POLİTİKA - 17 Mart 2025 Pazartesi 21:19

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Terörsüz Türkiye girişimimizle cesur bir adım attık"

A
A
A
00:00
00:00
HD

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Terörsüz Türkiye girişimimizle, Türkiye’nin 40 yılına, on binlerce canına mal olan musibetin çözümü için cesur bir adım attık" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi’nde düzenlenen iftar programında ana kademe, Kadın Kolları, Gençlik Kolları ve Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyeleriyle bir araya geldi. İftarda konuşan Erdoğan, "Allah’a hamdolsun böyle geniş bir mekana da sahip olduk. Bu geniş mekanda birlikte iftarımızı yapabilme imkanını Rabbim bizlere lütfetti. Soframızı şereflendirdiğiniz için her birinize öncelikle teşekkür ediyorum. Artık yarısını geride bıraktığımız Ramazan-ı Şerif’inizi her bakımdan en verimli şekilde idrak ettiğiniz inancıyla önümüzdeki haftalarda vasıl olacağımız Kadir Gecenizi ve bayramınızı şimdiden tebrik ediyorum" dedi.

"Bizim için Ramazan ayları manevi hasılası yanında milletimizle olan gönül bağımızı güçlendirme vesilesi olmuştur" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gündüzünü ayrı, iftarını ayrı, teravihini ayrı, sahurunu ayrı değerlendirdiğimiz bu mübarek günlerin şevki, yılın diğer günlerindeki çalışmalarımızı da olumlu yönde etkilemektedir. Elbette her zaman olduğu gibi milletimizin birlik ve beraberliğinin en önemli değerlerinden olan bu kutlu ayı zehirlemek isteyenler de çıkmıştır. Kimi zaman provokasyonla, kimi zaman milletin inancına hakaret ederek, kimi zaman da insanımızı tahkir ederek bunu yaptılar. Bugün de Ramazan’ın manevi atmosferine gölge düşürmeye çalışanların olduğunun farkındayız. Ancak Ramazan ve oruç düşmanlarının hezeyanları Allah’a hamdolsun artık komedi seviyesinde bile makes bulmuyor. İnsanlarımız milli ve manevi değerlerinin sembollerine samimiyetle sahip çıkmanın yanı sıra farklı hayat biçimlerini de hoşgörüyle karşılıyor" ifadelerini kullandı.

"28 Şubat döneminde olduğu gibi azgın azınlığın sessiz çoğunluğa hayat tarzı dayattığı baskıcı günlere son verdik"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin beşeri zenginliğinin küresel ve yerel tüm kumpaslara rağmen hala en büyük dayanakları, güç ve güven kaynakları olduğunu belirterek, "Bu tablonun gerisinde asırlık ihmallerin ve yanlışların yol açtığı tahribatları gidermek için 23 yıla yakın süredir verdiğimiz çetin mücadeleler vardır. Ülkemizdeki hiçbir kesimin ne kökeni, ne inancı, ne mezhebi, ne meşrebi sebebiyle ötekileştirilmediği bir iklimi hamdolsun tesis ettik. 28 Şubat döneminde olduğu gibi azgın azınlığın sessiz çoğunluğa hayat tarzı dayattığı baskıcı günlere son verdik. Cumhur İttifakı olarak eşgüdüm içinde yürüttüğümüz terörsüz Türkiye girişimimizle Türkiye’nin 40 yılına, on binlerce canına, yüzlerce milyar dolarlık kaynağına mal olan bir musibetin çözümü için cesur bir adım attık. Aynı şekilde bölgemizi içten içe kemiren bir virüs olan mezhepçilik fitnesini ülkemize bulaştırma gayretlerini de boşa düşürdük" ifadelerini kullandı.

