POLİTİKA - 30 Nisan 2024 Salı 21:01

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Muhalefet ve bazı marjinal yapılar 1 Mayıs’ın bayram havasına gölge düşürmeye çalışıyor"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Muhalefet ve bazı marjinal yapılar 1 Mayıs’ın bayram havasına gölge düşürmeye çalışıyor"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Son günlerde muhalefet ve bazı marjinal yapılar Taksim tartışmalarıyla 1 Mayıs’ın bayram havasına gölge düşürmeye çalışıyor. Sembolik törenler haricinde Taksim Meydanı’nın miting yeri olmadığı, mitinge uygun bir altyapıya sahip olmadığı, herkesin malumuyken bu konudaki dayatmaları masum bulmadığımızı ifade etmek isterim" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde ’Emeğin, Sendikal Örgütlenmenin ve İstihdamın Geleceği’ temasıyla düzenlenen 13. Çalışma Meclisi Yemeğinde konuştu.

Çalışma meclisi üyelerini Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde misafir etmekten büyük bir memnuniyet duyduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan," Sözlerimin hemen başında yarın ülkemizle birlikte tüm dünyada coşkuyla kutlanacak 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü tebrik ediyorum. Bu vesileyle helal rızık peşinde koşan tüm işçi kardeşlerime selam ve sevgilerimi gönderiyorum. Türkiye Yüzyılı’nın inşası için ter döken, emek veren her bir kardeşimden ’Allah razı olsun’ diyorum. Biliyorsunuz 1 Mayıs tarihi ülkemizde yıllarca gerilimin, kavganın, çatışma ve sokak olaylarının sembolü olarak görüldü. Bilhassa 1977 senesinde yaşanan faciadan dolayı her 1 Mayıs uzun süre şiddetin ve kaosun olduğu bir gün olarak algılandı. 2008 yılında 1 Mayıs’ı Emek ve Dayanışma Günü, 2009 yılından itibaren de resmi tatil ilan ederek buna son verdik. Ayrıca 2010 yılında 32 yıl sonra Taksim’i kutlamalara açan yine biz olduk. Böylece 1 Mayıs’ın hiçbir engellemeye, hiçbir gayri meşru çabaya gerek duymaksızın işçi bayramı olarak kutlanabilmesini temin ettik" dedi.

"Sadece İstanbul değil, 55 ilimizdeki 103 ayrı etkinliğe de izin verilmiştir"

Buna rağmen son günlerde muhalefet ve bazı marjinal yapıların Taksim tartışmalarıyla 1 Mayıs’ın bayram havasına gölge düşürmeye çalıştığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sembolik törenler haricinde Taksim Meydanı’nın miting yeri olmadığı, mitinge uygun bir altyapıya sahip olmadığı, herkesin malumuyken bu konudaki dayatmaları masum bulmadığımızı ifade etmek isterim. İstanbul’da göstere, miting ve yürüyüş güzergahları bellidir. Geniş çaplı buluşmalar için her iki yakada da miting alanları mevcuttur. Gerekli izinler ve tedbirler alındığı sürece herkes mitingini, gösterisini, anma programını ve barışçıl protestosunu buralarda özgürce yapabilir. İstanbul’da yapılacak kutlamalar için 40 ayrı yer ve güzergah belirlenmiştir. Sadece İstanbul değil, 55 ilimizdeki 103 ayrı etkinliğe de izin verilmiştir. Müsaade edilenler dışında bir alanda yürüyüş ve miting düzenleme ısrarının iyi niyetli olmadığı açıktır" diye konuştu.

Gün aşırı yaptıkları çağrılarla 1 Mayıs’ı propaganda aracına dönüştürmek isteyen terör örgütlerine istismar zemini sunulmaması gerektiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti:

