POLİTİKA - 26 Mart 2025 Çarşamba 12:51

Bakan Tunç: "Boykot çağrısı çok yanlış bir politika. Bu ülkenin şirketleriyle ilgili isimlerin orada tek tek sayılması ve boykota davet edilmesi doğru değil"

A
A
A
Bakan Tunç: "Boykot çağrısı çok yanlış bir politika. Bu ülkenin şirketleriyle ilgili isimlerin orada tek tek sayılması ve boykota davet edilmesi doğru değil"

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AK Parti grup toplantısı öncesinde basın mensuplarının sorularını cevapladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara RTÜK Başkanı Şahin ekonomik boykotu destekleyen kanalları uyardı: "Gereği yapılacak" Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, "Boykot çağrısında bulunan, boykota destek veren kanallar ve yayınlar izleme değerlendirme uzmanlarımızca takip edilmekte olup, gereği yapılacaktır" dedi. RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, sosyal medya hesabı üzerinden geleneksel ve sosyal medyada yer alan ekonomik boykot çağrılarına ilişkin açıklama yaptı. Şahin, boykot çağrılarının milli ekonomiyi hedef aldığını belirterek, "Türkiye’nin değerleri ve kazanımları sarsılmaya çalışılmaktadır. Ancak bu büyük millet; kendi emeğine, üretimine ve değerlerine sahip çıkmaya devam edecektir" ifadelerini kullandı. "Boykota destek veren kanallar uzmanlarımızca takip edilmekte" Milli ve manevi hassasiyetlere saygılı bir yayıncılığı teşvik etmeye devam edeceklerini kaydeden Şahin, Türkiye’nin güçlü medya yapısına dikkati çekerek, "Toplumda itibar kaybeden bazı çevrelerin manipülatif söylemlerle birlik ve beraberliğimizi zedeleme çabaları asla amacına ulaşamayacaktır. Boykot çağrısında bulunan, boykota destek veren kanallar ve yayınlar izleme değerlendirme uzmanlarımızca takip edilmekte olup, gereği yapılacaktır" dedi. Şahin, Türkiye’nin ortak değerlerine zarar vermek isteyenlerin her zaman kaybetmeye mahkum olacağını da dile getirdi. Boykot çağrısının ardından soruşturma başlatılmıştı 2 Nisan’daki boykot çağrısına destek veren CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Herkesi bu boykota katılarak tüketimden gelen güçlerini kullanmaya davet ediyorum. Millet, devletin gerçek sahibidir" ifadelerini kullanmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamada, geleneksel ve sosyal medyada yer alan ekonomik boykot çağrılarına ilişkin olarak ’nefret ve ayrımcılık’ ile ’halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçlarından re’sen soruşturma başlatıldığı bildirilmişti.
Konya Konya Büyükşehir’den otizm farkındalığına anlamlı destek Konya Büyükşehir Belediyesi, "2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü" çerçevesinde anlamlı bir çalışmaya imza attı. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, otizm konusunda toplumsal bilinci artırmak ve otizmli bireylere yönelik duyarlılığı güçlendirmek amacıyla yıl boyunca önemli çalışmalar yürüttüklerini vurguladı. "Otizmli bireylerin yanında olmaya devam edeceğiz" Otizmli bireylerin toplumda daha iyi anlaşılması ve desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Başkan Altay, "Toplum olarak otizmli bireylerin hayatını kolaylaştırmak ve onlara fırsat eşitliği sunmak hepimizin sorumluluğudur. Biz de 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü’nde, otizmli bireylerin ve ailelerinin yanında olduğumuzu göstermek için şehrimizin önemli noktalarını otizmin simgesi olan mavi ışıkla aydınlatarak farkındalık oluşturmak istedik. Bu anlamlı gün vesilesiyle toplumun her kesimini otizmli bireylere ve ailelerine destek olmaya davet ediyorum. Büyükşehir olarak otizmli bireylerimizin ve ailelerinin yanında olmaya devam edeceğiz" dedi. Konya Büyükşehir Belediyesi "2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü" çerçevesinde, Konya’nın simge yapıları arasında yer alan; Konya Büyükşehir Stadyumu, Büyükşehir Belediyesi Taş Bina, Konya Bilim Merkezi, Tropikal Kelebek Bahçesi ve bazı yaya üst geçitlerini mavi ışıkla aydınlattı.
