SAĞLIK - 20 Eylül 2024 Cuma 12:25

Uzmanından uyarı: “Alzheimer hastalığı kadınları daha çok etkiliyor”

A
A
A
Uzmanından uyarı: “Alzheimer hastalığı kadınları daha çok etkiliyor”

Medicana Sağlık Grubu Nöroloji Bölümünden Prof. Dr. M. Zülküf Önal, kadınların alzheimer hastalığına yakalanma riskinin erkeklere göre daha yüksek olduğuna dikkati çekti.


Alzheimer, dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen ilerleyici bir nörolojik hastalık olarak biliniyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünya genelinde yaklaşık 55 milyon insanın demans hastası olduğu belirtilirken, bu rakamın 2050 yılına kadar 139 milyona ulaşması bekleniyor. Beyindeki sinir hücrelerinin hasar görmesiyle ortaya çıkan bu ilerleyici hastalığın hafıza kaybı, düşünme yetilerinde bozulma ve davranış değişiklikleriyle karakterize olduğunu kaydeden Medicana International Ankara Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Prof. Dr. M. Zülküf Önal, alzheimer hastalığı ile ilgili bilgi verdi.



“Alzheimer bunamanın en yaygın nedenidir”


Önal, alzheimerın hafıza, düşünme ve davranış sorunlarına neden olan ilerleyici bir beyin hastalığı olduğunu belirterek, “Alzheimer, bunamanın en yaygın nedenidir ve bunama vakalarının yüzde 60 ila 80’inini oluşturur. Şu anda alzheimer için bir mutlak tedavi olmamasına rağmen hastalığın biyolojisi hakkında yeni bilgiler ortaya çıkmakta ve gelecekteki tedavilerin önünü açılmaktadır. Alzheimer hastalığının tek bir nedeni yoktur. Muhtemelen genetik, yaşam tarzı ve çevre gibi birden fazla faktörden kaynaklanmaktadır. Alzheimer hastalığı için en büyük risk yaştır. Bir kişinin 65 yaşından sonra hastalığa yakalanma riski önemli ölçüde artar. Yaşı 85 veya daha büyük olan kişilerin yaklaşık üçte biri alzheimer hastasıdır” diye konuştu.



“Kadınlarda risk erkeklere göre daha yüksektir “


Birden fazla aile üyesinde alzheimer hastalığı varsa riskin artış gösterdiğine dikkati çeken Prof. Dr. Önal, şu bilgileri verdi:


“Kadınların alzheimera yakalanma olasılığı erkeklere göre daha yüksektir. Bu fark kısmen kadınların daha uzun yaşamasıyla açıklanabilir. Yaş, aile geçmişi ve genetik, değiştirilemeyecek risk faktörleridir. Ancak araştırmalar, insanların etkileyebileceği diğer risk faktörleri hakkında ipuçları sunmaktadır. Sağlıklı beslenmek, sosyal olarak aktif kalmak, beden ve zihin egzersizi yapmak alzheimer riskini azaltabilir. Tütün kullanmamak ve aşırı alkolden kaçınmak da beyin sağlığı için faydalı olmaktadır.”



Koku testi ile erken tanı mümkün


Demans tipini belirlemek için erken ve doğru teşhisin öneminin altını çizen Önal, hastalığın mutlak tedavisi olmamasına rağmen ilerleme hızını yavaşlatacak ilaçlı ve ilaçsız tedbirler bulunduğunu kaydetti. Önal, “Teşhis süreci, kapsamlı bir tıbbi geçmiş, zihinsel durum ve ruh hali testleri, fiziksel ve nörolojik muayene ve bunama benzeri semptomların diğer nedenlerini ekarte etmek için testler (kan testleri ve beyin taramaları gibi) içerebilir. Öte yandan koku testi ile erken tanı artık mümkün olmaktadır. Cilt biyopsisi demans tiplerinin ayırıcı tanısında artık kullanılmaktadır” ifadelerini kullandı.



