POLİTİKA - 03 Ağustos 2024 Cumartesi 10:04

MİT’in tarihi takas operasyonunda takas edilen önemli isimler

A
A
A
MİT’in tarihi takas operasyonunda takas edilen önemli isimler

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), son dönemin en geniş kapsamlı takas operasyonunda öne çıkan isimleri açıkladı.

Milli İstihbarat Teşkilatı, son yılların en büyük takas operasyonuna imza attı. 7 ülkeden 26 esirin değişimi yapıldı. Operasyonu, sadece karşılıklı değişimi yapılan kişi sayısının fazlalığı değil, içinde yer alan isimlerin önemi açısından da büyük yankı uyandırdı.

Rusya’da muhabirlik yapan Gershkovich, Mart 2023’te casusluk suçundan tutuklandı

Takası yapılan her isimlerden biri olan ve dünya kamuoyunda adı sıkça duyulan Wall Street Journal muhabiri Evan Gershkovich, Rusya’da muhabirlik yaparken Mart 2023’te casusluk suçundan tutuklandı. Rus savcılığı Evan Gershkovich’i, “Sverdlovsk bölgesinde askeri teçhizat üretimi ve onarımı yapan bir savunma şirketinin faaliyetleri hakkında gizli bilgi toplamak” gerekçesi ile suçladı. Gershkovich, Rusya tarihinde casusluk suçlaması ile tutuklanan ilk yabancı medya çalışanı oldu. Takas görüşmelerinin yapıldığı dönemde Rusya tarafından 19 yıl hapse mahkum edildi.

ABD Deniz Piyade Kolordusu’nda 8 yıl görev yapmış olan Whelan da takas edildi

Rusya’da tutuklu olan ve takas operasyonunda ABD’ye teslim edilen bir diğer isim eski bir deniz piyadesi olan Paul Whelan. ABD Deniz Piyade Kolordusu’nda 8 yıl görev yapmış olan Paul Whelan, 2018 yılında “casusluk” suçlaması ile Moskova’da tutuklandı. 2022 yılında Whelan’ın yasadışı silah ticareti ve terör finansmanlığı suçundan 10 yıldır ABD’de hapis yatan Viktor Bout ile takas edilmesi gündeme geldi ancak Paul Whelan’ın adı takas listesinde yer almadı. Bu olay Bıden hükümetinin kamuoyunda büyük tepki toplamasına neden oldu.

ABD ve Rus vatandaşı Kurmasheva ABD’ye iadesi yapılan bir diğer gazeteci oldu

ABD ve Rusya vatandaşlığı olan Alsu Kurmasheva da ABD’ye iadesi yapılan bir diğer gazeteci oldu. Alsu Kurmasheva, Mayıs 2023’te ailevi sebeplerden dolayı gittiği Rusya’dan Çekya’ya dönmeye çalışırken havaalanında gözaltına alındı. “Yabancı çalışan olup devlete bildirmeme” ve “dezenformasyon” suçlarından hüküm giydi.

İdam Cezasından Kurtuldu

Kızıl Haç bünyesinde çalışan Rico Krieger, Rusya-Ukrayna savaşı sırasında Belarus’ta gözaltına alındı. Rico Krieger, Belarus’a turist olarak gittiğini iddia etti ancak Rusya’ya göre bu ajanlık için bir kılıftı. Rico Krieger, Rusya’ya göre Ukrayna güvenlik servislerinde yer aldı. Altı ayrı suçlama ile mahkum edilen Rico Krieger, 24 Haziran 2024’te “terör ve paralı askerlik” suçlamaları ile Belarus’ta idam cezasına çarptırıldı. Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko, Rico Krieger afetti. Krieger, affedildikten 2 gün sonra Türkiye’de gerçekleştirilen takas operasyonu ile Almanya’ya döndü.

NAVALNY’nin Yakın Müttefiki İade Edildi

Tarihi takas sırasında Almanya’ya dönen bir diğer önemli isim de İlya Yashin’di. Rus vatandaşı olan Yashin, Krasnoselsky Belediye Başkanlığı yaptı. Rus muhalif lider Aleksey Navalny’nin yakın müttefiki olan ve muhalif çizgide siyaset yapan Yashin, Rus ordusu hakkında “yanlış bilgi” yaydığı gerekçesi ile Aralık 2022’de mahkum edildi.

Putin’e muhalif Kara-Murza Almanya’ya döndü

Rusya Devlet Başkanı Putin’in en büyük muhaliflerinden olan Vladimir Kara-Murza da Türkiye’deki takas operasyonunda Almanya’ya dönen önemli isimlerden biri oldu. 25 yıl hapse mahkum edilen Vladimir Kara-Murza, Nisan 2022’de Rus ordusu hakkında “yanlış bilgi” yayma, “istenmeyen bir örgütle” işbirliği yapma ve devlete ihanet suçlamalarıyla tutuklandı. İki kez zehirlenen ve ölümden dönen Vladimir Kara-Murza’ya verilen ceza uluslararası kamuoyunda sıkça kınandı. Vladimir Kara-Murza, hapishanede olduğu dönemde Washington Post için yazılar da kaleme aldı.

