GÜNDEM - 01 Ekim 2024 Salı 17:28

Ankara’da yeni Adli Tıp Kurumu binasının temeli yarın atılıyor

A
A
A
Ankara’da yeni Adli Tıp Kurumu binasının temeli yarın atılıyor

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Adli Tıp Kurumuyla ilgili fiziki kapasiteyi daha da yükseltecek yeni projelerimizi hayata geçireceğiz. Yarın Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığımızın temelini atacağız" dedi.


Adalet Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, yarın yapılacak törenle temeli atılacak Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı binası, Adli Tıp Şube Müdürlüğü, Morg İhtisas Daire Başkanlığı, Kimya İhtisas Daire Başkanlığı, Biyoloji İhtisas Daire Başkanlığı, Trafik İhtisas Daire Başkanlığı ve Fizik İhtisas Daire Başkanlığı olmak üzere 6 birimden oluşacak.


İnşaat alanı 43 bin 695 metrekare olarak tasarlanan bina, 4 katlı olacak ve 147’si kapalı 379 araçlık otoparka sahip olacak.



"Herkes adli tıbbın adalet terazisinde eşit olarak yer alır"


Açıklamada görüşlerine yer verilen Adalet Bakanı Tunç, adli tıp biliminin, yargının gerçeği arama yolculuğunda kritik rol oynadığını vurguladı. Tunç, adli tıp kurumunun maddi gerçeği ortaya çıkartarak adalet terazisini dengelediğini anlatarak, "Adli Tıp Kurumuyla ilgili fiziki kapasiteyi daha da yükseltecek yeni projelerimizi hayata geçireceğiz. Yarın Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığımızın temelini atacağız" ifadesini kullandı.


Adli tıbbın sağladığı kanıtlar sayesinde karanlıkta kalmış olayların aydınlandığını, suçluların hak ettikleri cezayı alırken masumların da özgürlüklerine kavuştuğunu aktaran Tunç, "Herkes adli tıbbın adalet terazisinde eşit olarak yer alır. Çünkü adli tıp tarafsızdır. Onun görevi, yalnızca gerçeği bulmak ve adaletin terazisini dengelemektir. Yalnız ceza hukuku alanında değil, özel hukuk uyuşmazlıklarında da adli tıp kurumunun yapacağı analiz ve tespitlerin önemi oldukça büyüktür. Böylesine önemli bir görevi hakkıyla yerine getiren ve 200 yıla yaklaşan tarihi ile Adli Tıp Kurumu her geçen gün kapasitesini artırarak delillerin kesinleştirilmesinde adalet teşkilatının ayrılmaz parçası olmuştur" açıklamasında bulundu.



