POLİTİKA - 13 Mart 2025 Perşembe 17:48

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Kara Harp Okulu’na girişinin 126. yıldönümü töreni

A
A
A
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Kara Harp Okulu’na girişinin 126. yıldönümü töreni

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Kara Harp Okulu’na girişinin 126. yıldönümü dolayısıyla düzenlenen törende yaptığı konuşmada, "İlelebet payidar kalacak Cumhuriyeti’mizin temel taşlarından bazıları da Harbiye’de döşenmiştir" dedi.


Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Kara Harp Okulu’na girişinin 126’inci yıldönümü, Milli Savunma Üniversitesi (MSÜ) Kara Harp Okulu Kültür Sitesi’nde düzenlenen törenle kutlandı. "En büyük Harbiyeli" Atatürk’ün Kara Harp Okulu’na giriş tarihi olan 13 Mart 1899 dolayısıyla Milli Savunma Bakanlığı tarafından düzenlenen törene Bakan Güler’in yanı sıra Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Bakan Yardımcısı Musa Heybet, Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Erhan Afyoncu ve Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanı Korgeneral Zorlu Topaloğlu katıldı.



Geleneksel yoklama bu yıl da gerçekleştirildi


Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan tören, "Geleneksel Yoklama" ile devam etti. Numaraları okunan Kara Harp Okulu öğrencileri, teker teker ayağa kalkarak yoklamaya katıldı. Sıra Atatürk’ün Kara Harp Okulu’nda kullandığı ‘1283’ numarasına geldiğinde ise tüm Harbiyeliler ayağa kalkarak "içimizde" diye bağırdı.


Geleneksek olarak gerçekleştirilen yoklamanın ardından, KHO Korosu tarafından hazırlanan müzik dinletisi gerçekleştirildi ve Kara Harp Okulu Halk Oyunları grubu tarafından çeşitli halk oyunları oynandı. Halk oyunlarının ardından Harbiyeli öğrenciler, Harbiye Marşı ve 100. Yıl Marşı’nı okudu.



"Mekteb-i Harbiyenin, bugünkü seviyesine ulaşmasında katkısı bulunan herkese saygılarımı sunuyorum"


Programda konuşan Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Kara Harp Okulu’nun sayısız komutan ve devlet adamı yetiştirdiğini ve kendisinin de 51 yıl önce mezun olduğunu aktararak, "Burada birbirinden değerli pek çok konu biriktirdim. Hayat yolculuğumda böyle güzide bir kurumun yer alması benim için büyük ve özel bir anlam taşımaktadır. İnanıyorum ki her bir Harbiyeli de benim gibi düşünmekte ve Harbiyeli olmaktan gurur duymaktadır. Bu vesileyle Mekteb-i Harbiyenin, bugünkü mümtaz seviyesine ulaşmasında katkısı bulunan herkese saygılarımı sunuyor, ebediyete irtihal edenleri rahmetle anıyorum" ifadelerini kullandı.



"Mustafa Kemal Atatürk’ün de buradan yetişmesi, tesadüf değildir"


Harbiye’nin modernleşmeyi temsil eden kurumların başında geldiğini belirterek, "Cumhuriyeti’mizi kurarak ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarma ülküsünün mimarı olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de buradan yetişmesi, tesadüf değildir. Atatürk’ün bu kutsal ocakta edindiği bilgi ve beceriler, kazandığı disiplin ve zenginleşen fikir dünyası karakterini şekillendirmiş; onu asil milletimize önderlik ederek Millî Mücadele’mizi zafere ulaştıran ve Cumhuriyeti’mizi kuran bir lidere dönüştürmüştür" açıklamasında bulundu.



"Cumhuriyetimizin birinci asrını tamamlayıp ikinci asrına başladığımız bu tarihî döneme şahitlik ediyorsunuz"


Bakan Güler konuşmasını şöyle sürdürdü:


"İlelebet payidar kalacak Cumhuriyeti’mizin temel taşlarından bazıları da Harbiyede döşenmiştir. Sizler, bu köklü kurumun mirasını devralan ve aynı ruhla yetişen gençler olarak, ülkemizin savunma ve güvenlik alanındaki geleceğini omuzlarınızda taşıyorsunuz. Bu bağlamda gücünüzün, sorumluluklarınızın ve sizlerden beklentilerimizin farkında olmanız ve bu şanlı yuvadaki her anınızı verimli geçirmeniz, ordumuzun gelecekteki etkinliği ile ülkemizin ve asil milletimizin istiklal ve istikbali için hayati önemdedir. Bu nedenle gelişiminize katkı sağlayacağını değerlendirdiğim bazı hususlardaki düşüncelerimi, sizlerle paylaşmak istiyorum. Tük tarihi, binlerce yıllık köklü bir geçmişe sahiptir. Bütüncül bakış açısıyla değerlendirdiğimizde, tarih boyunca varlık gösteren birbirinden büyük Türk devletleri bizlere şanlı bir miras bırakmıştır. Türkiye Cumhuriyeti de bu eşsiz tarihî mirasın son halkası bu kutlu geçmişin yegâne varisidir. Sizler, Cumhuriyetimizin birinci asrını tamamlayıp ikinci asrına başladığımız bu tarihî döneme şahitlik ediyorsunuz. Tarih derslerinden bildiğiniz üzere bu binlerce yıllık serüvende büyük mücadeleler vererek pek çok badireyi atlattık. Yaşadıklarımızdan kimi zaman ibret, kimi zaman ilham aldık. Bu süreçte edindiğimiz her tecrübe, bizlere mutlaka güçlü bir devlet yapısına ve kudretli bir orduya sahip olmamız gerektiğini gösterdi."