İnsanı, merhameti, vicdanı, adaleti, hakkaniyeti esas alan politikalarıyla bölge başta olmak üzere tüm dünyada gönüllere girdiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ekonomide bir süredir yaşanan sıkıntılara kalıcı çözümler getirecek bir programı başarıyla uyguluyoruz. Bu yılı da disiplinli bir şekilde geçirdikten sonra önümüzdeki seneden itibaren bilhassa sabit ve dar gelirli vatandaşlarımızın yaşadığı refah kaybını telafi edecek ciddi adımlar atmaya başlayacağız. İç siyasette özellikle ana muhalefet cenahında yaşanan boş tartışmaların bizi ülkemizin asıl sorunlarına odaklanmaktan uzaklaştırmasına asla izin vermiyoruz" şeklinde konuştu.

Muhalefeti eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Birileri kendi parti içi çekişmelerini ve kişisel hırslarını ülkenin meselesi haline getirmeye çalışsa da hakikatler gün gibi ortadadır. Asli sorumluluklarını yerine getirmeyenler, genel başkanı ve o makama göz diken aktörleriyle tüm vakitlerini 3 yıl sonrasının seçimine hasrederek kendilerince bir illüzyon peşinde koşuyorlar. Halbuki karşımızda yolsuzluğun, hırsızlığın, taciz ve tecavüzün, son olarak da sahtekarlığın tüm bünyeyi sardığı çürümüş bir yapı bulunuyor. Daha kötü ne olabilir dedikçe bakıyorsunuz ertesi gün daha fazlası, daha yüz kızartıcı olanı ortaya saçılıyor. Terör örgütlerine kaynak aktarmaktan petrol tankerleriyle sebze meyve taşıma skandallarına, şişirilmiş konser faturalarıyla vurgun yapmaktan kadınlara had bildirme edepsizliklerine kadar ne ararsan istisnasız hepsi var. Öyle ki bilhassa belediyelerde yamyamlık boyutuna varan yolsuzluklar, ana muhalefet içindeki vicdan sahibi partililerin bile sabır taşını çatlatmaya, onların da tahammül sınırlarını zorlamaya başladı. Demokrasimizi zehirleyen toksik muhalefet anlayışının tüm belirtilerine ana muhalefet cephesine baktıkça hepimiz şahit oluyoruz. Daha kendi partilerini yönetemeyenlerin, kendi evlerinin içine çeki düzen veremeyenlerin, henüz şaibesiz bir toplantı dahi yapamayanların ülke idaresine talip olma iddialarını ise sadece tebessümle takip ediyoruz" dedi.

"Daha kıymetli kazanımlar ortaya koymayı milletimize borcumuz olarak görüyoruz"

Gündemlerinin deprem, sağlık, tarım, enerji, ekonomi, dış politika gibi ülkenin gerçek ihtiyaçlarının çözümleriyle uğraşmak olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemize geçtiğimiz 23 yılda kazandırdıklarımızı taçlandıracak daha büyük başarılar, daha kıymetli kazanımlar ortaya koymayı milletimize borcumuz olarak görüyoruz. AK Parti’yi bir asırlık Cumhuriyet tarihimizdeki diğer tüm siyasi partilerden farklı kılan ve bunca yıldır iktidarda kalmasını sağlayan işte bu anlayış, işte bu pratiktir" değerlendirmesini yaptı.

Elde ettikleri başarılarda kuruluşundan bugüne AK Parti’ye emek ve gönül veren herkesin katkısı olduğunu unutmadıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çünkü biz bu ülkenin gelmiş geçmiş en iyi kadro hareketiyiz. Bu vesileyle hem ana kadememizin hem de kadın ve gençlik kollarımızın kongrelerinde yeni veya yeniden görev alan arkadaşlarımızı bir kez daha tebrik ediyorum. AK Parti’nin en önemli vasfı, hem ekip hem program olarak sürekli kendini yenileme, tazeleme, geliştirme kabiliyetine sahip olmasıdır" dedi.

AK Partililere hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Eser ve hizmet siyaseti nöbetini devralan sizler, partimizi sadece bir sonraki seçimlerde zafere ulaştıracak çalışmalara imza atmakla kalmayacaksınız. Bunun yanında Cumhuriyetimizin ikinci asrını kucaklayacak Türkiye yüzyılı vizyonumuzu da sizler inşa edeceksiniz. Her birinizden birikiminizle, üretkenliğinizle, emeğinizle, ekip ruhunuzla bu kutlu davaya mümkün olan en yüksek katkıyı sunmanızı bekliyorum. Rabbime bana sizler gibi yol arkadaşları verdiği için hamdediyorum" ifadelerini kullandı.