Kocaeli Anne adaylarına önemli uyarı: "Hiçbir zaman ilk tercih olamaz" Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Emre Sertel, gebelik sürecinde dikkat edilmesi gereken noktaları anlatarak, anne adaylarına önemli uyarılarda bulundu. Sezaryenin bir doğum yöntemi değil, yalnızca tıbbi bir zorunluluk halinde uygulanması gereken bir ameliyat olduğunu söyleyen Sertel, "Sezaryen hiçbir zaman ilk tercih olamaz" dedi. Kocaeli Şehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Emre Sertel, gebelik sürecinde anne adaylarının dikkat etmesi gereken noktalar, gebelik dönemindeki riskler ve doğum seçenekleri hakkında açıklamalarda bulundu. Normal doğumun doğal bir süreç olduğunu vurgulayan Sertel, sezaryenin ancak tıbbi bir zorunluluk halinde uygulanması gerektiğini belirtti. "Gebelik bir hastalık değil" Gebelik sürecinde anne adaylarının nasıl hareket etmeleri gerektiğine değinen Dr. Sertel, "Gebelerimiz öncelikle bilmelidirler ki, gebelik bir hastalık değil. Gebelerimiz öncelikle normal hayatlarına devam etmeliler. Tabii ki iki canlı oldukları için bazı şeylere dikkat etmeleri gerekmektedir. Örneğin beslenmelerine dikkat etmeliler. Susuz kalmamaları, hijyen konusunda duyarlı olmaları gerekmektedir. Bunların arkasından rutin tedavilerini aksatmadan devem etmelidirler. Rutin hayatlarında olduğu gibi sporlarına devam edebilirler. Ancak gebelerimize önerdiğimiz, gebeliğe uygun sporlar yapmaları. Ağır egzersiz ve ağır işlerden kaçınmalılar" dedi. "Saç boyama gibi herhangi bir kimyasala maruz kalmayın" Bu dönemde beslenmeye de dikkat edilmesini ifade eden Sertel, "Beslenme konusunda da dikkat etmeleri gereken hususlar var. Bizler biz ilaç olarak vermiş olsak da kendilerinin bu konuya dikkat etmeleri gerekecektir. Bu süreçte haftada birden fazla balık tüketmelerini istemiyoruz. Konserve gıdaları tüketmelerini istemiyoruz. Ne olduğu belli olmayan çeşitli tarım ürünlerini, ilaçları kullanmalarını önermiyoruz. Biz bu nokta da hekimlerine danışmadan herhangi bir ilaç kullanmalarını istemiyoruz. Bunların dışında gebeliğin ilk 3 ayı bebeğin en hassas olduğu, organlarının geliştiği en önemli dönem olduğu için bu dönemde saç boyama gibi herhangi bir kimyasala maruz kalmalarını da istemiyoruz. Yine de bu konu da şüpheleri olan ya da merak ettikleri farklı şeyler olduğunda muhakkak hekimlerine danışmalarını istiyoruz" diye konuştu. "Süreç iyi takip edilmeli" Gebelik sürecinde belirli risklerin ortaya çıkabileceğini belirten Dr. Sertel, şu bilgileri paylaştı: "Anne adaylarımız, gebelik haftasına göre düzenli olarak doktor kontrolüne gitmelidir. Rutin kontrollerde bazı riskler tespit edilebilir. Bunun için ikili test, dörtlü test, detaylı ultrason ve şeker yükleme testi gibi taramalar yapılır. Eğer bir risk tespit edilirse, perinatologlar bu durumu değerlendirir ve gerekli görülürse tanı testleri (amniyosentez, kordosentez gibi) uygulanır. Ancak her risk tespit edilen gebede mutlaka bir sorun çıkacak diye düşünmemeliler. Doktorlarıyla birlikte süreci takip etmeleri