POLİTİKA - 18 Mart 2025 Salı 21:37

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Coğrafyamız üzerinde istilacı heveslerle coğrafyamız üzerinde ameliyat yapmaya yeltenenler karşılarında Türkiye’yi bulacaktır"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Coğrafyamız üzerinde istilacı heveslerle coğrafyamız üzerinde ameliyat yapmaya yeltenenler karşılarında Türkiye’yi bulacaktır"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Arz-ı mevud hezeyanıyla coğrafyamızı kana, gözyaşına ve zulme boğmak isteyenlerin sonuna kadar karşısında duracağız. Bir asır evvel olduğu gibi, istilacı heveslerle coğrafyamız üzerinde ameliyat yapmaya yeltenenler karşılarında Türkiye’yi bulacaklardır" dedi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Savunma Üniversitesi’nde düzenlenen Kara Harp Okulu Öğrencileriyle iftar Programı’nda konuştu. Ramazan ayının hayırlar getirmesini temennisinde bulunan Erdoğan, "Sizlerin vasıtasıyla ülkemizde ve sınırlarımız ötesinde fedakarca görev yapan tüm askerlerimize selamlarımı, sevgilerimi gönderiyorum. Her birine vazifelerinde üstün başarılar temenni ediyorum. Yine bu vesileyle şanlı tarihimizin kilometre taşlarından olan Çanakkale Deniz Zaferimizin 110. yıldönümü kutlu olsun diyorum. Canları ve kanlarıyla, hafızalara kazınan direniş kıyamıyla, Çanakkale’de destan yazan şehitlerimizin tamamını kemali edeple yad ediyorum. Başta Anafartalar Kahramanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, mustahkem mevki kumandanı Cevat Paşa’dan Yarbay Selahaddin Adil Paşa’ya, kahraman ordumuzun tüm komutanlarını saygıyla anıyorum. Anadolu’nun ve gönül coğrafyamızın dört bir yanından gelerek, devrin zalimlerinin karşısına dikilen düveli muazzamanın müstevlilerine geçit vermeyen tüm kahramanlara Rabbimden bir kez daha rahmet diliyorum. Aziz vatanı düşman çizmelerine çiğnetmeyen, o demir çemberi göğsünde kırıp parçalayan tüm kahramanlarımıza bir kere daha şükranlarımı sunuyorum. Rabbim şehit ve gazilerimizin emanetine hakkıyla sahip çıkmayı, istiklal ve istikbal sancağını bundan sonra da aşkla, şevkle, gururla dalgalandırmayı bizlere de nasip eylesin diyorum" dedi.


Çanakkale Zaferi’nin, Balkan Harbi’nden ve üst üste gelen ihanetlerden yorgun düşmüş, işgalci güçlerin hasta adam olarak gördükleri bir milletin yeniden şahlanışının, yeniden dirilişinin müjdecisi olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Genciyle, yaşlısıyla, kadını ve erkeğiyle el ele, yürek yüreğe verip zaferle taçlandırdığımız Milli Mücadelenin fitili Çanakkale Zaferi ile ateşlenmiş, bu zafer milletimize taptaze bir kıyam ve diriliş ümidi aşılamıştır. Milletimizin hücrelerine işleyen şehadet bilinci, İstiklal Harbinde tüm ışıltısıyla bir kez daha parlamış, dünyanın diğer milletleri için mümtaz bir mücadele örneği teşkil etmiştir" şeklinde konuştu.


"Ülkemizi hedef alan sinsi planları, hain emelleri, karanlık senaryoları arkasında kim olduğuna bakmadan tek tek yırtıp atıyoruz"


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kore’de, Kıbrıs’ta ve daha pek çok yerde Mehmetçik’in sergilediği vakur ve erdemli tavrın, milli kimliğimizin tarihe düştüğü birer eşsiz not hükmünde olduğunu belirterek, "Merhameti ve merhameti kadar mücadelesiyle de örnek bir ecdadın ahfadı olmaktan hepimiz iftihar ediyoruz" diye konuştu.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, "110 yıl önceki hayasız akınları nasıl bozguna uğratıp vatanımızın birliğini milletimizin dirlik ve kardeşliğini temin ettiysek, bugün de aynı azim ve kararlılıkla mücadelemizi sürdürüyoruz. Ülkemizi hedef alan sinsi planları, hain emelleri, karanlık senaryoları arkasında kim olduğuna bakmadan tek tek yırtıp atıyoruz. Devletimizin payidar, milletimizin ebediyen muzaffer ve muvaffak olması için ne yapılması gerekiyorsa onu yapıyoruz" dedi.


