POLİTİKA - 26 Ağustos 2024 Pazartesi 12:56

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Malazgirt, Türklerle birlikte tüm Müslümanların zaferidir”

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Malazgirt, Türklerle birlikte tüm Müslümanların zaferidir”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Malazgirt, Türklerle birlikte tüm Müslümanların zaferidir” dedi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malazgirt Zaferi’nin 953. Yıl Dönümü Kutlama Programı’nda konuştu. Erdoğan, 81 vilayeti tamamını 85 milyonu her bir ferdini yürekten selamladı. Erdoğan, dün Bitlis ve Ahlat’ta olduklarını ilk otağın kurulduğu ilk okun atıldığı Ahlat’ta gençlerle kucaklaştıklarını belirtti. Akşam Cumhurbaşkanlığı Ahlat Külliyesi’nde tarihi Kabine Toplantımızı gerçekleştirdiklerini başkanlığı 21 yıl sonra Ankara dışında yapılan bu ilk kabine toplantısı önemli mesajlar ihtiva ettiğini söyledi. Erdoğan, ardından bölge valileri ve belediye başkanlarıyla bir araya geldiklerini söyledi.


Tarihi ve istikameti belirleyen Malazgirt Zaferi’nin yıldönümünde vatandaşlarla beraber olduğunu ifade eden Erdoğan, “Anadolu’nun kapılarının bir daha kapanmamak üzere ardına kadar açıldığı bu topraklarda Malazgirt Zaferi’nin 953. seneidevriyesine ulaşmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz.


Bugün 85 milyon olarak hep beraber şanlı zaferin yıldönümünü gururla, minnet ve tam 953 yıldır değişmeyen heyecanla kutluyoruz. Bizleri bu günlere kavuşturan milletimize bu günleri gösteren Rabb’ime sonsuz hamd-u senalar ediyorum” diye konuştu.


Erdoğan, sözlerinin başında Sultan Alparslan’ı ve onun şerefli yiğit askerlerini rahmetle yad ederken mekanları cennet olsun dedi.


Erdoğan, ilk fetih hareketlerinden bugüne kadar ezan susmasın, bayrak inmesin, ocak sönmesin diye milletimiz huzur içinde alını ak yaşasın diye üzerimize yabancı gölgeler düşmesin, istiklalimize halel gelmesin diye şehit olan, gazi olan tüm kahramanları şükranla andı.



“Malazgirt ruhu Türkiye ile birlikte Türk ve İslam dünyasında bir iman çağlayanı olarak gürül gürül akıyor”


Malazgirt Zaferinin, milletin binlerce yıllık birlik ve dirlik şuurunun zulme ve zalime karşı duruşunun destanlarından biri olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Malazgirt, vahdetin ve zulme karşı kenetlenmenin zaferidir. Bakınız, bundan tam 953 yıl önce Sultan Alparslan atının üzerindeyken askerine şöyle seslenmişti: ‘Eğer şehit olursam bu beyaz elbise kefenim olsun. Ben nefsimi Allah’a adadım. Benim için şehadet de, muzaffer olmak da bir saadettir. Zaferi kazanırsak istikbal bizimdir.’ O büyük sultan 953 sene önce Malazgirt Zaferi ile istikbalin bizim olacağını müjdelemişti. Rabbim, Sultan Alparslan’a ve ordusuna kendisinden dört kat fazla düşmana karşı 26 Ağustos 1071 tarihinde muhteşem bir zafer nasip etti. Zaferden sonra sadece 4 sene sonra İznik’te bu topraklardaki ilk devletimiz olan Anadolu Selçuklu Devletimizi kurduk. Yaklaşık bin yıldır da Anadolu’yu vatan eylemeye, vatanımız olarak tutmaya devam ediyoruz. Üzerinden geçen 953 yıla rağmen Malazgirt ruhu Türkiye ile birlikte Türk ve İslam dünyasında bir iman çağlayanı olarak gürül gürül akıyor. Allah’ın izniyle üste mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer yarılmadıkça kıyamete kadar bu ruh gönüllerimizi kuşatmaya devam edecek. Bu milletin her bir ferdi Malazgirt meydanında bulunan gazilerle, şehitlerle aynı inancı, aynı aşkı, aynı ideali, aynı hassasiyeti taşımayı sürdürecek. Rabb’im bizleri kahraman şehitlerimizin yolundan ayırmasın diyorum” şeklinde konuştu.


