GÜNDEM - 14 Kasım 2024 Perşembe 13:16

Büro Memur-Sen: “Doğum sonrası kadınlara tanınan ücretsiz izin hakkının bir yılı yüzde 50 ücretli olsun”

A
A
A
Büro Memur-Sen: “Doğum sonrası kadınlara tanınan ücretsiz izin hakkının bir yılı yüzde 50 ücretli olsun”

Büro Memurları Sendikası (Büro Memur-Sen), doğum sonrası kamu görevlilerine tanınan ücretsiz izin hakkının ilk bir yılının yüzde 50 ücretli olarak uygulanmasını talep etti.


Büro Memur-Sen, doğum sonrası kadın kamu görevlilerine tanınan ücretsiz izin hakkının ilk bir yılının yüzde 50 ücretli olarak uygulanmasını istedi. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Büro Memur-Sen Kadın Komisyonu Başkanı Arife Topçuoğlu, mevcut uygulamayla kadın memurlara çocuğunu emzirmesi için doğum sonrası analık izni verildiğini hatırlatarak, “Asgari 8, azami 13 hafta olan bu izin sonrası da ilk altı ayda günde üç saat, ikinci altı ayda ise günde bir buçuk saat de süt izni verilmektedir. Ayrıca isteğe bağlı olarak iki yıla kadar ücretsiz izin hakkı bulunmaktadır. Ancak doğum sürecindeki toplam üç ay olan ücretli izin sonrası kullanılacak ücretsiz izinler aileleri ekonomik olarak etkilemektedir. Bir anda gelir kaybına uğrayan aileler, ya çocuklarının gelişimine katkı sunamayıp çalışmayı tercih etmekte ya da bu durumu düşünerek çocuk yapmamaktadır” ifadelerini kullandı.


Türkiye’nin geleceğinin bugünün çocukları ve gençlerine emanet olduğunu belirten Topçuoğlu, “Günümüzdeki genç nüfusun azlığı ve azalmaya devam etmesi, üzerinde düşünülmesi ve çalışılması gereken büyük bir konudur. Gençlerin evliliğe ve çocuk yapmaya teşvik edilmesi bu açıdan büyük bir öneme haizdir. Bu yönde devletimizin evliliği teşvik için başlattığı evlilik kredisi uygulamasını takdirle karşılıyoruz. Bu uygulamanın doğum sonrası kullanılacak bir yıllık ücretsiz izin yerine, ilk bir yıllık sürenin yüzde 50 ücretli olarak kullandırılması uygulamasıyla daha da ileri götürülmesi çağrısında bulunuyoruz” dedi.



“Talebimiz kazanıma dönüşünceye kadar konunun takipçisi olacağız”