Rus istihbarat çalışanı Rusya’ya döndü

Rusya için önemli bir isim olan Vadim Krasikov, takas operasyonunda Almanya’dan getirilen tek isim oldu. Vadim Krasikov, Rusya Devlet Başkanı Putin’in terörist olarak adlandırdığı Çeçen muhalif savaşçı Zelimkhan Khangoshvili öldürmek için FSB tarafından özel eğitim alarak, Berlin’e gönderildi. Vadim Krasikov, 2019’da Khangoshvili’yi Almanya’da öldürme suçundan ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Yakalandığı ilk dönemde Rusya ile bağlantısı reddedilen Vadim KRASİKOV için PUTİN daha sonra “vatansever” ifadelerini kullandı. Vadim Krasikov’un, ölmeden önce muhalif siyasetçi Aleksey Navalny ile takası da gündeme gelmişti.

Rusya’ya dönen iki çocuklu bir aile de vardı

Öte yandan takas operasyonunda dizilere konu olan bir hikaye de gerçek oldu. Tarihi takasta iki çocuklu Rusya Dış İstihbarat Servisi’ne çalışan karı-koca da yer aldı. SVR çalışanı Artem Dultsev ve Anna Dultseva Slovenya’da sahte Arjantin pasaportu ile yakalandı. Maria Rosa Mayer Munoz takma ismini kullanan Anna Dultseva, Slovenya’da bir sanat galerisi sahibi gibi davranıyordu. İki çocukları ile birlikte Slovenya’dan getirilen aile takas operasyonu ile Rus yetkililere teslim edildi.

