SAĞLIK - 28 Kasım 2022 Pazartesi 15:16

Gazi Üniversitesi Hastanesinde Türkiye’nin ilk Çocuk Genetik / Metabolik Hastalıklar İleri Tedaviler Araştırma ve Geliştirme Merkezi açıldı

A
A
A
Gazi Üniversitesi Hastanesinde Türkiye’nin ilk Çocuk Genetik / Metabolik Hastalıklar İleri Tedaviler Araştırma ve Geliştirme Merkezi açıldı

Ankara Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde, çocukluk çağındaki genetik ve metabolik hastalıkların gen tedavisi için Türkiye’nin ilk "Çocuk Genetik/Metabolik Hastalıklar İleri Tedaviler Araştırma ve Geliştirme Merkezi" açıldı.

Ankara Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde, çocukluk çağındaki genetik ve metabolik hastalıkların gen tedavisi için Türkiye’nin ilk "Çocuk Genetik/Metabolik Hastalıklar İleri Tedaviler Araştırma ve Geliştirme Merkezi" açıldı.


Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesinde; çocukluk çağında başlayan genetik ve metabolik hastalıkların gen tedavisi başta olmak üzere, ileri tedavi yöntemlerini uygulayabilecek dünya standartlarına sahip Türkiye’de ilk dünyanın sayılı merkezlerinden olan "Çocuk Genetik / Metabolik Hastalıklar İleri Tedaviler Araştırma ve Geliştirme Merkezi" açıldı. Merkezde, çocukluk çağı genetik/metabolik hastalıkları için 8 yeni ilaç çalışmasının yanı sıra gen hastalıkları için dünyada ilk kez yapımı denenen gen hastalıkları tedavileri uygulaması gerçekleştirilecek. Merkezin açılışına; Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Yıldız, eski Ulaştırma Bakanı Yaşar Topçu, Çocuk Genetik ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Fatih Süheyl Ezgü, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Leyla Tümer’in yanı sıra pek çok sağlık görevlisi ve öğrenci katıldı.


Burada konuşan Rektör Yıldız, çocukluk çağı genetik hastalıklarının tüm dünyada çok önemli bir sakatlık ve ölüm nedeni olmayı sürdürdüğünü belirterek, “Başta gen tedavisi olmak üzere yeni tedavi yöntemleri dünyada hızla gelişmekte olup, ülkemizin bu konuda öncü rol oynaması gerekmektedir. Özellikle ilgili hastalık grubunda yeni ilaç adaylarının laboratuvar ortamlarında geliştirilmesi, preklinik (hayvan vb.) deneylerin gerçekleştirilmesi ve ardından da bu ilaç adaylarının klinik araştırmalar ile bir ilaç haline getirilmeleri ve bunların tümünü gerçekleştirecek bir merkez oluşturulması büyük önem arz etmektedir” şeklinde konuştu.


Yıldız, Türkiye’nin kendi genetik ilacını yaparak sağlık alanında büyük bir ilerleme yaşayacağını vurgulayarak, “Gazi Üniversitesi Çocuk Metabolizma ve Çocuk Genetik bilim dalları, Gazi Üniversitesi ve T.C. Sağlık Bakanlığının büyük destekleri ile ilk kez Sağlık Bakanlığı onaylı Çocukluk Çağı Metabolik/Genetik Hastalıkları Faz 1 Klinik Araştırmaları Merkezinin kurulumunu tamamlamıştır” diye konuştu.


Merkez hakkında bilgi veren Prof. Dr. Fatih Süheyl Ezgü ise genetik hastalıkların tedavisinde ciddi bir ilerleme kaydettiklerini dile getirerek, “İlk defa bu merkezde araştırma hastaları için hem poliklinik hem de yataklı servis bulunmaktadır. Özellikle gereksinim olduğu için bir uzun süreli bir de kısa süreli arşiv bulunmaktadır. Arşivler; yangın, sel ve benzeri tüm afetlere karşı korunaklı inşa edilmiştir. Özellikle Türkiye’de ve dünyada tek olan başka bir özellik de merkezimizin lokal bir eczanesi vardır. Tamamıyla gen tedavisi ürünün hazırlanmasına yönelik olarak oluşturulmuştur” açıklamasında bulundu.


