GENEL - 30 Mart 2012 Cuma 19:56

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BİNALİ YILDIRIM ANTALYA`DA

A
A
A
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BİNALİ YILDIRIM ANTALYA`DA

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, "Open Gate yazmışlar ben anlamam. Benim anladığımı söylüyorum, buraya gelen misafirler yolcular eziyet çekmeden, daha az bürokrasi kontrollerinden kurtarılarak seyahatlerini yapmalarıdır" dedi.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Bakan Yıldırım, ICF Airports Antalya Havalimanı 2. Terminal Open Gate, paralel pistler taksi yolları, yangın kurtarma istasyonu ile turizm sezonunun açılışını gerçekleştirdi.
Bakan Yıldırım, itfaiye istasyonun açılışından sonra `panter` ismi verilen itfaiye aracının direksiyonuna geçerek, havalimanında tur attı. Bakan Yıldırım daha sonra paralel pistler taksi yollarının açılını yaptı.
Dış Hatlar Giden Yolcu alanında düzenlenen törende konuşan Ulaştırma, Denizclik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, `Open Gate yazmışlar ben anlamam. Benim anladığımı söylüyorum; buraya gelen misafirler yolcular eziyet çekmeden, daha az bürokrasi kontrollerinin bir tanesinden kurtarılarak seyahatlerini yapmalarıdır. Sık sık yapılan kontrollerden kurtuluyorsunuz. Biraz daha seri şekilde yolcu seyahat etmiş oluyor. Seyahat işlemlerini hızlandıran bir iş. Esasında güzel bir iş. Havaalanında uygulanmaya
başlandı. İnsanlar daha rahat edecekler" diye konuştu.
"HAVALİMANI VİTRİNDİR"
`Hava alanı bir anlamda o ülkenin vitrinidir, aynasıdır` diyen Bakan Yıldırım, " İnsanlar ilk defa hava meydanlarına geldiğinde o, ülke hakkında bilgi ediniyorlar. Burası nasıl bir ülke, gelişmiş mi, temiz mi tertibi nasıl fikir ediniyor. O anlamda Antalya Uluslararası Havaalanı ülkemizin değil, dünyanın da sayılı havaalanlarından bir tanesi. İki tane pisti var, aynı anda kalkış iniş yapılabiliyor. Standartları projelendirilmesi buna göre yapılmış. Çok önemli bir şey. Biz göreve başladığımızda tek pisti
vardı, terminali tekti. Bağlantı yolları yetersiz. İki pist arasına da 2 kilometreye yakın bir cadde yapıldı. Oradan geçinler araçlar bu yolun altından geçiyor, üstünden uçak geçiyor. Peyzaj olarak da güzel olmuş, elinize sağlık, yapanlara teşekkür ediyorum"
"YAP İŞLET DEVRET MODELİ"
Türkiye`de `yap işlet devret` modeli ile yatırımlar yaptıklarını ifade eden Bakan Yıldırım, "Antalya havalimanı bu hale gelmesini daha çok bekledik. Yap işlet devret modeli ile gerçekleştirdiğimiz Türkiye çapındaki yatırımların tutarı 2 milyar doların üzerinde. Havalimanlarını tekrar kiraya vermek suretiyle 10 milyar dolar da hazineye kazanç sağladık. Devlete 10 milyar dolar para kazandırdık. Onunla da yeni havalimanları yapılıyor. Şırnak`ta, Iğdır`da, Bingöl`de Hakkari Yüksekova`da havalimanı yapıyoruz.
Memleketimizin her tarafı aynı şekilde halkımızın. Havalimanın bulunan iller sınıf atlıyor. Oralara da vatandaşımızın gitmesi lazım. Oralarda da hava taşımacılığının rahat bir şekilde yapılması lazım" şeklinde konuştu.
"UÇAK KAYNAŞTIRIYOR"
Bakan Yıldırım şöyle konuştu: "Havacılık Türkiye`de çok gelişti. 10 yıl öncesinde 8.5 milyon iç hatlarda uçuşumuz vardı, şimdi 58.5 milyona çıktı. Havacılıkta çalışan sayısı 3 kat arttı, personel sayısı 4 kat arttı, ciro 12 kat arttı. Dolayısıyla bütün göstergeler Türkiye`de iki hanelik artışların yaşandığını gösteriyor. 15 milyon vatandaşımız ilk defa uçakla tanıştı. Uçağa binme şansına sahip oldu. Artık uçak seyahati lüks değil, ihtiyaca dönüştü. Hava yolunun gelişmesi vatandaşı da birbirleriyle
yakınlaştırıyor. Değişik grupları, bölgelerden gelen insanlar seyahatte kaynaşıyor, ülkenin birliğine, bütünlüğüne, kardeşliğine de katkı sağlıyor."
