POLİTİKA - 27 Temmuz 2024 Cumartesi 20:34

TBMM’den ABD Kongresi’ne ve Netanyahu’ya kınama

A
A
A
TBMM’den ABD Kongresi’ne ve Netanyahu’ya kınama

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ABD Kongresi’ndeki hitabını kınayan, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş imzalı kınama tezkeresi Genel Kurul’da kabul edildi.

TBMM Genel Kurulu’nda Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ABD Kongresi’ne hitabı üzerine Meclis Başkanlığı Tezkeresi’ni okuttu. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş imzalı tezkerede, "Filistin’de on yıllardır devam eden haksız işgal ve ağır hukuk ihlallerini, Gazze’deki acımasız bir etnik temizlik kampanyasıyla eşi benzeri görülmemiş bir boyuta taşıyan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun, ABD kongresine hitabı tarihe bir utanç tablosu olarak geçmiştir. TBMM olarak bu demokratik ayıbı esefle kınadığımızı, karşıladığımızı ilan ediyoruz. Gazze’de 10 ay içerisinde çoğunluğu kadın ve çocukların oluşturduğu en az 40 bin sivil katledilmiştir. Yaşam alanları kasıtlı olarak tahrip edilen 2 milyon Gazzeli yerlerinden edilmiştir. Hayatta kalabilenler her türlü insani yardımın engellendiği dar bir bölgede açlık ve hastalıklar karşısında yaşam mücadelesi vermektedir. Gazze’deki insani trajedi her geçen gün derinleşirken Batı Şeria’daki işgalci şiddeti de tırmanmakta ve Filistinlilerin canı ile mülklerine yönelik saldırılar hız kazanmaktadır. Bu tablonun baş mimarı olan eli kanlı bir savaş suçlusunun demokrasi ve insan hakları savunuculuğunu kimseye bırakmayan bir ülkenin müşterek meclisinde alkış ve tezahüratlar eşliğinde konuşturulması sadece demokratik bir ayıp değil, aynı zamanda hukuka, her türlü insani ve ahlaki değere karşı talihsiz bir meydan okumadır" denildi.

"Savaş suçlularının konuşacağı yer sanık sandalyesidir"

ABD Kongresi’nin İsrail’in sınır tanımayan saldırganlığını dizginlemesinin vurgulandığı tezkerede, "Kongre’nin büyük insanlık suçlarının faillerine güç ve cesaret veren yalanlarla dolu bir sahne şovuna alet edilmesi esef vericidir. Buna mukabil kongre binasının içinde ve dışında maşeri vicdanın sesi olanların gösterdiği tavrı son derece kıymetli buluyor, şaibeli bir ismin parlamentolarında konuşturulmasına cesaretle karşı çıkarak oturuma katılmayan sağduyu sahibi Kongre üyelerini de takdirle karşılıyoruz. Tüm insanlığın başından itibaren tanık olduğu soykırıma varan katliamın ve açık savaş suçlarının üstünü örtmeye Netanyahu’nun yalana dayalı şovu yetmeyecektir. Başta ABD Kongresi olmak üzere İsrail üzerinde siyasi etki sahibi olan bütün karar alıcıları, Gazze’de akan kanı durdurmak için etkili tedbirler almaya, acil bir ateşkes için İsrail üzerindeki siyasi baskıları artırmaya ve işlenen vahim suçlar sebebiyle hesap verebilirlik çabalarına destek olmaya davet ediyoruz. Savaş suçlularının konuşacakları yer, parlamento kürsüleri değil, uluslararası mahkemelerde sanık sandalyesidir" ifadelerine yer verildi.

