ASAYİŞ - 01 Ekim 2024 Salı 11:44

Sinan Ateş davasında yargılamaya devam edildi

A
A
A
Sinan Ateş davasında yargılamaya devam edildi

Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş öldürülmesiyle ilgili 22 sanığın yargılanmasına devam edildi. Tutuklu sanık Mustafa Ensar Aykal, "İnsan öldürmek gibi menfur bir hadisenin hiçbir suretle öncesinde, sırasında ve sonrasında dahlim ve etkim yoktur" dedi.


Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş’in 30 Aralık 2022’de Ankara’da silahlı saldırıda hayatını kaybetmesiyle ilgili davada, 22 sanığın yargılanmasına devam edildi. Ankara 32’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen duruşmaya Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş ve yakınları, sanıklar, taraf avukatları katıldı.


Öte yandan, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise duruşmayı Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş ile beraber duruşma salonunda takip etti.


Mahkeme başkanı, dün gerçekleştirilen duruşma bitiminde sanık Eray Özyağcı’nın duruşmayı takip eden gazetecilere yönelik yaptığı “tetik” işaretin jandarma tarafından tutanak tutulmasıyla dava dosyasına eklendiğini ifade etti.


Daha sonra ise duruşma, savcının mütalaasına karşı sanık ve avukatların beyanlarıyla devam edildi.


İddianamede, azmettirici Doğukan Çep’e otelde yer ayırttığı belirtilen tutuksuz sanık Alper Atay, ilk celselerde verdiği beyanların geçerli olduğunu, olay hakkında hiçbir şey bilmediğini söyleyerek mahkemeden beraatini talep etti.


Mahkeme başkanı tarafından söz verilen eski Ankara Emniyeti Cinayet Büro Amiri tutuklu sanık Mustafa Ensar Aykal, tutukluluk süresince ne sanıklardan ne müştekilerden şahsına yönelik ekstra bir iddiayla muhatap olmadığını, dava dosyası içerisinde aleyhine yorumlanabilecek tek hususun Tolgahan Demirbaş’ın telefon imajı üzerinden yazılan incelemenin içerisinde düzenlenen rapor olduğunu dile getirdi.


Aykal, raporda Demirbaş’ın telefon numarası göndererek bilgi talebinde bulunduğunu ve kendisinden bir geri dönüş yapmadığının tespitinin bulunduğuna vurgu yaparak, “Raporda, Tolgahan Demirbaş’ın telefonunun notlar kısmında bir adres bilgisi oluşturuldu. Söz konusu adresin benim tarafımdan verilmiş olabileceğinin değerlendirildiğinden bahsedilmektedir. Öncelikle bu değerlendirme en hafif tabiriyle hatalıdır. Zira elinde bulunan imaj üzerinden incelemesini yapan bilirkişi de bir telefon irtibatının tespitine rastlayamamıştır” dedi.



"Tolgahan Demirbaş ve onunla ilişkili herhangi bir kişiyle irtibatım olmadığı ortaya çıkmıştır"


Yapılan talep ve mahkeme heyetinin kabulü doğrultusunda 10 Mart 2022 tarihinde şahsına ait HTS kayıtlarının dosyaya kazandırıldığını söyleyen Aykal, “Tolgahan Demirbaş ile herhangi bir irtibatımın olmadığı, hatta Tolgahan’la ilişkili herhangi bir kişiyle dahi irtibatım olmadığı ortaya çıkmıştır. Buna ilişkin olarak konuya ilişkin muhatap diğer kişinin beyanları da malumunuzdur. Bu somut deliller ışığında tarafıma yöneltilen bu iddiayı hiçbir suretle kabul etmiyorum. Bu değerlendirmenin gerçek dışı ve hatalı olduğu hususunu somut delillerle birlikte bir kez daha arz etmek istiyorum” ifadelerini kullandı.



"İnsan öldürmek gibi menfur bir hadisenin hiçbir suretle öncesinde, sırasında ve sonrasında dahlim ve etkim yoktur"


