POLİTİKA - 15 Nisan 2025 Salı 21:30

Bakan Kurum: "TOKİ ile kale gibi konutlar yaptık"

A
A
A
00:00
00:00
HD

TOKİ’nin 2020 Elazığ depreminin ardından Malatya’nın Kale ilçesine yaptığı konutlar, 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinde de 16 Ekim’de meydana gelen 5,9 büyüklüğündeki Kale merkezli depremde hasar görmedi. İlçeden görüntüleri sosyal medya hesabından paylaşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Kurum, "TOKİ ile Malatya Kale’de kale gibi konutlar yaptık. Afetlere dirençli, sağlam, konforlu" dedi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Türkiye’nin dört bir yanında afetten etkilenen illerde sağlam ve güvenli konutlar inşa etmeye devam ediyor. 2020 yılında Elazığ’ın Sivrice ilçesinde meydana gelen 6,8 büyüklüğündeki depremde ağır hasar alan Malatya’nın Kale ilçesine de Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanlığı 439 konut, 302 köy evi, 56 ahır ve 16 iş yeri inşa etti. Proje kapsamında 16 derslikli bir okul da ilçeye kazandırıldı. TOKİ’nin 2020 Elazığ depreminin ardından Malatya’nın Kale ilçesine yaptığı konutlar, hem 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinde hem de 16 Ekim’de meydana gelen 5,9 büyüklüğündeki Kale merkezli depremde hasar görmedi. İlçeden görüntüleri sosyal medya hesabından paylaşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Kurum, "TOKİ ile Malatya Kale’de kale gibi konutlar yaptık. Afetlere dirençli, sağlam, konforlu" dedi.

Bakan Kurum:

"Artık deprem sırasında evden dışarı çıkmıyoruz"

Görüntülerde yer alan hak sahibi Neriman Karadağ, deprem sırasında sokağa çıkma gereği görmediklerini ifade ederek, "6 Şubat depreminde bile hiçbir hasar almadık. En son yaşanan deprem, Kale ilçesinde olduğu için çok daha şiddetliydi ama yine de hiçbir hasar almadık. Yapılan TOKİ evleri depreme dayanıklı, güvenli olduğu için hiçbir korku yaşamadık. Allah herkese böyle TOKİ evleri nasip etsin. TOKİ evinden başka ev tanımam" dedi. Evinin sağlamlığına çok güvendiğini anlatan Karadağ şöyle devam etti: Torunlarım da biz de yastığa başımızı rahat koyabiliyoruz. Deprem oluyor mesele, benim eşim çay demliyor. Biz çay içiyoruz. Düşünebiliyor musunuz? Herkes dışarıda otururken biz evimizden dışarı çıkmıyoruz. Ayrıca, her şey ayağımızın altında. Devlet hastanesi burada. Anaokulu, ilkokul, ortaokul, lise burada. Jandarmamız var. Evimizin etrafı çok güzel. Böyle insanlar olduğu sürece Türkiye’nin beli yere gelmez. Bizi kimse yıkamaz. Murat Kurum’a çok teşekkür ediyorum. İyi ki varmış, iyi ki biz bu evlere gönül ferahlığıyla oturabiliyoruz" dedi.

Bakan Kurum:

"Zeminimiz sağlam, yapılar sağlam"

Bakanlığın sunduğu imkanlarla yeni dükkanlarına yerleştiklerini belirten kuaför Veysel Bilici, "Daha önceki kaldığım yerde o kadar bir büyük bir travma yaşadık ki. Her an dükkanın başımıza yıkılacağını hissediyorduk ama gerçekten burada çok farklı bir durum var. Daha güvenilir. Daha geniş ve ferah. Deprem anında da çalışıyorduk ama sarsıntıyı fazla hissetmedik" şeklinde konuştu. Çay ocağı işletmeciliği yapan Enes Ayben de "TOKİ geldiğinden beri çok şükür hiçbir yıkımla veyahut da bir hasarla karşılaşmadık. Ondan önceki süreçte evlerimiz hep hasar gördü, yıkılanlar oldu, kaybımız oldu. Depremler yaşanıyor, artçılar yaşanıyor. Hiç fark etmiyoruz bile. Zeminimiz sağlam, yapılar sağlam. Daha önce herkes buradan gitmek istiyordu ama TOKİ konutları yapıldıktan sonra herkes buraya gelmek istiyor. Güven arttı" dedi. Birsel Baykal ise 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinde evlerinde olduklarını ifade ederek, "Evimizde herhangi bir çizik, bir çatlak, herhangi hiçbir şey olmadı. En güvenilir evler TOKİ’dir diyebilirim" diye konuştu.