Malazgirt, bir zaferden öte yurt doğuran, medeniyet doğuran, bir inşa ve ihya hareketinin de başlangıcı olduğunu belirten Erdoğan, “Çünkü bu toprağı, taşı coğrafyayı vatan yapmak için ruh gerekir, kültür gerekir, bilinç gerekir, inanç gerekir. Tüm bunlarla birlikte o toprakların hamurunu kanla karmak, imanla yoğurmak, terle sulamak gerekir. Millet olarak Malazgirt sonrasında Anadolu’yu işte böyle vatan yaptık. Bu toprakları aşkla, sevgiyle, ilim ve hikmetle ilmek ilmek dokuduk. Fethettiğimiz her yeri camilerle, kütüphanelerle medreselerle doldurduk. Anadolu’nun ezeli ve ebedi Türk yurdu olduğunu tüm cihana ilan ettik. İstanbul’un fethine giden sürecin en kritik adımını Malazgirt’te atılmıştır. Malazgirt Zaferi ayrıca Kudüs’ün fethinin önünü açan stratejik bir dönüm noktası olmuştur” ifadelerini kullandı.



“Malazgirt, Türklerle birlikte tüm Müslümanların zaferidir”


Erdoğan sözlerine şu şekilde devam etti:


“Malazgirt, Türklerle birlikte tüm Müslümanların zaferidir. Alparslan’ın ordusunda Kürtler, Araplar ve İslam’la müşerref olan diğer kavimlerden Müslümanlar düşmana karşı omuz omuza savaşmış, mübarek kanları işte bu topraklarda birbirine karışmıştır. Sultan Alparslan’ın sancağı altında kurulan güçlü ittifak 953 yıldır kutladığımız şanlı zaferi bizlere armağan etmiştir. “



“Davamız;hak ile batılın kıyamete kadar sürecek kavgasında her zaman hakkın yanında durmaktır”


Davamız güneşin doğup battığı her yere ilahi kelimetullâh’ı götürmek davası olduğunu söyleyen Erdoğan; “Davamız mazluma umut olmak, kanayan yaralara merhem olmak, nesillere ve çağlara ışık olmaktır. Davamız hak ile batılın kıyamete kadar sürecek kavgasında her zaman hakkın yanında durmaktır. Davamız, toprağı vatan, vatanı aziz kılmaktır. Bakınız, zaman değişir, asırlar değişir ama ruh değişmez. Nesiller değişse de kan aynı kandır. Karakter, aynı karakterdir. Malazgirt’te beyaz kefenini giyerek ‘Allah’ım, İslam’ın sancaklarını yücelt ve hayatlarını sana kulluk için esirgemeyen mücahitlerini yalnız bırakma’ niyazıyla düşmana atılanların ruhu, şuuru ve karakteri bugün de ayaktadır. Ne diyor şair? ‘Milletimin her bir ferdi Alparslan’ın neferidir. Bin yıllık yürüyüşümüz kızıl elma seferidir. Arzı titrer imanımız. Şahit olsun ezanımız, devletimiz, vatanımız Malazgirt’in eseridir.’ Evet, bizim de yürüyüşümüz Türkiye Yüzyılı’nadır. Malazgirt Zaferi’nin rehberliğinde aydınlığında inşallah bu yolu yürüyeceğiz. Sultan Alparslan’ın emanetlerine layıkıyla sahip çıkacağız. Malazgirt ruhunu yaşatacak ömrümüzün son nefesine kadar taşıyacak, bayrağı bizden devralacak yeni nesillere bir emanet gibi şanla şerefle teslim edeceğiz. Bunu yaparken şu gerçeği hiçbir zaman unutmayacağız. Tarihi öğrenmeyenler onu tekrar yaşamak mecburiyetinde kalırlar. Tarih ezberlemek için değil ders ve öğüt alınıp medeniyet dünyamızın üzerine yeni tuğlalar eklemek, yeni zaferlere başlamak için vardır” ifadelerini kullandı.