Rektör Yıldız ve beraberindekiler, konuşmaların ardından açılışta kurdele keserek Araştırma Merkezini gezip yetkililerden bilgi aldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya MÜSİAD Malatya şubesi ve MİMDER yönetimi, kentin inşası için bir araya geldi Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Malatya Şube Başkanı Yunus Akçin ve yönetim kurulu üyeleri, Malatya İnşaat Müteahhitleri Derneği (MİMDER) Başkanı Mehmet Bülbüloğlu ile bir araya gelerek, 6 Şubat depremleri sonrası Malatya’nın yeniden inşası ve şehirleşme süreçlerini ele aldı. MÜSİAD Malatya Şube Başkanı Akçin, beraberinde yönetim kurulu üyeleri Enis Aydoğan, Hamit Ilıcak, Cemil Arslan ve Yusuf Özdal ile MİMDER Başkanı Mehmet Bülbüloğlu ve yönetim kurulu üyelerini ziyaret etti. Ziyaretin gündemi, 6 Şubat 2023 tarihinde gerçekleşen büyük depremin ardından Malatya’nın yeniden inşası ve şehirleşme süreci oldu. Özellikle yerinde dönüşüm projeleri, vatandaşların yaşam kalitesini artırmaya yönelik çalışmalar ve bu süreçte karşılaşılan hukuki engeller üzerine detaylı istişarelerin yapıldığı ziyarette daha güçlü ve dayanıklı bir Malatya inşa etme hedefine ortak akılla ulaşılmasının önemine vurgu yapıldı. “Sektörde zaman kaybettik” MİMDER Başkanı Bülbüloğlu, Malatya’daki inşaat sektörünün 6 Şubat depremi sonrasında ciddi zorluklarla karşılaştığını yerinde dönüşüm projelerinin yavaş ilerlediğine dikkati çekerek, “Deprem sonrasında Malatya’da inşaat sektöründe ciddi anlamda sıkıntılar var. Bugün baktığımızda yerinde dönüşümde maalesef sektörde ve bölge genelinde sonuncu sıradayız. Bunun nedeni hem yerel seçim öncesi kaybettiğimiz zaman hem de hibe kredi rakamlarının yetersizliği. Yeterince organize olamamamız, hem kamu kurumları hem de STK’ların yeterince iş birliği içerisinde hareket edememesi nedeniyle ciddi anlamda bir zaman kaybettik” ifadelerini kullandı. İnşaat sektöründeki bu olumsuz durumu aşabilmek için daha etkin bir işbirliği ve çözüm odaklı yaklaşım gerektiğini ifade eden Bülbüloğlu, “Malatya’nın özellikle inşaat, konut ve iş yeri anlamında çok ciddi problemleri var. Bu süreçte neler yapmalıyız, nasıl hareket etmeliyiz? Bu konuları MÜSİAD ile istişare ederek hep birlikte aşacağız. Malatya’da hem rezerv alanlarda hem de yerinde dönüşümde neler yapmalıyız, bu süreci nasıl hızlandırmalıyız, kıymetli başkanımıza ve değerli yönetim kurulu üyeleriyle istişare edeceğiz” şeklinde konuştu. “Malatya’nın yapı stoku depreme dayanıklı” MÜSİAD Malatya Şube Başkanı Yunus Akçin de, 6 Şubat depreminde Malatya’nın nispeten daha az etkilendiğini ve bunun yapı stokunun sağlamlığından kaynaklandığını anlatarak, “Malatya’da deprem sonrası fazla gündeme gelmedik. Bunun ana sebeplerinden biri de vefat sayımızın az olmasıydı, bu da bizim için en sevindirici kısım. Bölgeyi gezmiş birisi olarak söyleyebilirim ki Maraş’ı, Hatay’ı, Adıyaman’ı ve Elbistan’ı gezdim. Bu bölgelerdeki yıkımlar çok daha ağırdı. Ancak Malatya’daki yapı stoku en sağlam olanıydı. Binalarımız ağır hasar almış olabilir, ancak yıkılmadı. Depremin ilk gününden beri bu ifadeyi sürekli kullanıyorum çünkü Malatya’nın binaları sağlam” dedi. Akçin, sağlam yapı stokunun Malatya’nın geleceği için büyük bir avantaj oluşturduğuna dikkat çekerek, “Sonuçta bu yüzyılın en büyük afetini yaşadık. En son Elazığ depremi sonrası değerlerle bina yapmaya başladık ve bu süreçte Malatya’daki bina stoklarını yeniden şekillendirdik. Bu nedenle Malatya’nın yapıları sağlam ve daha dayanıklı” ifadelerini kullandı. Akçin, MÜSİAD üyeleri ve Malatyalı iş insanlarıyla iş birliği yaparak, Malatya’nın inşa sürecine katkı sağlayacaklarını belirterek, “Önümüzde çıkmazlar olabilir ancak bunları da istişare içinde aşacağız. Hep birlikte daha güzel, daha iyi bir Malatya’yı inşa edeceğiz. Malatya’daki müteahhitler ve iş insanları olarak bu şehri ayağa kaldırmak için elimizden geleni yapacağız. Hep birlikte, Malatya’mız için daha güçlü ve sağlam bir yapılaşma sürecine gireceğiz” diye konuştu. Ziyaretin sonunda Malatya’nın inşaat sektöründe yaşanan sorunları aşmak ve şehri yeniden ayağa kaldırmak için güçlü iş birliği ve ortaklık mesajı verildi.