Ankara’da yeni Adli Tıp Kurumu binasının temeli yarın atılıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Çağdaş Atan: “90 dakika sonunda sahada güçlü kalıp, oyunu kazanmak istiyoruz” Başakşehir Teknik Direktörü Çağdaş Atan, Rapid Wien maçı öncesi yaptığı açıklamada, "90 dakika sonunda sahada güçlü kalıp, oyunu kazanmak istiyoruz” dedi. Başakşehir, UEFA Konferans Ligi ilk maçında yarın Avusturya temsilcisi Rapid Wien’i konuk edecek. Başakşehir Teknik Direktörü Çağdaş Atan, söz konusu mücadele öncesi basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Geçen sene büyük bir gelişim göstererek Avrupa kupalarına katılmaya hak kazandıklarını söyleyen Çağdaş Atan, “Ligin başında çok zorlandığımız ve belli bir periyot sonrasında sonra kendimize döndük. Bunu da Avrupa kupalarına kalarak taçlandırdık. İlk maç kendimizi gösterme, vizyonumuzu tüm Avrupa’ya göstermek istiyoruz. Şimdiye kadar 6 maçta 5 galibiyet, 1 beraberlik aldık. Rapid Wien ilk 8’in de en büyük adaylarından bir tanesi. Belli bir oyun planı olan ve oyunun her bölümünü planlamaya çalışan bir takıma karşı oynayacağız. Son haftaya kadar ligde liderlerdi. Geçtiğimiz Austria Wien maçını izleme fırsatım oldu. Daha önce oynadıkları takımlara bakınca farklı bir takımız. Hem kulübü, hem de ülkemizi iyi bir şekilde temsil etmek istiyoruz” ifadelerini kullandı. "Başakşehir’in hedefi bir üst tura geçmek UEFA Konferans Ligi’nin yeni formatının eğlenceli olduğunu belirten Atan, “Yeni formatın maçlarda eğlence katacağını düşünüyorum. Güçlü bir kura çektik. Güçlü ve zor bir fikstürümüz var. Bir o kadar da gücümüz var. Güçlü bir oyunumuz var. Duarte ve Ömer Ali’nin eksikliğini hissedebiliriz. Bu pozisyonları da doldurup, iyi bir oyun sergilemek istiyoruz. Başakşehir’in hedefi bir üst tura geçmek. Hedeflerimizi hayallerimizi yüksek tutmak istiyoruz. İlk 8’de tamamlayıp ya da play-off oynamak istiyoruz. Hedefimiz bu şekilde” diye konuştu. “Bir Türk takımının galibiyet sayısının mağlubiyet sayısında fazla olması önemli bir istatistik” Konferans Ligi elemelerinde oynadıkları 6 maçta elde ettikleri 5 galibiyet ile kulübün Avrupa kupalarında galibiyet sayısının, mağlubiyet sayısını geçtiğinin hatırlatılması üzerine Çağdaş Atan, “Güzel bir birliktelik yaşıyoruz. Oyuncu ve stafla beraber iyi bir uyumuz var. Rakiplerin gücü şimdi eşleşmeler kadar güçlü olmasa da daha. Ülke puanına yapmak istediğimiz katkıdan her zaman bahsetmiştik. Bir Türk takımının galibiyet sayısının mağlubiyet sayısında fazla olması önemli bir istatistik bana göre. Bu bölümde bunlar içinde yarıştık aslında. Bunu gerçekleştirdiğimiz için mutluyuz. Gerçek hayatta kalma mücadelesi başlıyor. Biz Avrupa kupalarını çok önemsiyoruz. Büyük gücümüzle sahada olacağız. Oyuncularım mutlu ve burada oynamak için çok heyecanlılar. Benim yarın en büyük güvencem oyuncularım. Bizim onlara verdiğimiz taktik disiplini sahaya yansıttıklarında, bunu coşku ile birleştirdiklerinde güçlü bir takım oluyorlar. İki gündür iyi analiz ediyoruz. Oynaması çok keyifli bir rakip ve ortam olacak. Asıl hedefimiz buradan kazanarak ayrılabilmek. Bizim içinde büyük bir enerji olur, Rapid Wien gibi güçlü bir takımı burada yenerek. Yarın 17.30 ve 19.30 arasında herkese futbol şöleni izletebiliriz” cümlelerini kullandı. “En büyük avantajımız beraber oynama alışkanlığı olan bir takımız” Sezon başında hedefledikleri gibi 58-60’a yakın maç oynayacaklarını belirten Atan, “Sanırım Haziran ayın 28’iydi ilk yola çıktığımızda. Bu sene amacımız 58-60 maçı oynamaktı. Bunun içinde eleme turunu geçip, gruplara kalmak. Türkiye Kupası’nda gidebildiğimiz yere kadar gidebilmek ve ligde 36 tane maçı tamamlayabilmek. Bu da bizim en büyük hedeflerimden bir tanesiydi. İlk günden itibaren buna uygun çalışmalarımıza devam ettik. Gerekli fiziksel yüklemeleri takımımıza uyguladık. En büyük avantajımız beraber oynama alışkanlığı olan bir takımız. Çok fazla transfer yapmadık. 