POLİTİKA - 26 Ekim 2024 Cumartesi 15:35

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli: " Sayın Cumhurbaşkanımızın terörü kaynağında yok etme, terör devletinin kurulmasını engelleme mücadelesinde sonuna kadar yanında olacağız"

A
A
A
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli: " Sayın Cumhurbaşkanımızın terörü kaynağında yok etme, terör devletinin kurulmasını engelleme mücadelesinde sonuna kadar yanında olacağız"

Milliyetçi Hareket Partisi(MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Şehitlerimizin kemiklerini sızlatacak hiçbir yanlışın içine girmedik, girmeyi aklımızın ucuna dahi getirmedik” dedi.


MHP “Vefatının Yüzüncü Yılında Ziya Gökalp” başlıklı sempozyum programı düzenledi. Parti genel merkezinde gerçekleşen programa MHP Lideri Devlet Bahçeli, başkanlık divanı ve parti üyeleri katıldı. Sempozyumda konuşan Bahçeli, “Merhum Ziya Gökalp’i doğru tanımak; hayatını, eserlerini, ilmini ve fikri mirasını detaylarıyla bilmek özellikle Türk milliyetçilerinin, vatan ve millet sevgisiyle dolup taşan milli yüreklerin, kanaatimce temel önceliği olmalıdır. Hasreti çekilen, dokunaklı sözleriyle kalplere nüfuz eden, dinledikçe emsalsiz duygular eşliğinde ilk günkü heyecanı veren ölümsüz bir eserin icracısı ve ihyacısı mevkiindeki bir sanatlar neyse, Merhum Gökalp tıpkısının aynısıdır. O, hakikatli bir münevver, hokkayla mürekkebi beyaz sayfalarda buluşturup fikir kalıbına döken mütehassıs bir mürşit ve mütefekkirdir.Aynı zamanda Türk tarihinin haysiyetli çağrısı, Türk milletinin hürriyet saçan çehresidir” ifadelerini kullandı.


Ziya Gökalp’in Türkiye’de sosyolojinin kurucusu, halk biliminin öncülerinden, kültür ve medeniyet tarihinin de kilit ismi olduğunu ifade eden Bahçeli, “Gökalp Türkiye Cumhuriyeti devletinin fikri ve teorik istikametini sıfır hatayla tayin etmesiyle milli gönüllerde taht kurmuştur.Milli kültür tarifi ve medeniyet tasviriyle Türk düşünce hayatına damga vurmuş, mümkün ve muhtemel kimlik buhranlarına fikir kanatlarını açarak ta o yıllardan engel olmaya çalışmıştır.Nitekim bu mihverdeki çalışmaları ve hayranlık uyandıran çalışkanlığı onu bir adım öne taşımış ve gıptayla takip edilen Türk filozofu yapmıştır. Onun Türklüğe bakışı laboratuvar ya da biyolojik menşeli olmamıştır. Irkı yalnızca atlarda arayan, ırkçılığı elinin tersiyle itip ademe mahkum eden milli birlik ve kardeşlik dirayetiyle millet şuuruna sahip çıkmış, destek vermiş, sonuna kadar bu kararlı çizgide mahfuz kalmıştır” dedi.


Ziya Gökalp’in 25 Aralık 1922 tarihinde Küçük Mecmua’da yayımlanan bir makalesindeki yazısı hakkında konuşan Bahçeli, “Gökalp milletin ne olduğunu anlamak için, öncelikle ne olmadığının tetkik edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.Ona öre, ilk olarak millet coğrafi bir zümre değildir.İkinci olarak, ırk ve kavmiyet değildir.Üçüncü olarak, bir imparatorluk dahilinde müşterek bir siyasi hayat yaşayanların mecmuu değildir.Dördüncü olarak, bir şahsın kendisini, keyfine ve çıkarına uyarak mensup gördüğü bir cemiyet de değildir.Milletin teşekkül ve tekamülünde, diğer mühim unsurların yanı sıra eğitim, kültür ve duygudaşlığı işaret eden odur.Merhum Gökalp’in akıl ve ahlak imbiğinde damıtılan millet tanımı aynısıyla şudur; “Dil bakımından müşterek olan, yani aynı terbiyeyi almış fertlerden mürekkep kültürel bir zümredi’İnsani şahsiyetimizin bedenimizde değil, ruhumuzda olduğunu söyleyen odur.Maddi meziyetlerimizin soyumuzdan, manevi meziyetlerimizin de terbiyesini aldığımız cemiyetten geldiğini vurgulayan gene odur” şeklinde konuştu.