önemlidir" "Sezaryen ameliyattır" Normal doğumun doğal bir süreç olduğunu vurgulayan Sertel, sezaryenin bir doğum yöntemi değil, tıbbi bir müdahale olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Sertel, "Sezaryen bir doğum biçimi olarak görülmemeli. Çünkü sezaryen bir ameliyattır. Bizlerde kadın doğum hekimi olarak, hastalarımızda herhangi bir risk tespit ettiğimizde, normal doğumun bebeğe veya anneye bir zarar vereceğini düşündüğümüz durumda hastalarımıza bizlerde sezaryen uyguluyoruz. Ancak sezaryen hiçbir zaman ilk tercih olamaz. Sezaryen doğumun bir tercih olarak sunulması aslında gebelerimizin normal doğumdan duyduğu korkudan kaynaklanıyor. Bu nedenle gebelerimize gebelik süreci boyunca bu korkularını aşmaları için ebe polikliniğimiz var. Gebelerimizin normal kontrollerine geldiğinde ebe polikliniğinde doğum yapacakları ebeleri tanıyarak gidermelerini istiyoruz. Bunun dışında 20. gebelik haftası ile birlikte gebelerimizi gebe okullarına alarak, burada ki deneyimli ebe ve doktorlarla bir araya gelerek doğum öncesi, doğum ve doğum sonrasına hazırlamak için gebelerimizle bir araya geliyoruz ve burada eğitimler düzenliyoruz. Bu kaygıları yendikten sonra normal doğumdan korkmalarını gerektirecek bir şey yok. Normal doğumun faydaları var. Anne normal hayatına daha hızlı dönüyor, anne bebek ten tene teması hem bebek için hem de annenin psikolojik iyileşmesi için çok önemli" ifadelerini kullandı. "Korkuya kapılmayın" Doğum sonrası süreçle ilgili de bilgi veren Dr. Sertel, annelerin doğumdan sonraki ilk iki saat boyunca kanama takibine alındığını ve ardından bebekleriyle birlikte servise alındıklarını belirtti. Lohusalık sürecinin sağlıklı geçmesi için gebe okulunda verilen eğitimlerin büyük avantaj sağladığını söyleyen Sertel, "Gebelerimizi lohusalık sürecine hazırlamak için daha önce gebe okuluna katılmışsa burada aldığı eğitimlerle anne bir sıfır önde başlamış oluyor. Ancak bu eğitimleri almadıysa yine korkuya kapılacak bir şey yok bizim burada deneyimli bebek hemşirelerimiz var. Bu hemşire hanımlar, annelerimize emzirme, bebeğin bakımı gibi konularda yardımcı oluyor. Anne taburcu olana kadar alması gereken tüm eğitimi kendisine sağlamış oluyoruz. Gebe okulundaki eğitimlere babayı da alıyoruz. Babaya da yapması gerekenleri bizzat kendisine öğretiyoruz" şeklinde konuştu. Uzmanından babalara uyarı Baba adaylarının da gebelik ve doğum sürecinde önemli bir rol üstlendiğini belirten Sertel, "Babalar anneye büyük bir destek vermeli. Birçok konuda anneye yardımcı olarak onun gebeliği boyunca üzerinde bir miktar yükü alabilir. Doğuma hazırlık sürecinde anneye moral verebilir. Baba adaylarının da çok endişeli olmalarını anlayabiliyoruz ama bu endişeleri anneye yansıtmamaları gerekiyor. Sadece doğum öncesi ve doğum değil, doğumdan sonra da bebeğin bakımı annenin bakımı konusunda babalara da büyük iş düşüyor. Bu nedenle baba adaylarına da eğitimler veriyoruz. Gebe okullarında yalnızca anne adaylarına değil, baba adaylarına da rehberlik ediyoruz" dedi.