KÜLTÜR SANAT - 02 Aralık 2024 Pazartesi 13:37

Keçiören’de bir günde iki oyun birden sahnelendi

A
A
A
Keçiören’de bir günde iki oyun birden sahnelendi

Keçiören Belediyesinin düzenlediği 27. Uluslararası Ankara Tiyatro Festivali’nde bir günde iki oyun birden tiyatroseverlerle buluştu.


Keçiören Belediyesinin düzenlediği 27. Uluslararası Ankara Tiyatro Festivali’nde bir günde iki oyun birden tiyatroseverlerle buluştu. Sanatseverlerin tiyatroya doyduğu Keçiören’de gündüz seansında çocuklar için tek perdelik Hacivat Karagöz oyunu, büyükler için ise Kurtuluş Savaşı’nın kahraman kadınlarının anlatıldığı Kuvayı Milliye Kadınları oyunu sahnelendi.



Ayakta alkışlandı


Tek perdelik Kuvayi Milliye Kadınları oyunu tiyatroseverlerden büyük ilgi gördü. Kurtuluş Savaşı döneminde cephede ve cephe gerisinde önemli görevler üstlenen sembol kadınların ve isimsiz kahraman kadınların hikâyelerinin anlatıldığı oyunda duygusal anlar yaşandı. Oyunun sonunda sanatçıların performansı ayakta alkışlandı. Hacivat karagöz oyunu ise minik izleyicilere aileleriyle birlikte eğlence dolu anlar yaşattı.



Kültür ve sanat şehri Keçiören


Keçiören’in artık bir kültür ve sanat şehri olduğunu söyleyen Keçiören Belediye Başkanı Dr. Mesut Özarslan, “Festivalimizde çocuklara ve büyüklere yönelik sergilenen oyunlarımız büyük ilgi gördü. Kuvayi Milliye Kadınları oyunu Kurtuluş Savaşı’nda canını ve cananını hiçe sayan analarımızın hikâyesini bizlere sundu. Nice isimsiz kahraman kadınlarımızı hatırlamamızı ve ecdadımızın ferasetini bizlere hatırlattı. Allah hepsinden razı olsun. Oyunları sahneleyen tüm tiyatrocularımıza ve festivalimizi ilgiyle takip eden sanatseverlere teşekkür ediyorum” dedi.