"Bölgesel risklere karşı çok yönlü ve etkin bir güvenlik politikası takip etmemiz hayati önemdedir"


Türkiye’nin hala birçok tehdit ve tehlikeyle karşı karşıya kaldığını aktaran Bakan Güler, "Etrafımızın adeta ateşten bir çember haline dönüştüğü bu süreçte, artan küresel ve bölgesel risklere karşı çok yönlü ve etkin bir güvenlik politikası takip etmemiz hayati önemdedir. Bu doğrultuda Bakanlık olarak devletimizin bekası, ülkemizin ve asil milletimizin güvenliği için çalışmalarımızı tüm hızıyla, yüksek bir azim ve kararlılıkla sürdürmekteyiz. Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimiz de sınır ötesinden başlayarak hudutlarımızın güvenliğinin sağlanması, tüm terör örgütleriyle etkin bir şekilde mücadele edilmesi, Mavi, Gök ve Siber Vatanımızdaki hak ve menfaatlerimizin korunması, uluslararası güvenlik, barış ve istikrarın desteklenmesi, geniş ölçekli tatbikatların icrasından yerli ve milli savunma sanayimizin geliştirilmesine kadar üstlendiği tüm vazifeleri büyük bir başarıyla yerine getirerek İstiklal Harbi’mizden bu yana en kapsamlı ve en etkin faaliyetlerini ifa etmektedir" açıklamasında bulundu.


Bakan Güler konuşmasına şöyle devam etti:


"Cumhurbaşkanımızın stratejik vizyonu ve liderliğinde hayata geçirilen uygulamalarla ülkemiz güçlü bir devlet konumuna ulaşırken izlediğimiz etkin politikalarla uluslararası güvenlik mimarisinin ve müzakere masalarının vazgeçilmez bir üyesi haline gelmiştir. Ülkemizin baş aktör haline gelmesinde elbette kahraman ordumuzun da büyük bir payı vardır. Şanlı ordumuzun imkân ve kabiliyetlerini daha üst seviyelere çıkarmak etkin ve caydırıcı özelliklerini artırmak için eğitim faaliyetlerimizi aralıksız sürdürürken yerli, milli ve modern savunma sanayimizin ürettiği silah ve sistemleri envanterimize dâhil ediyoruz. ‘Türkiye Yüzyılı’ hedeflerimiz doğrultusunda sadece kara, deniz ve hava platformlarında değil, siber ve uzay alanlarında da birçok kritik projeyi tamamladık, yenilerini başlattık. Bu başarıların devamı sizlerin kendinizi en iyi şekilde geliştirmesine, ülke sevdasıyla ortaya koyacağınız yüksek azim ve gayrete bağlıdır. Kahraman ordumuzun lider personeli olacak sizlerden, ülkemizin ulaşmış olduğu bu üstün seviyeyi idrak etmenizi, gelişmelere en iyi şekilde vakıf olmanızı bekliyoruz."



"Disiplin; Türk askerini, diğer ordulardan ayıran en bariz özelliklerin başında gelmektedir"


Konuşmasının devamında Harbiyelilere seslenen Bakan Güler şöyle devam etti:


"Disiplin; Türk askerini, diğer ordulardan ayıran en bariz özelliklerin başında gelmektedir. Nitekim kahraman ordumuz; binlerce yıllık köklü tarihimizden süzülüp gelen ve askerliğin temeli olan kurallardan yani disiplinden ve mutlak itaat anlayışından asla taviz vermeden millî, manevi ve mesleki değerlerimiz doğrultusunda, asil milletimizin güvenine layık bir şekilde görevlerini sürdürmektedir. İnanıyorum ki sizler burada edineceğiniz millî, manevi ve mesleki değerlerinizle asil milletimize ve devletimize hizmet edecek subaylar olarak ülkemizin geleceğinin güvencesi ve kahraman ordumuzun gururu olacaksınız."