Bakan Kurum:

Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında da Kale ilçesinde 268 konut, 1 cami ve 3 iş yerinin yapımına başlandı. 

Musa Erdoğan



 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Yaşama Tutunan Patiler Derneği Başkanı Özgünlü hakkında 12 yıl 3 aya kadar hapis talebi Yaşama Tutunan Patiler Derneği’ne yönelik "suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama" suçundan aralarında dernek başkanı Buket Özgünlü’nün de bulunduğu 16 sanık hakkında 12 yıl 3’er aya kadar hapis cezası talep edildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca Yaşama Tutunan Patiler Derneği’ne yönelik "suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama" suçundan iddianame hazırlandı. Aralarında dernek başkanı Buket Özgünlü’nün de bulunduğu 16 sanık hakkında hazırlanan iddianamede, bilirkişi raporunda bazı nakit ve transfer hareketlerinin derneğin tüzel kişiliğinin faaliyetleri kapsamında kullanılmadığının belirlendiği belirtildi. "Kamuyu 18 milyon 627 bin lira zarara uğratmışlar" Dernek hesaplarındaki tutarların bir kısmının çeşitli işlemlerin ardından tekrardan sanık Özgünlü’nün banka hesapları ile aile bireylerinin hesaplarına aktarıldığı tespit edildi. Başsavcılıkça yürütülen soruşturma çerçevesinde elde edildiği ve aklandığı iddia edilen suç gelirlerinin miktarının fazlalığı nedeniyle Sayıştay denetçileri ile dernek denetçisinden oluşan bilirkişi heyetince rapor hazırlandı. Raporda ismi geçen mama şirketinden köpek maması alınmamasına rağmen sahte fatura düzenlendiği ve mama şirketine, mama alınmış izlenimi ile para ödendiği tespitleri yapıldı. Dosyada şüpheliler Aleyna Nur Sarıoğlu, Alev Erçetin, Buket Özgünlü, Cemal Özgünlü, Demet Kılıç, Evren Kılıç, Tuğçe Soysal, Aynur Temel, Birkan Soysal, Ertan Işık, Fatma Özgünlü, Rüya Bilgi, Tuğba Törüsel ve Yosma Bilgi’nin kamuyu 18 milyon 627 bin 848 lira zarara uğrattıkları belirtildi. Savcılık sanıklar Buket Özgünlü, Cemal Özgünlü, Demet Kılıç, Aleyna Erçetin, Aleyna Nur Sarıoğlu, Aynur Temel, Birkan Soysal, Ertan Işık, Evren Kılıç, Fatma Özgünlü, Rüya Bilgi, Tuğba Törüsel, Tuğçe Soysal, Tuna Boyacı, Tahsin Malkoç ve Yosma Bilgi hakkında ‘suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama’ suçundan 12 yıl 3’er aya kadar hapis cezası talep etti. Hazırlanan iddianame Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edildi. Olayın geçmişi Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Suçtan Kaynaklanan Malvarlığı Değerlerinin Aklanması Bürosu tarafından Yaşama Tutunan Patiler Derneğinin hayvanseverler tarafından gönderilen paraların dernek amaçları dışında kullanıldığı, bağış paralarının dernek yöneticilerince kişisel zenginleşme ve malvarlığı edinimlerine konu edildiği iddia edilen dernek yöneticileri ve ilgili diğer kişilerden oluşan toplam 16 şüpheli hakkında soruşturma başlatılmıştı. Derneğin tüzel kişiliği bünyesinde dernek amaçlarının gerçekleştirilebilmesi amacıyla hayvanseverler tarafından gönderilen paraların amaçları dışında kullanıldığı belirtilmişti. Elde edilen suç gelirinin öncül suç ile bağının yok edilmesi amacıyla aklama faaliyetlerine konu edildiği aktarılan dosyada, aklama faaliyetlerinde dernek tüzel kişiliği ile bazı mama şirketlerinin araç olarak kullanıldığı, aklama suçunun işlenmesinde mama şirketleri nezdinde sahte faturaların düzenlendiği, bu nedenle dernek tüzel kişiliği ile