GÜNDEM - 15 Ağustos 2024 Perşembe 16:11

Avrupa Alevi Düşünce Derneği Genel Başkanı Abbasoğlu: “Bazı Alevi kurumları son yıllarda resmi törenlere alternatif etkinlikler düzenleyerek Alevileri kendi içinde bir kavgaya sürüklemek istemektedirler”

A
A
A
Avrupa Alevi Düşünce Derneği Genel Başkanı Abbasoğlu: “Bazı Alevi kurumları son yıllarda resmi törenlere alternatif etkinlikler düzenleyerek Alevileri kendi içinde bir kavgaya sürüklemek istemektedirler”

Hacı Bektaş Veli Anma etkinliklerinde Alevi kurumlarının dışlandığı iddiaları gerilime sebep oldu. Avrupa Alevi Düşünce Derneği Genel Başkanı İsmet Abbasoğlu, "Alevileri bölmek isteyenler var" derken, Afyonkarahisar Hacı Bektaş Veli Dernekleri Federasyonu Başkanı Mustafa Güllü, "Belediye bizi davet bile etmedi" diyerek tepkisini dile getirdi.


Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesinde 61’inci Ulusal, 35’inci Uluslararası Hacı Bektaş Veli Anma etkinliklerinde Alevi kurumlarının dışlandıkları iddiası tartışmalara yol oldu. Hacıbektaş Belediyesi’nin anma etkinlikleri kapsamında bazı Alevi kurumlarını davet etmemesine tepki geldi. Afyonkarahisar Hacı Bektaş Veli Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Güllü, “Hacıbektaş Belediyesi, yeni yönetimiyle DEM Parti ile işbirliği yapan bir kesimin eline geçmiştir. Bu kesimin bizlerin varlığından rahatsız oldukları bir gerçek. Dolayısıyla bizleri etkinliklerin dışında tutmak için her türlü gayreti gösteriyorlar. Halbuki burası Aleviliğin doğduğu yerdir” dedi.



“Bazı Alevi kurumları son yıllarda resmi törenlere alternatif etkinlikler düzenleyerek Alevileri kendi içinde bir kavgaya sürüklemek istemektedirler”


Avrupa Alevi Düşünce Derneği Genel Başkanı İsmet Abbasoğlu ise, Hacı Bektaş Veli anma etkinliğinin tüm Alevilerin inanca olan saygılarını ifade ettikleri bir süreç olduğunu söyledi. Aleviliğin özünde kavga olmadığını dile getiren Abbasoğlu, “Aleviliğin özünde birbirini karalamak olmaz, Alevilik birliğin temsilidir. Oysa Aleviliği kendi siyasi çıkarları ve bağlı bulundukları partilerin gönlünü hoş etmek için hunharca ve fütursuzca harcamaktan çekinmeyen bazı Alevi kurumları, son yıllarda resmi törenlere alternatif etkinlikler düzenleyerek Alevileri kendi içinde bir kavgaya sürüklemek istemektedirler. Amaçları siyaseten güçlenerek onlara destek veren malum partilere zemin hazırlamaktır. Bu sadece Alevilere zarardan başka bir şey değildir. Resmi törenler çok uzun zamandan beri Kültür Bakanlığı tarafından organize edilmektedir. Bakanlığın desteği ile Hacı Bektaş Veli Türbesi ve çevresindeki diğer türbeler restore edilerek Alevi ve Bektaşi canların hizmetine sunulmuş, Alevilerin ibadetlerini rahatça yapabilmesini sağlamışlardır” diye konuştu.



“Ortak yaptığımız birlik davetine cevap bile vermediler”


Alevilerin içerisinde DEM Parti’ye siyasi alan oluşturmak isteyen bir kesimin olduğunu savunan Horasan Erenleri Dernekler Federasyonu Genel Sekreteri Ali Rıza Özkan ise, görüşlerini şöyle ifade etti:


“Hacıbektaş’ın TİP’li belediye başkanı da bu kesim ile işbirliği içerisindedir. Belediye başkanı yanına aldığı üç-beş tabansız örgüt ile Hacı Bektaş Veli anma etkinliklerini Alevilerden kaçırmıştır. Bizim 8 federasyon, çok sayıda vakıf ve Babagan Bektaşilerin temsilcileri ile ortak yaptığımız birlik davetine cevap bile vermediler. Çünkü, en başından beri planları belliydi. Alevileri Mezarlıklar Dairesi’ne bağlayan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun desteği ile Alevi kuruluşların çoğunluğunu dışlayarak burada kendilerine siyasi ve maddi bir rant alanı oluşturmak istiyorlar.”