Genel merkezinden il ve ilçe teşkilatlarına kadar hangi kademede olursa olsun AK Parti yönetiminde görev almanın ülkenin ve milletin hizmetkârı olmak demek olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Hizmetkârlık makamı ne kibri, ne riâyı, ne tembelliği ne de başka herhangi bir süflî tavır ve davranışı kaldırır"

"Hizmetkârlık makamı ne kibri, ne riâyı, ne tembelliği ne de başka herhangi bir süflî tavır ve davranışı kaldırır. Bir Nasreddin Hoca kıssasıyla meramımı somutlaştırmak istiyorum. Hocaya sormuşlar, ’Kimsin?’ Hoca, ’Hiç’ demiş. Dudak bükülüp önemsenmediğini görünce sormuş Hoca, ’Sen kimsin?’ ’Mutasarrıfım’ demiş adam kabara kabara. ’Sonra ne olacaksın?’ diye sormuş Nasreddin Hoca. ’Herhalde vali olurum’ diye cevaplamış adam. ’Daha sonra’ diye üstelemiş Hoca. ’Vezir’ demiş adam. ’Daha daha sonra ne olacaksın?’ ’Bir ihtimal sadrazam olabilirim.’ ’Peki ondan sonra?’ Artık makam kalmadığı için adam boynunu büküp, ’Hiç’ demiş. ’Daha niye kabarıyorsun be adam’ demiş Hoca. ’Ben şimdiden senin yıllar sonra gelebileceğin makamdayım.’ Evet, bize düşen vazife, hiçlik makamını en başta kabullenmek, rızayı ilahiye ram olmak, ülkemizle bütünleşmek, milletimizle tek yürek haline gelmektir. Bu yoldan sapmadığımız sürece AK Parti iktidarı 2053’e kadar da, 2071’e kadar da Allah’ın izniyle bu yola devam eder. Yolumuzu kaybettiğimizde ise ilk sınamada aşağı yuvarlanmamız mukadderdir. Hiç uzağa gitmeye gerek yok. Türkiye’nin 90’lı yılları bu gerçeğin sayısız örnekleriyle doludur. Dikkat ederseniz AK Parti’ye ömür biçenlerin hepsinin ömrü bitti, ama biz dimdik ayaktayız."

"Sıkıntı çektiğimiz hususların hiçbiri diğerlerinin bizden daha başarılı olmasıyla ortaya çıkmış değildir" ^diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hepsi de kendi eksiklerimizin, kendi hatalarımızın mahsulüdür. Yapmamız gereken, bunlardan gereken dersleri çıkartarak gece gündüz çalışıp milletimizle muhabbetimizi güçlendirmektir. Siyaset sahada yapılır. Gönüllere sahada girilir. Seçimler sahada kazanılır. Bunu becerdiğimizde ötekiler ne yaparlarsa yapsınlar, ne kadar çırpınırlarsa çırpınsınlar hepsi beyhudedir. Biz sandıktan güçlü bir şekilde çıktığımızda isterse yedi düvel bir araya gelsin hiçbir anlam ifade etmez. Rabbim, ‘İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır’ buyuruyor. Muhalefetin yaptığı gibi hiç çalışmadan, üretmeden, gayret göstermeden, sadece yarısı yalan, yarısı yanlış lakırdılarla siyaset yaptığımızı sanırsak akıbetimiz de onlar gibi olur. Biz çalışacağız. Çok çalışacağız. Bilinçli çalışacağız, verimli çalışacağız. Hasbi ve harbi çalışacağız. Bunu hakkıyla yaptıktan sonra gerisini Rabbimize bırakacağız. Hakkımızda neyin hayırlı olduğunu ancak Rabbimiz bilir. Ramazan Bayramı sonrası artık havalar da ısınacağı için sıkı bir çalışma dönemine girmemiz şarttır. Unutmayınız, bizim bıraktığımız her boşluk muhalefetin yalanlarıyla doldurulacaktır. Milletimize kendi yaptıklarımızı, kendi projelerimizi, kendi vizyonumuzu bıkmadan, usanmadan, yılmadan, yorulmadan anlatacağız ki, böyle bir zafiyete mahal vermeyelim. Bu hususta ana kademesiyle, kadın kollarıyla, gençlik kollarıyla, partimizin tüm organlarıyla ben sizlere güveniyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Rabbim tuttuğumuz oruçları, eda ettiğimiz ibadetleri, yaptığımız hayır ve hasenatı katında kabul edilsin. Bir kez daha sizleri sevgiyle, saygıyla selamlıyor, Ramazan-ı Şerif’inizi tebrik ediyorum" dedi.