Kara Harp Okulu’nun Komutanları ve Öğretim Üyelerine seslenen Bakan Güler, "Türk Silahlı Kuvvetlerimizin gelecekteki liderlerini yetiştirme gibi önemli bir sorumluluğu omuzlarınızda taşıyorsunuz. Harbiyelilerin ileride üstleneceği görevleri göz önünde bulundurarak onları en donanımlı şekilde hazırlamak ve yarınlara güçlü adımlarla ilerlemelerini sağlamak adına büyük bir azimle çalışmaya devam ediniz. Sarf ettiğiniz her sözün, sergilediğiniz her tutumun birer örnek teşkil ettiğini ve bu kıymetli gençlerin başarı yolculuğunda önemli bir iz bıraktığınızı unutmayınız. Bu anlayışla çalışmalarınıza devam etmeniz, ordumuzun geleceği olan genç subaylarımızın en iyi şekilde yetiştirilmesi bakımından hayati önemdedir. Bugüne kadar sergilediğiniz fedakârlık ve özverili çalışmalar nedeniyle Kara Harp Okulunun siz kıymetli yönetici, komutan, personel ve öğretim görevlilerine teşekkür ediyor; bundan sonra da görev ve sorumluluklarınızı en iyi şekilde yerine getireceğinize yürekten inanıyorum" şeklinde konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep Büyükşehir’den afetlere hazırlık ve sağlık hizmetlerinde yeni bir dönem Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ile JICA Türkiye Ofisi iş birliğinde "Afetlerde Sağlık Hizmetleri ve Afetlere Hazırlık" konulu seminer Bayazhan Kent Meclisi Salonu’nda gerçekleştirildi. Seminerde, afet üzerine Japonya ve Türkiye deneyimleri paylaşıldı. Büyükşehir Belediyesi ile JICA Türkiye Ofisi’nin ortaklaşa düzenlediği seminerde, afetlere hazırlık ve afet sonrası sağlık hizmetlerinin önemi vurgulandı. Bayazhan Kent Meclisi Salonu’nda gerçekleştirilen etkinlikte, Japonya ve Türkiye’nin deneyimlerinden yola çıkarak, ihtimal afet durumlarında koordinasyon ve müdahale süreçlerinin nasıl geliştirilebileceğine dair kapsamlı değerlendirmeler yapıldı. Etkinlik, her iki ülkenin teknik ve operasyonel bilgi birikimini bir araya getirerek, şehirlerin daha dirençli hale gelmesine yönelik stratejilerin konuştuğu önemli bir platform oluşturdu. "Dirençli şehirler kapsamında JICA ile çok sıkı çalıştık" Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin açılışta yaptığı konuşmada 2014 yılından bu yana JICA ile önemli iş birliklerine imza attıklarına dikkati çekerek, "JICA ile iş birliklerimize devam ediyoruz. Dirençli şehirler kapsamında JICA ile çok sıkı çalıştık. Japonların iş birliğini her zaman çok önemsedik. Onların bizlere vereceği teknik destekleri hiçbir zaman göz ardı etmedik. 6 Şubat depremlerinde hem arama kurtarma çalışmalarında hem Oğuzeli’nde kurdukları Sahra hastanesinde çok önemli destekler aldık. Bu konuda da JICA’ya ve Japon hükümetine çok teşekkür ediyorum" dedi. "Dirençli şehir için paydaşlarımızla birlikte yol yürümemiz gerekiyor" Dünyanın çok zor bir dönemden geçtiğini hatırlatan Başkan Fatma Şahin, "Sağlıklı ve dirençli şehir olma hedefimiz var. Pandemide bunu gördük. Aldığımız nefesi vereceğimizin garantisi yoktu. Binlerce insanımızı bir virüs nedeniyle kaybettik. O yüzden bizim akıllı şehir, dirençli şehir, yeşil şehir hedefine ulaşırken bütün paydaşlarımızla iş birliği yaparak yol gitmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı. Deprem sonrasında hangi kurumun hangi görevi üstleneceğine dair yol haritasının belli olduğunu aktaran Şahin, "Bugün burada yapılan seminer deprem sonrasındaki planlamalar için önemli çıktılar ortaya koyacak. Bu sayede ihtimal bir afet durumunda kurumlar ve bireyler daha entegre hareket ederek kargaşanın önüne geçilecek" ifadelerine yer verdi. Nurdağı-İslahiye hattındaki öğrencilere ilk yardım çantası dağıttıklarının altını çizen Şahin, "Deprem sırasında yapılması gerekenlere ilişkin öğrencilere eğitimler verdik. Ama bu çalışmaları kendi içerisinde koordineli hale getirmek önemli ve biz bunun planlamasını yapmak için çaba sarf ediyoruz. Bugünkü seminerde ele alınacak her bir konu bu