Antalya Havalimanının 20012 turizm sezonuna hazır olduğunu ifade eden Bakan Yıldırırım, "İtfaiye tesisleri, araçları, havalimanı 2012 sezonuna hazır. Bundan sonra misafirlerimizi bekliyoruz. Güzel Antalya, tarım ve turizm merkezidir. Antalya, üretmeye, ülkemizin değerine değer katmaya devam ediyor. Bu çalışmalarda emeği olan bütün kamu kurumlarımıza, teşekkür ediyorum. Amacımız ülkemizi 2023`lere Cumhuriyetimizin 100`üncü yılına büyük Atatürk`ün bize işaret ettiği çağdaş uygarlık seviyesine çıkarmak. Her
kim bir şey yaptıysa başımız üzerinde yeri var" dedi.
ANTALYA YATIRIMLARI
Bakan Yıldırım, " Havalimanının kapasitesi 35 milyon yolcuyu rahatlıkla çevirecek bir düzeye geldi. Turizmde son 10 yıl içinde 3 kart artış var. 7`inci turizm ülkesi haline geldik. Türkiye her bakımdan dikkat çekiyor. Antalya başta olmak üzere ülkemizin birçok yerinden çok önemli etkinlikler gerçekleştiriliyor. Antalya`ya 284 kilometre daha bölünmüş yol ilave edilecek. Sadece Ulaştırma Bakanlığı olarak yap işlet hariç, 1.5 milyar liralık yatırımı buraya gerçekleştirdik helal olsun. Antalya`dan misli
misli geri dönüyor. Antalya`ya yapılan çalışma Türkiye değerine değer katmaya devam ediyor. Helal olsun" diye konuştu.
YOLCU HEDEFİ
Antalya Valisi Ahmet Altıparmak da, Bakan Yıldırım`ın ulaştırma konusunda hangi ihtiyacı olursa Antalya`ya yardımcı olduğunu hatırlattı. Vali Altıparmak, "Antalyamız bundan böyle daha sonraki yıllarda da derece alarak övünürlüğüne devam etsin. 2012 yılının 2011`den daha fazla başarılı olmasını temenni ediyorum. Geçen yıl 25 milyon üzerinde turist trafiği oldu, bu yıl inşallah 45 milyonu geçer" dedi.
"ANTALYA HAVALİMANINDA İLKLER YAŞANIYOR"
Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürü Orhan Birdal da, "Bugün burada sadece ikinci terminalini Türkiye`de ilk defa iki pisti bir birine bağlayan, taksi yolunu açılışını yaptık. Antalya Havalimanı ilklerin havalimanı. İlk defa altından yol geçen, üstünden uçak geçen bir yola sahip oldu. Antalya havalimanındaki hava trafiği daha etkin ve daha hızlı bir şekilde sürdürülecek. HavalimaniDevlete 10 milyar dolar para kazandırdık. Onunla da yeni ımızda olmasını hiç arzu etmediğimiz kaza, yangın ve
kurtarma faaliyetlerini sürdürdüğümüz istasyonun ikincisini de hizmete açtık. Havalimanımızda olası kazalara en hızlı bir şekilde ulaşabilmek için personelimiz, araçlarımızı barındırabilecek bir istasyon oluşturduk. Daha güvenli bir şekilde hizmet verecek. Ayrıca open gate uygulamasını da gerçekleştireceğiz" şeklinde konuştu.
`OPEN GATE` İLE YOLCULARA KONFOR
ICF Airports Yönetim Kurulu Başkanı Fırat Çeçen, 2011 yılında Avrupa`nın en iyisi seçilen Antalya havalimanında gerek yolculara gerek hava yollarına verdiğimiz hizmetleri verilen hizmetlerin dünya standartlarının üzerinde olması yönünde çalışmalarımızı yürütüyoruz" dedi.