Hülya Keklik



 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Murat Alkaş: "Kulüp tarihinde ilk defa finale kaldık" ING Basketbol Kadınlar Türkiye Kupası Yarı Final müsabakasında Beşiktaş’ı 91-86 mağlup ederek, finale yükselen Emlak Konut’ta başantrenör Murat Alkaş, kulüp tarihinde ilk defa finale kaldıklarını belirtti. Edirne’de düzenlenen Kadınlar Türkiye Kupası Dörtlü Final ikinci karşılaşmasında Emlak Konut, Beşiktaş BOA’yı 91-86 mağlup ederek, finale adını yazdırdı. Emlak Konut final karşılaşmasında Çimsa ÇBK Mersin’le şampiyonluk için mücadele edecek. Büyük sevinç yaşayan Emlak Konut takımı oyuncuları finale çıkmanın büyük sevincini yaşadı. "Kulüp tarihinde ilk defa finale kaldık" Emlak Konut BaşantrenörüMurat Alkaş, mücadele sonrası yaptığı açıklamada, "Evet öne geçtik, büyük bölümünü de önde geçirdik. Fakat faul problemleri bizi çok bozdu. Maçın sonunda zorlandık ama müthiş karakter koydu oyuncularım bugün. Gerçekten Beşiktaş çok iyi bir takım. Onlara karşı müthiş oynadılar. Kulüp tarihinde ilk defa finale kaldık. Pazar günü burada final oynayacağız, çok mutluyuz. Tüm oyuncularıma teşekkür ediyorum, gerçekten bizim için bu çok değerli. Umarım pazar günü de aynı şekilde sahaya çıkarak, güzel mücadele ederiz. Oradan da kazanarak ayrılırız" dedi. "Kupayı gerçekten istiyoruz" Emlak Konut oyuncusu Berfin Sertoğlu ise, maçı kazandıkları için mutluluğunu yaşadıklarını ifade ederek, "Bu maçı kazandığımız için çok mutluyuz. Son periyotta gerçekten biraz zorlandık ama takım olarak bütün karakterimizi sahaya yansıttığımızı düşünüyorum. İnşallah pazar günü olan maçı da kazanacağız. Kupayı gerçekten istiyoruz" diye konuştu.
İstanbul İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun emniyette verdiği ifadenin detayları ortaya çıktı İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ve Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik terör ve yolsuzluk iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, İmamoğlu’nun emniyette verdiği ifadenin detayları ortaya çıktı. İmamoğlu ifadesinde çok sayıda soruya "Bu soruyu muhatap almıyorum" cevabını verdi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen 3 ayrı soruşturma kapsamında, CHP İstanbul İl Başkanlığı’nda çekildiği öne sürülen ’para sayma’ görüntülerine ilişkin süren dava çerçevesinde usulsüz bağış toplama olayı ile ilgili olarak bazı tanıkların ifade verdikleri, tanıkların ifadelerinde, başta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu olmak üzere birçok kişi hakkında iş adamlarını para vermeye zorladıkları, bazı iş adamları ile hareket ederek haksız kazanç sağladıkları, piyon kişiler üzerinden alım satımlar yaparak suçtan elde ettikleri parayı akladıkları ve para transfer ve tahsilinde ’gizli kasa’ diye tabir edilen sivil kişileri kullandıkları şeklinde sözler sarf ettiği aktarılmıştı. Ekrem İmamoğlu Sarıyer’deki evinde gözaltına alınmıştı Soruşturma kapsamında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, sabah saatlerinde Sarıyer’deki evinde gözaltına alınmış, polis ekipleri evinde arama yapılmıştı. İmamoğlu’nun verdiği ifadenin