Türkiye’nin Avrupa ve Orta Doğu başta olmak üzere dünyayı etkisi altına alan değişim fırtınasını en hazırlıklı karşılayan ülkelerden biri olduğunu dost düşman fark etmeksizin herkesin ikrar ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Son dönemde uluslararası basında ülkemizle ilgili çıkan değerlendirmeler Türkiye’nin başarılarını açıkça teyit ve tespit etmektedir. Daha 3-5 sene öncesine kadar bizi kıyasıya eleştirenlerin çoğu şimdi bize hak vermeye başladı. Suriye ve Filistin’de takip ettiğimiz insani, vicdani ve onurlu politikaların ne kadar isabetli olduğu bugün herkes tarafından açıkça dillendiriliyor. Rusya Ukrayna arasındaki savaşta ilk günden beri izlediğimiz dengeli tutumunun doğruluğu çok daha iyi anlaşılıyor. Aynı tutumu Libya’dan Sudan’a Somali’den Karabağ’a Balkanlar’dan Doğu Akdeniz’e pek çok yerde görüyoruz. Gazi Mustafa Kemal’in yurtta Sulh Cihanda Sulh ilkesini daha adil bir dünya mümkündür şiarıyla birleştirerek girişimci bir dış politika tasavvuruyla Türkiye’yi küresel bir oyuncu haline getirdik, getiriyoruz. Ülkemiz içinde bazı çevreler halen kabullenmese de doğru zamanda hayata geçirdiğimiz doğru stratejimiz sayesinde bugün Doğu ve Batı ile eşit ilişkiler geliştirebilen, küresel adaletsizliklere tepki veren, milli politikalarını her şart altında uygulayabilen, çıkarlarıyla değerleri arasında tercih yapmak mecburiyetinde kalmayan bir Türkiye gerçeğine kavuştuk" açıklamasını yaptı.


"Türkiye Yüzyılı’nı adım adım inşa ederek milletimizin azmini şevkini, cehdini kıran engelleri teker teker kaldırıyoruz"


Gençlere hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye Yüzyılı’nı adım adım inşa ederek milletimizin azmini şevkini, cehdini kıran engelleri teker teker kaldırıyoruz. 15 Temmuz gecesi milletimizin namusunu emanet ettiği silahlarla devletimizi işgale yeltenen FETÖ’cü alçaklarla mücadelemiz ihanetin arkasından geçen yaklaşık 9 yıla rağmen hız kesmeden devam ediyor. Finans desteği ve elaman havuzunu önemli ölçüde yitiren bu şebeke Pensilvanya’daki elebaşının ölümü sonrasında çöküş dönemine girmiştir. Tıpkı hain elebaşı gibi örgütün de son nefesini vereceği günler yakındır. Aynı şekilde 40 yıldır başımıza musallat edilen terör belasından ilelebet kurtulmak için de yoğun bir çalışmanın içindeyiz. 85 milyon vatandaşımızın tamamının kardeşlik şuurunu perçinleyecek, müreffeh geleceğini güvence altına alacak iç cephemizi güçlendirecek Terörsüz Türkiye hedefimize doğru emin adımlarla ilerliyoruz. Bölgemizin hasretini çektiği, kalıcı barış ortamına kavuşmasını sağlayacak bu çalışmaların neticelerini inşallah yakında göreceğiz. Bizim gayemiz son iki asırdır, kimi zaman etnik, kimi zaman mezhebi fay hatları üzerinden sahnelenen planları tarihin çöp sepetine yollamaktır" dedi.


"Derdimiz huzurdur, kardeşliktir, muhabbettir, kader ve gönül birliğini bu topraklarda ilelebet hakim kılmaktır" diyen Erdoğan, "Allah’ın izniyle bu amacımızda da muvaffak olacağız. Burada Şunu çok açık ve net söylemek isterim. Arz-ı mevut hezeyanıyla coğrafyamızı kana, gözyaşına ve zulme boğmak isteyenlerin sonuna kadar karşısında duracağız. Bir asır evvel olduğu gibi, istilacı heveslerle coğrafyamız üzerinde ameliyat yapmaya yeltenenler karşılarında Türkiye’yi bulacaklardır. Siyonist rejim, dün gece Gazze’ye düzenlediği vahşi saldırılarla masumların kanından, canından ve gözyaşından beslenen bir terör devleti olduğunu bir kez daha göstermiştir. 331 masumu düşünebiliyor musunuz. Bir sahur vaktinde bu siyonist rejim soykırım yaparak katletmiştir. Çoğu çocuk ve kadın, akşam aldığım haberle, 400’ün üzerinde kardeşimizin şehit edildiği vahşetin sorumluları döktükleri her damla kanın hesabını vereceklerdir. Bugün masum çocukları, bebekleri, kadınları yakan ateş bu şımarıklıkla, bu cinnet haliyle, bu pervasızlık ve küstahlıkla devam edilirse, elbet bir gün çırayı tutanları ateşe benzin dökenleri de saracaktır" ifadelerini kullandı.


