GÜNDEM - 21 Kasım 2024 Perşembe 10:39

Başıboş sokak köpekleri ‘beyaz kanser’ tehlikesi yayıyor

A
A
A
Başıboş sokak köpekleri ‘beyaz kanser’ tehlikesi yayıyor

Türkiye’de başıboş sokak köpekleri, yalnızca güvenlik değil, halk sağlığı açısından da büyük bir tehdit oluşturuyor. Uzmanlar, köpeklerden insana geçen ve halk arasında “beyaz kanser” olarak bilinen kist hidatik hastalığının hızla yayıldığını belirtti.


Köpeklerden insanlara bulaşan “kist hidatik” hastalığı, karaciğer ve akciğer başta olmak üzere hayati organlara yerleşerek ciddi sağlık sorunlarına neden oluyor. Köpeklere kontrolsüz üreme ve sağlık taramalarının yapılmaması da tehlikeyi büyütüyor. Veteriner Hekim Prof. Dr. Nilüfer Sabuncuoğlu, köpek dışkılarının çocukların oyun alanlarından yaşam alanlarına kadar geniş bir çevrede ciddi sağlık risklerine yol açtığını söyledi. Türkiye’de bu hastalığın dünya ortalamasının üzerinde yaygın olduğunu ifade eden Sabuncuoğlu, parazitin kaynağı olan köpek dışkılarının bir yıldan uzun süre toprakta canlı kalabildiğini ve sebze, meyve ya da kirli su yoluyla bulaşabildiğini söyledi.



Kuduz vakalarında artış


Başıboş köpeklerin bir diğer büyük riski ise kuduz vakaları. 2023 yılında 461 bin kişinin kuduz tedavisi gördüğünü hatırlatan Prof. Dr. Sabuncuoğlu, sokak hayvanlarının üremesinin kontrol altına alınmaması durumunda bu sayının artacağını belirtti. Prof. Dr. Sabuncuoğlu, bu sorunun çözümünün “sıfır başıboş köpek” politikası olduğunu söyledi. Başıboş sokak köpeklerinin eşittir kuduz hastalığı demek olduğunu, bu konunun siyasi bir mevzuya dönüştüğünü kaydeden Prof. Dr. Sabuncuoğlu, “Toplanmayan her gün 2 bin ton köpek dışkısı çevreye yayılıyor ve bu durum hem sağlık hem çevre açısından büyük bir tehdit oluşturuyor” dedi.



“Medeni ülkelerde bu sorun çoktan çözülmüş durumda"


Türkiye’de yaklaşık 2 bin 800 hayvansever derneğinin faaliyet gösterdiğini belirten Sabuncuoğlu, bu derneklerin bazı yabancı kuruluşlar tarafından fonlandığını ve kontrolsüz bir rant döngüsüne yol açtığını öne sürdü. Sabuncuoğlu, Türkiye’de sokak köpeklerinin kontrol altına alınması gerektiğini vurgulayarak, “Medeni ülkelerde bu sorun çoktan çözülmüş durumda. Çocuklarımızın ve toplumun sağlığı için geç kalmadan etkili adımlar atılmalı” diye konuştu.



Beyaz kanser nedir?