Keçiören’de bir günde iki oyun birden sahnelendi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Doğaseverler özgün klima özelliği ile bilinen Koçak Kanyonu’na dikkat çektiler Aydın’ın Köşk ilçesi sınırlarında yer alan doğa harikası Koçak Kanyonu, koruma statüsüne alınmayı beklerken, doğa gezilerine devam eden EKODOSD üyeleri özgün klima özelliği ile ilgi odağı olan kanyona dikkat çekti. Tarihinde birçok medeniyete ev sahipliği yapan Aydın, antik kentleri ve ören yerlerinin yanı sıra doğal güzellikleriyle de dikkatleri üstüne çekmeye devam ediyor. Bu çerçevede Köşk ilçesi sınırlarında yer alan ve doğal güzelliği ile misafirlerine görsel şölen sunan Koçak Kanyonu da özellikle sıcak yaz aylarında vatandaşların rotalarında yer almaya başladı. Derin yarların oluştuğu vadinin her iki yanından geçen yollar doğal seyir terası görevi üstlenirken, vadiye hayat veren su, birçok yan dere tarafından besleniyor. Yaklaşık 8 kilometre kıvrılarak giden vadi içinden akan Koçak Çayı’nın ismini alarak oluşan Koçak Kanyonu’nun ise her köşeden farklı güzellikler fışkırıyor. Biyolojik çeşitlilik açısından zengin türlere ev sahipliği yapan ve yukarıdan suya inildiğinde tropikal bir ormana girdiği hissi veren Koçak Kanyonu, özgün kliması sayesinde de sıcak yaz aylarında tercih edilen yerler arasında yer alıyor. Özellikle sonbahar aylarında zengin biyolojik çeşitliliği ile tüm renklerin hakim olduğu ve görsel şölen sunan kanyon, koruma statüsüne alınacağı günü beklerken, her fırsatta kanyonun ekoturizme kazandırılması gerektiğine dikkat çeken Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü ise kanyonun korunarak geleceğe taşınabilmesi için mutlaka bir koruma statüsünün verilmesi gerektiğini vurguladı. Kanyonda, 17 yıldır düzenli olarak gözlem yaptıklarını ifade eden Başkan Sürücü, “Aydın Efeler ilçesine bağlı Eğrikavak ve Akçaköy arasında Mendegüme, Gürlek ve Koçak gibi geçtiği yörelerin ismiyle anılan Koçak Kanyonu’na dikkat çektik. Bölgenin güzelliklerini ve yaşanan tahribatları yerinde gördük. Profesyonel turist rehberi Hakan Bahçecioğlu’ndan Tralles’ten Nysa’ya kadar olan coğrafyanın tarihi zenginliklerini dinledik. 17 yıldır düzenli olarak izleme yaptığımız vadide hemen her yıl olumsuz değişimlerin yaşandığını gözlemliyoruz. Eğrikavak köyünün kestane yaylalarından vadinin derin çukurlarına doğru kanyonun içine bakıldığında coğrafyanın özgün kliması sayesinde birbirinden güzel bitki toplulukları ve ağaçlar görülmektedir. Oklu kirpi, çakal, tilki, sansar, domuz ve yaban kedilerinin dolaştığı kanyonda, yüksek yarların içindeki yuvaları olan Kaya Kartalları özgürce uçmaktadır. Sık bitki örtüsü içinde aromatik ve tıbbi bitkilerin dayanılmaz kokusunu duyarak ve Koçak Çayı’nın oluşturduğu küçük şelalelerin güzelliklerini seyrederek yürürken doğanın buraya ne kadar cömert davrandığını gözlemliyoruz. Koçak Kanyonu’nun kuzey bölgesinde vadinin içinde çayın içine kadar açılan yollar nedeniyle bu güzelliklerin her geçen yıl azaldığını görüyoruz. Yöre insanları eski yıllarda ihtiyacı olan odunları tahribat yapmadan toplayarak eşeklerle ve beygirlerle taşıyorlardı. Ancak açılan yeni yollara traktörler girdiğinde anıtsallık kriteri taşıyan devasa boyutlardaki birçok Çınar, Meşe, Menengiç ve Sandal gibi ağaçların kesildiğini görüyoruz. Tarihe tanıklık eden ve asırlardır ayakta olan bu