Malazgirt’i sadece şanlı tarihe ait altın bir halka olarak değil 2071 Türkiye’sine giden yolda yolumuzu aydınlatan bir fener olarak da görmek gerektiğini bildiren Erdoğan, “Malazgirt’e sahip çıkmak ise coşkulu programlarla birlikte Türkiye’yi kökleriyle, tarihiyle En önemlisi de istikbaliyle buluşturmak suretiyle olur. Hamdolsun, bu yönüyle de Malazgirt’i idrak ve ihya ediyoruz. Dün Ahlat’ta bunun işaretlerini gördüm, şu an Malazgirt Meydanı’nda bunun müjdesini görüyorum. Geçen yıla göre bugün Malazgirt bir başka. İlhamını Malazgirt’ten alan Sultan Alparslan’ı örnek alan TEKNOFEST gençliği bin yılın mirasçısı olarak Allah’a hamdolsun. Umutlarımızı yeşertiyor. İnşallah bu iklimi genç yüreklerde ve zihinlerde kökleşen bu tarih şuurunu daha da güçlendireceğiz” açıklamalarında bulundu.



Malazgirt Zaferi inancın ve imanın yanı sıra birliğin ve beraberliğin meyvesi olduğunu belirten Erdoğan, “Milletçe zorlukların üstesinden ancak bir olursak geliriz. Vatanımıza yönelik saldırıları ancak beraber olursak püskürtürüz. Küfrün karanlığını özellikle ancak tek yürek olursak parçalarız. Türk, Kürt, Arap, Sünni, Alevi demeden 85 milyon olarak şu nazlı hilalin gölgesinde buluşacağız. Bin yetmiş birden, iki bin yetmiş birin Türkiye’sine uzanan ufuk çizgisindeki hedefleri bir olarak iri olarak, kardeşlik hukukumuzu bozmak isteyenlerle özellikle yapacağımız mücadeleyle bunu gerçekleştireceğiz. Farklılıklarımız üzerinden bizleri ayırmaya çalışanlara, aramıza nifak tohumları ekmeye çalışan fitne odaklarına geçit vermedik. Vermeyeceğiz. Rabbim muhabbetimizi, kardeşliğimizi daim eylesin diyorum. Malazgirt Zaferi’nin 953. yıldönümünde bu toprakları vatan yapan atalarımızı rahmet ve minnetle yad ediyorum. Şimdi Yahya Kemal ile sizlere sesleniyorum; ‘Şu kopan fırtına Türk ordusudur yâ Rabbî, Senin uğrunda ölen ordu budur yâ Rabbî, Tâ ki yükselsin ezanlarla müeyyed nâmın, Gâlib et çünkü bu son ordusudur İslâm’ın.’ Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son verirken hepinizi saygı ve muhabbetle selamlıyor, coşkunuz için teşekkür ediyorum” dedi.



Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Malazgirt, Türklerle birlikte tüm Müslümanların zaferidir”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Ataşehir’de kent bostanı kuruluyor: “Kendin yetiştir, kendin tüket” Ataşehir Belediyesi, iklim krizine karşı toplumsal bir bilinç oluşturmak ve şehir yaşamında izole kalan bireylerde topluluk ruhunu yeniden canlandırmak amacıyla “Kent Bostanı” projesini hayata geçiriyor. Projeyle, Ataşehirlilere dönemsel olarak ekim-dikim yaparak ürünlerini yetiştirebilecekleri bostan alanları sağlanacak. Dikkat çeken uygulamayla ilgili konuşan Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel ise projeyle yerel üretimin teşvik edileceğini belirtirken, mahalle kültürünün canlandırılmasına katkı sağlanacağını da vurguladı. Şehirdeki yoğun yapılaşmanın ortasında doğal bir vaha oluşturmayı hedefleyen Ataşehir Belediyesi, “Kent Bostanı” projesini hayata geçiriyor. Ataşehirlilere tarımsal üretim alanı sunacak Ataşehir Kent Bostanı; aynı zamanda doğayla iç içe, huzurlu ve sosyal bir ortam da sağlayacak. Bu proje kapsamında; şehir hayatı içerisine sıkışmış vatandaşlar, kentsel tarım aracılığıyla doğayla daha güçlü bir bağ kurma şansı yakalayacaklar. Sağlıklı ve temiz gıdaya erişme imkanı Kendi elleriyle ekip diktikleri sebzeleri yetiştirirken, doğal yöntemlerle üretim yapmanın verdiği huzur ve tatmin duygusunu yaşayacak vatandaşlar kimyasal gübre ve ilaç kullanımının yasak olduğu bu bostanda, tamamen doğal yollarla sağlıklı ve temiz gıdaya erişme imkânı da bulacak. Sürdürülebilir tarım ilkeleri doğrultusunda tasarlanan Ataşehir Kent Bostanı; doğayla uyumlu, verimli ve çevre dostu bir tarım modelinin yaygınlaşmasına da katkı sağlayacak. Böylece, hem bireylerin doğayla olan bağları güçlenecek hem de iklim krizine karşı yerel çözümler üretilecek. “Yerel üretimi teşvik edecek” İklim krizine karşı karbon ayak izini azaltma hedefiyle hareket ettiklerini belirten Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel, yerel üretimi teşvik ederek sürdürülebilir tarımı yaygınlaştırmak istediklerini ifade etti. Ataşehir Kent Bostanı projesinin mahalle kültürünü canlandırmaya ve komşuluk ilişkilerini güçlendirmeye katkı da sağlayacağını vurgulayan Başkan Adıgüzel, “Mahalle sakinleri burada birlikte çalışarak, bilgi ve deneyimlerini paylaşacak ve ortak bir üretim alanında bir araya gelecekler. Bu sosyal etkileşimler, dayanışma ve iş birliği ruhunu pekiştirerek, mahalle kültürünün gelişmesine önemli bir katkı sunacak. Her dönem yeni bir bostan ekleyerek projemizdeki bostan alanlarını artıracağız” dedi. Kent yaşamında sürdürülebilir bir dönüşüm başlatılacak Gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için atılan adımlara destek olacak projeyle, Ataşehirliler sadece kendi ihtiyaçlarını karşılamakla kalmayacak, aynı zamanda kentsel tarım ve permakültür uygulamaları aracılığıyla doğaya katkıda bulunarak, iklim krizine karşı mücadeleye destek sağlayacaklar. Projeye başvuran Ataşehirlilere 6 aylık dönemler halinde 1.5 x 3 metrekare büyüklüğünde bostan arazisi sağlanacak. Hak sahipleri kura ile belirlenecek 18 Eylül 2024 tarihinde başlayacak başvuru kayıtları, 23 Eylül’e kadar