Kist hidatik (beyaz kanser), toplumda köpek tenyası kisti diye bilinen bir hastalık. Ülkemizde bu hastalık dünya ortalamasının üstünde ve yaklaşık olarak 10 bin kişide bir gibi yaygınlığı bulunuyor. Bahse konu olan parazit, köpeklerin bağırsaklarında yaşıyor. Dışkılama yoluyla atılan yumurtalar bir sene kadar yaşayabiliyor. Bu parazitler, iyi yıkanmamış sebze ve meyveler yoluyla veya kirli içme sularından bağırsaklara yerleşiyor. Buradan karaciğer, akciğer ve diğer organlara yayılarak kist formunda hayatlarını sürdürüyor. Akciğere yerleşen kistler, büyüdükçe bronş, akciğer zarı, kalp ve büyük damar gibi yapılara baskı yapmasına bağlı olarak öksürük, solunum sıkıntısı, göğüs ağrısı gibi çeşitli belirtiler göstermeye başlıyor.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Prematüre savaşçıları, Dünya Prematüre Günü’nde bir arada Türkiye Hastanesi, Dünya Prematüre Günü’nde yenidoğan yoğun bakımda hayata tutunan bebekleri ve ailelerini ağırladı. “Her Yerde Kaliteli Bakıma Ulaşım” teması ile düzenlenen etkinlikte renkli görüntüler yaşanırken, prematüre bebekler için kaliteli bakımın ve aile desteğinin önemi vurgulandı. Türkiye Hastanesi, Prematüre Günü’nde anlamlı bir etkinliğe ev sahipliği yaparak yenidoğan yoğun bakımda hayata tutunan bebeklerin ailelerini, uzman hekimleri, hemşireleri ve El Bebek Gül Bebek Derneği temsilcilerini bir araya getirdi. 2024 yılının teması olan “Her Yerde Kaliteli Bakıma Ulaşım” çerçevesinde düzenlenen etkinlikte, prematüre bebeklerin hayata tutunma süreçlerinde kaliteli bakımın ve aile desteğinin önemine değinildi. Medikal Direktör Doktor Salih Mercan ve Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doktor Eşref Kyaw Zin Latt konuşmalar yaptı. Dr. Salih Mercan, konuşmasında, “1991 yılından bu yana Türkiye Hastanesi olarak sağlık hizmeti veriyoruz. Yenidoğan yoğun bakım ünitemizde 35 haftanın veya 2 kilonun altındaki bebeklerimiz için de hizmet veriyoruz. Bu hizmet içerisinde de sizin en acılı, en sıkıntılı olduğunuz dönemlerde sağlık çalışanı arkadaşlarımızla birlikte hep yanınızda olmaya özen gösterdik. Prematüre hastalarımızla ilgili geçen yıldan bu yana ekstra faaliyetlerde bulunduk. Hastanemizin, Sağlık Müdürlüğüyle yapmış olduğu yenidoğan canlandırma programından dolayı Sağlık Bakanlığı ilk defa bir özel hastaneyle özel bir eğitim planladı. Hemşirelerimizin çoğunun bu programa katılımını sağladık. 2024 bitmeden, belki 2025’in başında Anne Mükemmeliyet Merkeziyle ilgili ayrı bir çalışmamız olacak. Verdiğimiz hizmeti de ayrıca taçlandırmış olacağız” dedi. “Prematüre bebekleri sağlıklı bir şekilde ailelerine kavuşturmak en büyük amacımız” Uzun yıllar yenidoğan bakım ünitesinde görev yapan hemşire Hatice Uçar, prematüre bebeklerle olan bağını anlatırken duygusal anlar yaşadı. “Yenidoğan ayrı bir güzellik ayrı bir sabır işi. Bunu severek ve vicdanla yapmak gerekiyor” diyen Uçar, “Bu şekilde yaklaşınca prematüre günlerinde bu heyecanım daha da çok artıyor. Çünkü onları sağlıklı bir şekilde ailelerine kavuşturmak bizim en büyük amacımız. Buna ulaştığımız için, onları büyümüş halde karşımızda gördüğümüzde dünyanın en mutlu kişisi olduğumu hissediyorum. Duygularımı anlatamam. Ailelerle, aile oluyoruz. Annelerinden önce bebeklerin annesi biz oluyoruz. Onların avukatı olarak her haklarını biz savunuyoruz. Onların büyüdüğünü görmek beni çok mutlu ediyor” ifadelerini kullandı. Uluslararası derneklerin kriterlerine uygun hizmet 2002 yılından bu yana yenidoğan yoğun bakım alanında hizmet veren Türkiye Hastanesi, 10 kuvöz kapasiteli 3’üncü basamak yenidoğan yoğun bakım ünitesi ile Türk Neonatoloji Derneği ve uluslararası yenidoğan derneklerinin önerilerine uygun olarak 35 haftanın altında veya 2000 gramın altında doğan bebeklere ileri düzeyde tıbbi destek sunuyor. Ayrıca sarılık, enfeksiyon ya da beslenme sorunları yaşayan yenidoğanlar da ünitede takip ve tedavi ediliyor. Ailelere eğitim veriliyor Yenidoğan Bebek Dostu Hastane sertifikası bulunan kurum, tıbbi durumu elveren bebeklerin aileleriyle ten tene temas kurmasını ve emzirilmesini desteklerken, annenin bebeği ile uyum sürecini titizlikle takip ediyor. Taburculuk öncesinde ailelere bebek bakımı, emzirme ve psikososyal destek gibi kapsamlı eğitimler verilen hastanede bu sayede ailelerin prematüre bebeklerin bakımında kendilerini daha güvende hissetmeleri sağlanıyor.