MİT’in tarihi takas operasyonunda takas edilen önemli isimlerKemal Diri

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Kral yolu rotası turizme kazandırılıyor Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu başkanlığında valilik, Karacadağ Kalkınma Ajansı ve GAP Bölge Kalkınma İdaresi (GAP BKİ) işbirliğiyle, tarih ve doğayı buluşturan önemli bir turizm projesi hayata geçiriliyor. Lidya Kralı Gyges tarafından M.Ö 7. yüzyılda inşa edilen ve Efes’ten Ninova’ya kadar uzanan 2 bin 500 kilometrelik antik kral yolunun Diyarbakır sınırlarında yer alan kısmı turizme kazandırılacak. 351 kilometrelik rotalar oluşturuldu Proje kapsamında, Diyarbakır merkez ilçelerinin yanı sıra Eğil, Ergani, Çınar, Çermik ve Çüngüş ilçeleri ile bağlı köyleri de içine alan toplam 351 kilometrelik yürüyüş rotaları belirlendi. 2024 yılında başlayan çalışmalarda, yolun kültürel ve tarihi önemi göz önünde bulundurularak haritalama ve tescil süreçleri tamamlandı. Rotalar, ticaret, ibadet, göç ve keşif gibi amaçlarla tarihin farklı dönemlerinde kullanılan bu antik yolda tarihe dokunma fırsatı sunacak. Uluslararası standartlara uygun işaretleme ve tanıtım Projenin ikinci etabında, uluslararası standartlara uygun tabelalandırma ve işaretleme çalışmaları 2025 yılı içerisinde tamamlanacak. Ayrıca, kral yolunun bilinirliğini artırmak ve bir cazibe merkezi haline getirmek amacıyla kapsamlı tanıtım ve markalaşma çalışmaları yürütülecek. Bu süreçte şehrin tüm paydaşlarının desteğiyle Diyarbakır, kültür ve doğa turizminin yeni adresi olmayı hedefliyor. Tarihi ve kültürel değerler turizme açılıyor Diyarbakır kral yolu rotasının, yalnızca bir yürüyüş parkurundan ibaret olmadığı, aynı zamanda ziyaretçilerine tarih, kültür ve doğanın bir arada olduğu bir deneyim sunacağı belirtildi. Bu projenin hayata geçirilmesiyle bölge ekonomisine katkı sağlanması, kültürel mirasın korunması ve gelecek nesillere aktarılmasının amaçlandığı bildirildi. Tarihi bir geçmişe sahip kral yolunun, Diyarbakır’da turizme kazandırılması ile şehir, bölgesel ve ulusal düzeyde turizm çeşitliliğine önemli bir katkı sunacağının hedeflendiği belirtildi.
İstanbul Los Angeles felaketi Türkiye’de yangın sigortası bilincini arttırdı Los Angeles’ı kasıp kavuran yangınların küresel ölçekte sigorta sektörünün risk değerlendirme ve hasar yönetimi uygulamalarını yeniden gözden geçirmesine neden oldu. Sigorta ve Reasürans Brokerleri Derneği (SBD) Yönetim Kurulu Üyesi ve Mali ve Finansal İşler Komite Başkanı Gökhan Özakıncı, “Yaşanan bu olay kamuoyunda risk farkındalığını yükseltti Türkiye’de kısa vadede yangın sigortası yaptırma oranını bir miktar artırdı” dedi. Sigorta ve Reasürans Brokerleri Derneği (SBD) Yönetim Kurulu Üyesi ve Mali ve Finansal İşler Komite Başkanı Gökhan Özakıncı, ABD Los Angeles’ta yaşanan ve 24 kişinin hayatına, binlerce kişinin de evsiz kalmasına yol açan geniş çaplı yangınların, Türkiye’de sigorta bilincinin artmasında etkili olduğunu belirtti. Özellikle medya aracılığıyla takip edilen felaket görüntüleri ve hasar raporları, yangın sigortası yaptırmanın önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Sektör temsilcileri olarak, yaşanan bu olayın Türkiye’de kısa vadede yangın sigortası yaptırma oranını bir miktar artırdığını gözlemlemekteyiz. Zira büyük çaplı felaket haberleri ve buna bağlı zararların boyutu, kamuoyunda risk farkındalığını yükseltti” dedi. Los Angeles’ı kasıp kavuran yangınların küresel ölçekte sigorta sektörünün risk değerlendirme ve hasar yönetimi uygulamalarını yeniden gözden geçirmesine neden olduğunu vurgulayan Özakıncı, iklim değişikliği kaynaklı sıcaklık artışı ve kuraklığın, bu yangınların beklenenden daha hızlı yayılmasına ve yerleşim alanlarını tehdit etmesine neden olduğunun altını çizdi. Özakıncı, “Bu durum, sigorta şirketlerinin risk modellemelerini güncellemesini, özellikle yangın teminatı kapsamlarını ve poliçe primlerini yeniden düzenlemesini kaçınılmaz kılmıştır. Los Angeles örneğinden hareketle, yangın sigortalarının kapsamı ve hasar tazmin süreçleri yeniden önem kazanmıştır” diye konuştu. Standart konut sigortalarının yangın teminatı, genellikle binaların yeniden inşa maliyeti, taşınır malların zararları ve işletmelerde iş durması gibi ana konuları kapsadığını hatırlatan Özakıncı, Los Angeles’taki gibi büyük alanları kapsayan yangınlarda, hasarların yüksek tutarlara ulaşma ihtimali sebebiyle reasürans şirketlerinin de sürecin sürdürülebilirliğinde kritik rol oynadıklarını ifade etti. Prim tutarı 2 bin - 3 bin lira arasında Türkiye’nin, hem orman yangınları, hem de yerleşim bölgelerinde çıkabilecek yangınlar açısından riskli bir coğrafyada bulunduğunu kaydeden Özakıncı, şöyle devam etti: “Özellikle sıcaklıkların yüksek seyrettiği Akdeniz ve Ege Bölgelerinde orman yangını riski artarken, büyük şehirlerdeki yoğun yapılaşma ve eski elektrik tesisatları da yangın ihtimalini yükseltmektedir. Bu gerçekler ışığında, yangın sigortası yaptırmak hem konutlar hem de işyerleri için büyük önem taşıyor. Ancak