ağaçlar günümüzde kesilerek odun olarak kullanılmakta ve yolların açılmasıyla birlikte henüz bilimsel araştırmaları yapılmamış olan eşsiz güzellikteki bitkiler yok olmaktadır. Kanyonda yaklaşık 8 kilometrelik uzun bir koridor içinde orman oluşturan Sandal ağaçlarının devasa boyutlara ulaştığı görülmektedir. Aydın’da bir doğa harikası olan Koçak Kanyonunun güzellikleri her geçen yıl azalmakta ve nelerin kaybedildiği bilinmemektedir” dedi. “Tabiat Parkı olmasını bekliyoruz” Kanyonun bir an önce Tabiat Parkı olmasını istediklerini sözlerine ekleyen Sürücü, “Sürekli olarak Tabiat Parkı olması için ısrarcı olduğumuz Koçak Kanyonu’na bir koruma statüsü verilmesi halinde; vadinin doğal peyzajı, bitki örtüsü ve yaban hayatı olumsuz etkilerden korunacak, aynı zamanda planlı bir şekilde bölgede yapılacak ekoturizm faaliyetlerinden Akçaköy ve Eğrikavak köyleri yarar sağlayacaktır. Biz de her yıl üyelerimizle birlikte bölgeye gelerek bir faaliyet yapıyor, güzellikleri görüyor ne yazık ki olumsuz etkileri de gözlemliyoruz. Bölgede üretilen kestane, ceviz, dağ inciri, bal ve elmalardan alarak, yöre insanlarına katkı yapıyoruz. Her yıl yaptığımız etkinlik kestane mevsiminde olduğundan Eğrikavak köyünün bir düğününe rastlıyoruz. Bu yıl bir sünnet düğününe denk geldik. Her yıl olduğu gibi Eğrikavaklılar bizleri yine misafir ederek, geleneksel düğün yemeklerinden ikram ettiler. Birçok köy düğün yemeklerinde karşılaştığımız kullan at tarzı polistren köpük tabaklar, plastik kaşık, çatal ve kağıt bardaklar Eğrikavak’ta kabul görmüyor. Bu köyde geleneksel olarak metal tabak, kaşık, çatal ve cam bardaklar kullanılıyor. Koçak Kanyonu’nda daha fazla tahribat yaşanmadan ve güzellikleri kaybolmadan ilgili kurumlardan bir an önce kanyonu Tabiat Parkı yapmasını bekliyoruz” şeklinde konuştu.
Manisa Meslek liseliler her yerde Manisa’nın Şehzadeler ilçesindeki İsmet İnönü Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi tarafından yürütülen ‘Ben her yerde varım’ projesi kapsamında orta ve ağır zihinsel engelli çocukların eğitim öğretim gördüğü Yunusemre Özel Eğitim Uygulama Okulunda hem öğrendiklerini uygulama fırsatı buldu hem de özel çocuklara unutamayacakları bir gün yaşattı. Manisa’da hayata geçirdiği projelerle özellikle dezavantajlı bölgelerdeki okullarda eğitim öğretim gören öğrencilerin gönüllerine dokunan İsmet İnönü Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi tarafından yürütülen ‘Ben her yerde varım’ projesi Yunusemre Özel Eğitim Uygulama Okulunda devam etti. İsmet İnönü Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinin Güzellik ve Saç Bakım alanı öğretmen ve öğrencileri saç bakımı, Çocuk Gelişimi Bölümü öğrencileri yüz boyama ve dans gösterileri, Bilişim Bölümü öğrencileri akıllı tahtaların bakımı, Yiyecek İçecek Alanı öğretmen ve öğrencileri de hazırladıkları tatlılar ve yemek servisinde bulundu. Hem mesleki hem de sosyal anlamda gelişiyorlar Düzenlenen etkinlikte özel öğrencilere saç bakımı yapan İsmet İnönü MTAL Güzellik ve Saç Bakım Alanı Öğretmeni Şaban Gürcü, “Biz özellikle dönem dönem çocuklarımızı bu tür uygulamalara davet ediyoruz. Hem bir sosyal sorumluluk projesi hem de buradaki çocuklarımızı özel günlerinde mutlu etmeye çalışıyoruz. Daha çok saç bakımı, şekillendirme hizmetleri veriyoruz. Son sınıf öğrencilerimiz var. Burada çocuklarımız hem