Hastalığın ilerleme hızı kişiden kişiye değişiklik gösterir


Alzheimer hastalığının zaman içinde şiddeti artan bir dizi semptomla aşamalı olarak ilerlediğini söyleyen Önal, şu bilgileri paylaştı:


“Alzheimer, hafıza ve düşünme yetisinden daha fazlasını etkiler. Bir kişinin yaşam kalitesi, uyku bozuklukları, sinirlilik, halüsinasyonlar ve sanrılar gibi demansa eşlik eden çeşitli davranışsal ve psikolojik semptomlardan etkilenebilir. Bazı ilaçlar bir süreliğine bu bilişsel olmayan semptomları tedavi etmeye odaklanır, ancak ilaçları eklemeden önce davranışları yönetmek için ilaç dışı stratejileri denemek önemlidir. İlaç dışı tedavilerin dışında beynin elektrik, manyetik ve son olarak da ses dalgaları ile uyarılması ile gerçekleştirilen destekleyici sayılabilecek tedavi yöntemleri vardır. Fitoterapi ile gerçekleştirilen birçok tedavi yöntemi de vardır. Öte yandan yüksek kolesterolün kontrolü için kullanılan ilaçların alzheimerı önleyebileceği gösterilmiştir. Gen tedavisinde umut verici sonuçlar alınmaya başlamıştır. Kontrollü kahve tüketiminin de alzheimer oluşumunu engellediği gösterilmiştir.”



Bulmaca ve sudoku çözmek hastalığın oluşmasını engellemez


Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Zülküf Önal, bulmaca, sudoku gibi meşguliyetlerin hastalığın oluşmasını engellemediğini, alzheimerın kaçınılmaz olarak her yaşlıda olacak diye bir kural olmadığı gibi genç sayılabilecek yaşlarda da ortaya çıkabileceğini ifade etti. Hastalıktan korunmak için zihinsel canlılığı sağlayan egzersizler yapılabileceğini belirten Prof. Dr. Önal, hastalıktan korunmak için yapılabilecekleri şu şekilde sıraladı:


“Sık sık okuma, kişinin okuduğunu, öğrendiğini, gün içinde yaşadıklarını anlatması, yakınlarındakiler ile paylaşması oldukça önemlidir. Kan basıncının, kan şekerinin ve kolesterol seviyelerinin normalleştirilmesi sağlanmalıdır. Kilo kontrolü yapılmalıdır. Günde en az yarım saat egzersiz yapılmalıdır. Akli melekeleri geliştirecek egzersizler yapılmalıdır. Kafa travmalarına karşı tedbirli olmak gereklidir. Madde bağımlılığından, sigaradan ve alkolden uzak durmak gereklidir. Uyku bozukluğu, özelikle az uyumak veya çok uyumaktan kaçınmak gereklidir. Depresyon tedavi edilmediği sürece demans riski artmaktadır. Ailede varsa genetik yatkınlık tanıda dikkate alınmalıdır.”