Bitlis Selçuklu Meydan Mezarlığı’nda 109 yeni mezar gün yüzüne çıkarıldı Bitlis’in Ahlat ilçesinde bulunan Selçuklu Meydan Mezarlığı’nda bu yıl yapılan kazılarda 65’i çocuk mezarı olmak üzere 109 yeni mezar gün yüzüne çıkarıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bu yıl Türkiye genelinde başlattığı "Geleceğe Miras" projesi, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Kulaz başkanlığında Ahlat ilçesindeki Selçuklu Meydan Mezarlığı’nda da yürütülüyor. UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi’nde yer alan 210 dönümlük alan üzerinde bulunan Selçuklu Meydan Mezarlığı’nın "Seyitler" bölümünde eylül ayı ortalarında başlatılan ve şu ana kadar 7 bin 200 metrekare alanda yapılan yeni kazı ve restorasyon çalışmalarında tamamen veya kısmen toprak altında olan 65’i çocuk mezarı olmak üzere 109 mezar gün yüzüne çıkarıldı. Ahlat Selçuklu Meydan Mezarlığı ve eski Ahlat Şehri Kazı Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Kulaz, "Geleceğe Miras" projesi kapsamında Selçuklu Meydan Mezarlığı’nın Seyitler bölümünde yürüttükleri çalışmalarda 230 mezara müdahale ettiklerini söyledi. 7 bin 200 metrekare alanda yürütülen kazı ve restorasyon çalışmalarında açma ve çeşitli yükseklik aralıklarında seviyeye inme çalışması yaptıklarını belirten Kulaz, “Eylül ayının ortalarından itibaren bakanlığımızın izin ve destekleriyle başladığımız ‘Geleceğe Miras’ projesi çalışmaları devam ediyor. İklim şartları el verdikçe de çalışmalarımız devam edecek ve bakanlığımız da zaten bunu destekliyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bu sene başlattığı ‘Geleceğe Miras’ projesi bütün Anadolu’da yaygın olarak sürdürülen çok büyük bir proje. Biz de bunun Ahlat kısmını yürütüyoruz. Bakanlığımızın destekleriyle bu sene şu ana kadar yaklaşık 7 bin 200 metrekarelik alanda çalışma gerçekleştirdik. Her geçen gün bu alan biraz daha genişleyerek devam ediyor. Tabii sadece yüzey toprağını alıp zemin düzeltme ya da çevre düzenleme yapmıyoruz. Bununla beraber alanda bulunan bozulmuş, kırılmış, sağa sola savrulmuş mezar taşlarını da restorasyona tabi tutuyoruz. Bu çalışma kapsamında daha doğrusu çalıştığımız alanda yaklaşık 230 şahide ve sandukaya bu sene müdahale ettik. Bu 230 mezar taşının yaklaşık 109 tanesi yeni çıkan ve envantere kaydı olmayan mezar taşlarından oluşuyor. Biz bunlara geçici envanter kaydı veriyoruz. Daha sonra bunları zaten bakanlığımızın kültür envanterine kaydedeceğiz. Bu mezarlardan 65 tanesi çocuk mezarı. Çocuk mezarları toprak altından daha çok çıkıyor. Çünkü geçmişten bugüne yani mezarlığın kuruluşundan bugüne Ahlat birçok deprem yaşadı ve ayrıca alanda köstebek yuvaları fazlasıyla var. Onun dışında her geçen gün yüzey toprağı birikiyor. Büyük mezar taşlarına göre daha küçük ebatlı oldukları için çocuk mezarları daha çok toprak altında kalıyor ve çoğu da şahidesiz sadece sandukadan oluşan mezar taşlarıdır. Bunlar gün yüzüne çıkarılıp envantere kaydediliyor” dedi. Hava şartları el verdiği müddetçe çalışmaları sürdüreceklerini belirten Kulaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hava şartları umarım elverişli olur ve güneş açar. Biz de mümkün mertebe alanda çalışmayı devam ettiririz. 