"Herkesin sorumluluk duygusuyla hareket etmesi gerektiği kanaatindeyim. Sendikalarımızı ve siyasi partilerimizi 1 Mayıs atmosferine zarar verecek adımlardan uzak durmaya davet ediyorum. Çalışma hayatında katılımcı, sosyal diyalog anlayışının en önemli temsil mekanizmalarından birini çalışma meclisimiz oluşturuyor. Bugüne kadar 13 kez toplanan meclisimiz, çalışma hayatına dair yol haritasının belirlendiği, sorunların tartışıldığı, çözüm önerilerinin getirildiği bir platform görevi üstlendi. Biz de hem meclis toplantılarına iştirak ederek hem de taraflarla farklı vesilelerle bir araya gelerek gündemimizdeki konuları değerlendirdik. Çalışma hayatımıza dair kritik kararların arifesinde sizlerin görüşlerine başvurduk. Sizden gelen teklifler, tenkitler ve fikirler çerçevesinde meselelerimize, çözüm yolları geliştirdik. Göreve geldiğimiz andan itibaren, sürdürdüğümüz diyaloğu bugün de aynı yoğunlukla ve hassasiyetle devam ettiriyoruz. İşçisiyle, işvereniyle, memuruyla, esnafıyla, çiftçisiyle, meclis zemininde yaptığımız istişarelerin şimdiden ülkemiz, milletimiz, çalışma hayatımız bakımından hayırlara vesile olmasını diliyorum. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımıza 5 yıllık aradan sonra güncel konuları ele almak üzere toplantıya öncülük ettiği için teşekkür ediyorum. Siz dostlarımın her birine de katkılarınız için şükranlarımı sunuyorum."

"Kuşatıcı bir anlayışla işçi, işveren, memur, esnaf ve çiftçi kardeşlerimizin refah seviyelerini arttırmak için çaba gösterdik"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, emeğin alın terinin öneminden bahsederek, "Milletimizin takdiriyle geldiğimiz görevlerin yanı sıra şahsen de çalışma hayatının bizzat bulunmuş bir kardeşinizim. Gençlik yıllarımda İETT’de işçi olarak çalışmanın kazandırdığı tecrübeden, siyasi yaşamım boyunca hep istifade ettim. Emeğin, alın terinin kendisi ve ailesinin iaşesi için ter dökmenin değerini, o dönemlerde çok yakından görme fırsatı buldum. Emekçi kardeşlerimle aramızda kurduğumuz sarsılmaz bağ, yarım asırdır hiç kopmadı, eksilmedi, eskimedi. Belediye başkanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı sıfatıyla ülkemize hizmet sorumluluğunu üstlendiğimizde nereden geldiğimizi asla unutmadık. İşçilerimizin her sıkıntısını kendi sıkıntımız, her kazanımını da kendi kazanımımız olarak telakki ettik. Son 21 yılda kuşatıcı bir anlayışla işçi, işveren, memur, esnaf ve çiftçi kardeşlerimizin refah seviyelerini arttırmak için çaba gösterdik. İş kanunu, sosyal güvenlik reformu, iş güvenliği ve iş sağlığı sendika kanunlarına ilişkin düzenlemeleri sizlerle bilistişare hayata geçirdik. Asgari ücrette tarihi artışları, işçi ve işverenlerimizin azami mutabakatını sağlayarak gerçekleştirdik. Net asgari ücreti 2024’te 17 bin 2 liraya yükselttik. Böylece 2023 Temmuz ayına göre yüzde 49, Ocak ayına göre yüzde 100 artış oldu. 2016 yılında başlattığımız asgari ücret desteğini 2024 yılı için sigortalı başına aylık 700 liraya yükselttik. Asgari ücretten alınan vergilerin kaldırılması uygulamasıyla, tüm gelir gruplarına asgari ücrete kadar olan kazançlar için vergi muafiyeti getirdik" ifadelerini kullandı.

"İstihdam sayımız 32 milyon 423 bine yükseldi"