detayları ortaya çıktı İmamoğlu’nun gözaltına alındıktan sonra emniyette saatler süren ifadesinin detayları ortaya çıktı. Kendisine "Tarafınıza anlatılan etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istiyor musunuz?" diye sorulan İmamoğlu "Ben herhangi bir suç işlemediğim için etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istemiyorum" dedi. Üzerine kayıtlı telefonlar hakkında bilgisi sorulan İmamoğlu, 2 hat kullandığını, yoğunluktan dolayı bu hatlarla çalışanlarının ilgilendiğini aktardı. İmamoğlu, adına düzenlenmiş vekaletname bulunup, bulunmadığına ilişkin, iş yoğunluğu nedeniyle, vekillerinde vekaletnamenin mevcut olduğunu belirtti. Soruları muhatap almadığını söyledi Öte yandan İmamoğlu, emniyette sorgu sırasında yöneltilen çok sayıda soruya "Bu soruyu muhatap almıyorum" cevabını verdi. "Geçmiş tüm belediye başkanlığı yapmış olan şahıslar başkan olduğu dönemlerde benim gibi ne ihalelere katılır, ne de ihalelere imza atar ne de sonuçlarını takip etmeye vakti vardır" İBB Başkanı İmamoğlu’na, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından ürün/hizmet alımı veya satımı amacıyla gerçekleştirilen ihalelere katılıp, katılmadığı ile katıldıysa hangi unvanlarda katıldığı soruldu. İmamoğlu, "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve geçmişteki belediye başkanları rahmetli Kadir Topbaş, Ali Müfit Gürtuna ve Recep Tayyip Erdoğan dahil geçmiş tüm belediye başkanlığı yapmış olan şahıslar başkan olduğu dönemlerde benim gibi ne ihalelere katılır, ne de ihalelere imza atar ne de sonuçlarını takip etmeye vakti vardır" diye yanıtladı. "Resmi olmayan bir harcama yapılacak, birisi satın alınacaksa ve bunun için bir bütçe oluşturulacaksa bu işleri Tuncay ve Fatih Keleş yapar" Ayrıca, bir kişi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nda ‘gizli tanık’ sıfatıyla ifade verdi. ‘Meşe’ kod adıyla ifade veren tanık, "Görüntülerde yer alan diğer kişilerden Fatih Keleş ve Tuncay Yılmaz’da İmamoğlu’nun para trafiğini sağlayan kişilerdir. Tuncay Yılmaz şirket müdürüdür. Fatih Keleş ise eski dönemden itibaren rüşvet ya da komisyon işlerinden paraları toplayan kişidir. Fatih’i İBB Spor başına getirdi. Tuncay’ı burada muhasip yaparak kulübe giren ve kulüpten çıkan parayı kontrol atına aldılar. Resmi olmayan bir harcama yapılacak, birisi satın alınacaksa ve bunun için bir bütçe oluşturulacaksa bu işleri Tuncay ve Fatih Keleş yapar. Ekrem İmamoğlu’nun bu konuda yaptığı toplantılara ikisi de katılır. Murat Ongun’da bu toplantılarda yer alır. Ertan Yıldız, iştiraklerden sorumlu danışmandır. Medya ve Kültür A.Ş. dışında verilecek tüm ihaleleri ve bu ihalelerin hangi şirketlerin alacağını belirler. Yıldız, ihalelerden alınacak komisyonu Keleş ile birlikte belirler. Daha sonra Fatih ve Tuncay bu paraları toplar. CHP kurultayı döneminde bu şekilde toplanan paralar delegelere dağıtıldı. İşin başında ise şuan Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan vardı" diye konuştu. "Fatih Keleş ve Tuncay Yılmaz’a toplattırılan paralar ile BİMTAŞ’ın İPA’ ya yaptığı finansman delegelere dağıtıldı" ‘Meşe’ kod adıyla ifade