Hidayet Türkyılmaz

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Ayanis Kalesi’nde 2 bin 700 yıllık 3 adet bronz kalkan bulundu Van’da, Urartular tarafından inşa edilen Ayanıs Kalesi’nde 36 yıldır yürütülen kazı çalışmaların bu yılki ayağında yaklaşık 2 bin 700 yıllık 3 adet bronz kalkan ve 1 adet miğfer bulundu. Van’ın Tuşba ilçesi sınırları içerinde bulunan Ayanis Kalesi’nde yaklaşık 36 yıldır devam eden ve 10 yıldır Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Işıklı başkanlığında yürütülen kazı çalışmaları devam ediyor. Her yıl değişik eserlerin ortaya çıktığı kazılarda, bu yılki çalışmalarda 3 adet bronz kalkan ve 1 adet miğfer gün yüzüne çıkarıldı. “Bu yılki kazılarda 3 tane bronz kalkan ve 1 adet miğfer çıkardık” Bu seneki buluntular içerisinde en zengin repertuarının bronz kalkanlar oluşturduğunu ifade eden Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Işıklı, “Bu seneki kazılarımızda 3 tane bronz kalkan ve 1 adet miğfer çıkardık. Bunlar oldukça iyi durumda ele geçti. Biliyorsunuz Ayanis Kalesi büyük bir deprem geçirdi. Bu deprem nedeniyle anıtsal bir çöküntü var kerpiç duvarlardan kaynaklanan. Birçok eseri bu nedenle deforme olmuş şekilde ele geçiriyoruz. Ama bunlar çok derinde. Yaklaşık 6-7 metre derinlikteki oda tabanında ele geçtiğim için gayet iyi durumda. Tabi ki bazı ufak tefek kırıklıklarımız var bunları da inşallah restorasyon ve konservasyonla tamamlayacağız. Bu 3 adet kalkan ve aynı şekilde bunların içerisinde de bir miğfer vardı. Oda üzeri bezemeli törensel bir miğfer olduğunu tahmin ediyoruz. Çünkü bazı bezemeleri şuan yakalayabiliyoruz tabi bu süslemeler ve bezemeler kapsamalı bir restorasyon ve konservasyondan sonra güzel bir şekilde karşımıza çıkacak. Hepsi bunların aslında bir kraliyet, bir dini elit grubunun o alanı kullandığına dair çok güçlü kanıtlar olarak karşımıza çıkıyor. Bunların burada olması biliyorsunuz aslında Ayanis kaleleri 36 yıllık kazılar neticesinde bronz eserler, özellikle bronz silahlar konusunda çok zengin bir repertuar sundu” dedi. “Urartular, taşı, madeni ve metali çok ustaca işleyen bir uygarlık” Bu güne kadar kale kazılarında yaklaşık 30’un üzerinde bronz kalkan ele geçtiğini ifade eden Prof. Dr. Mehmet Işıklı, “Bu 3 tanesi kuzey mekanlarda ele geçti. Niye bu kalkanlar tapınak alanında yer aldığını düşürsek daha öncede bahsettiğimiz gibi tanrı haldi, Urartu dininde baş tanrı rolüne sahip ama asıl önemli özelliği lider tanrı olması. Savaşa giden kraliyet ailesine ve kraliyet ordusuna rehberlik etmesi silahıyla, mızrağıyla onlara yol göstermesiyle öne çıkan kutsal bir figür. O nedenle tanrı Haldi’ye daha çok Urartulu krallar ve soylu sınıf silah hediye ediyor. Ve biz bu kalkanlar ve diğer bronz silahlar üzerinde tanrı Haldi’ye ithaf edildiğini, ona adandığını, ona bağışlandığını biliyoruz. Bu kalkan grubu ile miğferler yine tanrı Haldi’ye ithaf edilmişti. Tabi üzerindeki yazıtlar temizlendikten sonra bunlar karşımıza çıkacak. O yüzden tapınak alanındaki onlarca bronz kalkandan 3 örneğini biz bu sene gayet güzel bir şekilde ele geçirdik. İnşallah bunlarda yakın zamanda restorasyon ve konservasyonları tamamlandıktan sonra bölge müzemize kazandıracağız ve sergilemeye başlayacağız. Yaklaşık 2 bin 700 yıl öncesine ait bir kalede çalışıyoruz. Bu kalkanlarda muhtemelen o tarihlerde günümüzden 2 bin 700 yıl öncesine tarihlenen bir sürece ait. Zaten bildiğiniz gibi Urartular, taşı, madeni ve metali çok ustaca işleyen onların efendisi kabul edilen bir uygarlık. Anadolu kültüründe çok özel yere sahip bu açıdan. Hatta Anadolu’daki en zengin metal eser koleksiyonunu Urartular’da görüyoruz. Bu açıdan madeni ve metali müthiş derecede başarılı bir şekilde işliyor Urartu krallığı. Özellikle bizim kazdığımız son kral II. Rusa dönemine at kalelerde Ayanis Kalesi başta olmak üzere çok zengin bir metal eser koleksiyonu karşımıza çıkıyor” şeklinde konuştu.