Ülkenin istihdam rakamlarında da tarihinin en yüksek seviyesine ulaşmış durumda olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İstihdam sayımız 32 milyon 423 bine yükseldi. Son verilere göre işsizlik oranı yüzde 8,7 seviyesinde gerçekleşti. Bir önceki yıla göre yani son bir yılda iş gücü sayısı 775 bin kişi, istihdam sayısı 1 milyon 156 bin kişi arttı. Gelecekte işsizlik oranlarının daha da aşağıya ineceğine inanıyorum. Burada son dönemde sıkça şahit olmaya başladığımız bir hususu ifade etmekte fayda görüyorum. Tarımdan turizme, sanayiden ticarete, farklı sektör temsilcileriyle bir araya geldiğimizde en önemli sorunun işçi bulamama olduğu anlaşılıyor. Özellikle emek yoğun iş kollarında ara eleman sıkıntısı yaşanıyor. Esnaflarımız, zanaatkarlarımız, ustalarımız yanlarında çalıştıracak çırak bulamamaktan şikayetçi. Özellikle emek yoğun iş kollarında ara eleman sıkıntısı yaşanıyor. Esnaflarımız, zanaatkarlarımız, ustalarımız yanlarında çalıştıracak çırak bulamamaktan şikayetçi. Öyle ki, deprem sonrasında iyice hareketlenen inşaat sektöründeki işçi ve usta eksikliği sebebiyle çalışmalar olması gerekenden daha yavaş ilerliyor. Bugün işini büyütmek, üretimini arttırmak yani iş alanlarına açılmak isteyen firmalarımızın en büyük endişe kaynağı kalifiye eleman kıtlığıdır. Özel sektörümüz çalıştıracak personel bulamazken, resmi kurumlarımızın kapısında iş başvuruları için uzun kuyruklar oluşmaktadır. Türkiye ekonomisinin geleceği açısından bu iki tablo arasındaki tenakuzu popülizme tevessül etmeden mutlaka gidermek zorundayız. Çalışma hayatının tarafları olarak mesleki eğitim sistemimizin yeniden gözden geçirilmesi dahil daha kalıcı çözüm yolları geliştirmemiz gerekiyor. İçinde bulunduğumuz dönemde hükümetimizin önceliklerinden birisi de istihdamda arz talep dengesinin temini olacaktır. Bu dengenin sağlanması noktasında sizlerin de bizlere gereken desteği vermesini bekliyorum" açıklamasını yaptı.

"Darbecilerin yaptığı yasayı 29 yıl sonra değiştirmek bize nasip oldu"

Ücretler ve istihdamın yanı sıra sendikal haklar ve özgürlükler alanında da son 21 yılda tarihi nitelikte pek çok adım attıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sendikal ve toplu iş sözleşmesi kanunuyla 1983 yılında darbecilerin yaptığı yasayı 29 yıl sonra değiştirmek bize nasip oldu. Ağızlarını her açtıklarında, 12 Eylül darbecilerinin hazırladığı yasalardan şikayet edenlerin değiştirmediği yasaları biz değiştirdik. Memurların toplu sözleşme yapma hakkına anayasal güvence getirerek memurlarımıza toplu sözleşme hakkını verdik. İşçi ve memurlarımızın toplu sözleşme süreçlerini çoğunlukla mutabakatla sonuçlandırdık. 2013 yılında bir milyon olan sendikalı kişi sayısını bugün itibariyle 2 buçuk milyona yükselttik. Sendika üyesi sayısı, kamu görevlilerine üç ayda bir toplu sözleşme ikramiyesi ödenmesine imkan sağladık. Ancak bu kazanım, ana muhalefet partisinin başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi tarafından geçtiğimiz aylarda iptal edildi. Düzenlemenin iptali nedeniyle 2 milyonu aşkın memurumuzun aylıklarında 345 liralık düşüş oldu. Bunun takdirini kamu personelimizin en iyi şekilde yapacağı inancındayım. Tüm dünyayı yaklaşık 3 yıl boyunca derinden sarsan Covid-19 salgınında işçi ve işverenlerimizin yanında olduk. Bu dönemde prim ödemelerini erteledik, istisna haller dışında işverenler tarafından işçi çıkarılmasını sınırlandırdık. Kısa çalışma ödeneği ve nakdi ücret desteği uygulamalarıyla milyonlarca çalışanımıza sahip çıktık. Salgın sonrası istihdamda normale dönüşü teşvik için normalleşme desteği sağladık, müstakil iş sağlığı ve güvenliği kanunu ve alt düzenlemelerini hayata geçirerek bu alanda önemli bir reforma imza attık. İş kazası oranlarını düşürdük. Kamu kurum ve kuruluşlarındaki alt işveren işçilerini doğrudan çalıştıkları kurum ve kuruluşlarda sürekli işçi kadrosuna aldık. 2011 ve 2013 yıllarında sayı 300 bin olan sözleşmeli personelimiz kadroya geçirilmişti" dedi.