devam edecek. Başvuranlar arasında; 130 asil ve 130 yedek olmak üzere, hak sahipleri 24 Eylül’de yapılacak kura çekilişiyle belirlenecek. Barbaros Mahallesi Fesleğen Sokak’ta hizmete başlayacak Ataşehir Kent Bostanı’nın açılışı ise 29 Eylül’de gerçekleştirilecek. Projeye başvurmak için Ataşehir ilçe sınırlarında ikamet etmek, 18 yaş üstünde olmak ve bitki-böcek türü alerjik hastalıklara sahip olmamak gerekiyor. Başvurular online olarak Ataşehir Belediyesi’nin web sayfası üzerinden yapılacak.
Kayseri Okullar "polis" ile güvende Kayseri’de polis ekipleri, yeni eğitim-öğretim döneminin başlamasıyla birlikte okul çevrelerinde denetimlerini artırdı. Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü, 320 bin öğrencinin okullarına kavuşmasının ardından teyakkuza geçti. Ekipler, öğrenci ve öğretmenlerin güvenliğini sağlamak amacıyla denetimlerini artırdı. Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Motosikletli Polis Timleri Büro Amirliği, Narkotim ve Çocuk Şube Müdürlüğü ekipleri, gün içerisinde okulların çevrelerinde denetimler yapıyor. Asayiş ekipleri şüpheli şahısların üst aramasını ve GBT sorgusunu yaparken, Narkotim ekipleri de velilere uyuşturucu madde kullanımının engellenmesine yönelik broşürler dağıtıyor. "Çocuklarımızın yanındayız" Asayiş Şube Müdürlüğü Motosikletli Polis Timleri Büro Amirliği’nde görevli Komiser Sefer Temel, “Öncelikle 2024-2025 eğitim-öğretim yılının tüm öğrenci kardeşlerimize ve öğretmenlerimize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğüne bağlı Motosikletli Polis Timleri Büro Amirliği olarak sayın müdürümüzün talimatları doğrultusunda ilimizdeki tüm okulların çevresinde güvenlik önlemleri alınarak, eğitim öğretim süreci boyunca uygulama planlamaları yapılmıştır. Bu uygulama planlamalarında Yunus timleri, Narkotimler ve Çocuk Şube Müdürlüğü ekipleri olarak gençlerimizi uyuşturucu maddelerden uzak tutmaya çalışmaktayız. Bu amaçla Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri olarak öğrenci kardeşlerimiz için elimizden gelenin her zaman fazlasını yapmaya hazırız” ifadelerini kullandı.
Tekirdağ Tekirdağ’da 2 yaşındaki bebeğe ilişkin şok ifadeler Tekirdağ’ın Malkara ilçesinde, 2 yaşındaki bir kız bebeğin darp edilmesi ve cinsel istismara uğramasıyla ilgili yürütülen soruşturmada yeni ayrıntılar ortaya çıktı. Malkara ilçesinde meydana gelen olayda, anne B.Y.’nin iddiaya göre Sıla bebeğin baygın halde olduğu ve uyanmadığı şikayetiyle Malkara Devlet Hastanesi’ne götürdüğü öğrenildi. Hastanede bebeği muayene eden doktor, bebeğin vücudunda darp izleri ve genital bölgesinde morluklar fark etti. Durumu polise bildiren doktorun ihbarı üzerine soruşturma başlatıldı. Durumu ağır olan bebek, daha sonra Tekirdağ Şehir Hastanesine sevk edildi. Burada yapılan beyin ameliyatının ardından minik Sıla Y., yoğun bakım ünitesine alındı. Soruşturma çerçevesinde anne B.Y. ile birlikte toplam 5 kişi tutuklandı. Anne B.Y., savcılıkta verdiği ifadesinde, iddiaya göre bebeği komşularına bıraktığını, daha sonra bebeğini akşam geri alıp eve döndüğünde banyoda bezinde kana benzer lekeler gördüğünü söyledi. İddiaya göre anne B.Y. ifadesinde, ilk olayda kendisine çocuğunun düştüğünün