"Katliamların durması, sükunetin tesisi ve ateşkesin tekrar sağlanması için diplomatik çabalarımızı artırarak sürdüreceğiz"


Türkiye olarak bu mübarek günlerde Gazzeli mazlumların ve Filistinlilerin yanında olduklarının altını bir kez daha çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Katliamların durması, sükunetin tesisi ve ateşkesin tekrar sağlanması için diplomatik çabalarımızı artırarak sürdüreceğiz. Milletimizin medarı iftiharı kahraman ordumuz eriştiği yüksek caydırıcılık kapasitesiyle küresel düzeyde müessir bir güç haline geldi. Son dönemde yaptığımız yüksek teknoloji hamlesiyle yerlilik oranını yüzde 20’lerden yüzde 80 seviyesinin üzerine taşıdığımız savunma sanayi alanında parmakla gösteriliyoruz" açıklamasını yaptı.


Kendi mühendislerimizle ürettiğimiz İHA ve SİHA’larımız, yerli uçak ve helikopterlerimiz, gemilerimiz, denizaltılarımız ve daha nicelerinin, Türkiye’nin güvenlik mimarisinin ulaştığı seviyeyi ortaya koyduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:


"Savunma ve havacılık ihracatımızı 2024 yılında bir önceki yıla göre yüzde 29 oranında artırarak 7 milyar doların üzerine çıkardık.Son 10 yıl içinde 185 ülkeye 230 çeşit savunma sanayi ürünü ihraç ettik. İnşallah kısa bir zaman içerisinde ikinci uçak gemimizi de yapıyoruz yapacağız. Sadece geçtiğimiz yıl toplam değeri 10 milyar doları aşan sözleşmelere imza attık. 180 farklı ülkeye ihracat gerçekleştirdik. İnşallah bu sene çok daha yüksek rakamları yakalayacağız. Kahraman ordumuz Afganistan’dan Somali’ye, Irak’tan Kosova’ya, gönül ve kültür coğrafyamızın dört bir yanında barışa katkı sunuyor. Desteğimize ve kardeşliğimize ihtiyaç duyulan her bölgede dostlarımızın yanında olmayı bundan sonra da inşallah sürdüreceğiz. Bu süreçte en büyük dayanaklarımızdan biri Türk Silahlı Kuvvetlerimizdir. "