"2002 yılında yüzde 52,1 olan kayıt dışı istihdam oranını yüzde 25,4’e indirdik"

2023 yılındaki düzenlemeyle de 500 bine yakın sözleşmeli personele kadroya geçme hakkı tanıdıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "2002 yılında yüzde 52,1 olan kayıt dışı istihdam oranını yüzde 25,4’e indirdik. Ayrıcalıklı statüleri kaldırarak işçi, memur, esnaf herkese eşit şartlarda sosyal güvenlik hizmeti verilmesini ilke edindik. Son 21 yılda burada saymaya kalksak saatler sürecek daha pek çok düzenlemeyi, reformu, hakkı ve kolaylığı, başarıyla hayata geçirdik. Ülkemizde ve dünyada maalesef çalışma hayatının taraflarını birbirine düşman gösteren bir anlayışa rastlıyoruz. Bunlar işçiyle işverenin tıpkı mıknatısın iki farklı ucu gibi asla bir araya gelemeyeceğini, uzlaşmayacağını savunuyorlar. Hatta işçi ve işveren arasındaki iş birliğini kendi ideolojilerini içinde tehdit kaynağı olarak görüyorlar. Çatışmacı, kavgacı, hayatı sadece dost-düşman ayrımı üzerinden tarif eden bu katı ideolojik yaklaşımın ne ülkemize ne milletimize faydası olur. Çalışma hayatını, işçi-işveren, patron-emekçi rekabetine indirmenin doğru ve hakkaniyetli bir olmadığına inanıyorum. Hak mücadelesi, işveren ve sermaye düşmanlığı değildir. İşçinin de işverenin de hakkını aldığı adil bir sistemin tesisi mücadelesidir. İşçinin ücretinin daha alın teri kurumadan verildiği, sanayicinin, üreticinin, işverenin ortaya çıkan katma değerden hak ettiği payı aldığı yapının kültür ve medeniyet kotlarımıza daha uygun bir sistem olduğu açıktır. Yani ne işçi ezilecek ne de işveren mağdur olacak. Ne emekçinin hakkı gasp edilecek ne de patron ötekileştirilecek. Çalışma hayatının tüm taraflı aynı gemide olduklarının bilinciyle birbirlerine karşı sorumluluk duygusuyla hareket edecek. Çalışma hayatında bu kader ortaklığını tesis ettiğimiz ölçüde ekonominin diğer alanlarında da başarılı olacağımız muhakkaktır. İşçinin hakkını alamadığını düşündüğü, işverenin, esnafın, sermaye sahibinin kendini güvende hissetmediği, toplum kesimleri arasında duygudaşlığın gelişmediği, zenginin fakirin halini umursamadığı bir tablodan hiçbirimize hayır gelmez. Millet olmak bir olmayı, beraber olmayı, kardeş olmayı, omuz omuza dayanışma içinde hareket etmeyi gerektirir. Bu hakikatler gün gibi ortadayken çalışma hayatı dahil her meseleye siyasetin penceresinden bakanlar olduğunu görüyoruz. Bunların nazarında mağdurun veya failin siyasi kimliği diğer her şeye garibe çalıyor. Öyle ki aynı ideolojik kabileden olunca terör eylemleri ve iş cinayetleri bile önemsiz hale gelebiliyor" ifadelerini kullandı.

"İhmallerin adresi muhalefete ve muhalefet belediyelerine çıkınca sözde emekçi örgütlerinin hepsi birden lal oldu"

Geride bıraktığımız haftalarda milletçe iki büyük acı yaşandığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Beşiktaş’ta ruhsatı sıkıntılı bir gece kulübünde çıkan yangında 29 emekçi kardeşimiz hayatını kaybetti. İstanbul’un göbeğinde işlenen bu iş cinayeti karşısında maalesef işçinin hakkını savunduğunu iddia kuruluşların hiçbirinin sesi dahi çıkmadı. İhmallerin adresi muhalefete ve muhalefet belediyelerine çıkınca sözde emekçi örgütlerinin hepsi birden lal oldu. Adeta dillerini yuttular, sanki 29 insan hem de feci bir şekilde hiç ölmemiş, hiç can vermemiş gibi hak, hukuk, adalet, özgürlük demeye pişkince devam ettiler. Aynı aymazlığa, bayramın ikinci günü meydana gelen teleferik faciasında da şahit olduk. Sorumlulardan hesap sorulmasını bir yana bıraktım ellerinden gelse böyle bir rezaleti bizlere yaşatanları baş tacı edeceklerdi. Evlatlarına kavuşma mücadelesi veren Diyarbakır annelerinden, bölücü örgüt terör örgütünün katlettiği işçilerimize, öğretmenlerimize kadar her konuda benzer vicdansızlığı sergilediler. Sırf aynı ideolojik kaynaktan beslendikleri için terör örgütünün eylemlerini dahi görmezden, duymazdan geldiler. Oysa hak ve adalet mücadelesi siyasi ve ideolojik holiganlığa kurban edilemeyecek kadar anlamlı, önemli ve ulvi bir mücadeledir. Söz konusu eğer lisansa, insansa ve insan hayatıysa diğer her şey ikinci planda kalır. İstanbul Gayrettepe ve Antalya’daki skandallara biz vicdan pencere bakıyoruz. İhmal, kasıt veya ihanetten dolayı insanımızın mağduriyetine yol açan herkesin hukuk önünde hesap vermesi için gerekli çabayı gösteriyoruz. Nihai hedefimiz bu yüzyılı emeğin, yatırımın, üretimin, istihdamın, büyümenin, kalkınmanın ve refahın yüzyılı yapmaktır" değerlendirmesini yaptı.