Hapishane köşeleri, sürgün yılları, haksız eleştiriler, maksatlı saldırılar, asılsız suçlamalar, hatta iftira boyutundaki sataşmaların Gökalp’i davasından ve millete sevdasından vazgeçiremediğini dile getiren Bahçeli, “O bir devrin dimağı, aklı, siyasi ve fikri ahlak kutbudur. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ilham ve iradesinin arka planındaki Türk aklı ve Türk düşünce kahramanıdır.Dilinden düşürmediği mefkûresi tükenmez coşkuların, bitmez ümitlerin kurumayan kaynağı ve suyu kesilmeyen şadırvanıdır. Türk milletinin vicdanını, dayanışmasını, estetik zevkini, tarihsel ilkelerini, dilini töresini, kutlu mazisini, kültürel müktesebatını, medeniyet ve millet kavramlarını sosyoloji disipliniyle analiz etmiş, muazzam bir fikri külliyatı kısa hayatına sığdırmıştır. Tarihten ders ve ibret almasını bilmiştir” değerlendirmesinde bulundu.


“Şehitlerimizin kemiklerini sızlatacak hiçbir yanlışın içine girmedik, girmeyi aklımızın ucuna dahi getirmedik”


Türkiye Cumhuriyeti’nin 101’inci yıl dönümünde, her türlü tehdidi, her neviden tehlikeyi, dalga boyu yükselen melanet ve cinayet planları milli dayanışma ruhuyla ve manevi direnç atılımıyla berhava etmekten başka ikinci bir seçenek tanımayacaklarının altını çizen Bahçeli, “Biz dersimizi tarihten satır satır aldık. Fikrimizin gücünü ve görkemini Ziya Gökalp’ten aldık. Azmimizi ve cesaretimizi ecdadımızda, Milli Mücadele kahramanlarından edindik. Aziz şehitlerimizin kemiklerini sızlatacak hiçbir yanlışın içine girmedik, girmeyi aklımızın ucuna dahi getirmedik.Hep söyledim, yine söylüyorum: Türk’üz, Türk’çüyüz, kaynağını Türk-İslam ülküsünde bulmuş Türk milliyetçileriyiz” dedi.


“İran’ın vurulması tırmanan gerilim hatlarını kontrol edecek eylemsel simülasyondur”


İsrail’in dün geceki İran’a saldırısına ilişkin Bahçeli, “Gece saatlerinde İsrail’in misilleme bahanesiyle, İran’ın Tahran, Huzistan ve İlam eyaletlerine düzenlediği hava saldırısı yalnızca taktik, stratejik ve nokta hedefli bir operasyondur. Bunun yanı sıra Ortadoğu’daki muhtemel kanlı ve kesif boğuşmanın test safhası, deneme tahtasıdır. İran’ın vurulması, bölgesel refleksleri, doğacak irili ufaklı tepkileri, tırmanan gerilim hatlarını kontrol edecek eylemsel simülasyondur. Adım adım vatanımıza ulaşacak ve musallat olacak Davut Koridoru’nu aktife etmek için fırsat kollayanların ABD destekli İran saldırısı ara bir istasyondur.İran’a yapılan saldırıyı kınıyorum” şeklinde konuştu.


“Gazze’yi yurdumuza taşımak istiyorlar”


İsrail’in Anadolu’yu çevrelemek maksadıyla küresel cinayet ve rezalet mekanizmasında toplaşan diğer Türkiye düşmanlarını yedeğine alarak Türkiye’ye gelmeyi planladığını söyleyen Bahçeli, “Gazze’yi yurdumuza taşımak istiyorlar.Bunun için istihbarat tezgahlarına, kapalı devre oyunlara ve işbirlikçi tahriklerine müracaat ediyorlar.Lütfen uyanık olalım, birbirimizden kopmamız projelendiriliyor. Birbirimize yüz çevirmemiz, surat asmamız, el uzatmak yerine yumruk sıkmamız dayatılıyor.23 Ekim 2024 Çarşamba günü, Kahramankazan’daki TUSAŞ tesislerine yapılan terör saldırısı PKK/YPG/PYD’nin kimlerin maşası olduğunu açıklıkla gözler önüne sermiştir. PKK, Türk’ün de, Kürt’ün de, hatta yaşayan her canlının da düşmanıdır. Bölücü terör örgütü PKK’nın efendileri, Sayın Cumhurbaşkanımızın BRİCS toplantısına katıldığı gün, bizim de Salı günkü tarihi çıkışımızın hemen ardından Türkiye’ye terör baronlarının talimatıyla kanlı mesaj vermişlerdir.Bu kanlı mesaj ayaklarımızın altında çiğnenmiştir. Suriye’den sızan hainler imha edilmişler, şehitlerimizin acısıyla sızlayan gönüller teröre karşı tek ses olmuşlardır. Teröristler ile onları üzerimize salan muhasım unsurlar sonuç alamayacaklar, Türkiye’yi geçemeyecekler, yolumuzdan ve mücadele kararlılığımızdan geri çeviremeyeceklerdir” ifadelerini kullandı.


