POLİTİKA - 05 Ekim 2024 Cumartesi 13:07

Erbakan’dan idam cezası önerisi

A
A
A
Erbakan’dan idam cezası önerisi

Partisinin Aylık Olağan İl Başkanları toplantısında konuşan Yeniden Refah Genel Başkanı Fatih Erbakan, "Cinayet vakalarının önüne geçilebilmesi için idam cezasının caydırıcı bir ceza olarak mutlaka Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin gündemine alınması gerektiğini ifade ediyoruz" dedi.


Yeniden Refah Partisi (YRP), genel merkez binasında düzenlenen Aylık Olağan İl Başkanları toplantısı öncesinde basın toplantısı yapıldı. Yeniden Refah Genel Başkanı Fatih Erbakan, yaptığı konuşmada erken seçim yapılması gerektiğini ifade etti. Erbakan, ülkede yaşanan cinayetlere değindi ve ekonomik şartları eleştirdi.


Partisinin Aylık Olağan İl Başkanları toplantısında bir konuşma yapan Yeniden Refah Başkanı Erbakan, Türkiye’deki gündemin yoğun olduğuna değinerek, “Türkiye’de ekonomik sıkıntılar milleti bunaltmış durumdadır. Bunu hem milletimiz dile getiriyor hem de tabii ki ekonomik veriler bunu açık bir şekilde ortaya koyuyor. Biz de milletimizle her zaman iç içeyiz” diye konuştu.


“Milletimiz bunalmış, bir çözüm istiyor”


Türkiye’nin ekonomik sıkıntılardan kurtulması için erken seçime gidilmesi gerektiğini ifade eden Erbakan, “Türkiye’nin 2028’e kadar beklemeye tahammülü kalmamış bunu milletimizin feryadından görüyoruz. Milletimiz bunalmış, bir çözüm istiyor. Bu çözümün de mevcut iktidarla olmayacağına inanıyor ve bir değişim olması gerektiğini açık bir şekilde ifade ediyor” açıklamasında bulundu.


“Bir eve iki asgari ücret girse bile yoksulluk sınırının yarısı kadar bir gelire sahip oluyorlar”


Mehmet Şimşek’in ekonominin başına gelmesiyle yeni bir ekonomi yönetimi olacağının söylendiğini ancak yerine getirilmediğini ileri süren Erbakan, “Sonunda bu 22 seneden sonra 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinin arkasından Sayın Mehmet Şimşek göreve geldi. Dediler ki yeni bir ekonomi yönetimiyle Türkiye’yi düzelteceğiz. Enflasyonla mücadele edeceğiz, alım gücünü arttıracağız, milletin ekonomik anlamda derdine derman olacağız dediler ancak Mehmet Şimşek göreve geldiğinden beri akaryakıt fiyatları 22 liradan 42 liraya çıktı. Döviz kuru 18 liradan 34 liraya çıktı. Faizler yüzde 8,5’ten yüzde 55’e çıktı. Enflasyon yüzde 38’den yüzde 75’e çıkmıştı şimdi bir miktar düştüğünü iddia ediyorlar ancak halen bağımsız araştırma kuruluşları enflasyonun Türkiye’de yıllık yüzde 88 seviyesinde olduğunu ifade ediyor. İki asgari ücretin toplamının yoksulluk sınırının yarısı kadar olduğu bir ülkede maalesef yaşıyoruz. İki asgari ücret 34 bin lira yapıyor. Yoksulluk sınırı bugün 70 bin liraya dayanmış. Bir eve iki asgari ücret girse bile yoksulluk sınırının yarısı kadar bir gelire sahip oluyorlar” ifadelerini kullandı.