veren gizli tanık, "İşin finans kaynağının bir kısmı BİMTAŞ üzerinden sağlandı. BİMTAŞ’a İPA (İstanbul Planlama Ajans) finanse ettirildi. Hem İmamoğlu’nun, Fatih Keleş ve Tuncay Yılmaz’a toplattırdığı paralar, hem de BİMTAŞ’ın İPA’ ya yaptığı finansman delegelere dağıtıldı. Bu şekilde kurultayda istediği gibi sonuç aldılar. Advercity isimli bir firma vardır. Belediye’nin açık hava reklamcılığını yapar. Bu firma Murat Kapgir ve Hüseyin Köksal adına kayıtlıdır. Hüseyin Köksal Ekrem İmamoğlu’nun kasalarından biridir. Hatta kamuoyuna CHP’de para kuleleri şeklinde yansıyan ve İl Başkanlığı binası alımı sürecinde adı gündeme gelmiştir. Şoförü de görüntülerde yer almaktadır. İmamoğlu’nun emanetçisidir’ şeklinde beyanda bulundu. "Fatih Keleş, Ekrem İmamoğlu’nun kasalarından biridir" ‘Çınar’ kod adlı gizli tanık ise ifadesinde, "Fatih Keleş, Ekrem İmamoğlu’nun kasalarından biridir. Rüşvet ya da komisyon adı altında paraları toplar. Bunun örneği basına yansıdı. İl Başkanlığı binasının alım sürecinde paraları toplayan kişidir. Toplanın paralar bağış değildir. Bağış kılıfı uydurulmuştur. Hüseyin Köksal’ın da adı bu olayda geçti. Emrah ile yakın olan kişilerdendir. Açık hava reklam işlerin kendisine verildi. Murat Ongun ve Emrah Bağdatlı hakkında çoğu şeyi bilebilecek kişi, Ongun’un şoförü Kadir Öztürk’tür. Emrah’ın tüm adreslerini bilir" diye konuştu. "Tüm isnatları şiddetle reddederim" Gizli tanıkların ifadelerine karşı cevabı sorulan İmamoğlu, "Bu soruyu muhatap almıyorum. Tüm isnatları şiddetle reddederim" diye yanıtladı. Öte yandan, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturmaya ilişkin İmamoğlu’nun Cumartesi günü akşam saatlerinde Savcılıkta ifade vermesi bekleniyor.
Çorum Çorum’daki cinayetle ilgili gelişme: Öldürülen kadının damadı gözaltına alındı Çorum’un Kargı ilçesinde evinde öldürülerek altınları çalınan kadının damadı jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Şüphelinin suçunu itiraf ederek altınların yerini söylediği öğrenildi. Olay, 12 Mart gece akşam saatlerinde Çorum’un Kargı ilçesi Akkise köyünde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 80 yaşındaki Eşref Kış, teravih namazı için camiye gitti. Teravih namazının ardından evine dönen Eşref Kış, evden dumanlar yükseldiğini fark etti. Hemen içeri giren Eşref Kış, eşi Hatice Kış’ın cansız bedeniyle karşılaştı. Durumun bildirilmesi üzerine olay yerine jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yapılan ilk incelemelerde, 77 yaşındaki Hatice Kış’ın 8 bıçak darbesiyle öldürüldüğü ve cesedinin de ateşe verildiği tesit edildi. Yapılan incelemelerde eve giren şüphelilerin Hatice Kış’ın kolundaki 3 altın bileziği ile evde bulunan kese içerisindeki altınları alarak kaçtıkları belirlendi. Kargı Cumhuriyet Savcılığı ile Kargı İlçe Jandarma Komutanlığı ekiplerinin olayla ilgili inceleme ve araştırmaları neticesinde Hatice Kış’ın kızı ile dini nikahlı olan M.A. jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. İfadesi alınan şüphelinin suçunu itiraf ederek evden aldığı altınları gömdüğü ve jandarma ekiplerine yerini söylediği öğrenildi.