Uzmanından uyarı: “Alzheimer hastalığı kadınları daha çok etkiliyor”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yozgat Çöp toplayıp çevre temizliğine dikkat çektiler Yozgat Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü ile İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü öncülüğünde “Temizlik Günü” etkinlikleri çerçevesinde Yozgat Çamlığı Milli Parkı ile Millet Bahçesi’nde çöp toplandı. Yozgat Belediyesi tarafından “Temizlik Günü” etkinlikleri çerçevesinde çevre bilinci oluşturmak amacıyla çöp toplama etkinliği düzenlendi. Yozgat Valiliği ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğinde düzenlenen etkinlikte valilik ve belediye çalışanları, öğretmen ve öğrenciler ile sivil toplum kuruluşu üyelerinden oluşan grup, Millet Bahçesi ve Yozgat Çamlığı Milli Parkı’nda çöp toplama çalışması yaptı. Dünya genelinde her yıl eylül ayının üçüncü haftasında “Temizlik Günü” etkinliğinin düzenlendiğini belirten Yozgat Belediye Başkan Yardımcısı Serdar Açıkgöz, “Yozgat Valiliği ve İl Milli Eğitim Müdürlüğümüz ile birlikte Fatma Temel Turhan Ortaokulu ve Ayşe Ilıcak İmam Hatip Lisesi öğrencileri ile sivil toplum kuruluşu temsilcileri tarafından temizlik çalışması gerçekleştirdik. Burada amaç bir farkındalık oluşturmak. En güzel temizlik kirletmemektir, biz onu her zaman savunuyoruz. Vatandaşlarımıza bu bilinci aşılamak için böyle bir çalışma gerçekleştirdik.” dedi. Yozgat Çamlığı Milli Parkı ve Millet Bahçesi’nde temizlik çalışmaları yapıldığını belirten Açıkgöz, “Şehir bizim, park ve bahçelerimiz bizim sahip çıkmamız gerekiyor. Buraların zarar görmesi bize büyük külfetler çıkarıyor. Vatandaşlarımızı çevre temizliği ve park ile bahçelerin korunması yönünde daha duyarlı olmaya davet ediyorum.” şeklinde konuştu.
İstanbul Sanatla Yaşam Atölyeleri 8. yılında Beylikdüzü Belediyesi’nin sosyal belediyecilik bilinciyle hayata geçirdiği ve ilçedeki sanatçıların kullanımına sunduğu Sanatla Yaşam Atölyeleri, tam 8 yıldır haftanın altı günü sanatseverlere hizmet veriyor. Beylikdüzü Yaşam Vadisi’nde bulunan “Sanatla Yaşam Atölyeleri”, 2016’dan bu yana; resim, seramik, çini ve ahşap üzerine çalışan sanatçılara, hem uygun çalışma ortamı sunuyor, hem de üretilen eserlerin halka açık bir alanda sergilenmesini sağlıyor. 6 aylık kullanım süreleriyle 50’yi aşkın sanatçının çalıştığı 10 atölye, pazar günü hariç haftanın her günü 10.00 - 17.30 saatleri arasında hizmet veriyor. İlçede görsel sanatlarda deneyim sahibi ve kendini geliştirmek isteyen sanatseverlerin kullanımına sunulan ücretsiz atölyeler, Vadi’nin 1. Etabında sanatseverleri bekliyor. “Örnek bir hizmet” Dört yıldır burada olduğunu söyleyen ressam Tülin Aykan, Sanatla Yaşam Atölyeleri için “örnek bir hizmet” yorumunu yapıyor. “Burada olmasaydım sanatım ölürdü” diyen sanatçı, memnuniyetini şu sözlerle ifade ediyor: “İyi ki Beylikdüzü’ndeyim. Ben 1998’den beri buradayım ki burada olmak benim hayalimdi. Yaşam Vadisi olağanüstü bir yer. Mavi Atölye’de altı kişiyiz. Bizler üretmeyi seven insanlarız. Burası olmasaydı belki de çalışmalarımızı sergileyemezdik. Hakikaten çok memnunuz, çok teşekkür ediyoruz” “Terapi gibi” Tülin Kara ise mevcut ekonomik şartlarda sanatçıların ayakta durabilmesi için yerel yönetimlerin de üstüne düşeni yapması gerektiğini vurgularken şunları söylüyor: “Türkiye’de koşullar malum. Masraflar ortada. Ne yazık ki, sanatçılar karnını doyurmakta zorlanıyor. İyi ki böyle bir şey düşünülmüş. Yaşam Vadisi’nde olmak bir terapi gibi. Sevdiğimiz için her gün geliyoruz. Burayı hizmete sunan Ekrem İmamoğlu’na da sürdüren Mehmet Murat Çalık’a da çok teşekkür ediyoruz.”