“Yargı sistemi güvenlik güçlerinin görev şevkini de olumsuz etkiliyor”


Türkiye’de yaşanan cinayetlerin sorumlusunun yargı sistemi olduğunu kaydeden Erbakan, “Daha dün akşam saatlerinde İstanbul’da bir vahşi bir olay yaşandı, büyük bir şiddet olayı. İki tane genç kızımıza yönelik bir saldırı yapıldı. Onun öncesinde İstanbul’da 27 yaşındaki gencecik bir kadın polisimizi şehit eden zanlının 26 tane suç kaydı olduğu ortaya çıktı ve bugüne kadar hiç tutuklanıp cezaevine girmediği ortaya çıktı. 26 tane suç kaydınız ve bunların hiçbirinden bugüne kadar tutuklanıp cezaevine girmiyorsunuz. Burada ceza ve infaz sisteminin yeniden sorgulanması gerektiğini açık bir şekilde görüyoruz. Ceza ve infaz sistemi suçluyu yakalayıp kaydedip sonra da salıveren bir hale dönüşmüş. 26 suç kaydı olan birinin annesi bile neden içeri almadığını soruyor. 2 yılda bir yapılan infaz yasası değişiklikleri adalet yargı ve infaz sistemini perişan hale getirmiş durumda. Suçluyu cezalandırmayan bir yargı sistemi güvenlik güçlerinin görev şevkini de olumsuz etkiliyor” diye vurguladı.


“Adalet, zalime hak ettiği cezayı vermedikçe ülkemiz huzur bulamaz”


Tüm partilerin bir araya gelerek idamın geri getirilmesi gerektiğini savunan Erbakan, “Tüm siyasi partiler bir araya gelerek bir ceza infaz sistemi reformunu hayata geçirmesi ve milletimizin adalete güvenini yeniden tesis etmesi son derece önemli. Bir değil iki değil üç değil. Her hafta ya da 10 günde bir böyle bir vahşet haberiyle sarsılıyoruz. Ve burada ceza ve infaz sistemindeki eksikliğin, çarpıklığın çok büyük rolü var. Ayrıca milletimizin vicdanında yine derin yaralar açan Narin Güran cinayeti sonrasında bu gibi cinayet vakalarının önüne geçilebilmesi için idam cezasının caydırıcı bir ceza olarak mutlaka Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin gündemine alınması gerektiğini ifade ediyoruz. Adalet, zalime hak ettiği cezayı vermedikçe ülkemiz huzur bulamaz. Mağdurların, adalet mekanizmasının veremediği adaleti kendi başlarına sağlamaya çalışması da ülkede teröre ve anarşiye yol açar” ifadelerini kullandı.