“Türk siyasetinde gerçek halkçı Milliyetçi Hareket Partisi’dir”


Konuşmasının Ziya Gökalp’in saf ve duru halkçılığını benimsediklerinin altını çizen, “CHP’nin Halkçılığını da seçkinci, zümreci, halka rağmen halk adına siyaset yapan dayatmacı bir anlayış olarak görüyor, böyle olduğunu nesnel ve tarihsel verilere dayanarak iddia ediyoruz. Çünkü Gökalp’e göre, Türkçülük ve halkçılık, toplumsal tabakalaşmaya, sınıf farklılığına kapalı bir düşünce sistemidir. Ona düşüncesine göre; ulus-devlet veya milli devlet, mesleki örgütlenmenin egemenliği üzerine kurulu bir halkçılığa dayanmaktadır.Türk siyasetinde gerçek halkçı Milliyetçi Hareket Partisi’dir.Türk milliyetçisi kesinlikle ve aynı zamanda halkçı, halkın sesi ve tercümanıdır” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Diyarbakır’da 641 deprem konutu hak sahiplerine teslim edildi Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 depremlerinden etkilenen 11 ilde yapımı tamamlanan 29 bin 311 konut, hak sahiplerine teslim edildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, depremden etkilenen ve yapımı tamamlanan Diyarbakır’daki 641 konutun anahtar teslim törenine video konferans sistemi ile katıldı. “Asrın Felaketi” olarak adlandırılan 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Hatay, Malatya, Adıyaman, Gaziantep, Diyarbakır, Elazığ, Osmaniye, Şanlıurfa, Adana ve Kilis’te yapımı tamamlanan 29 bin 311 deprem konutunun anahtar teslim töreni Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirildi. Diyarbakır’da da bu kapsamda düzenlenen törende, Vali Murat Zorluoğlu vatandaşların sevincine ortak oldu. Deprem bölgelerinde hızlı bir toparlanma süreci yaşandığını ve bugün gerçekleştirilen törenle Diyarbakır’da 641 konutun hak sahiplerine teslim edildiğini belirten Vali Zorluoğlu, “Yeni, sıcak ve güvenli yuvaları vatandaşlarımıza hayırlı olsun” dedi. Hak sahibi Abdurrahman Alptekin, mutlu olduklarını, evi gibi güzel bir şey olmadığını söyledi. Sıkıntılar çektiklerini, şu an evine kavuştuklarını belirten Alptekin, “daha rahat, daha güzel bir şekilde evimizse gideceğiz. Konteyner kentte kalıyorduk, ev gibi değildir. Ev, daha rahattır” diye konuştu. Garipşah Akıncı ise, konteyner kentte kaldıklarını, ev çıktığını ve taşınacaklarını söyledi. Anahtar teslim törenine, AK Parti Diyarbakır Milletvekilleri Galip Ensarioğlu Suna Kepolu Ataman ve Mehmet Sait Yaz, TOKİ Başkan Yardımcısı Ömer Canikoğlu, Bağlar Kaymakamı İsmail Pendik, siyasi parti temsilcileri, kurum müdürleri ve hak sahipleri katıldı.
Denizli Denizli’deki orman yangınını söndürmek için vatandaşlar seferber oldu Denizli’nin Karcı Dağı’nda 24 Ekim’de çıkan orman yangınını söndürmek için ekiplerin mücadelesi devam ediyor. Olay yerine giden gönüllü vatandaşlar ise yangını söndürmek için seferber oldu. Denizli’nin Merkezefendi ilçesi ve Babadağ ilçesi sınırlarında kalan Karcı Dağı’nda ormanlık alanda 24 Ekim 2024 Perşembe günü 14.20 sularında orman yangını çıktı. İhbar üzerine harekete geçen Orman Bölge Müdürlüğü ekipleri yangına müdahaleye devam ediyor. Orman yangının 3’üncü gününe girildi. Yangına, 6 