Aykal, dava dosyasında kastı veya ihmali olan herkesin tespit edilmesi gerektiğini belirterek, “İddia makamının mütalaasında sunmuş olduğumuz hususlara ilişkin takdir yetkisi ve şayet şahsımla alakalı tefrik kararının kabulü yönünde bir kanaatiniz var ise artık güvenlik tedbiri olmanın çok ötesine geçmiş bu bir garip tutukluluk halinin sonlandırılmasını talep ediyorum. Zira iddia edildiği gibi tasarlayarak insan öldürmek gibi menfur bir hadisenin hiçbir suretle öncesinde, sırasında ve sonrasında hiçbir yerinde dahlim ve etkim yoktur. Hakkımda şüphe unsuru olarak ileri sürülen hususların şüpheye mahal bırakmayacak biçimde somut delillerle de izah edebildiğim karinelerle ileri sürebildiğim kanaatindeyim. Söyleyeceklerim bunlardan ibarettir” diye konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep GTB Eylül ayı meclis toplantısı yapıldı Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) Eylül Ayı Olağan Meclis Toplantısı, Meclis Başkan Yardımcısı Mesut Acar başkanlığında, Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı, Meclis ve Disiplin Kurulu Üyelerinin katılımıyla gerçekleştirildi. GTB’nin eylül ayı faaliyetleri ile üye talep ve önerilerinin görüşüldüğü meclis toplantısında, tarımda değişen destekleme modeli ve sürdürülebilir tarıma yönelik değerlendirmelerde bulunuldu. Toplantının açılışında konuşan GTB Meclis Başkan Yardımcısı Mesut Acar, Eylül ayı içerisinde vefat eden GTB’nin önceki dönem Meclis Üyeleri Mehmet Emin Balyemez ve Bilal Tabur’u rahmetle anarak ailelerine, yakınlarına ve borsa camiasına başsağlığı dileklerinde bulundu. Acar, “Her iki meclis üyemiz de iş dünyamızda sevilen ve takdir edilen şahsiyetlerdi. Kendilerine Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum, mekanları cennet olsun. Borsamızın geçmiş dönem faaliyetlerine ve çalışmalarına verdikleri değerli katkılar ve hizmetler hiçbir zaman unutulmayacaktır” dedi. GTB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı da konuşmasında vefat eden meclis üyelerini rahmetle anarak, borsanın eylül ayı faaliyetleri ile bakanlıklar nezdinde sürdürülen çalışmalar hakkında bilgiler verdi. Bu ay içerisinde Gaziantep iş dünyası temsilcileri olarak Ankara’da Tarım ve Orman Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığını ziyaret ederek bir dizi temaslarda bulunduklarını hatırlatan Akıncı, “Bakanlarımızla yaptığımız görüşmelerde borsamız tarafından hazırlanan iş dünyamızın talep ve önerilerini yansıtan detaylı raporları sunduk. Görüşmelerde finansmana erişimde yaşanan zorluklar, tarım ve hayvancılık sektöründeki sıkıntılar ile üretici beklentileri hakkında birçok konuyu istişare etme fırsatı bulduk. Görüşmelerimiz son derece verimli geçti bakanlarımıza belirttiğimiz konulara göstermiş oldukları hassasiyet ve yakın ilgilerinden dolayı teşekkür ediyorum” dedi. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın katılımıyla geçtiğimiz hafta Gaziantep’te düzenlenen ‘Sektör Paydaşları Toplantısı’na da katıldığını aktaran Akıncı, burada da Gaziantep’in tarım ve hayvancılık sektöründeki beklentilerini ifade ettiklerini dile getirdi. Gaziantep’in en önemli tarım ürünlerinin başında gelen Antep fıstığına, 2025-2027 yıllarında yapılacak Bitkisel Üretime Yönelik Desteklemelerde sağlanan temel kat sayının 1’den fındıkta olduğu gibi 1,5’e çıkarılmasına yönelik taleplerini ilettiklerini kaydeden Akıncı, Antep fıstığına sertifikalı fidan desteği verilmesini ve gıda sanayi sektörü temsilcilerinin beklentilerini de toplantıda gündeme getirdiklerini söyledi. Akıncı, konuşmasında ayrıca tarımda yeni yürürlüğe giren destekleme modeli hakkında da açıklamalarda bulundu. Desteklerin ilk kez 3 yıllık dönem için açıklandığını vurgulayan Akıncı, mazot ve gübre desteği yerine artık temel destek ödemelerinin yapılacağını, ÇKS kaydı olan tüm çiftçilerin temel destekten yararlanabileceğini sözlerine ekledi.