“Bu etkinlik bir belediye etkinliği değildir ve olamaz”


Hacıbektaş Belediyesi’nin Alevi Bektaşilerin bir kesimi ile işbirliği yaparken, diğerlerini dışladığını ve etkinlik yapmalarını dahi engellemeye kalkıştığını belirterek tepki gösteren Özkan, Hacıbektaş Belediyesi’nin etkinliklere kendilerini ve birçok Alevi kuruluşunu davet etmediğini kaydetti. Özkan, “Hacıbektaş Belediyesi onlarca Alevi kuruluşu gibi bizi de davet etmedi. Fikrimizi de sormadı. Biz el uzattığımız halde kara propaganda yaparak, gerçekleri karartmak istiyorlar. Gerçek şudur; Hacıbektaş Belediyesi’nin amacının farkına varmamızla birlikte Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanı Alirıza Özdemir ile bağlantı kurarak, anma etkinlikleri kapsamında etkinlikler düzenlemek istediğimizi ve desteğe ihtiyacımız olduğunu ilettik. Başkan Özdemir de bize ve dışımızdaki çeşitli Alevi kuruluşlarına Hacı Bektaş Veli Anma etkinlikleri süresince destek vermeyi kabul etti. Hatta Başkan Özdemir, tüm Alevi ve Bektaşi STK’larını ve Hacıbektaş Belediyesi’ni toplantılara davet etti. Ancak türlü bahanelerle iş birliğine yanaşmadılar. Birlik çağrısını cevapsız bıraktılar. Şunu öncelikle ifade etmeliyim ki, bu etkinlik bir belediye etkinliği değildir ve olamaz. Alevi ve Bektaşiler bu yolun kurucu olan Hacı Bektaş Veli’yi her yıl ağustos ayının ikinci ve üçüncü haftasında anarlar. Önceleri Alevi kuruluşları bu etkinlikleri düzenlerken, Hacıbektaş Belediyesi bir noktadan sonra etkinlikleri ele geçirdi. Asıl olan, Hacı Bektaş Veli anma etkinliklerinin asıl sahibine geri verilmesidir. Bu etkinlikleri siyasi ve maddi rant alanı olmaktan çıkarmak hepimizin görevidir. Hacıbektaş belediyesinin ayrımcı tutumunun arka planında bir de bu etkinlikleri elinden kaçırmak korkusu olduğunu ifade etmem gerekir” diye konuştu.



“Bizi davet eden tek bir kurum oldu, o da Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığıydı”


Afyonkarahisar Hacı Bektaş Veli Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Güllü’ye de belediyenin kendilerini davet etmediğini belirterek şöyle konuştu:


“Hacıbektaş Belediyesi bizleri davet etmedi, görüşümüzü, fikirlerimizi, düşüncelerimizi dahi arayıp sormadılar. Bizi davet eden tek bir kurum oldu, o da Alevi- Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığıydı, gittik düşüncelerimizi paylaştık. Etkinliklerin yapılmasına yönelik önerilerimizi sunduk. Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı kurulduktan sonra Afyonkarahisar’da köylerimizde bulunan cemevlerimizin yüzde 75’inin bakım onarımı yapıldı, sıfırdan cemevleri yapıldı. Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nı Alevi toplumunu birleştirici kucaklayan, bir araya getirmek için çalışmalar yapan bir kurum olarak görüyorum ve destekliyorum. Bizler Hünkar Hacı Bektaş Veli’nin yolunda hoşgörü ve birlik içerisinde kenetleneceğiz.”