yaklaşık verilere göre Türkiye’de konut ve işyerlerinde yangın sigortası yaptırma oranı halen istenilen seviyede değildir; bu oranın yüzde 20-30 aralığında olduğu tahmin edilmektedir. Bu düşük oran, riskin gerçekleşmesi hâlinde büyük maddi kayıpların sigortasız kalmasına yol açmaktadır. Yangın sigortası poliçe primleri ise yapının bulunduğu deprem bölgesi, binanın yaşı, yangına karşı koruyucu önlemlerin seviyesi ve binaların yeniden inşa maliyetleri gibi çeşitli faktörlere bağlı olarak değişmektedir. Yine de ortalama bir konut için yıllık yangın sigortası primi sadece bina için minimum 2 bin - 3 bin lira aralığında olduğu söylenebilir. Ayrıca, eşya dahil edilirse prim daha da yükselecektir. İşyerlerinde ise risk faktörleri, deprem bölgeleri ve binaların yeniden inşa maliyetleri yüksekliği gibi nedenlerden bu tutar daha da yüksek seviyelere çıkmaktadır. Sigorta şirketleri, bina içerisinde yangın alarmı, otomatik sprinkler sistemi veya yangın söndürme cihazları gibi önleyici tedbirlerin varlığına göre ek indirimler uygulayarak koruyucu yatırımları teşvik etmektedir.” Büyükşehirlerdeki riskler Başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere büyükşehirlerdeki eski ve bakımsız binalar ile endüstriyel tesislerin bulunduğu semtlerin de ciddi yangın riskleri barındırdıklarını dile getiren Özakıncı, bu bölgelerde elektrik altyapısının eski olması, yoğun nüfus, yetersiz güvenlik tedbirleri gibi faktörlerin, hem konut hem de işyeri kaynaklı yangın ihtimalini yükselttiğini söyledi. Son günlerde poliçe başvurularında bir miktar artış kaydedildiğinin gözlemlendiğini belirten Özakıncı, şu değerlendirmelerde bulundu: “Uzun vadede ise sektör, poliçe sahibi sayısının istikrarlı bir şekilde artması için eğitici kampanyalara ve koruyucu tedbirleri teşvik eden indirim politikalarına devam etmektedir. Los Angeles’ta yaşanan geniş çaplı yangın felaketi, sigorta sektörünün yangın teminatına olan yaklaşımını küresel ölçekte yeniden şekillendirmiştir. Türkiye’de ise bu durum, hâlihazırda düşük seviyede olan yangın sigortası penetrasyonunu olumlu yönde etkilemiş, yangın sigortasının önemini kamuoyu nezdinde bir kez daha gündeme taşımıştır. Konut ve işyeri sahiplerinin yangına karşı koruyucu önlemleri artırması, sigorta ürünlerine yönelik talebi yükseltmesi ve risk yönetimi stratejilerini güncellemesi; olası büyük çaplı felaketlerin ekonomik ve sosyal etkilerini minimize etmenin en etkili yollarındandır. Böylece, yangın kaynaklı kayıpların azaltılması ve toplumsal dayanıklılığın güçlendirilmesi mümkün olacaktır.”
İstanbul TOSFED’in ’Velinin Karnesi Nasıl?’ projesi 2025 yılında 30 şehre daha ulaşacak Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu (TOSFED) Kadınlar Komisyonu tarafından hayata geçirilen sosyal sorumluluk projesi ’Velinin Karnesi Nasıl?’ ulaştığı 21 il ve 22 bin 500 öğrencinin ardından 2025’te 30 şehre ulaşmayı hedefliyor. Türkiye’de Otomobil Sporlarının her alanında kadınların katılımını artırmak, daha etkin rol oynamalarını sağlamak, kadın sporcuların ve görevlilerin sorunlarını dile getirecekleri bir platform oluşturmak amacıyla kurulan Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu (TOSFED) Kadınlar Komisyonu tarafından organize edilen ’Velinin Karnesi Nasıl’ projesi, 2025 yılında da devam edecek. Proje, ilköğretim seviyesindeki okullarda 7-11 yaş grubuna verilecek seminerlerle yürütülüyor. Eğitim Seminerleri Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu (TOSFED)’in şampiyon sporcuları tarafından verilirken, projenin öncelikli hedefi bir ’Sosyal Sorumluluk Projesi’ olup, ilköğretim seviyesindeki çocukları trafik eğitimi ve yol güvenliği konusunda bilinçlendirerek öğrencileri pilotlarla buluşturmak. Projede, öğrencilerin velilerine karne notu vermesiyle, velilerin trafik kurallarına uymasını sağlamak ve trafik kurallarına uyarak kazaların önlenebileceği vurgulanıyor. Proje kapsamında, bugüne kadar Adıyaman, Ankara, Antalya, Bolu, Bursa, Diyarbakır, Düzce, Eskişehir, İstanbul, İzmir, Kars, Kayseri, Kocaeli, Mersin, Muğla, Osmaniye, Sakarya, Samsun, Şanlıurfa, Uşak, Yalova’da olmak üzere 21 ilde 84 okulda 22 bin 500 öğrenciye ulaşıldı. TOSFED Kadınlar Komisyonu Başkanı Bahar Sunman, Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından da desteklenen ’Velinin Karnesi Nasıl’ sosyal sorumluluk projesiyle bugüne kadar 22 bin 500 öğrenciye ulaştıklarını ifade ederek, "Proje kapsamında ilköğretim okullarındaki 7-11 yaş grubu öğrencilere ’Trafik ve Yol Güvenliği’ eğitimi veriyoruz. Öğrencilerden velilerine karne notu vermelerini istiyoruz. Çocuklar gerçekten çok objektif ve farkındalıkları yok yüksek. Geçen yıl yapılan proje değerlendirmesinde; velilerin yüzde 90’ının trafik kurullarına uyduğunu, yüzde 10’unun da uymadığını gördük. Projemizle, velilerin trafik kurallarına uymasını ve böylece kazaların önlenebileceğinin altını çizmek çizerken, yeni yılda gerçekleştireceğimiz seminerlerde bu yıl çok daha fazla okul ve öğrenciye ulaşmayı hedefliyoruz" dedi.