kamunun zarara uğratıldığı ifade edilmişti. Mali Suçlar Araştırma Kurulu Başkanlığının (MASAK) raporuna da yer verilen dosyada, bazı nakit ve transfer hareketlerinin dernek faaliyetleri kapsamında kullanılmadığı, dernek hesaplarındaki tutarların bir kısmının çeşitli işlemlerle tekrar dernek yönetim kurulu başkanı Buket Özgünlü ve yakın aile bireylerinin hesaplarına aktarıldığı bildirilmişti. Şüphelilerin yasa dışı eylemlerine de yer verilen dosyada, derneğin başkan yardımcısı Demet Kılıç’a genel kurul kararı olmaksızın 707 bin 462 lira huzur hakkı ödendiği, Demet Kılıç’ın derneğe ait hesaptan çektiği 621 bin 817 lirayı dernek kasasına koymadığı, kendi ve diğer şüpheliler Evren Kılıç ve Buket Özgünlü’nün de aynı yöntemle paraları şahsi hesaplarına gönderdiği ifade edilmişti.
Bursa Orhan Torun, TOBB İstişare Toplantısı’nda Yenişehir’i temsil etti Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Marmara Bölgesi İstişare Toplantısı, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde, Marmara Bölgesi Oda ve Borsa Başkanlarının katılımıyla Ankara’daki TOBB İkiz Kuleler’de yapıldı. Toplantıya, Yenişehir Ticaret ve Sanayi Odası (YTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Torun ile YTSO Yönetim Kurulu Üyesi Ergin Eren de katıldı. Yerel kalkınmanın lokomotifi konumundaki Oda ve Borsaların temsilcileri, toplantıda bölgesel ve sektörel sorunlar ile iş dünyasının çözüm bekleyen taleplerini dile getirdi. Küresel ölçekte yaşanan ticaret savaşlarının Türkiye ekonomisine yansımaları, il ve ilçelerdeki ekonomik daralma, üretici ve yatırımcıların beklentileri gibi konular masaya yatırıldı. İstişare toplantısına Marmara Bölgesi’ndeki Oda ve Borsa başkanları katıldı. Toplantı, bölge ekonomisinin dinamiklerine yönelik değerlendirmelerin yapılması ve ortak çözüm önerilerinin geliştirilmesi açısından önemli bir platform olarak öne çıktı. Toplantıya ilişkin değerlendirmede bulunan YTSO Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Torun, "Yenişehir’in üretim potansiyeli, tarım ve sanayi gücü ile Bursa ekonomisine sağladığı katkıları bir kez daha dile getirdik. Yerelden genele çözüm üretme amacıyla yapılan bu tür toplantıları çok kıymetli buluyoruz. TOBB nezdinde sorunlarımızı ve taleplerimizi doğrudan iletme imkânı bulduk. Yenişehir iş dünyasının sesi olmaya devam edeceğiz" dedi. Torun, açıklamasının devamında şunları kaydetti: "Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin finansmana erişim zorlukları, tarımda girdi maliyetleri ve nitelikli iş gücüne erişim gibi konuların çözüm beklediğini aktardık. Ortak akılla hareket edilerek alınacak kararların, yalnızca Marmara Bölgesi’ne değil, Türkiye genelindeki ekonomik canlılığa da katkı sunacağına inanıyoruz."
Antalya ATB Başkanı Çandır Şubat ayı Tarım-GFE değerlendirdi Antalya Ticaret Borsası (ATB) ve Antalya Tarım Konseyi (ATAK) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı Şubat ayı Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi’ni (Tarım-GFE) değerlendirdi. Tarım-GFE’nin Şubat ayında aylık yüzde 2,35 arttığını belirten Çandır, bu artışın endeksin ölçülmeye başlandığı 2015 yılından bu yana Şubat ayları ortalaması olan yüzde 1,77’nin oldukça üzerinde gerçekleştiğini ifade etti. Eylül ayından bu yana düşüş eğiliminde olan endeksin, son iki ayda ortalamanın üzerinde artış gösterdiğini belirten Çandır, "Tarım-GFE, Şubat ayında yıllık