4-5 yıl içerisinde bakanlığımızın destekleriyle 210 bin metrekarelik alanın tamamında bu çalışmayı gerçekleştirmek istiyoruz. Alanda ne kadar bozulmuş, kırılmış mezar taşı varsa hepsine müdahale etmek, zemin düzeltmesi yapmak, çevre düzenlemesi yapmak ve böylece mezarlığı turizme hazır hale getirmek ve her metrekaresini dolaşılabilir ve onarılmış duruma getirmek temel amacımız. Çalışmalarımızda zaten bu yönde devam ediyor.”
Bursa Elektriğe kadın eli Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Yalova’da elektrik dağıtım hizmeti veren UEDAŞ, kadın mühendisleriyle sektöre yön veriyor. Çalışan profilinin erkek ağırlıklı olduğu enerji sektöründe sahada aktif görev alan kadın mühendisleri ile örnek teşkil ediyor. "İşletmeye gelen aboneler bana ‘Müdür Bey’le görüşmek istediklerini söylüyorlar. Müdürün ben olduğumu öğrenince epey şaşırıyorlar" Enerji sektöründe bir kadın olarak görev almaya dair açıklamalarda bulunan UEDAŞ Mustafakemalpaşa İşletme Müdürü Sinem Tosunoğlu, "Ben UEDAŞ’ın ilk kadın işletme müdürüyüm. Aynı zamanda ilk iş yerim olan bu kurumda 13 yılı geride bıraktım. Genç bir mühendis olarak başlayan iş serüvenimde bugün yönetici olarak, gurur ve sorumluluk bilinciyle ilerliyorum. Görev yaptığım bölgede 216 mahallede 190 bine yakın nüfusun enerji sürekliliğini sağlıyoruz. Ekip arkadaşlarımın büyük bölümünü ise erkekler oluşturuyor. Kadın erkek ayrımı gözetmeksizin hep birlikte mesai harcıyoruz ve emeğin cinsiyeti olmaz diyoruz" dedi. "İşletme mühendisi ile görüşmeye gelenler , kadın mühendisle karşılaşınca ‘Acaba yanlış mı geldik? ’ diye kısa süreli şok yaşıyor" UEDAŞ Yatırım Planlama Mühendisi olarak görev yapan Kumru Bayrak ise, ‘Çalışırken en sık karşılaştığım olay; Elektrik dağıtım sektöründe stratejik bütçe yönetimi, şirketlerin sürdürülebilir büyüme hedeflerine ulaşmasında kritik bir rol oynamaktadır. Bu alanda yatırımların bütçesinin planlanmasından sorumluluk üstlenmekte ve uzun vadeli finansman ihtiyaçlarını etkin bir şekilde yönetilmesi için gerekli çalışmaları sürdürmekteyim. Bütçedeki artırım oranlarını kontrol ederek kaynakları verimli kullanmayı, şirketin karlılığını artırırken yeni projelerinde faaliyete geçmesini sağlıyorum. Ayrıca ekip içindeki motivasyon ve iş birliği ile birlikte başarılı projelere önemli ölçüde destek olmaktan gurur duyuyorum’ diye konuştu. UEDAŞ Yıldırım Kestel İşletme Koordinatörü Buse Yılmaz da ‘Sahada geçici kabuller, bölgede arıza, yatırım, bakım-onarım çalışmalarında çoğu zaman aktif görev alıyorum. Sorumluluğum altında olan ilçe; 72.000’in üzerinde nüfuslu, kış aylarında doğal şartlar, Lodos kaynaklı arıza sayılarında artış olan, dağınık bir yerleşime sahip aynı zamanda her anlamda gelişmeye açık bir bölgede çalışıyorum. Meslekte cinsiyet eşitliğinin kabulü, farkındalığın arttırılmasıyla sağlanabilir. Bu noktada sektörümüze katkı sağlamaktan mutluluk duyuyorum’ ifadelerini kullandı.