"Kayıt dışılıkla mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz"

Bu amaçla hayata geçirdikleri iş sağlığı ve güvenliği reformunu kararlılıkla uygulamaya devam edeceklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:

"Kayıt dışılıkla mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Sosyal güvenlik ve prim ödeme bilincini arttıracağız. Rehberliği ve gönüllü uyumu ön planda tutacak risk odaklı denetim kapasitemizi daha da etkinleştireceğiz. Ülkemizin çalışma hayatını Türkiye Yüz yılı vizyonumuza paralel olarak güncelleyecek, eksiklerini giderecek, sorunlarına inşallah çözüm bulacağız. Sizlerin de güçlü desteği ve işbirliğiyle Türkiye yüz yılı ülkümüzü inşallah gerçeğe dönüştüreceğiz. Rabb’im yar ve yardımcımız olsun diyorum. Bir kez daha iki gün boyunca devam eden 13’üncü çalışma meclisinin ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Burada müzakere edilen konu başlıklarından görüş, talep, beklenti ve önerilerden çıkacak sonuçların bakanlığımız ve hükümetimiz tarafından dikkate alınacağını özellikle vurgulamak istiyorum. 1 Mayıs arifesinde böyle önemli bir istişare toplantısına vesile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızı Sayın Bakan ve ekibini canı gönülden tebrik ediyorum. Toplantılara iştirak eden işçi, kamu görevlileri ve işveren sendikaları, konfederasyonlarımıza, sivil toplum örgütlerimize, akademisyenlerimize, kamu kurum ve kuruluşlarımıza Teşekkür ediyorum."