söylendiğini belirtti. Eve döndüğünde çocuğunun vücudunda morluklar gördüğünü ifade eden anne, hastaneye giderek durumu anlattığını ve tedavi sonrası çocuğun eve gönderildiğini söyledi. Son yaşanan olayda ise komşusuna gittiğinde çocuğunda tekrar morluklar fark ettiğini ve çocuğun baygın olduğunu belirterek 112’yi aradığını aktardı. Bebeğinin zarar gördüğünü fark eden B.Y.’nin, korktuğunu ve kimseye duyurmamak için olayı gizlemeye çalıştığını itiraf ettiği iddia ediliyor. Diş izleri detayı Öte yandan, soruşturma kapsamında Sıla Y.’nin vücudunda 3 ve 10 günlük oldukları tespit edilen çok sayıda diş izi bulunduğu öne sürüldü. Tekirdağ İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi’nde tedavisi süren ve durumu ciddiyetini koruyan Sıla Y.’nin vücudundaki diş izlerinin kimlere ait olduğunun belirlenmesi amacıyla Tekirdağ Adli Tıp Kurumu tarafından inceleme başlatıldığı öğrenildi. Bebeğin hastaneye getirildiği 8 Eylül günü başına aldığı darbeler nedeniyle beyin kanaması geçirdiği öğrenildi. Kardeşi koruma altına alındı Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığından yapılan açıklamada da, entübe durumunda bulunan bebeğin kardeşinin devlet koruması altına alınarak psikososyal destek çalışmaları başlatıldığı, bakanlık olarak dava sürecine müdahil olunarak suçluların en ağır cezayı almasının yakın takipçisi olunacağı belirtildi.
Artvin Türkiye rekoru için denize açıldılar Milli Savunma Üniversitesi Deniz Harp Okulu Türk Silahlı Kuvvetleri Spor Gücü yelkencileri, Türkiye turu yelken rekor denemesi için yelken açtı. Milli Savunma Üniversitesi Deniz Harp Okulu Türk Silahlı Kuvvetleri Spor Gücü takımının yelkenli tekneyle Türkiye’nin dört denizini geçeceği yolculuk Artvin’in Hopa ilçesinden başladı. Türkiye Yelken Federasyonu’nun (TYF) organizasyonuyla Türkiye turu rekor denemesi için Hopa Limanı’nda bekleyen yelkenli teknelerinde hazırlıklarını tamamlayan 8 kişilik takım, federasyon temsilcinin tekne motorunu mühürlemesinin ardından Hopa Limanı’ndan "Yelkenliyle Türkiye Turu Rekoru" için denize açıldı. Konuyla ilgili Türkiye Yelken Federasyonu İl Temsilcisi Mustafa Boran Durgun yaptığı açıklamada, “Türkiye Yelken Federasyonu’nun 2024 faaliyet programında yer alan Türkiye turu rekorunun 13 Eylül 2024 tarihinde Hopa limanından startı ile 23 Eylül 2024 tarihinde Hatay İskenderun limanında sonlandırılması planlanan TSK’nın yelkencilerinden oluşan 9 kişilik ekip ile Deniz Harp Okulu civarında yelkenli teknesiyle rekoru yenilemek için yola çıkacak. TYF Açık Deniz Projesi ile açık deniz yelkenciliğine teşvik etmek, açık denizde güvenlik ve performans çalışmalarını sağlamak, ülkemizin deniz kıyı sahasını tanımak, tanıtmak ve sahiplenmek, altyapı çalışmaları ile yelken sporu, deniz ve çevre bilincini yeni kuşaklara aktarmak hedeflenmektedir. Hopa Limanı ve İskenderun Limanı arasındaki bin 500 deniz millik mesafeyi dışarıdan yardım almadan durmaksızın sadece rüzgar gücü ile rekor denemesi yapacak. Türkiye turu rekoruna Artvin’in Hopa Limanı’nda start verecek olup, Karadeniz, İstanbul Boğazı, Marmara Denizi, Çanakkale Boğazı, Ege Denizi ve Akdeniz geçilerek İskenderun Limanın da son bulacak” ifadelerini kullandı.