Ankara Cumhuriyetin 101’nci yılında 1000 fidan Gölbaşı’nda toprakla buluştu Ankara’nın Gölbaş ilçesinde Cumhuriyetin 101’ncü yılına özel 1000 fidan toprakla buluşturuldu. Ankara’da Gölbaşı Belediyesi’nce Milli Ağaçlandırma Günü etkinlikleri kapsamında 101’ncü yıl hatıra ormanı oluşturuldu. 1000 fidanın dikildiği program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Etkinlikte konuşan Gölbaşı Belediye Başkanı Yakup Odabaşı, yeşil alanların arttırılmasının önemine vurgu yaptı. Binlerce metrekare yeni yeşil alan İlçede yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Odabaşı şunları söyledi: “Milli Ağaçlandırma Günü vesilesiyle doğamıza sahip çıkmak ve geleceğe daha yeşil bir Gölbaşı bırakmak için buradayız. İklim değişikliği ve hızla artan betonlaşma, Gölbaşımızın kırsal iklim yapısını ve yağış rejimini olumsuz etkilemektedir. Bu durum, yeşil alanların önemini her geçen gün artırmaktadır. Biz de Gölbaşımızda yaşayan hemşehrilerimizin dünya standartlarının üzerinde yeşil alana sahip olduğunu biliyoruz ve bu yeşil alanların arttırılması için çalışıyoruz. Göreve geldiğimiz ilk günden itibaren park ve yeşil alan düzenlemesi gerçekleştirdik. Gaziosmanpaşa Mahallesi Atatürk Sahil Parkı’nda toplamda iki etaptan oluşan çalışmalarımız kapsamında 6 bin metrekare yeşil alan ve çevre düzenlemesi yaptık. Seğmenler Mahallesi Öğretmenler Parkı’nda toplamda iki etaptan oluşan çalışmalarımız kapsamında 5 bin metrekare yeşil alan ve çevre düzenlemesi gerçekleştirdik. Bahçelievler Mahallesi Cumhuriyet Caddesi’nde 2 bin metrekare uzunluğundaki orta refüjde ağaçlandırma ve yeşil alan düzenlemesi bitirildi. Bahçelievler Mahallesi Fırat Çakıroğlu Parkı’nda mevcutta bulunan parkın yeniden ağaçlandırma ve tadilat çalışmalarını tamamladık. Tulumtaş Mahallesi Rahman Camii’nde 2 bin metrekarelik yeşil alan ve çevre düzenlemesi tamamlanmış bulunuyor. Şu an açılışını yaptığımız hatıra ormanımıza da yaklaşık 30 dönüm arazi üzerinde 1000 ağaç diktik. 27 bin metrekarelik park alanında yeşil alan düzenlemesi ve ağaçlandırma çalışmaları yapılmıştır.” “Daha yeşil bir Gölbaşı, daha yeşil bir Türkiye, daha yeşil bir dünya mümkün” Bu çabaların daha yeşil, daha yaşanabilir bir Gölbaşı için olduğunun altını çizen Odabaşı, “Sizlerin de desteğiyle, her bir ağacı geleceğe nefes olması için dikelim. Doğamıza, geleceğimize, toprağımıza sahip çıkmak için birlikte çalışmalarımızı sürdürelim. Şeffaf, iyi niyetli ve dürüst bir yönetim ve hesap verebilir bir belediyecilik anlayışıyla Gölbaşılı vatandaşlarımıza hizmet etmeye devam edeceğiz. Amacımız vatandaşlarımızın, çocuklarımızın çok daha mutlu olduğu bir Gölbaşı oluşturmak. Geleceğimiz olan çocuklarımıza daha doğal bir Gölbaşı bırakmak. Gelecek nesiller inşallah çok daha mutlu ve huzurlu olacak. Daha yeşil bir Gölbaşı, daha yeşil bir Türkiye, daha