Hülya Keklik



Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Muhalefet ve bazı marjinal yapılar 1 Mayıs’ın bayram havasına gölge düşürmeye çalışıyor"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TİKA’dan Herat’ta Engelliler Haftası Programı Afganistan’ın batısında yer alan Herat şehrinde, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ve Piri Herat Vakfı iş birliğinde, Engelliler Haftası Anma Programı düzenlendi. 2005 yılından beri fiziksel ve zihinsel engelli bireyler için barınma ve eğitim imkanları sağlayan Piri Herat Vakfı ile ortaklaşa gerçekleştirilen etkinlikte, "Engelliliğin ABC’si" ve "Engellilik Farkındalığı" kitaplarının tanıtımı yapıldı. Türkiye Maarif Vakfı Herat Afgan-Türk Okulu’nda düzenlenen programa, Türkiye Cumhuriyeti Herat Başkonsolosu Sinan İlhan, TİKA Herat Koordinatörü Arafat Deniz, Maarif Afgan Türk Herat Okulu Müdürü Ahmet Duran, Piri Herat Vakfı Başkanı Abdulali Barakzey, engelli bireyler, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Piri Herat Vakfı Başkanı Barakzey, konuşmasında Afganistan’da savaşların sebep olduğu engelli sayısının yüksekliğine dikkat çekerek, savaş ve çatışmaların sona ermesini temenni etti. Engelli bireylerin karşılaştığı zorluklardan bahseden Barakzey, bilinçlendirme çalışmalarının önemine vurgu yaptı ve basılan iki kitabın bu doğrultuda rehber niteliğinde olduğunu belirtti. TİKA Herat Koordinatörü Deniz, engelliliğin bireylerden değil, onları topluma kazandıramayan kısıtlı yaşam şartlarından kaynaklandığını söyledi. İki kitabın basılma amacı olarak farkındalık oluşturmayı ve engelli bireylerin toplumda aktif bir şekilde yer almasını sağlamayı hedeflediklerini ifade etti. Türkiye Cumhuriyeti Herat Başkonsolosu İlhan, Engelliler Haftası kapsamında yapılan etkinliklerin ve kitap tanıtımlarının toplumda farkındalık meydana getirmek adına önemli olduğunu ifade etti. İlhan, sosyal sorumluluk içerikli bu etkinliğin birçok kurumun iş birliği ile gerçekleştirilmesinden memnuniyet duyduğunu belirtti. Afgan Türk Maarif Okulları Herat Müdürü Duran, böyle anlamlı bir gün vesilesiyle bir araya gelmekten duyduğu mutluluğu dile getirerek, her insanın bir engelli adayı olduğunu ve bu nedenle benzer eğitim ve sosyal programların artması gerektiğini vurguladı. Etkinliklerin ikinci bölümünde, TİKA Herat Ofisi’nin bahçesinde engelliler dernekleri ve merkezlerinin üyeleri bir araya geldi. Engelli bireyler tarafından hazırlanan programda konuşmalar yapıldı, şiirler okundu ve gösteriler sergilendi.
Karaman 11 yaşındaki çocuğun minibüsün altında kalmaktan son anda kurtulduğu kaza kamerada Karaman’da 11 yaşındaki çocuğun minibüsün altında kalmaktan son anda kurtulduğu kaza anı kameraya yansırken, sağlık durumu iyi olan çocuk tedbir amaçlı hastaneye kaldırıldı. Kaza, Hamidiye Mahallesi İbrahim Öktem Caddesi üzerinde bulunan Şehit Polis Hakan Yılmaz İmam Hatip Ortaokulu önünde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, duran yolcu otobüsünün önünden biranda yolun karşısına koşarak geçmeye çalışan 11 yaşındaki A.K. isimli çocuğa R.K. idaresindeki 09 ABM 338 plakalı panelvan minibüs çarptı. Çarpmanın etkisiyle minibüsün önüne düşen çocuk, sürücünün dikkati ve ani fren yapmasıyla aracın altından kalmaktan son anda kurtuldu. Kazanın şokunu yaşayan çocuk hemen ayağa kalkarak yolun karşısına geçti. Çocuğa çarpan sürücü R.K. ise çocuğu alarak okuluna götürdü. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Kazada hafif yaralanan çocuk daha sonra tedbir amaçlı ambulansla Karaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Çocuk aniden önüme çıktı Çocuğun başından ayrılmayan minibüsün sürücüsü R.K, “Otobüs yolcu indiriyordu, çocuk aniden koşarak biranda önüme çıktı. Frene bastım ama çocuk koştuğu için hafifçe çarptım. Otobüsten dolayı çocuğu göremedim. Otobüs olmasaydı çocuğu rahat bir şekilde görürdüm” diye konuştu. Kazayla ilgili tahkikat başlatıldı.