mesleki deneyim kazanıyor hem de buradaki çocuklarımızı mutlu etmiş oluyoruz. Meslek liseliler her yerde ben de varım diyor projemizin adı da bu ‘Ben her yerde varım’ projesi. Bu proje kapsamında yıl içerisinde farklı faaliyetlere de katılacağız. Burası özel uygulama okulu ama proje kapsamında köy okullarına da gidiyoruz. Geçtiğimiz ay Yeşilköy İlköğretim Okuluna gitmiştik. Proje kapsamında bu ziyaretlerimiz devam edecek. Çocuklarımızın hem mesleki anlamda hem de sosyal anlamda gelişmelerine katkı sağlamak adına bu proje kapsamında faaliyetlerimize devam edeceğiz.” dedi. Gönüllü olarak geldiler Faaliyete gönüllü olarak geldiğini kaydeden Güzellik ve Saç Bakım Alanı son sınıf öğrencilerinden Atiye Dönmez, “Buraya gönüllü olarak geldik. Aynı zamanda İsmet İnönü Kız Meslek Lisesinde meslek eğitimi alıyoruz. Engelli arkadaşlarımızın saçlarını örüyoruz, onların istediklerini yapıyoruz, yüz boyama yapıyoruz. Fön çekiyoruz, saçlarını kesiyoruz. Kendimize yeni deneyimler katmış oluyoruz, güzel insanlarla tanışıyoruz. Ayrıca öğretmenlerimizle tekrar bir arada olmuş oluyoruz ve güzel bir aktivite oluyor bizim için. Yeni şeyler öğreniyoruz. İnsanlarla nasıl konuşmamız gerektiğini ve nasıl empati kurmamız gerektiğini anlamış oluyoruz.” diye konuştu. Okulda eğitim gören oğluyla birlikte 5 yıldır Yunusemre Özel Eğitim Uygulama Okulunun velisi olan ve Okul Aile Birliği Başkanı Banu Akgül, “Oğlum özel ihtiyaçları olan bir birey. Onun yanında kalıyorum, çünkü tuvaletini yapamıyor kendisi yemek yiyemiyor. Yardımcı olmaya çalışıyorum. Burada birçok velimiz çocuklarıyla ilgileniyor. Çocuklarımız eğitim alırken bizler de onların yanında oluyoruz. Bütün günümüzü okulda geçiriyoruz. 5 senedir bu okuldayız düzenli olarak geliyoruz. Okul, çocuklarımızın sosyalleşmesinde önemli rol oynuyor. Benim oğlumda görme engeli de var. Daha az ince motor becerileri var. Daha çok sosyalleşiyor, yemek yemesini, dışarı çıktığında bağırmaması gerektiğini öğreniyor. Güzel etkinliklerle geçiriyorlar. Dışarıdan gelen ziyaretçilerimizi görünce çocuklarımız çok mutlu oluyorlar, seviniyorlar.” dedi. "Yüzleri güldüyse ne mutlu bize" İsmet İnönü MTAL Yiyecek İçecek Bölümü Öğretmenlerinden Can Aydın, “Bizim okulumuzun başlattığı bir proje var. Ben her yerde varım projesi. Bu kapsamda öğrencilerimizle birlikte özel eğitim öğrencilerine 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle bir şeyler üretmeye ve bir şeyler servis etmeye geldik. Bu kapsamda tatlılarımızı yaptık ve yemek servisine katkıda bulunduk. Eğer ki en ufak bir katkımız olduysa ne mutlu bize.” diye konuştu. Okulun Yiyecek İçecek Bölümü öğrencilerinden olan ve özel öğrencilere yemek servisi yapan isimlerden biri olan Duru Gülfidan, “Biz de burada değerli öğrencilerimize hizmet etmek için burada bulunuyoruz. Onların yüzünü birazcık da olsa güldürebilmek için tatlı yaptık onlara. İnşallah bir faydamız olur onlara. Böyle bir ortamda bulunmak çok güzel.” şeklinde konuştu. Yunusemre Özel Eğitim Uygulama Okulu Müdürü Mehmet Gençay yapılan faaliyet hakkında şunları söyledi: “3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla okulumuzda sosyal sorumluluk projesi kapsamında bir etkinlik düzenlendi. Öğrencilerimize saç kesimi, yüz boyama, hazırlanan tatlıları getirdiler, bilişim teknolojileri öğretmeni okulumuzdaki bilgisayarlar ve akıllı tahtaların bakımını yaptılar. Aynı zamanda kendileriyle birlikte okulumuza gelen Şehzadeler Gençlik Merkezi gönüllülerine çok teşekkür ediyorum. Okulumuz orta ve ağır düzeyde zihinsel yetersizliği ve otizm spektrum bozukluğu olan öğrencilerimize eğitim hizmeti veren bir kurum. Hafif düzeydeki öğrenciler diğer okulların bünyesinde eğitim öğretim görüyorlar. Bugün itibariyle 116 öğrenciyi geçtik. Anaokulundan lise son sınıfına kadar, 6 yaşından 27 yaşına kadar çocuklarımıza hizmet veriyoruz. 