yeşil bir dünya mümkün” dedi. Emekli müftü Yüksel Kaymak tarafından yapılan duanın ardından 1000 fidan toprakla buluşturuldu. Odabaşı, Nesibe Aydın Okulu öğrencileriyle birlikte fidan dikerek çevre bilincine dikkat çekti ve miniklere fidan hediye etti. Etkinliğe; Gölbaşı Kaymakamı Erol Rüstemoğlu, Gölbaşı Belediye Başkanı Yakup Odabaşı, CHP Gölbaşı İlçe Başkanı Nazım Sağlam, Gölbaşı İlçe Jandarma Komutanı Mikail Arıkan, Nesibe Aydın Okulları’nın kurucusu Nesibe Aydın, Ankara Kulübü üyeleri, meclis üyeleri, STK temsilcileri, siyasi parti temsilcileri, muhtarlar ve vatandaşlar katıldı.
Bursa Koçaslanlar Otomotiv, Otokar’ın yenilikçi araçlarıyla dikkat çekti Koçaslanlar Otomotiv, 20-22 Kasım 2024 tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenen Logitrans Fuarı’nda sergilediği Otokar’ın yenilikçi araçlarıyla dikkatleri üzerine çekti. İstanbul Dr. Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen Logitrans Fuarı, lojistik ve taşımacılık sektörünün önde gelen firmalarını bir araya getirdi. Koçaslanlar Otomotiv, fuarda Otokar’ın Foton Tunland G7 ve hafif ticaride sektörün öncülerinden biri olan Atlas modellerini tanıtarak, sektöre değer katan yenilikçi çözümlerini ve üstün özellikleriyle dikkat çekiyor. Koçaslanlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Koçaslan, fuar katılımına dair şu değerlendirmelerde bulundu; "Logitrans Fuarı, lojistik sektörünün en prestijli organizasyonlarından biri ve biz Koçaslanlar Otomotiv olarak, Otokar markası ile sektöre değer katan bir çözüm sunduğumuz için gururluyuz. Otokar Foton Tunland G7, rakiplerine kıyasla sunduğu kalite ve fiyat avantajı ile birlikte yenilikçi özellikleriyle de taşımacılık profesyonellerine verimlilik ve konfor sağlıyor. Ayrıca, Atlas modeli ile de ağır yük taşıma işlerinde yüksek performans sunarak sektörün beklentilerini karşılıyoruz. Lojistik fuarında lojistikçilerin çözüm anahtarlarından birisi olan aracı sergileyen tek firma olmanın verdiği ayrıcalıkla, tüm sektör paydaşlarımızı standımıza bekliyoruz." Otokar Foton Tunland G7, rakiplerine göre uygun fiyat avantajı sunarken, 3100 minimetre aks mesafesi ile birinci köprüden geçebilme avantajı sunarak şehir içi taşımacılıkla birlikte uzun yol taşımacılığında da esneklik sağlıyor. Bu özellik, büyük bir kullanım kolaylığı ve verimlilik sunuyor. Ayrıca, 5 yıl veya 100 bin kilometre garanti ile sektördeki rakiplerinden ayrılıyor; rakiplerde genellikle 2 yıl sınırlı garanti sunulurken, Foton Tunland G7, bu alandaki güvenilirliğini uzun vadeli garantisiyle pekiştiriyor. Foton Tunland G7’nin standart olarak sunulan elektrikli bagajı ve sunroof gibi özellikleri ise sektördeki diğer araçlarla kıyaslandığında önemli bir fark oluşturuyor. Bu özellikler, sadece taşıma değil, sürüş konforu açısından da kullanıcı deneyimini ön planda tutuyor.