hedefimizi gerçekleştirmek adına bizlere destek olacak. Şehrin 2 milyonluk nüfusunun gündemine buradaki çıktıları aldığımız zaman afete yönelik tutum çok daha planlı bir hale gelmiş olacak" şeklinde konuştu. Japonya ve Türkiye arasında daha güçlü bir ilişki oluşursa bundan onur duyarım JICA Türkiye Ofisi Başkanı Daisuke Watanabe ise yaptığı konuşmada bu seminerin tüm alanda hazırlıklı olmak için sistemlerin konuşulması konusunda fırsat olduğunu düşündüğünü belirterek, "Sağlık Bakanlığına en içten teşekkürlerimi sunuyorum. Bu seminer gerçekten içime sindi. Gaziantep şehri, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı ile iş birliği aldık. Japonya ve Türkiye arasında daha güçlü bir ilişki kurmaya devam edebilirsek bununla onur duyarım" diye konuştu. Genel değerlendirme ve bundan sonra jica ile yapılacak iş birlikleri için ortak çalışma konusunda olumlu görüş belirtti. Açılış konuşmalarının ardından, Ankara İl Sağlık Müdürlüğü Acil Müdahale Başkanlığı UMKE Personeli Ömer Aksoy, Acil Afet Ambulans Hekimleri Derneği (AAHD) Başkanı Dr. Turhan Sofuoğlu, AAHD Adana ve Güneydoğu Temsilcisi Dr. Turgut Arpacı, Japonya’nın JDR Ekibinin Tıbbi Bakım Koordinasyon Departmanı Başkanı Dr. Jiro Oba ve Gaziantep İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı Prof. Dr. Mikail Özdemir, afet öncesi, sırası ve sonrasında yapılması gerekenler hakkında detaylı bilgiler sundular. Ayrıca, seminerde Türkiye’de uygulanan tıbbi müdahale ve organizasyon çalışmalarının yanı sıra, Japonya’nın afet yönetimi deneyimleri de katılımcılara aktarıldı. Seminerin, afet sonrası planlamalarda yol gösterici çıktılar üreteceği ve tüm paydaşların entegre bir şekilde hareket etmesine katkı sağlayacağı vurgulandı. Gaziantep’in 2 milyonluk nüfusuna yönelik yapılacak çalışmalarda, afete hazırlık ve müdahale stratejilerinin daha planlı bir biçimde uygulanmasının önemi belirtildi. Gaziantep Kent konseyi Başkanı Erdem Güzelbey de kapanış konuşmasında ileriki süreçlerde JİCA ile yapılacak iş birlikleri konusunda olumlu görüşlerini bildirdi. Program aile fotoğrafı ile sona erdi.
Muğla Muğla’da okul inşaatları devam ediyor Muğla’da Okullarda Afet Risk Yönetim Projesi kapsamında depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıkılan ve yapım ihalesi tamamlanan okulların inşaat çalışmaları sürüyor. Millî Eğitim Bakanlığı İnşaat ve Emlak Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen Okullarda Afet Risk Yönetim Projesi kapsamında, Muğla’da depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıkılan ve yapım ihalesi tamamlanan 4 okulun inşaat çalışmaları devam ediyor. Bu kapsamda Muğla Menteşe ilçesi Bayır Mahallesi’nde yapılacak olan okulun oturum alanı 1176 m, kapalı alanı ise 4810 m olarak planlandı. Okullarda Afet Risk Yönetim Projesi kapsamında gerçekleştirilen bu proje, 16 sınıflı modern bir eğitim binasını içeriyor. Yeni yapılan eğitim binasında 480 öğrenci eğitim görecek. Öğrencilerin daha güvenilir ve modern eğitim ortamlarında öğrenim hayatlarını sürdürebilmeleri için, okul binaları en güncel inşaat standartlarına uygun olarak inşa ediliyor. Alan içerisinde eğitim binası, spor sahaları, satranç alanı, yeşil alan ve otopark alanı yer alıyor. Ayrıca, öğrencilerin gelişimini destekleyecek şekilde beden eğitimi salonu, çok amaçlı salon, kütüphane, teknoloji atölyesi, fen laboratuvarı, müzik atölyesi ve bilgisayar dersliği de inşa edilecek. Muğla İl Millî Eğitim Müdürü Emre Çay, devam eden Bayır Ortaokulu inşaatının şantiyesini ziyaret ederek çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi aldı. Çalışmaların planlanan takvim doğrultusunda ilerlediğini belirten İl Müdürü Çay, "Öğrencilerimizin güvenli ve modern eğitim binalarında öğrenim görmeleri için tüm imkânlarımızı seferber ediyoruz. Amacımız, geleceğimiz olan çocuklarımızı en iyi şartlarda yetiştirmektir" ifadelerini kullandı.