İkinci dış hat terminalini genişlettiklerini kaydeden çeçen, "Yolcular için kolaylık sağlayan `Open Gate` hizmete açtık. Kapasitesini artırdık. Yolcular için nasıl bir konfor sunduğumuzu sizler göreceksiniz. Avrupa`nın en iyisi seçilmeyi neden hak ettiğimizi sizler de hissedeceksiniz. Geçen yıl 11 milyon turist giriş yaptı, hepsi de Avrupa`nın en iyisi kullanmaktan dolayı gururluydu. Bundan sonra da hizmet kalitemizi yükseltmek için çabalarımızı yürüteceğiz" ifadelerini kullandı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Darbedilmesinin ardından ölen adamın davası mahkemeler arasındaki uyuşmazlık nedeniyle görülemiyor Ankara’da geçen sene darbedilmesinin ardından ölen 24 yaşındaki gencin babası ve ailenin avukatı, davanın vefat raporundaki yanlışlıktan dolayı asliye ceza mahkemesi ile ağır ceza mahkemesi arasında kaldığını söyledi. Yargılama sürecinin, iki mahkeme tarafından da verilen ’görevsizlik’ kararı nedeniyle ertelendiği belirtildi. Olay, 9 Eylül 2023 tarihinde Sincan’da meydana geldi. İddialara göre, Fatih Sürücü (24), davet edildiği evde buluştuğu M.Ö.’nün yakınları tarafından demir sopalarla darp edilmesi sonrası hayatını kaybetti. Sürücü’nün babası, para için oğluna kumpas kurulduğunu ileri sürerken, olayla ilgili başlatılan soruşturmada saldırıyı gerçekleştirdiği tespit edilen H.Ö., H.B., A.K. ve N.K. tutuklanarak cezaevine gönderildi. Hazırlanan ölüm raporunda ise Sürücü’nün, ’uyuşturucu madde kullanımına bağlı kalp krizi’ nedeniyle vefatının tespiti üzerine 4 şüpheli serbest bırakıldı. İtiraz üzerine yeniden ölüm raporu çıkarıldı Ailenin itirazı üzerine aynı komisyon tarafından tekrar hazırlanan raporda Sürücü’nün bu kez darbedilerek öldürüldüğü belirtildi. Baba İbrahim Sürücü ile avukat İbrahim Dönmez ise rapordaki yanlışlıktan dolayı davanın görülemediğini savundu. Asliye ceza mahkemesinin ikinci raporu esas alarak ’görevsizlik’ kararı verdiğini ve davayı ağır ceza mahkemesinin görmesi gerektiğini söyleyen baba Sürücü ile avukatı, ağır ceza mahkemesinin ise ilk raporu esas aldığını belirtti. İki mahkeme arasındaki uyuşmazlıktan dolayı yargılama sürecinin başlatılamadığını dile getiren Avukat Dönmez, durumdan dolayı ölen gencin ailesinin mağdur olduğunu ifade etti. "Dosya mahkemeler arasında dolaşıyor ama kimse tutuklanmıyor" Durumla ilgili konuşan İbrahim Sürücü, "Oğlum, kız arkadaşıyla onun evinde buluşmuş. Ardından da kızın ailesi tarafından darp edildi. Hastaneye götürülen oğluma basit bir tıbbi müdahale yapılmış. Ardından da karakola götürülmüş ve orada vefat etmiş. Olayla ilgili 4 kişi tutuklandı. Adli Tıp Kurumundan çıkan raporda, oğlumun uyuşturucu madde bağımlılığına bağlı kalp krizi nedeniyle öldüğü belirtildi. Bunun üzerine de 4 zanlı serbest bırakıldı. Biz duruma itiraz ettik. Bir rapor daha çıktı. İkinci raporda oğlumun darp edilmesi sebebiyle öldüğü belirtildi. Zanlıların tekrar tutuklanmasını istedik. Asliye ceza mahkemesi, olayın cinayet olmasından dolayı davayı ağır ceza mahkemesine gönderdi. Ağır ceza mahkemesi de ilk raporu esas alarak davanın tekrar asliye ceza mahkemesinde gönderilmesine karar verdi. Biz mağduruz. Dosya mahkemeler arasında dolaşıyor ama kimse tutuklanmıyor. Ne yapacağımızı şaşırdık. Ağır ceza mahkemesi görevsizlik kararı verdi. İkinci raporu görmüyor mahkeme. Adalet istiyoruz" dedi. "Karar sonucu tutuklu 4 sanık o