İsteklerini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na ileteceklerini belirten Topçuoğlu, “Talebimiz kazanıma dönüşünceye kadar konunun takipçisi olacağız. Ailenin huzuru, çalışma verimliliğinin artması çalışan memnuniyetiyle mümkün olmaktadır. Bu talebin karşılanmasıyla inanıyoruz ki kadınlarımızın çalışma hayatına katılımı artacaktır” diye konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TBMM Başkanı Kurtulmuş: “Kıbrıs Adası’nda iki toplumlu bir seçenekten başka hiçbir seçim yolu kalmamıştır” TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Bu kadar yıllık tecrübeden ve gelişmeden sonra Kıbrıs Adası’nda iki toplumlu bir seçenekten başka hiçbir seçim yolu kalmamıştır" dedi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) kuruluşunun 41’inci yıl dönümü dolayısıyla Ankara Büyükelçiliği tarafından resepsiyon düzenledi. Resepsiyona TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, Kara Kuvvetler Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, yabancı misyon şefleri ve çok sayıda davetli katıldı. Burada konuşan Kurtulmuş, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilanının üzerinden 41 sene geçtiğini hatırlatarak, "Artık Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yerleşmiş, kökleşmiş kendisini dünyaya ispat etmiş ve gerçekten önemli mesafeler katetmiş olan bir cumhuriyettir. Genç bir cumhuriyet. Bu 41 yıllık süre içerisinde çok önemli badireler atlatıldı. Çok büyük zorluklardan geçildi. Bu süre içerisinde adada barış içinde yaşama niyetini ortaya koyan bu adımların atılması için her türlü fedakarlığı yapan Kıbrıs Türkleri olmuştur. Ama ona mukabil maalesef başta Avrupa ülkeleri olmak üzere bazı çevreler Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni sürekli cezalandırmak, Kıbrıs Türklerini de bu olumlu tavırlarına rağmen uluslararası alanda ötekileştirme yolunu tercih etmişlerdir. Şunu açıkça ifade etmek isterim ki artık bu kadar yıllık tecrübeden ve gelişmeden sonra Kıbrıs Adası’nda iki toplumlu bir seçimden başka seçenek, başka hiçbir seçim yolu kalmamıştır. Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, vardır ve kıyamete kadar var olmaya devam edecektir. Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak da elimizdeki bütün imkanlarla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin her alanında savunulması, Kıbrıslı soydaşlarımızın her türlü hak ve hukukunun teminat altına alınması için dün olduğu gibi bugün de mücadelemizi sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı. Kurtulmuş, Gazze’de yaşananları gördükten sonra Türkiye’nin garantörlüğünün ne kadar önemli bir adım olduğunun çok daha iyi anlaşıldığını belirterek, "Türkiye bu anlamda Kuzey Kıbrıs’taki kardeşlerimizin hak ve hukukunu korumaya devam edecektir. Barış içerisinde, fiili olarak adada iki devlet var. Devletlerin birisini, yani güneydeki bir şekilde Kıbrıs’ın tamamının temsilcisi olarak saymak hakka da, hukuka da aykırıdır. Dolayısıyla bu iki devletin varlığını kabul etmek ve barış içerisinde bir arada yaşayabileceğini göstermek Kıbrıs Türk Devleti’nin en önemli sorumluluklarından birisidir. Biz de Türkiye olarak iki devletli bu çözümden başka bir yol olmadığını ve Kıbrıs Türk Devleti’nin giderek güçlenmesi, uluslararası alanda tanınırlığının arttırılması için gayretle mücadelemize devam edeceğiz. Yaşasın Kuzey Kıbrıs’ta Türk Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kıyamete kadar olacak birlikteliği, kardeşliği, dostluğu. İnşallah önümüzdeki günlerde Kıbrıs Türk Devleti’nin her alanda çok daha fazla tanınır hale geldiğini göreceğiz. Bunun sonuçlarının da ne anlama geldiğini hep beraber göreceğiz. Bu uğurda mücadeleye devam edeceğiz" dedi. KKTC Ankara Büyükelçisi İsmet Korukoğlu Türksoy da, "Özgürlük ve bağımsızlık mücadelesi liderimiz Fazıl Küçük ile Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş’ın bizlere miras bıraktığı bu cumhuriyet, halkına güven, milli davaya hayatlarını karşılıksız adayan bir neslin bugünkü ve gelecekteki nesillere armağanıdır. Cumhuriyetimizin temellerinde Kıbrıs Türk halkının onurlu mücadelesi, vatan sevgisi egemenlik ve bağımsızlık iradesi yatmaktadır. Bu vesileyle Dr. Fazıl Küçük, Rauf Raif Denktaş ve vatan uğrunda canlarını feda eden tüm şehitlerimizi saygı ve minnetle anar, gazilerimiz, mücahitlerimiz ve kahraman halkımıza şükranlarımızı sunarım. Genç, çağdaş ve demokratik bir devlet olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, 41 yıllık kısa süre içerisinde sağlam kökler kurmuştur. Bu bir iftihar vesilesidir. Bu başarı ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün çağdaş ve demokratik ilkeler üzerine kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin sarsılmaz desteğiyle mümkün olmuştur" dedi.