helikopter, 17 arazöz, 5 iş makinesi, 12 ilk müdahale aracı ve içinde gönüllülerin de bulunduğu 524’e yakın personelle müdahale ediliyor. Ayrıca çeşitli kurum, kuruluş ve STK’lar da yangına müdahalede ekiplere yardım ediyor. Bölgede Denizli Valiliği, Denizli Büyükşehir Belediyesi, Denizli Merkezefendi Belediyesi, Denizli Emniyet Müdürlüğü, UMKE Ekipleri, AFAD Ekipleri, sağlık ekipleri ve itfaiye ekipleri önlenmeleri alınmış bir şekilde yangın bölgesinin koordinasyonunu yürütülüyor. “Vatandaşlar olarak üzerimize düşen görevleri yapıyoruz” Yangın bölgesinin çevre köylerinden Merkezefendi ilçesi Künarlar köyünde ikametgah eden Ali Tuğrul Karabağ, “Yangının başladığı ilk dakikalardan beri Orman Bölge Müdürlüğünün yoğun çabaları ve özverisiyle çalışmalarının ardından bizlerde gönüllü olarak yardımlarımızı ediyoruz. Özellikle helikopterler ile yangının yayılması önlendi fakat havanın kararması ile birlikte güvenlik sebebiyle havadan müdahale yapılamamaktadır. Gönüller, belediye personelleri ve itfaiye ekipleri desteği ile çalışmaları hız kesmeden devam ediliyor. Rüzgarın etkisiyle yangın devam ediyor. Yangının çıktığı bölgeye ulaşımın zor olması ve arazözlerin de çıkamaması yangını daha da ilerletiyor. Akşamları havadan müdahale duruyor ama karadan gönüllüler, belediye personelleri, orman yetkilileri ve itfaiye ekipleri yangını söndürmek için yoğun bir çaba sarf ediyor. Denizli Valiliği, Denizli Büyükşehir Belediyesi ve Denizli Merkezefendi Belediyesi’nin desteği ile Arama Kurtarma Derneği (AKUT) gönüllüler akın akın geldiler ve yangına müdahale etmeye başladılar. Emniyet Müdürlüğünün desteği ile yaklaşık 600 kişilik bir kurtarma ekibi ve yangın söndürme ekipleri bölgedeler. Ulusal Medikal Kurtarma Ekipleri (UMKE) ve çeşitli kurum ve kuruluşların ekipmanlar, yiyecek ve içecek gibi konularda büyük bir destek var. Ayrıca Denizli Merkezefendi Belediyesi’nin de gönüllü ve ekiplere, sırt çantası, yiyecek ve içecek gibi desteği var. Şuanda burada, Denizli Valiliği, Denizli Büyükşehir Belediyesi, Denizli Merkezefendi Belediyesi, Denizli Emniyet Müdürlüğü, UMKE Ekipleri, AFAD Ekipleri önlemleri almış ve koordinasyonu yürütüyor durumda. Çevre köylerde yaşayan vatandaşlar ise bölgeye gelen gönüllüleri özellikle güzergah olarak yönlendiriyor. Burada vatandaşlar ve ekipler yangını söndürmek kontrol altına alabilmek için can pahasına mücadele ediyorlar. En kısa sürede inşallah kontrol altına alınır” dedi.
Şanlıurfa Yalçın Koşukavak: "Kazanmamız gereken bir maçı bence bir puan değil, kaybettik" Iğdır FK Teknik Direktörü Yalçın Koşukavak, Şanlıurfaspor maçının ardından yaptığı değerlendirmede, "Kazanmamız gereken bir maçı bence bir puan değil, kaybettik. Şanlıurfaspor takımını tebrik ediyorum" dedi. Trendyol 1. Lig’in 10. haftasında Iğdır FK deplasmanda Şanlıurfaspor ile 3-3 berabere kaldı. Iğdır FK Teknik Direktörü Yalçın Koşukavak, maçın ardından basın mensuplarına yaptığı açıklamada, "Geçen haftaki iç saha galibiyetinin ardından Urfa’da bugün kazanmak istiyorduk. Maç çok defa bize geldi. İlk yarı oyunun tamamen kontrolü bizdeydi. Rakip sadece uzun topla 2 santrfor ile geniş alanlardan kontratak yapmak istiyordu. İlk yarı bu kadar iyi oynayıp bir gol bulabilirdik. İlk yarıda bunu başaramadık ama ikinci yarının başında 48. dakikada bir gol, 10 dakika sonra 58. dakikada bir gol daha bulduk. Oyunun bizim tarafımızda sonlanacağını düşünürken, rakibi oyuna davet ederek bir penaltı verdik. 