27 yaşında öğrencimiz yok ama bu sene 21 yaşında mezun edeceğimiz öğrencilerimiz var. Burada anasınıfı, ilkokul, ortaokul ve lise eğitiminin yanı sıra beden eğitimi, spor, el sanatları ve benzeri diğer etkinliklerimizde yapılmakta.” İsmet İnönü Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Yardımcısı Necmi Çinici, “Manisa İsmet İnönü Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi olarak Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğünün yürürlüğe koyduğu ‘Ben her yerde varım’ projesi kapsamında 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla münasebetiyle Yunusemre Özel Eğitim Uygulama Okulunu ziyaret ettik. Ziyarette yiyecek bölümü öğrenci ve öğretmenleri, Bilişim Bölümü öğretmen ve öğrencileri, Çocuk Gelişimi Bölümü öğretmen ve öğrencileri, Güzellik Hizmetleri Alanı öğretmen ve öğrencileri bizlere refakat ettiler. Engelsiz bir dünya için el ele gönül gönüle verelim diyoruz.” şeklinde konuştu. (SC-
Erzurum Burası Colorado değil Erzurum: İşte kırmızının beyaz ile buluştuğu yer Erzurum’un “ Kırmızı Periler Diyarı” Narman Peri Bacaları, kışın da eşsiz kırmızı manzarası ile beyaza büründü. Su ve rüzgar erozyonunun etkisiyle milyonlarca yıllık doğa harikası olan Narman Peri Bacaları ya da yöre halkının ifadesiyle “Kırmızı Periler Diyarı”, karla beraber kırmızı ve beyaz bir görüntüye büründü. Doğu Anadolu’nun eşsiz doğal güzelliklerinden olan Narman Peri Bacaları, Colorado Kanyonu’nu andıran vadileri ve ilginç kaya yapılarıyla büyülüyor. 62 kilometrelik uzunluğu var Narman ilçesinde yer alan ve “Kırmızı Periler Diyarı” olarak bilinen Narman Peri Bacaları, milyonlarca yıl süren süreçte şekillenen eşsiz bir miras doğa mirası olarak ifade ediliyor. Bu doğal harikalar, rüzgâr ve su erozyonunun etkisiyle Pliyosen Çağı’ndan günümüze kadar şekillendi; kırmızı kum taşları ve çakıl taşlarının demir mineralleriyle zenginleşmesiyle büyüleyici kırmızı tonlarına büründü. Peri bacaları Erzurum’un Narman ilçesinin güneyinde, Narman-Pasinler otoyolunun 7’nci kilometresinde yer alıyor. Toplam 62 kilometre uzunluğunda üç vadiden oluşan bölge, doğaseverler ve fotoğraf meraklılarının bölgedeki uğrak yerlerinden biri oldu. Doğal sit alanı olarak tescillendi Narman Peri Bacaları, jeolojik yapısıyla Kapadokya’daki oluşumlardan ayrılıyor. Volkanik olmayan, sedimanter bir yapıya sahip olan Narman Peri Bacaları, eşsiz peyzajı ve büyüleyici atmosferiyle adeta bir açık hava müzesi gibi meraklılarını bekliyor. 62 kilometre uzunluğunda üç vadiden oluşan bu alan, Doğal Sit Alanı olarak tescillendi. Bu günlerde kar ve beyaz örtüye bürünen Narman Peri Bacaları hem yerli hem de yabancı turistler için büyüleyici bir cazibe merkezi hâline geldi. Kırmızı Periler Diyarı, aynı zamanda doğa tutkunları için kültürel etkinliklerin de merkezi olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.