ÇEVRE - 20 Temmuz 2024 Cumartesi 09:59

Böceklerle biyolojik, fiziksel, kimyasal ve kültürel mücadele yapılmalı

A
A
A
Böceklerle biyolojik, fiziksel, kimyasal ve kültürel mücadele yapılmalı

Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ender Yarsan, bit, hamam böceği, kene ve sivrisinek gibi vektör canlılarla biyolojik, fiziksel, kimyasal ve kültürel yöntemler ile mücadele edilmesi gerektiğini söyledi.


Bit, hamam böceği, karasinek, kene, pire ve sivrisinek gibi canlılar, insanları sadece tedirgin etmekle kalmıyor, aynı zamanda taşıdığı bakteri ve virüsler ile halk sağlığını da tehlike altında bırakıyor.


Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ender Yarsan, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, ‘vektör’ olarak tanımlanan söz konusu canlıların halk sağlığını ciddi tehlikeye attığını ifade etti.



Vektörler toplum sağlığı için tehlikeli


Söz konusu vektörlerin, insanları sokma ve kan emmeleri sırasında fiziksel hasarlar meydana getirdiğini söyleyen Prof. Dr. Yarsan, “Bununla birlikte alerji, yanma gibi buna benzer fiziksel hasara neden olur. Dolayısıyla toplum ve halk sağlığı noktasında önemli kabul edilir” ifadesini kullandı.



Vektör canlılar ile mücadele edilmeli


Vektörlerin bakteri ve virüs gibi unsurları da taşıdığını belirten Prof. Dr. Yarsan, “Bu etkenlere bağlı olarak sıtma, verem, tifo, tifüs, helmint kaynaklı hastalıklar ya da kırım kongo gibi viral kaynaklı hastalıklar ortaya çıkar. Dolayısıyla bu türden hastalık etkenlerini taşımaları nedeniyle de biz bunlara vektör olarak isimlendiririz. Toplum ve halk sağlığı açısından da önemli kabul edilir. Mücadele edilmesi gereken canlılar olarak değerlendirilir” diye konuştu.



“Hayvanların üzerinde bulunacak vektörlerle de mücadele yapılır”


Vektörlerle toplum sağlığı için mücadelenin önemine dikkat çeken Yarsan, “Vektörlerle mücadele önemli. Halk sağlığı ve insan sağlığı açısından önemli ama aynı zamanda hayvan sağlığı açısından da önemli. Veteriner hekimliğiyle ilgili boyutu da var. Bu canlılarla mücadele yapılırken, hayvanların bulunduğu ahır, ağıl gibi barınaklarda da mücadele yapılır. Aynı şekilde hayvanların üzerinde bulunacak vektörlerle de mücadele yapılır” şeklinde konuştu.



Vektörlerle fiziksel, kültürel, biyolojik ve kimyasal mücadele yapılmalı


Vektörlerle mücadelenin fiziksel, kültürel, biyolojik ve kimyasal boyutta 4 başlıkta ele alındığını anlatan Prof. Dr. Ender Yarsan, kültürel mücadeleye ilişkin ise, “Kültürel mücadele dediğimiz zaman bu olayı halka yaymamız gerekir. Yani toplumun bilgilendirilmesi, bilinçlendirilmesi, mücadele noktasında toplumun, halkın desteğinin alınması önemlidir. Dolayısıyla bu desteği alacak şekilde kültürel faaliyetlerle bir mücadele gerçekleştirilir” ifadelerini kullandı.



“Çöp, gübre ya da su birikintilerinin ortadan kaldırılması gerekir”


Fiziksel mücadeleyi de aktaran Prof. Dr. Yarsan, şunları kaydetti:


“Fiziksel mücadele de son derece önemlidir. Bu canlıların bulunduğu, yaşadıkları, barındıkları, beslendikleri, üredikleri alanı en aza indirmek durumundayız. Yani çevremizde bulunan bir çöp, gübre ya da su birikintilerinin ortadan kaldırılması gerekir. Çünkü buralar bu canlıların yaşadığı alanlardır. Dolayısıyla mücadele noktasında fiziksel anlamda da bu türden uygulamaların yapılması gerekir. Burada amaç özellikle bu vektör popülasyonunu en aza indirmektir. Bunu sağlayacak şekilde bir mücadele yapılır.”



“Vektörlere karşı pencereler teller ile kapatılmalı”


Vatandaşları, vektörleri evlerinden uzak tutma noktasında da uyaran Yarsan, “Camların ve pencerelerin, tellerle kapatılması aynı şekilde cibinlik adını verdiğimiz perdelerin oluşturulması bu canlıların insana ya da meskene ulaşmasını sınırlandıran yaklaşımlardır. Bunları fiziksel uygulamalar diye sınıflandırırız” şeklinde konuştu.



“Sivrisinek larvalarının bulunduğu alanlarda sazan balıkları bulundurulmalı”


Biyolojik mücadeleye de dikkati çeken Prof. Dr. Ender Yarsan, “Özellikle sivrisinek larvalarının bulunduğu bataklık alanlarında ya da su birikintilerinde doğal düşmanı niteliğinde sazan balıklarının barındırılması; onun haricinde arı gibi canlıların bulundurulması ya da bazı bakterilerin kullanılması biyolojik mücadele olarak değerlendirilir” ifadesini kullandı.