2-1 oldu. 62. dakikada 2-1 olunca 10 dakika sonra bir gol daha bulduk. Artık oyun 3-1, deplasmanda 3-1 önde olan bir takım olarak rakip sadece uzun toplarla hücum ediyor, bu baskıyı kırabilirdik. Çok kısa olmadı bariz hatalar yaptık. Maalesef 87. dakikada gene bir davet ettik, maça ortak ediyoruz rakibi, 3-2 oldu. 9+3’te de 3-3 oldu. Kazanmamız gereken bir maçı bence bir puan değil, kaybettik. Çok üzgünüm. Rakibin bize öyle çok ciddi bir baskısı yoktu, sadece yüksek toplarla, kenar orta stoperlerden ortaya, onları savunmakta güçlük çektik. Şanlıurfaspor’u aldığı puandan dolayı tebrik ederim" ifadelerini kullandı.
Şanlıurfa Erkan Sözeri: "Sanki İngiltere’de bir Arsenal - Chelsea maçı oynandı" Şanlıurfaspor Teknik Direktörü Erkan Sözeri, Iğdır Futbol Kulübü maçı sonrası yaptığı değerlendirmede, "Sanki İngiltere’de bir Arsenal-Chelsea maçı oynandı. Sporseverler açısından müthiş bir maç oldu" dedi. Trendyol 1. Lig’in 10. haftasında Şanlıurfaspor, sahasında Iğdır FK ile 3-3 berabere kaldı. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Teknik Direktör Sözeri, "Bugün sporseverler açısından müthiş bir maç oldu. Burada sağ olsunlar TFF temsilcilerimiz de aynı kanıdalar, biz de aynı kanıdayız, taraftarlarımız, sporseverler sanki İngiltere’de bir Arsenal - Chelsea maçı oynandı. Gerçekten çok güzel bir maçtı. Öncelikle Alagöz Iğdır Futbol Kulübü’nü ve kendi takımımı gönülden, yürekten kutluyorum. Bize gelecek olursak tabii işler iyi gitmedikçe, geriye düştükçe üçlü formasyondan 4’lüye döndük. Bu planlarımız vardı zaten, A, B, C planlarımız var. Bu konuda da hemen döndük oyuncularımızla bunları zaten hafta içinde antrenmanlarda çalışıyoruz. Oyuncularım da uyum sağladı. Oynayan oyuna sonradan girenler, oynayanlar, çıkanlar, hepsini gönülden kutluyorum. Ya kalbi ile mücadele ettiler ama şunu söylemek istiyorum yani bir Şanlıurfaspor takımı, bir takım nasıl olunur, bugün Türkiye, dünyaya gösterdiler. Dünyada da izleyenler var, Şanlıurfa’da bir sürü taraftarımız, bizi sevenler var. İzleyenler de, tribünlerdekiler de, yönetim de, hepimiz gurur duyduk takımımızla. Geriye düştük asla pes etmedik, hiç bırakmadık. Oyuncularımı, çocuklarımı, evlatlarımı, yani ben o kadar duygu yoğunluğu yaşadım ki bugün rakip Iğdırspor’u da şampiyon yapmıştım ama sonuçta bir profesyonellikti kazanmak istiyordu ama maalesef berabere kaldık. 3-1’den geriye dönüş, 3-3 yapmak müthiş bir reaksiyondu. Bu anlamda vallahi oyuncularıma yani ne söylesem gurur duyacağım ne söylesem azdır. Tabii aslında hakemler açısından çok fazla şey söylemek istiyorum da yani soracaksınız belki ama çok fazla şey söylemek istiyorum ama söylemeyeceğim. Niye biliyor musunuz Türkiye gördü her şeyi, Türkiye her şeyi gördü" ifadelerini kullandı.