gün itibarıyla serbest bırakıldı" Avukat İbrahim Dönmez ise, "Savcılık aşamasında alınan adli tıp ve otopsi raporlarının değerlendirilmesi sonucunda ölümün sebebini uyuşturucu madde etkisi sebebiyle kalp krizine bağladılar. Bu karar sonucu tutuklu 4 sanık o gün itibarıyla serbest bırakıldı. Yaptığımız itirazlar reddedildi ve dosya asliye ceza mahkemesinde açıldı. İlk duruşmadan itibaren biz bu raporun şaibeli olduğunu ve ek rapor alınması gerektiğini belirttik. Verilen ek raporda haklı bulunduk. Saldırıya uğrayan kişinin, ’darbeye bağlı 5. dereceden kafatası kemiği kırığı’ nedeniyle vefat ettiği tescillenmiş oldu. Bu gelişmenin ardından asliye ceza savcısı görevsizlik kararı verdi ve dosyanın ağır ceza mahkemesine ait olduğu kararı verildi. Karşı taraf bu karara itiraz etti. İtirazları reddedildi. Dosya, Ankara Batı 3. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi. Ağır ceza mahkemesi ise görevsiz olduklarını iddia etti. Savcılık tarafından ilk rapor dikkate alındığı için ağır ceza mahkemesinin görevsiz olduğu ve davaya asli ceza mahkemesinin bakması gerektiği belirtildi. Dosya her iki mahkemenin de görevsiz olmasını belirtmesi üzerine incelenmek ve hangi mahkemede görülmesinin tespiti için bölge adliye mahkemesine gönderildi" diye konuştu.
Bitlis BEÜ’de Malazgirt konulu konferans düzenlendi Bitlis Eren Üniversitesi’nde (BEÜ) “Malazgirt’i Yeniden Keşfetmek” konferansı düzenlendi. Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alican’ın konuşmacı olarak katıldığı konferans, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi konferans salonunda gerçekleştirildi. Konferansa Bitlis Eren Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necmettin Elmastaş, Malazgirt Kaymakamı Göksu Bayram, Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ayhan Yılmaz ile Prof. Dr. Ayşe Dilek Özşahin Kireçci, Genel Sekreter Behçet Kocaman, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Programın açılışında konuşan Bitlis Eren Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necmettin Elmastaş, Malazgirt’in sadece Malazgirt’ten ibaret olmadığını belirterek şunları söyledi: "Aslında bir bölgeyi yansıtıyor. Ahlat’ı Bitlis’i Muş’u birlikte yansıtan bir alanı ifade ediyor. Tabi Malazgirt tarihimizde çok önemli bir yere sahip. Aslında Anadolu’da bin yıl önce kardeşliğin tesis edildiği bir anlamı ifade ediyor. Türklerin Kürtlerin diğer unsurların birlikte kardeş olmaya başladığı anlaştığı ve bin yıldır devam eden kardeşliğin tesis edildiği bir anlamı ifade ediyor. Bu Ahlatıyla Malazgirt’iyle yakın çevresiyle böyle bir anlam ve önemi var. Tabi giderek te bu Malazgirt’in önemi artıyor. Türkiye’nin bulunduğu yer konjonktürel olarak aslında bu Malazgirt’in daha fazla öne çıkarılmasını gerektiriyor. Malazgirt ruhunun o Malazgirt savaşının kazanıldığı dönemdeki ruhun yeniden tesis edilmesi adına yoğun çalışmaların başarılı bir dönemidir. Biliyorsunuz Cumhurbaşkanımızın teşrifleri ile artık son 3 4 yıldır Bitlis’te Ahlat’ta Malazgirt’te önemli çalışmalar etkinlikler yapıyor. Bu anlamda aslında devlette en üst düzeyde bunun farkında. Dolayısıyla artık Malazgirt’i sadece tarihi bir olay olarak değil de aslında Anadolu’da bin yıllık kardeşliği başlangıcı olarak belli bunu algılamamız ve yeni nesillere bu şekilde aktarmamız gerekiyor. İşte bu noktada bu tarz çalışmaların katkısının çok