Erbakan’dan idam cezası önerisi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ Ahıska Türkleri piknik şöleninde buluştu Elazığ’da misafir edilen Ahıska Türkü aileler, Cip Mesire Alanı’nda gerçekleştirilen ‘ Piknik Şöleni’ etkinliğinde eğlenceli vakit geçirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla Elazığ’a yerleştirilen Ahıska Türkleri için "Piknik Şöleni" etkinliği düzenlendi. Aşağı Demirtaş Geçici Konaklama Merkezi’ne yerleştirilen Ahıska Türkü ailelerin, düzenlenen etkinlikle bir araya geldi. Cip Mesire Alanı’nda Dünya Ahıska Türkleri Birliği (DATÜB) ile Elazığ Belediyesince ‘Elazığ Ahıska Türkü Gençler Buluşması’ etkinliği renkli görüntülerine sahne oldu. Etkinliğe Elazığ Valisi Numan Hatipoğlu, Elazığ Belediye Başkan Yardımcısı Nazif Bilginoğlu, DATÜB Genel Başkan Sekreteri Fuat Uçar, İl Jandarma Komutanı Albay Alpaslan Doğan, İl Emniyet Müdürü Adnan Karayel, DATÜB Kadın kolları Başkanı Refika Muhammedgil ile çok sayıda Ahıska Türkü katılım sağladı. Açılış konuşması yapan DATÜB Genel Sekreteri Fuat Uçar, “ Allah, devletimize zeval vermesin. Devletimiz bu hizmeti bu mazlum Türk milleti, bizim için yaptı. Bir asırda üç defa sürgüne uğramış bir Türk toplumu. Adete her yere savrulmuş. 1944’te sırf Müslüman ve Türk toplumu olduğu için bu Türk toplumunun suçu ve günahı yokken yüzyıllardır yaşadıkları yerlerden sürdüler. Gittikleri ülkelerde yurt edinmeye başladılar. Biraz ayaklarının üzerine durmaya çalışırken 1989’da tekrar bir daha sürüldüler. Allah başta cumhurbaşkanımız olmak üzere bütün bakanlarımızdan, Nüfus Vatandaşlık Genel Müdürlüğünden, Göç İdaresi Başkanlığından, Elazığ Valiliği ile Elazığ Belediyesinden ve diğer bütün kurumlarımızdan razı olsun” dedi. Ahıska’nın yaşadığı dramı yakından dinlemiş biri olduğunu ifade eden Elazığ Valisi Numan Hatipoğlu, “ Ahıska’dan gelmiş olan arkadaşlarımız vardı. Dolayısıyla da bu yaşanmış olan büyük dram aynı zamanda yitik topraklar bizim de en önemli yitiklerimizden birisi oluyor. Sadece orası değil, onun dışından pek çok Türk coğrafyasında sıkıntılar yaşanıyor. Ama şükürler olsun ki, geldiğimiz noktada artık üç göçü yaşamış olan Ahıskalı kardeşlerimiz kendi vatanlarında cumhurbaşkanımızın riyasetinde, rehberliğinde ülkemizin adete Anadolu’nun yurt edinilmesinde kilit rol olan Ahlat’a yerleştirilecekler” şeklinde konuştu. Elazığ Belediye Başkan Yardımcısı Nazif Bilginoğlu, “ Türkiye Cumhuriyeti devleti çok büyük bir devlet. Artık dünyanın her yerindeki önce soydaşlarımıza, kardeşlerimize ve diğer mazlumlara uzanan eli, uzanan bir yanı var. Hep beraber dünyadaki bütün zulümlerin, savaşların sona ermesi için mücadeleye devam edilecektir. Biz değerli Ahıskalı Türklerimizi, kardeşlerimizi, soydaşlarımızı zaten bizden bir olarak görüyoruz ve beraberiz” diye konuştu.
Antalya Hazine arazisi üzerindeki evlerin tahliyesi için düğmeye basıldı Antalya’da yıllar önce arıkların geçtiği yumuşak zemine yapılan gecekonduların tahliyesi için düğmeye basıldı. Hazine arazisi üzerine kurulan evlerden ecrimisil bedeli de istenen tebligatname, vatandaşlara ulaştırıldı. Antalya’nın Muratpaşa ilçesine bağlı Kızıltoprak Mahallesi’nde, ’Yediarıklar’ diye bilinen bölgeden geçen arıkların kurumasının ardından 1965 yılında yumuşak zemine yapılaşma başladı. 