Çanakkale Üniversiteli Zeliha’nın öldüğü kazada tutuksuz yargılanan kamyonet sürücüsü ilk kez hakim karşısına çıktı Çanakkale’de bisiklet turuna katılmak için antrenman yaparken kamyonetin çarptığı 23 yaşındaki üniversite öğrencisinin hayatını kaybetmesine ilişkin davanın ilk duruşması görüldü. Duruşmada sanığın tutuksuz yargılanmasına devam edilmesine ve 4 Kasım’da olay yerinde keşif yapılmasına karar verilerek, duruşma 6 Aralık’a ertelendi. 28 Nisan’da saat 19.00 sıralarında ilçeye bağlı Kocadere köyü yakınlarında meydana gelen kazada, S.Ç. yönetimindeki 17 UR 284 plakalı kamyonet, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğrencisi Zeliha Güneş’in (23) kullandığı bisiklete çarptı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine gelen ambulansla Eceabat Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Güneş, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Kazanın ardından kamyonet sürücüsü S.Ç., jandarma tarafından gözaltına alındı. S.Ç., işlemlerinin ardından sevk edildiği mahkemede adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Talihsiz olayın ardından yapılan araştırmalarda, Zeliha Güneş’in 5 Mayıs tarihinde gerçekleştirilecek olan Geleneksel Yeşilay Bisiklet Turu’na katılmak için antrenman yaptığı belirlendi. "Beraatımı istiyorum" Kaza ile ilgili ilk duruşma bugün 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada sanık S.Ç., "Olay günü yönetimimdeki 17 UR 284 plakalı kamyonetimle Gökçeada’dan geldim. Eceabat istikametine gidiyordum. Kamyonetim boştu, olay yeri olan eski Toprak Mahsulleri Ofisi mevkiine geldiğimde yolun sağ tarafında yani tali yolda iki bisikletliyi gördüm. Bisikletliler yan yana tali yolda idi. Ben normal kamyonetimle en fazla 60-70 km/s hızımla seyir halinde iken birden müteveffa bisikleti ile kamyonetimin sağ tarafına çarptı, ben sola manevra yapmaya çalıştıysam da kazaya mani olamadım. Bisiklet sürücüsü birkaç metre sağ tarafa savruldu, ben hemen az ileride durdum. Hemen düşen yolcunun başına geldim, baktığımda müteveffa cansız vaziyette genç bir delikanlının kucağındaydı. Hemen 112’yi aradım ambulans çağırdım, ambulans geldi onları alıp götürdü ve jandarma geldi. Ben o sırada alkollü değildim. Ehliyetimi 2012 yılında aldım, daha önce hiç kaza yapmamıştım. Ben suçsuzum, kazada benim bir kusurum yoktur. Bu yüzden beraatımı istiyorum. Mahkeme aksi kanaatte olacak ise lehe olan hükümlerin hakkımda uygulanmasını dilerim. Ben de trafik kazasında 4 yaşındaki torunumu kaybettim. Bu acıyı bilirim, huzurunuzda müştekilerden özür diliyorum. Acılarını paylaşıyorum, başsağlığı diliyorum. Kazadan sonra kendilerine ulaştık, aracılar kıldık, taziye için görüşmek istedik fakat bunu kabul etmediler. Buna da saygı duyuyorum. Müteveffanın anne babasının varsa maddi manevi zararlarını karşılamak isterim" dedi. "Acım çok büyüktür" Duruşmada konuşan Zeliha Güneş’in babası Satılmış Güneş ise, şikayetçi olduğunu ifade ederek, "Şikayetçiyim. Davaya katılma talebim vardır. Kızım Zeliha Güneş kazada vefat etmiştir. Evladım 23 yaşında idi. Ben olayı görmedim, sigorta bizim zararımıza karşılık toplamda 950 bin TL ödeme yaptı. Kazadan sonra sanık hiçbir şekilde bize ulaşmadı, bir başsağlığı dahi dilenmedi. Biz perişan olduk, benim akıl sağlığım bozuldu. 