bazda ise yüzde 28,92 olarak ilan edilmiştir. Bu oran, son 10 yılın Şubat ayı ortalaması olan yüzde 31,12’nin iki puan altındadır. Aylıkta ortalama üstü, yıllıkta ise ortalamanın altında bir artış söz konusudur" dedi. En yüksek artış veteriner hizmetlerinde Tarım-GFE’nin alt kalemlerini de değerlendiren Çandır, tarımda kullanılan mal ve hizmetlerin fiyatlarında Şubat ayında aylık yüzde 2,40, yıllık ise yüzde 27,49 oranında artış yaşandığını belirtti. Tohumda aylık yüzde 3,78, enerjide yüzde 1,10, gübrede yüzde 2,69, zirai ilaçta yüzde 1,88, veteriner hizmetlerinde yüzde 1,93, yem fiyatlarında yüzde 2,71 ve diğer kalemlerde yüzde 2,19 oranında artış görüldüğünü kaydetti. Yıllık bazda ise tohumda yüzde 47,57, enerjide yüzde 16,07, gübrede yüzde 26,67, ilaçta yüzde 20,65, veteriner hizmetlerinde yüzde 52,51, yem fiyatlarında yüzde 24,67 ve diğer kalemlerde yüzde 43,97 oranında artış yaşandığını ifade eden Çandır, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetlerde ise aylık yüzde 2,02, yıllık yüzde 37,80’lik artış görüldüğünü söyledi. Veteriner hizmetleri kalemindeki yıllık yüzde 52,51’lik artışın dikkat çekici olduğunu belirten Çandır, "Tarım-GFE alt kalemlerindeki düşüş eğilimi Ocak ayı itibarıyla yerini yükselişe bırakmıştır" dedi. Tarım-ÜFE, aylıkta ortalamanın altında kaldı TÜİK tarafından açıklanan Tarımsal Üretici Fiyat Endeksi (Tarım-ÜFE) hakkında da değerlendirmelerde bulunan Çandır, Şubat ayında Tarım-ÜFE’nin aylık yüzde 2,70 artışla son 10 yılın ortalaması olan yüzde 3,56’nın altında kaldığını, yıllık bazda ise yüzde 29,89 artışla 10 yıllık ortalamanın (yüzde 24,71) üzerinde seyrettiğini söyledi. Çandır, "Tarımsal faaliyetlerde bulunanlar açısından son bir yıllık eğilim, genel olarak üretici aleyhine gerçekleşmiştir. Ancak Mayıs, Haziran ve Kasım aylarında bu eğilim lehlerine dönmüş, Şubat ayında ise üretici açısından başa baş bir seyir izlenmiştir. Girdi maliyetlerindeki artış üretici fiyatlarını geçtiği için bu durum sürdürülebilirlik açısından dikkatle takip edilmelidir" ifadelerini kullandı. Tarımda enflasyon imalat sanayinden geride kaldı Yurt içi ve yurt dışı üretici fiyatlarının da tarımı etkilediğini dile getiren Çandır, yurt dışı üretici enflasyonunun Şubat’ta aylık yüzde 2,05, yıllık yüzde 20,08; yurt içi üretici enflasyonunun ise aylık yüzde 2,12, yıllık yüzde 25,21 olarak açıklandığını aktardı. Gıda kalemindeki üretici fiyatlarının da aylık yüzde 2,33, yıllık yüzde 32,48 arttığını belirten Çandır, "Bu rakamlar tarıma dayalı imalat sanayiindeki enflasyonun, tarımdan daha yüksek seyrettiğini ortaya koymaktadır" ifadelerini kullandı. TÜFE hala çok yüksek Tüketici fiyatları tarafına da değinen Çandır, Şubat ayında TÜFE’nin aylık yüzde 2,27, yıllık yüzde 39,05 arttığını hatırlatarak, "Son 20 yılın Şubat ayı ortalaması aylıkta yüzde 1,06, yıllıkta ise yüzde 17,23’tür. Bu da manşet enflasyonun hala oldukça yüksek seyrettiğini göstermektedir" dedi. Gıda enflasyonunun Şubat ayında tüketicide aylık yüzde 3,17, yıllık yüzde 35,11 olarak açıklandığını belirten Çandır, işlenmemiş gıdada bu oranların aylık yüzde 1,40, yıllık yüzde 33,75 olduğunu; yaş meyve ve sebze enflasyonunun ise aylık yüzde 1,21 azalış, yıllık yüzde 40,82 artış gösterdiğini aktardı. Çandır, "Bu veriler, üreticilerin maruz kaldığı enflasyonun üzerinde bir tüketici enflasyonu olduğunu göstermeye devam etmektedir" dedi.