önemli olduğunu düşünüyorum. İnşallah bugünkü konferansımızda bu anlamda faydalı olacaktır.” Konferansa konuşmacı olarak katılan Rektör Prof. Dr. Mustafa Alican, bölgenin çok bakir olduğunu, bir tarihçi için maden olduğunu ifade ederek, “Van Gölü havzasında bulunan Bitlis ve Muş’a kadar olan bölgede bin kişiden oluşan, biner kişilik ekipler bin sene boyunca çalışsa yine buranın bütün malzemesini işleyemez. Biz sadece iklim şartlardan ve fiziksel şartlardan dolayı sadece yaz aylarında çalışabiliyoruz. 5 yılda onlarca hiç çalışılmamış, literatüre girmemiş höyük keşfettik. Onlarca arkeolog 50-60 yıl çalışsın kazılar yapabileceği böyle yerler keşfettik. Milattan önce 2 binler. Aslında Malazgirt Ermeniceden gelen bir isimdir, aslında Malazgirt kelimesi Kürtçe’dir felan bütün tezleri çöpe atan Bostankaya Köyünde bulunan Kale’deki kitabe, Malazgirt’in çok daha önce kurulduğunu ve Urartu kenti olduğunu bütün literatürü aslında baştan değiştirebiliyor. Bu bahsettiğim şeyler yani Bostancı’ya ya da onun dışında başka bir takım Elma Kaya var. Yine orada başka bir takım yapılar var vesaire. Bunu hatta yeraltı kenti var biliyor musunuz? Bunu yeraltı kenti var. Şimdi Roma’dan kalma falan diyorlar ama ben detay bilmiyorum. Çalışmak lazım üzerinde. Üzerinde çalışmak gerekiyor" dedi. Konferans yaklaşık 2 saat sürdü. Konferans sonunda Bitlis Eren üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necmettin Elmastaş, Rektör Prof. Dr. Mustafa Alican’a günün anısına plaket verdi. Program çekilen toplu fotoğrafın ardından sona erdi.
İstanbul İstanbul Emniyet Müdürü Selami Yıldız, Esenler’de asayiş uygulamasını yerinde denetledi İstanbul Esenler’de polis ekiplerince genel güvenlik ve asayiş uygulaması yapıldı. İstanbul İl Emniyet Müdürü Selami Yıldız da uygulamaya katılarak yerinde denetledi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nce Önleyici Hizmetler, Çevik Kuvvet, Özel Harekat, İlgili Şube Müdürlükleri ve Esenler İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün katılımı ile suçla mücadele kapsamında, işlenen suçların faillerinin tespiti ve yakalanmasına yönelik “Genel Güvenlik ve Asayiş Uygulaması” gerçekleştirildi. Gerçekleştirilen uygulamayı İstanbul İl Emniyet Müdürü Selami Yıldız da katılarak yerinde denetledi. Uygulamalarda şüpheli görülen araçlar durdurularak didik didik arandı, şüpheli olarak görülen şahıslar durdurularak üstleri arandı, Genel Bilgi Taraması (GBT) yapıldı. Denetim sırasında basın mensuplarına konuşan İstanbul İl Emniyet Müdürü Selami Yıldız, “İstanbul’un huzuru, Türkiye’nin huzurudur’ şiarıyla bugün de Esenler ilçemizde 215 ekibimiz, 450 personelimizle 21 ayrı noktada sahadayız. Daha önce Esenyurt, Beyoğlu, Sultangazi, Bağcılar ilçemizden sonra son olarak Esenler ilçemizde uygulamadayız. İstanbul’da son yıllarda yeni nesil suç örgütü olan motosikletli suç çetelerine karşı da mücadelemiz azim ve kararlılıkla devam etmekte. Son bir hafta içerisinde Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’müz bu sokak çetelerine yönelik operasyonlarında 47 şahıs gözaltına alındı. Bunlardan 40’ı tutuklandı. 17 adet ruhsatsız tabanca ve bir çalıntı motosiklet ele geçirildi. İstanbul sokaklarında huzuru tesis edebilmek amacıyla 7/24 bütün vatandaşlarımızın da desteğiyle Emniyet Teşkilatı’mız sahada. Esenler ilçemizde de uygulamalarımıza devam edeceğiz” dedi.