Avrupa Alevi Düşünce Derneği Genel Başkanı Abbasoğlu: “Bazı Alevi kurumları son yıllarda resmi törenlere alternatif etkinlikler düzenleyerek Alevileri kendi içinde bir kavgaya sürüklemek istemektedirler”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şırnak Şırnak’ta ’çığ hazırlık ve müdahale tedbirleri’ koordinasyon toplantısı yapıldı Şırnak İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü, muhtemel bir çığ olayına karşı ilgili kurumların katılımı ile ’çığ hazırlık ve müdahale tedbirleri’ koordinasyon toplantısı gerçekleştirdi. Şırnak İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü koordinesinde İl Jandarma Komutanlığı, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, TPAO Bölge Müdürlüğü, Meteoroloji İl Müdürlüğü, Türk Telekom İl Müdürlüğü, Şırnak Belediye Başkanlığı, Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü, Sağlık Müdürlüğü ve Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü temsilcileri ile muhtemel bir çığ afetine karşı hazırlıklı olmak ve müdahale çalışmaları kapsamında gerekli tedbirleri eksiksiz almak üzere Şırnak Vali Yardımcısı Hasan Hüseyin Alpaslan başkanlığında ’çığ hazırlık ve müdahale tedbirleri’ koordinasyon toplantısı gerçekleştirdi. Deprem ülkesi olan Türkiye’de çığ afetleri de çok sayıda vatandaşın hayatını kaybetmesine yol açıyor. 71 yıllık istatistiklere göre her yıl ortalama 28 olay, 20 ölü, 6 yaralı olarak kayıt altına alındı. Türkiye’de en fazla ölümlü çığ afeti 1992 yılında merkeze bağlı Görmeç köyünde yaşandı ve 85 kişi vefat etti. Ayrıca 1992 yılında Beytüşşebap ilçesine bağlı Boğazören köyünde 36 vatandaş, Çığlıca köyünde 1992 yılında 15 vatandaş, Beşağaç köyünde 3 vatandaş çığ afeti nedeniyle hayatını kaybetti. "1992 yılında Şırnak’ın Görmeç köyünde çığ nedeniyle 85 kişi hayatını kaybetmiştir" Şırnak’ta muhtemel bir çığ afetine karşı Şırnak İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü olarak her türlü hazırlığın içerisinde olduklarını ifade eden AFAD Şırnak İl Müdürü Muzaffer İşlek, "Doğa ve insan kaynaklı afetler, hem insanların hayatlarını derinden etkilemekte hem de büyük ekonomik kayıplara yol açmaktadır. Türkiye’de tektonik, topoğrafik ve iklimsel yapısının etkisiyle doğa kaynaklı afetlerle sık sık karşılaşılabiliyor. Depremler bakımından yüksek riskli bir coğrafyada bulunan ülkemizde, heyelan, sel-taşkın, kaya düşmesi ve çığ afetleri de bölgesel ve mevsimsel bazda yaşanabilmektedir. Afetleri yoğun yaşayan ülkemizin iklim değişikliğinin etkilerini, yakın gelecekte daha da fazla hissedeceği değerlendirilmektedir. Türkiye’de 71 yıllık istatistiklere göre her yıl ortalama 28 olayın yaşandığı 20 kişinin ölümü ve 6 kişinin yaralanması ile kayıt altına alınmıştır. Türkiye’de çığ afetlerinde en ölümlü çığ olay 1992 yılında Şırnak’ın Görmeç köyünde yaşanmış ve 85 kişi hayatını kaybetmiştir. Ayrıca 1992 yılında Beytüşşebap ilçemize bağlı Boğazören köyünde 36 vatandaş, Çığlıca köyünde 1992 yılında 15 vatandaş, Beşağaç köyünde 3 vatandaş çığ afeti nedeniyle hayatını kaybetmiştir" dedi. Geçmişte yaşanan bu olaylara karşı hazırlıklı olmak için "çığ hazırlık ve müdahale tedbirleri" adı altında bir koordinasyon toplantısı gerçekleştirdiklerini belirten İşlek, "Bu toplantıdaki amacımız depremlere hazırlıklı olduğumuz gibi çığ afetlerine karşı da hazırlıklı olmak ve olası bir olaya karşı da alınması gereken tedbirleri zamanında almaktır. Çığ öncesinde çığ riskine karşı nasıl hazırlanacağınızı ve korunacağınızı öğrenebileceğiniz eğitim programlarına katılın. İlk yardım gibi tamamlayıcı eğitimleri de alın. Yeni yerleşim yeri olarak çığ riski taşıyan bölgeleri seçmeyin. Mevcut yapılarınızı sigortalatın. Çığ tehlikesinin artmasını engellemek için, yamaçlardaki ağaçları, bitki örtüsünü ve ormanları koruyun. Kar yağan aylarda hava ve yol durumu raporlarını dikkatlice izleyin. Aile Afet Planınızı hazırlarken çığ riskini göz önünde bulundurun" diye konuştu.