Antalya Antalya’dan yeni turizm rekoru Dünyanın gözde turizm merkezlerinden Antalya, turist akınıyla yoluna hız kesmeden devam ediyor. Turizmde tüm zamanların en iyi ilk 9 aylık ziyaretçi verisine ulaşan Antalya, 2024 yılının ilk 9 ayında ağırlanan 14 milyon 71 bin 412 ziyaretçi ile yeni bir rekora imza attı. Antalya, geçtiğimiz yıl Ocak-Eylül döneminde 13 milyon turist ağırlamıştı. İlk 9 ayda kente gelen turist sayısındaki artış oranı geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 8 oldu. Turizmin başkenti Antalya’yı, 2024 yılının ilk 9 ayında 14 milyon 71 bin 412 kişi ziyaret etti. Rusya ilk sırada Yılın 9 aylık döneminde Antalya’ya en çok turist gönderen ülkeler sıralamasında Rusya Federasyonu ilk sıradaki yerini bu sene de korudu. Antalya’ya ilk 9 aylık dönemde en çok ziyaretçi 3 milyon 245 bin 626 ile Rusya Federasyonu’ndan gelirken Almanya 2 milyon 705 bin 103 ziyaretçi ile ikinci, İngiltere 1 milyon 298 bin 313 ziyaretçi ile üçüncü sırada yer aldı. İngiltere’yi sırasıyla Polonya, Kazakistan, Romanya, Hollanda, Ukrayna, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya takip etti. Eylül ayında 2 milyon 339 bin 469 ziyaretçi Benzersiz iklimi, masmavi denizi, altın sarısı kumsalları, kaliteli tesisleri, yemyeşil doğası ve zengin tarihi ile dört mevsim turizm imkânı sunan Antalya, eylül ayında da ziyaretçi sayısında rekor kırdı. Kültür ve Turizm Bakanlığından alınan verilere göre, 2023 yılının Ocak-Eylül döneminde Antalya’ya yurtdışından gelen ziyaretçi turist sayısı 13 milyona ulaşmıştı. Antalya’ya geçtiğimiz eylül ayında gelen ziyaretçi sayısı ise bir önceki yılın aynı dönemine göre 92 bin 682 artışla 2 milyon 339 bin 469 oldu. Eylül ayında da Rus rekoru Yeni bir rekora imza atılan eylül ayında, Antalya’ya en çok turist gönderen ülkeler sıralamasında Rusya Federasyonu geçtiğimiz yıl olduğu gibi yine ilk sırada yer aldı. Bu yıl eylül ayında Antalya’ya en çok ziyaretçi, 603 bin 775 ile Rusya Federasyonu’ndan gelirken Almanya, 469 bin 792 ziyaretçi ile ikinci, Polonya ise 195 bin 96 ziyaretçi ile üçüncü sırada yer aldı. Polonya’yı sırasıyla İngiltere, Romanya, Ukrayna, Çek Cumhuriyeti, Kazakistan, Hollanda ve Moldova takip etti.
Ankara Dışişleri Bakanlığı: "İsrail’in Lübnan’a kara saldırısı başlatarak bu ülkenin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü ihlal etmesi, hukuksuz bir işgal girişimidir" Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in Lübnan’a başlattığı kara harekatına yönelik açıklama yayımladı. Yapılan açıklamada "İsrail’in Lübnan’a kara saldırısı başlatarak bu ülkenin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü ihlal etmesi, hukuksuz bir işgal girişimidir" denildi. Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in Lübnan’a yönelik başlattığı kara harekatının Lübnan’ın egemenliğine ve toprak bütünlüğünü ihlal olarak nitelendiren bir açıklama yayımladı. Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, saldırının bir an önce sona erdirilmesi gerektiği vurgulanarak şu ifadelere yer verildi: "İsrail’in Lübnan’a kara saldırısı başlatarak bu ülkenin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü ihlal etmesi, hukuksuz bir işgal girişimidir. Bu saldırının bir an önce sona ermesi ve İsrail askerlerinin Lübnan topraklarından çekilmesi gerekmektedir. Söz konusu saldırı, sadece bölge ülkelerinin değil, bölge dışı ülkelerin de güvenlik ve istikrarını hedef almaktadır. Bu tehlikeli işgal girişimi sonucunda yeni bir göç dalgasının ortaya çıkması ve tüm dünyada aşırıcıların zemin kazanması kuvvetle muhtemeldir. Bu gelişmelerin İsrail’e siyasi destek ve silah sağlayan ülkeleri de etkileyeceği unutulmamalıdır. BM Güvenlik Konseyi, uluslararası hukukun gereğini yapmalı ve Lübnan’ın işgaline yönelik bu saldırıya karşı gereken önlemleri almalıdır. İsrail tarafından işlenen her suç, aynı zamanda uluslararası hukuka ve BM Şartı’na indirilen bir darbedir. Diğer taraftan, bölgede sükunetin tesisi için atılması gereken başlıca adım Gazze’de acil ve kalıcı ateşkesin sağlanmasıdır. Gazze’ye barış getirilmesi, tüm insanlığın sorumluluğudur."