59 yıl içinde yerleşim yerine dönüşen bölge sakinlerine 1 Ekim 2024 tarihinde evlerini boşaltmalarına yönelik tebligatname gönderildi. Hazine arazisi üzerinde yer alan gecekondulardan ecrimisil bedelinin de istendiği tebligatnameyi gösteren mahalle sakinleri, çözüm bekliyor. “94 vatandaşa tebligat geldi” Kızıltoprak Mahalle Muhtarı Alim Kuş, 1992 yılında mahalleye yerleştiğini kaydederek, bölgede yaşayan vatandaşların yıllardır aynı sorunla mücadele ettiğini aktardı. Kuş, “Yediarıklar olarak bilinen bölgenin 1992’den beri problemi, bunu bütün büyüklerimiz biliyor. Bildiğime göre Milli Emlak Müdürlüğü’müzden 94 vatandaşımıza gelen tebligatla evlerin boşaltılması isteniyor” diye konuştu. Evini boşaltması istenen mahalle sakini Yılmaz Gül ise doğma büyüme aynı evde yaşadığını söyleyerek, ecrimisil bedelini ödemekte yaşayacakları zorlukları dile getirdi. Gül, “Doğma büyüme bu alanda yaşıyorum, şu an da tam 60 yaşındayım. 1984’te rahmetli babamla birlikte tapu tahsis belgemizi aldık. İmar affı dediler, parayı yatırdık. Şu an öyle bir ecrimisil gelmiş ki; ev başına 100 130 200 260 bin TL bedel istiyorlar. Biz tapu tahsis belgemizi almışız, imar affından yararlanmışız, ekstra bir de evimizi yıkmamız isteniyor. Vatandaş olarak kime başvuracağız? Buradaki insanların gelir durumu normalin altında, çoğu da emekli. 160 bin 200 bin nasıl yatıracağız? Bir de tahliye kararı çıkarmışlar. Bu davanın hemen geri çekilmesini istiyoruz. Ayrıca evi boşaltın kendiniz yıkın, kendiniz yıkmazsanız onun masrafını da siz ödersiniz diyorlar. Yazı 1 Ekim’de herkese aynı an da geldi. 15 gün ödeme süresi var, bir ay içinde evi yıkıp enkazı taşıyıp gitmemiz lazım” dedi. “Yardım bekliyoruz” Bir diğer evini boşaltması istenen mahalle sakini Reşit Atilla Alper ise “Birden bire 15 gün içinde evleri boşaltmamız gereken bir evrak geldi. Ecrimisil bedelleri yüksek, insanların ekonomik durumu belli, kimsenin bu rakamları ödemesi mümkün değil. Bana 360 bin TL geldi, emekli oldum 10 yıllık birikimim 418 bin TL. Herkes asgari ücretle çalışıyor, buradaki insanların gelir durumu çok üstlerde değil. Biz buranın gerçek sahipleriyiz, bir çoğumuza yapı kayıt belgesi verdiler. Numaratajımız elektrik su aboneliğimiz mevcut. 1965’ten beri burada yerleşim var. Buradaki insanlarım mağduriyeti uzun yıllar devam ediyor. İtiraz etmek istiyoruz, devletin bizi korumasını bekliyoruz. Yıllardır burada oturuyoruz. Üç çocuğum buradan okula üniversiteye gitti, evlendi. 15 gün içinde bizden yıkmamızı tahliye etmemizi istiyorlar” dedi.
Batman Batman’da develet desteğiyle açılan tekstil fabrikası 200 kişiye ekmek kapısı olacak Batman’ın Kozluk ilçesinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı iş birliğiyle geliştirilen “Çalışan ve Üreten Gençler Programı” dahilinde Dicle Kalkınma Ajansı tarafından desteklenerek İl Özel İdaresi tarafından yapımı tamamlanan tekstil fabrikası üretime başladı. Kozluk ilçesinde üretime başlayan tekstil fabrikasında 200 işsiz gencin istihdam edileceğini belirten Batman Valisi Ekrem Canalp, Samanyolu köyünde 110 dönüm üzerinde tekstil kenttin kurulacağını söyledi. Raman OSB, Batman Çayı kenarında yaklaşık 200 dönüm üzerine küçük sanayi siteleri kuracaklarını belirten Vali Canalp, "Bu sanayi alanları faaliyete girdiği zaman inşallah Batman’da işsizlik diye bir şey kalmayacak. Bu günden attığımız bu hamlelerin sonuçlarını görmeye başladık. Maliye ve Hazine Bakanımız Mehmet Şimşek, Batman’da zamanında tekstilin hem temelini atmış, hem de gövdesini yükseltmiş. Biz, şimdi onların kurmuş olduğu sistematiğin üzerinden halkayı daha da büyütüyoruz. Çemberlere yeni çemberler ilave etmenin gururunu ve sevincini yaşıyoruz. Bunların sonuçları Batman’da net şekilde gözüküyor. Bundan sonra yapacağımız şey, bu hamleleri ve atılımları daha da büyütmektir. Açılışını yapmış olduğumuz tesisin kapasitesi 200 kişidir, şimdi 100 kişiyle başlanmış, ileri ki zaman içerisinde kapasite artışıyla beraber potansiyel rakama ulaşılmış olur. 200 kişi Kozluk için çok önemli bir rakamdır. 200 kişi demek 200 haneye net gelir girişi ve sosyal güvence demektir” dedi.