Biyolojik mücadele sırasında popülasyon değişikliği meydana gelebilir


Biyolojik mücadelede kimyasal bir risk olmadığını söyleyen Prof. Dr. Yarsan, şöyle konuştu:


“Biyolojik mücadele yaptığınız zaman herhangi bir kimyasal risk ortaya koymazsınız. Çevre sağlığı ve halk sağlığı noktasında çünkü kimyasal kullanmadınız ama biyolojik mücadele yaparken bir canlının lehine olacak şekilde popülasyonda değişikliğe neden olursunuz. Dolayısıyla bu dengenin gözetilerek uygulamanın yapılması gerekir. Burada özellikle önemli olan husus bu mücadelenin larvalara yönelik ya da erişkinlere yönelik olarak düzenlenmesi gerekir.


Larvalara yönelik mücadele yılın 12 ayı yapılacak mücadeledir. Sürekli bir mücadele, yıllık bir mücadeledir ama erişkinlere yönelik de özellikle sivrisineklerin aktif olarak bulunduğu dönemler itibariyle mücadele yapılır. Larvayla ilgili mücadele sivrisinek mücadelesinin yüzde 95’ini kapsar. Erişkinlerle mücadele bu mücadelenin yaklaşık yüzde beşini kapsar. Dolayısıyla ikisinin birleştirilmesi gerekir ki aktif şekilde bu mücadele sürdürülebilsin.”



Kimyasal mücadeleyi de aktaran Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ender Yarsan, açıklamasını şöyle sürdürdü:


“Kimyasal maddeler, ilaç ya da zehrin kullanılması önemlidir. İlaçla mücadele noktasında bizim önerimiz eğer hayvan sağlığıyla ilgili bir uygulama yapılacaksa mutlaka Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmış ürünlerin; insana yönelik bir uygulama ya da çevresel bir uygulama yapılacaksa mutlaka Sağlık Bakanlığı tarafından önerilmiş ve ruhsatlandırılmış Dünya Sağlık Örgütleri kriterlerine uygun kimyasalların kullanılması.”



Böceklerle biyolojik, fiziksel, kimyasal ve kültürel mücadele yapılmalı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Polise hem “Kamu personeleyim” dedi, hem de yasal olmayan işlem teklif etti Aksaray’da ehliyetsiz araç kullanırken polise yakalanan genç sürücünün yakını olan kadın polis memurlarına hem kamu personeli olduğunu söyledi, hem de yasal olmayan işlem teklifinde bulundu. İstediği olmayınca öfkelenen kadın ve yakını olan 2 kişi görevini yapan basın mensuplarına saldırıp hem küfretti hem de tehditler savurdu. Olay gece yarısı Büyükbölcek Mahallesi Şehit Mehmet Ali Demir Caddesinde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde bekçilerle birlikte uygulama yapan İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş ve Trafik Tescil ve Denetleme Şubesi ekipleri, uygulama noktasına yaklaşan 68 AZ 268 plakalı otomobile dur ihtarında bulundu. Polis ekiplerini görünce uygulama olduğunu fark eden sürücü hızla olay yerinden kaçtı. Bunun üzerine polis ekipleri de aracın peşine düştü. Kısa süreli kovalamacada sürücü çok kaçamadan kıskıvrak yakalanırken araç ve sürücü uygulama noktasına getirildi. Araçtan indirilen H.V.A. (18) isimli sürücünün sorgulamasını yapan ekipler sürücünün ehliyetsiz olduğunu tespit etti. 1’i kadın 3 kişi tehdit ve küfürlerle basın mensubunun üzerine yürüdü Ehliyetsiz yakalanan genç sürücü hemen yakınlarını telefonla arayarak polise yakalandığını söylerken, olay yerine E.A. isimli kadınla birlikte 2 erkek olmak üzere 3 yakını geldi. Polis otosu başında genç sürücüye cezai işlem uygulandığı esnada kameraları fark eden kadın basın mensuplarına “Çekmeyin” dedi. Kamu personeli olduğunu belirten kadın daha sonra polis memuruna, “Başka bir şeyden benim ehliyetime yazamaz mısınız?” diye teklifte bulundu. İstediği olmayınca öfkelenen kadın uygulama noktasında görevini yapan basın mensuplarına müdahale etmek istedi. Görüntü çekilmesini istemeyen kadın basın mensuplarına dönüp, “Kamu personeliyim diyorum hala çekiyorsun. Hala çekiyor ya, inadına çekiyor. Gel çek, tut kamerayı” deyip basın mensubunun üzerine yürüdü. Kadının, yanında bulunan 2 yakınına basın mensuplarını şikayet etmesi üzerine bu kez de 2 şahıs basın mensuplarının üzerine yürüyerek tehdit ve küfürler yağdırdı. Basın mensuplarının yaptığı işe de küfreden şahıslara polis ekipleri müdahale etti. “Seni denk getiririm” deyip tehditler savuran şahıslar olay yerinden uzaklaştırılmaya çalışılırken, E.A. isimli kadın “Çek çek, al bunu da çek” deyip gazetecilere uygunsuz el hareketi gösterdi. İşlemlerin ardından olay yerinden ayrılan kadın bu kez de basın mensubuna, “Seninle denk geleceğiz” deyip hem sözlü hem de eliyle fiziksel tehdit etti. Ehliyetsiz sürücüye 12 bin 900 TL, araç sahibi olan annesine de 12 bin 900 TL olmak üzere toplam 25 bin 800 TL para cezası kesildi. Araç ise basın mensuplarına saldıran E.A. isimli kadına teslim edildi.