İstanbul Excalibur G911 ile oyunda güç yeniden tanimlaniyor NVIDIA’nın ADA LoveLace Mimarisi ile geliştirilen GeForce RTX4070 ve RTX4090 ekran kartları ile yenilenen Excalibur G911 hem deneyimi en üst seviyede yaşamak isteyen oyuncuların hem de maksimum performans isteyen profesyonellerin taleplerini karşılıyor. Yapay zeka destekli GeForce RTX4070 ve RTX4090 ekran kartlarının kullanıcılara sağladığı faydaları, oyun ve performans bilgisayarı Excalibur 7 maddede sıralıyor. Grafik teknolojilerinin gelişimi, oyun tutkunlarının ve profesyonellerin görsel deneyimini artıran en önemli faktör. Gerçek ile dijital dünya arasındaki sınırları ortadan kaldıran bu gelişmeler, oyun tutkunlarına daha gerçekçi bir görüntü sunarken profesyoneller için de sıradışı bir alan oluşturuyor. Oyun ve performans bilgisayarı Excalibur, NVIDIA’nın ADA LoveLace Mimarisi ile geliştirdiği GeForce RTX4070 ve RTX4090 ekran kartlarıyla oyun tutkunlarına daha gerçekçi bir deneyim, profesyonellere ise ultra verimlilik sağlıyor. Yapay zeka destekli algoritması sayesinde eksik pikselleri otomatik tamamlama, iki kata kadar performans artışı ve enerji tasarrufu gibi birçok konuda kullanıcıların görsel deneyimini iyileştiriyor. Oyunda gerçek gücü arayanların tercihi Excalibur G911, GeForce RTX4070 ve RTX4090 ekran kartlarının kullanıcılara sağladığı 7 faydayı sıralıyor. DLSS 3.5 ile yapay zeka temelli ışın oluşturma DLSS 3.5 ile birlikte gelen Işın Oluşturma özelliği, oyunlarda kullanılan gürültü giderici algoritmaları, yapay zeka temelli, tek bir algoritmayla değiştiriyor. Bu sayede hem ışın izleme kalitesi iyileşiyor hem de oyun performansı 4-5 kata kadar artıyor. Elle ayarlanan gürültü gidericilere göre daha iyi sonuçlar sağlayan bu özellik, oyun deneyimini optimize ederek akıcı ve gerçekçi görüntülere imkan sağlıyor. Düşük enerji tüketimi sağlayan Mux Switch Yenilenen Excalibur G911’de Mux Switch teknolojisi sayesinde, yüksek grafik veya oyun performansı istenildiğinde harici RTX ekran kartı kullanılabiliyor. Böylece ekran kartına ihtiyaç duyulmadığı zamanlarda, işlemcinin içerisinde bulunan dahili ekran kartından destek alınabiliyor. RTX ekran kartı ile işlemci grafik kartı arasında hızlıca geçiş yapılmasını sağlayan bu teknoloji sayesinde kullanıcılar minimum enerji tüketimiyle, maksimum performans elde ediyor. Rekabetçi oyunların vazgeçilmezi NVIDIA Reflex Oyunlardaki sistem gecikmesini minimuma indiren NVIDIA Reflex, kullanıcı tarafından yapılan fare ve klavye komutlarına daha hızlı yanıt vermesini sağlıyor. Sistem gecikmesini optimize etmek ve ölçmek için tasarlanan Reflex, rekabetçi oyunlarda daha hızlı hedef belirleme, daha kısa tepki süreleri ve en iyi nişan alma hassasiyetini sunarak oyunculara önemli avantajlar kazandırıyor. Yapay zeka destekli DYNAMIC BOOST 2.0 Yeni yapay zeka destekli Dynamic Boost 2.0, güçlü performans artışı için gerekli gücü CPU, GPU bellek ve GPU arasında otomatik olarak iletiyor. İçerisinde bulunan yapay zeka ağları gücü, her kare için ayrı ayrı yönetiyor. Bu sayede Excalibur G911, oyun sırasında ya da içerik oluştururken en yüksek performans için sürekli optimize ediliyor. Işın izleme ile gerçekçi yansıma ve gölgeler Oyunlarda fotorealistik grafikler elde etmek için kullanılan ışın izleme, ışığın oyun dünyasındaki hareketleri sonucu ortaya çıkan efektleri, gerçeğe çok daha yakın bir şekilde oluşturulan sanal ışınlar ile izleyerek hesaplıyor. Yani ışık ve ışık kaynaklı efektler simüle edilerek ortaya standart uygulamalara kıyasla çok daha gerçekçi gölgeler, çok daha gerçekçi yansımalar ve çok daha gerçekçi bir aydınlatma (global aydınlatma, çevresel perdeleme) çıkıyor. Profesyonellere farklılık sağlayan NVIDIA Studio Profesyonellerin ihtiyaçlarına yönelik olarak tasarlanmış bir platform olan NVIDIA Studio, farklı iş akışlarında kullanılan popüler uygulamalarla entegre çalışan, yüksek performanslı donanım ve optimize edilmiş sürücüler sunuyor. Gerçek zamanlı 3D renderlama, video düzenleme, renk düzeltme gibi hayal gücü yüksek ve işlemlerde kullanılabilen NVIDIA Studio, yüksek kaliteli görüntü ve video işleme yetenekleri sunuyor. Bu sayede profesyoneller, iş akışlarını daha verimli ve hızlı bir şekilde tamamlayabiliyor. Detaylı görüntüler oluşturan Path Tracing Teknolojisi İsmini, simüle edilen ışınların, oyun dünyasında izledikleri patikaların takip edilmesinden alan Path Tracing, ışın izlemeden farklı olarak oyunun tamamını ışın izlemeyle görüntüleyebiliyor. Işığın bir yüzeye çarpması durumunda yansımasını veya kırılmasını simüle eden Path Tracing, sahnedeki gölgelerin, yansımaların ve ışık kaynaklarının oluşturulmasına imkan sağlıyor. Bu sayede oyun tutkunları, daha gerçekçi ve daha detaylı görüntüler deneyimleyebiliyor.