Orduyu güçlendirmek, caydırıcılığını artırmak, imkan ve kabiliyetlerine yenilerini eklemenin önümüzdeki dönemde de öncelikleri olacağını dile getiren Erdoğan, "Şurası da son derece önemlidir. Üzerine titrediğimiz ordumuzun dedikodular üzerinden yıpratılmasına, kimi kendini bilmez siyasetçiler tarafından örselenmesine izin vermeyiz. Kimden gelirse gelsin, bu tür hadsizlikler karşısında ordumuzun ve komuta kadememizin her daim yanındayız. Disiplini, cesareti ve fedakarlığıyla bilinen Türk Silahlı Kuvvetlerinin her ne suretle olursa olsun bu vasıflarının zedelenmesine de göz yummayız. Disiplin, vakar ve iman kahraman ordumuzun kahraman mensuplarının en önemli özellikleridir. Kimse bunları halel getiremez ve getiremeyecektir. Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev üstlenen her bir evladımız, kardeşimiz, arkadaşımız da askerlik mesleğinin temel prensipleri olan bu hasletlere sıkı sıkıya sahip çıkmalıdır. Siz değerli harbiyelilerin de gerek eğitim, gerekse göreviniz boyunca bu değerlerden asla sapmayacağına inanıyorum. Türkiye Cumhurbaşkanı ve Başkomutan olarak kahraman ordumuzun asil mensuplarıyla her zaman kıvanç duyduğumu bilmenizi istiyorum. Sözlerime bu düşüncelerle son verirken Çanakkale Deniz Zaferimizin 110. yıl dönümünü tekrar tebrik ediyorum, şehitlerimizi, gazilerimizi bir kere daha rahmetle, minnetle yad ediyorum. Rabbim sizlerle birlikte tüm askerlerimizi korusun, kollasın, yolunuzu da, bahtınızı da açık eylesin diyorum. Gönül elçilerimiz olarak gördüğümüz misafir öğrencilerimize de aynı şekilde Rabbimden üstün başarılar temenni ediyorum." Şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Su kulesi kağıt gibi yerle bir oldu Hatay’da kullanımı sona eren su kulesi iş makinasıyla kontrollü olarak yıkıldı. Hatay Büyükşehir Belediyesi, yıkılan su kulesinin yerine 100 metreküp hacimli prefabrik depo inşa etti. Hatay Büyükşehir Belediyesi (HBB), içme suyu sorunlarını çözmek ve sağlıklı su temin etmek amacıyla ürettiği projeleri hayata geçirmeye devam ediyor. HBB Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (HATSU), sürdürülebilir su yönetimi için kalıcı çözümler üreterek, Kumlu ilçesi Keli ve Hatay Hamamı Mahallelerinde 100 metreküp hacimli prefabrik depo inşa etti. Çalışma kapsamında, içme suyunun sağlıklı bir şekilde toplanması ve kesintisiz şekilde meskenlere dağıtımını sağlamak amacıyla basınca dayanıklı borularla 1500 metre yeni içme suyu şebeke inşası da gerçekleşti. Kullanımı sona eren eski su kulesiyse iş makinasıyla kontrollü olarak yıkıldı. Su kulesinin kağıt gibi yerle bir oldu. Çalışmayla ilgili konuşan Kumlu Keli Mahalle Muhtarı Rıdvan Taşer, "Daha önceki su depomuz yıkıldığından dolayı su akışının daha sağlıklı gitmesi adına en yüksek noktaya kuruldu. Birkaç gün içerisinde suyumuza kavuşuruz" dedi. Hatay Hamamı Mahalle Muhtarı Caner Dinçer, "Mahallemde yaklaşık 5-6 yıldır su sıkıntısı vardı. Su borularımız değişti ve yeni su depolarımız kuruldu. Ekipler en kısa sürede çözüm yolu bulup tamamladılar. Belediye Başkanımız Mehmet Öntürk’e ve HATSU Genel Müdürlüğüne teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
Kahramanmaraş Sosyal medyayı sallayan ’İsmail neredesin gülüm" bulundu Kahramanmaraş’ta Bakan Murat Kurum’un ziyareti sırasında Fatma Yılancı’nın, 15 yıllık kocasına içten bir sesle "İsmail neredesin gülüm?" diye seslenmesi ve yaşanan dilayog sosyal medyada gündem oldu. Eş dost herkesin kendilerini aradığını belirten Fatma ve İsmail Yılancı çiftçi hem o gün yaşananları anlattı hem de evliliğin sırrı olan bir birine karşı anlayışın önemine dikkat çekti. Geçtiğimiz günlerde 6 Şubat depremlerinde yakınlarını kaybeden çocuklara yönelik düzenlenen iftar programına katılan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, kentte gezi ve incelemelerde de bulundu. Dulkadiroğlu İlçesi Divanlı Mahallesin de çevre sakinlerinden Fatma Yılancı’da Bakan Kurum’un yanına gelerek kulağına bir şeyler söyledi. Bu sırada Yılancı, kalabalığın arasında eşini kaybedince içten bir sesle "İsmail neredesin gülüm?" diye seslendi. Bakan’ın da bu samimi diyaloğa eşlik etmesi yüzleri gülümseten anlara neden oldu. Tebessümle karşılanan diyalog kısa sürede sosyal medyada paylaşım rekorları kırdı. Ancak izlenilen her yer "İsmail’in bulunup bulunmadığı" merak konusu oldu. İHA muhabiri Fatma ve İsmail Yılancı çiftini bularak hem ’İsmail neredesin gülüm’ diyaloğunu hem de onlara duygularını sordu. Bakan Kurum’un kendi evlerine ziyaretinden dolayı teşekkür eden Fatma Yılancı, "Bakanımı görünce mutlu olmuştum. Evimin yanına geldi Allah razı olsun. Her zaman kocama karşı kullandığım kelimeydi gülüm. Kalabalığın içinde de böyle seslendim. Ben de’ İsmail neredesin gülüm deyince’ ’buradayım geliyorum’ dedi. Bakanımızın da hoşuna gitti. Ailemizde arayanlar çok oldu. Her zaman kullandığım bir kelime eşime karşı, biz 15 yıllık evliyiz" dedi. Sosyal medyada dikkat çeken neredesin gülüm konusunun tüm akrabaları tarafından da hoşuna gittiğini belirten İsmail Yılancı’da 15 yıllık evli olduklarını belirterek," Tartıştığımız da kendisi sesini çıkartmıyor, kendi bana karşı geldiğinde ben sesimi çıkartmıyorum. O şekilde geçinip gidiyoruz" diye konuştu. Yaşananlara şahit olan Divanlı Mahalle Muhtarı Atilla Erimhan ise "Bakanımızı bu alana girdirdim ve ablamız kalabalığın içinden yardı beni buldu ve bakanımız ile konuşacağını ifade etti. Evin önüne kadar getirdi ve kulağına bir şeyler söyledi ve kocasını çağırmasını söyledi. İsmail neredesin gülüm diye çağırdı. Bakanımızın da hoşuna gitti" ifadelerini kullandı.