi ile kadınlara yönelik suçlara karşı yeni düzenlemeler yapıldığını hatırlatan Tunç, “Kadına karşı işlenen kasten öldürme, kasten yaralama, eziyet, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçlarının cezalarının arttırılmasını, kadına yönelik kasten yaralama suçunun tutuklama nedeni sayılmasını, ısrarlı takibin müstakil suç haline getirilmesini, duruşmalarda salt iyi hal indirimi alabilmek için kravat indirimi olarak anılan failin duruşmada mahkemeyi etkilemeye yönelik tutum ve davranışların takdiri indirim nedeni olarak kabul edilemeyeceğine ilişkin düzenlemeyi, kadınların adalete erişimini güçlendirmek için ücretsiz avukat bulundurmasını hayat geçirdik. İdari teşkilatlanmada ise aile mahkemelerini, kadına yönelik şiddetle ilgili Özel Soruşturma Büroları ile tedbir mahkemelerini, Adalet Bakanlığı bünyesinde Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Dairesi Başkanlığı’nı, suç mağduru kadın ve çocukların faillerle bir araya gelmeden uzmanların desteğiyle özel ortamlarda ifadelerini verebilmelerine imkân sağlayan adli görüşme odalarını ve çocuk izlem merkezleri başta çocuklar, kadınlar, engelli ve yaşlı bireylere Sosyal İnceleme Raporu (SİR) hazırlayan ve psiko-sosyal destek sağlayan Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüklerini kurduk” diye konuştu. Bakanlık olarak kadınların adalet ve yargı hizmetlerine katılmasını çok önemsediklerini bildiren Tunç, "Bu kapsamda 2002 yılında kadın hâkim ve savcı sayısı bin 847 iken, bugün bu sayıyı yüzde 406 oranında artırarak 9 bin 355’e çıkardık. Halihazırda toplam 3 bin 642 olan hâkim ve savcı adayı ve yardımcısının bin 690’ı kadındır. Adalet teşkilatımızda görev alan 95 bin 870 personelden 46 bin 21’i, yani yaklaşık yarısı kadın personelden oluşmaktadır. Çocuklarımızın haklarını ve esenliklerini güvence altına almayı amaçlayan Çocuk Koruma Kanunu’nu yasalaştırdık. Çocukların yetişkinlerden ayrı olarak adli süreçlerden yıpranmamaları ve üstün yararlarının gözetilmesi bakımından Çocuk Mahkemeleri ve Çocuk Adalet Merkezlerinin kurulmasını sağladık. Ayrıca çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasını icra sisteminin dışına çıkararak, bu işlemlerin Çocuk Görüşme Merkezlerinde uzmanlar tarafından yerine getirilmesini sağladık” dedi. Ailenin ve aile bireylerinin korunması konusundaki kararlılıklarını koruduklarını aktaran Tunç, “Bu kapsamda hazırlık çalışmalarını tamamladığımız önümüzdeki günlerde Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından açıklanacak ‘Türkiye Yüzyılı Yargı Reformu Strateji Belgemizde’ kadına karşı şiddetin önlenmesine, ailenin zararlı akımlara karşı korunmasına ve çocuklarımızın siber suçlar ve siber zorbalıklardan korunmasına yönelik birçok hedef ve faaliyete yer vereceğiz” diye konuştu. Küresel düzeyde yoğun bir propagandası yapılan, Türkiye’de aileyi tehdit eden cinsiyetsizleştirme başta olmak üzere zararlı akımları önleyici tedbirler alacaklarını ifade eden Tunç, “Bu konuda gerek anayasal gerek yasal tüm düzenlemeleri hayata geçirmek zorundayız. Çocuklarımızı zararlı yayınlardan, içeriklerden uzak tutmak, onları her türlü ihmal ve istismardan koruyarak sağlıklı gelişimlerini temin etmek hepimizin vazifesidir. Özellikle dijital oyunların içinde veya sohbet odalarında çocuklarımızı şiddete teşvik eden, onlara ruhen zarar veren, toplumsal değerlerimizden uzaklaştırarak aileleriyle bağlarını kopartan hiçbir dijital platforma asla izin vermeyeceğiz. Bu tür platformlara, sayfalara erişim engeli ve kapatma da dahil olmak üzere her türlü yaptırım kararlılıkla uygulanacaktır. Ayrıca geleceğimizi tehdit eden, aileleri dağıtan, çocuk ve gençlerimizin dünyalarını karartan uyuşturucu belasıyla da mücadelede kararlıyız ve bu kararlılık yolundan asla vazgeçmeyeceğiz” şeklinde konuştu. Bakan Tunç şu ifadeleri kullandı: “Bunun yanında dijital uyuşturucu gibi gençlerimizi, evlatlarımızı zehirleyen sanal bahis, yasa dışı kumar gibi suçlarla da Türk yargısı mücadelesini kararlılıkla sürdürecektir. “