3 evladım vardı, birisi bu şekilde vefat etti. Acım çok büyüktür. Kendisi üniversite öğrencisiydi, kızım çocukluğundan beri bisiklet kullanır. Yeşilay’ın tertip ettiği bisiklet maratonuna dahi iştirak etmiştir" diye konuştu. "Benim kızımın bütün kemikleri kırılmıştır" Anne Gülsüm Güneş ise, "Şikayetçiyim, davaya katılma talebim vardır. Ben olay yerinde değildim. Ancak maktül kızımın olay sırasında üzerinde bulunan sırt çantasını size gösteriyorum, kızımın ayakkabıları ve her yeri kana bulandığı halde sırt çantasında en ufak bir kan izi yoktur. Ve gördüğünüz gibi sırt çantasının askıları kopmuştur. Böylece bu çantayı delil olarak dosyaya sunuyorum. Demek istediğim kamyonetin aynası veya başka bir yeri sırt çantasına takılmış ve sırt çantasının bağcıkları, askıları böylelikle kopmuştur. Benim kızımın bütün kemikleri kırılmıştır, çok feci halde can vermiştir. Kendisi durduğunu ve 112’yi aradığını söylemektedir fakat bu beyan doğru değildir, yalandır. Olay yerinden kaçarken motosikletli bir çocuk kendisini durdurmuş, 112’yi de oradan geçen bir bayan avukat aramış. Buna dair çokça görgü tanığımız vardır. Bu avukat bayan bizimle iletişime geçmiştir. Bayan avukatın adını şu an bilmiyorum. Kendisi olaydan sonra bir sefer bizi arayıp taziyede dahi bulunmamıştır. Ben 5 aydır bir saat uyku uyumuş değilim, acım çok büyüktür. Kendisi tutuklanmamıştır. Bizim manevi acılarımızı bir nebze tatmin etmek istiyorsanız bu kişinin tutuklanmasına karar vermenizi talep ediyorum" şeklinde konuştu. Duruşmada sanık S.Ç.’nin adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmasına devam edilmesine ve 4 Kasım’da olay yerinde keşif yapılmasına karar verilerek, bir sonraki duruşma 6 Aralık’a ertelendi.
Afyon Patates üreticileri bilgilendirildi Afyonkarahisar Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Koordinasyon ve Tarımsal Veriler Şube Müdürlüğü teknik personelleri Kozluca Köyünde patates hasadı yapan çiftçilere Tarımsal Üretim Planlaması ile birlikte ne gibi faydalar sağlayacağı konusunda bilgiler verildi. Afyonkarahisar Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Koordinasyon ve Tarımsal Veriler Şube Müdürlüğü, üreticilerin pazarlama sorunlarıyla karşılaşmasının önüne geçilmesi ve refah düzeyinin yükseltilmesi amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. Bu çerçevede üreticilere gerekli bilgilendirmeler yapılmaya devam ediyor. Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada; “Patates bitkisi ülke açısından stratejik öneme sahip olması hasebiyle, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından planlı üretim kapsamında belirlenen 13+1 ürün içerisinde yer almaktadır. İlimiz açısından da büyük öneme sahip olan patates bitkisi, merkez tarım havzamızda planlamaya konu havza ürün deseni içerisinde bulunduğu için, merkez tarım havzasında patates üretimi yapan çiftçilerimiz Temel Destek yanında bir de Planlı Üretim Desteklemesi alabilecektir. Tarımsal Üretim Planlamasıyla birlikte, arz ve talep dengesinin de gözetilerek, stratejik ürünlerin en uygun yerlerde üretilmesi, kaynak kullanımında optimizasyon ve verimlilik artışı hedeflenmektedir. Bu sayede, hasat döneminde üreticilerin pazarlama sorunlarıyla karşılaşmasının önüne geçilmesi ve refah düzeyinin yükseltilmesi amaçlanıyor” denildi.