Ankara TBMM Başkanı Kurtulmuş: “Kıbrıs Adası’nda iki toplumlu bir seçenekten başka hiçbir seçim yolu kalmamıştır” Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Kurtulmuş, " Bu kadar yıllık tecrübeden ve gelişmeden sonra Kıbrıs Adası’nda iki toplumlu bir seçenekten başka hiçbir seçim yolu kalmamıştır" dedi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) kuruluşunun 41’inci yıl dönümü dolayısıyla Ankara Büyükelçiliği tarafından resepsiyon düzenledi. Resepsiyona TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, Kara Kuvvetler Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, yabancı misyon şefleri ve çok sayıda davetli katıldı. Burada konuşan Kurtulmuş, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilanının üzerinden 41 sene geçtiğini hatırlatarak, "Artık Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yerleşmiş, kökleşmiş kendisini dünyaya ispat etmiş ve gerçekten önemli mesafeler katetmiş olan bir cumhuriyettir. Genç bir cumhuriyet. Bu 41 yıllık süre içerisinde çok önemli badireler atlatıldı. Çok büyük zorluklardan geçildi. Bu süre içerisinde adada barış içinde yaşama niyetini ortaya koyan bu adımların atılması için her türlü fedakarlığı yapan Kıbrıs Türkleri olmuştur. Ama ona mukabil maalesef başta Avrupa ülkeleri olmak üzere bazı çevreler Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni sürekli cezalandırmak, Kıbrıs Türklerini de bu olumlu tavırlarına rağmen uluslararası alanda ötekileştirme yolunu tercih etmişlerdir. Şunu açıkça ifade etmek isterim ki artık bu kadar yıllık tecrübeden ve gelişmeden sonra Kıbrıs Adası’nda iki toplumlu bir seçimden başka seçenek, başka hiçbir seçim yolu kalmamıştır. Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, vardır ve kıyamete kadar var olmaya devam edecektir. Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak da elimizdeki bütün imkanlarla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin her alanında savunulması, Kıbrıslı soydaşlarımızın her türlü hak ve hukukunun teminat altına alınması için dün olduğu gibi bugün de mücadelemizi sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı. Kurtulmuş, Gazze’de yaşananları gördükten sonra Türkiye’nin garantörlüğünün ne kadar önemli bir adım olduğunun çok daha iyi anlaşıldığını belirterek, "Türkiye bu anlamda Kuzey Kıbrıs’taki kardeşlerimizin hak ve hukukunu korumaya devam edecektir. Barış içerisinde, fiili olarak adada iki devlet var. Devletlerin birisini, yani güneydeki bir şekilde Kıbrıs’ın tamamının temsilcisi olarak saymak hakka da, hukuka da aykırıdır. Dolayısıyla bu iki devletin varlığını kabul etmek ve barış içerisinde bir arada yaşayabileceğini göstermek Kıbrıs Türk Devleti’nin en önemli sorumluluklarından birisidir. Biz de Türkiye olarak iki devletli bu çözümden başka bir yol olmadığını ve Kıbrıs Türk Devleti’nin giderek güçlenmesi, uluslararası alanda tanınırlığının arttırılması için gayretle mücadelemize devam edeceğiz. Yaşasın Kuzey Kıbrıs’ta Türk Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kıyamete kadar olacak birlikteliği, kardeşliği, dostluğu. İnşallah önümüzdeki günlerde Kıbrıs Türk Devleti’nin her alanda çok daha fazla tanınır hale geldiğini göreceğiz. Bunun sonuçlarının da ne anlama geldiğini hep beraber göreceğiz. Bu uğurda mücadeleye devam edeceğiz" dedi. KKTC Ankara Büyükelçisi İsmet Korukoğlu Türksoy, "Özgürlük ve bağımsızlık mücadelesi liderimiz Fazıl Küçük ile Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş’ın bizlere miras bıraktığı bu cumhuriyet, halkına güven, milli davaya hayatlarını karşılıksız adayan bir neslin bugünkü ve gelecekteki nesillere armağanıdır. Cumhuriyetimizin temellerinde Kıbrıs Türk halkının onurlu mücadelesi, vatan sevgisi egemenlik ve bağımsızlık iradesi yatmaktadır. Bu vesileyle Dr. Fazıl Küçük, Rauf Raif Denktaş ve vatan uğrunda canlarını feda eden tüm şehitlerimizi saygı ve minnetle anar, gazilerimiz, mücahitlerimiz ve kahraman halkımıza şükranlarımızı sunarım. Genç, çağdaş ve demokratik bir devlet olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, 41 yıllık kısa süre içerisinde sağlam kökler kurmuştur. Bu bir iftihar vesilesidir. Bu başarı ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün çağdaş ve demokratik ilkeler üzerine kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin sarsılmaz desteğiyle mümkün olmuştur" dedi.