2-3 oyuncu daha kadroya katabilirdik, özellikle içimize sinen portföy olmadığı için bu transferi gerçekleştirmedik. İstediğimiz ama son anda masada bozulan transfer görüşmelerimiz oldu. Bunu gerçekleştirebilseydik gücümüze güç katabilirdik. Birlikte oynamaya alışkın bir takımız. Bu bizim için avantaj diye düşünüyorum. Zaten rotasyon yapmayı seven bir teknik direktörüm. 22 oyuncuyu da oyunun içerisinde dahil etmek istediğimi daha öncede söyledim. Bugün bütün oyuncularım oynamaya hazır. Bunun bizim için çok sevindirici. Yaptığımız rotasyonların ardından oyun seviyemizin geriye düşmesini istemiyoruz. Sezon başında bu konuda zorlandık ama her geçen gün daha çok mesafe kat ediyoruz. İyi çalıştıklarında, oyuna sadakat gösterdiklerinde, taktik disipline bağlı kaldıklarında forma şansı bulacaklarını biliyorlar. Nitekim yarın önemli bir maçımız. Cumartesi günü bir bu kadar önemli bir lig maçımız daha var. 25 oyuncumda bu yükü paylaşacaklarını biliyorlar. Hepsi fiziksel, taktiksel ve mental olarak bu mücadeleye hazırlar” şeklinde konuştu. “90 dakika sonunda sahada güçlü kalıp, oyunu kazanmak istiyoruz” Yarın oynayacakları Rapid Wien maçının analiziyle ilgili açıklamalarda bulunan Atan, “Topla oynamayı seven bir takıma karşı oynayacağız. Özellikle kendi liginde oynadıkları maçlarda bu özelliği daha çok ortaya çıkan bir ekip. Aut atışlarında farklı, topa sahip olup ikinci bölgeye taşıdıklarında farklı oyun dizilişine sahip olan bir takımda bahsediyoruz. Avrupa’da zorluk seviyesine göre topu rakibe bıraktıkları maçlarda olmuş. Bizimde şuan söylemek istemediğim cebimizde 2,3 tane planımız olacak. Baskı ve topa sahip olma anlamında, oyunu 3 bölgeye ayırdığımız plana sahip şekilde hareket etmek zorundayız. Rakibe baskı yapacağımız, rakibi bekleyeceğimiz ya da 1. blokta rakibi nasıl karşılayacağımızı çok iyi şekilde çalıştık. Özellikle iç saha maçlarında kendi kurallarımızla kazanıp, kendi kurallarımızla kaybetmek istiyoruz. Yarın kendi oyunumuzu oynayıp, kendi kurallarımızla kazanmak istiyoruz. Bu aşamaya gelirken en büyük hayalimiz oyun gücümüzü test edip, oyun gücümüzü Avrupa’da görebilmekti. Buda bizim için fırsat. Fit, zinde bir 11 ile sahada olacağız. Başladığımız değil, bitirdiğimiz 11 bizim için çok önemli. O yüzden yarın kimin başladığının çok büyük bir önemi yok. Maçı kimin bitirdiğinin büyük önemi var. 90 dakika sonunda sahada güçlü kalıp, oyunu kazanmak istiyoruz” değerlendirmesinde bulundu. “Ben yarın eğlenceli, herkesin keyif alabileceği bir maç bekliyorum” EURO 2024’te A Milli Futbol Takımı’nın Avusturya’yı yenerek çeyrek finale yükseldiğini, yarın oynanacak maçta aynı şekilde Rapid Wien’i yenmek istediklerini söyleyen Çağdaş Atan, “Ben yarın eğlenceli, herkesin keyif alabileceği bir maç bekliyorum. Güçlü bir takıma karşı oynayacağız. Buda maçı daha zevkli hale getirecek. Biz hazırız. Oyuncularım istediğimizi sahaya yansıtabilirse kazanabileceğimi düşünüyorum. Tabii bizim için bu bizim için hayal. Hedeflerden de bir tanesi. Avrupa final oynayabilmek isteriz. Ancak ilk öncelikli hedefimiz ilk 8’e kalıp, devam edebilmek. Ondan sonrasında devam edip göreceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.
Muğla "Osmanlı Nüfus Defterlerinde Muğla" kitabının tanıtımı gerçekleştirildi Muğla Valiliği koordinesinde hazırlanan ve tamamı bilimsel verilere ve Osmanlıca belgelere dayanan "Osmanlı Nüfus Defterlerinde Muğla" adlı kitabın tanıtım programı düzenlendi. Kitabın tanıtımında, Osmanlı dönemi nüfus kayıtlarıyla Muğla’nın tarihi ve demografik yapısının ortaya konduğu bu önemli çalışma kamuoyuyla paylaşıldı. Tanıtım programında konuşma yapan Muğla Valisi Dr. İdris Akbıyık, bu eserin Muğla’nın geçmişine ışık tuttuğunu ve bölgenin tarihini anlamada önemli bir kaynak olduğunu belirtti. Vali Akbıyık, "Osmanlı Devleti’nin nüfus sayımlarına ait defterleri titizlikle muhafaza etmesi, geçmişi anlamak açısından paha biçilemez bir hazine niteliğindedir. Bu sayede, yerleşim yerlerine göre nüfus dağılımı, yaş grupları, meslekler, etnik ve dini yapı gibi bilgileri zaman içerisindeki değişimleriyle birlikte takip edebiliyoruz. Bugün tanıtımını yaptığımız bu eser, araştırmacılar için rehber niteliğinde olacak" dedi. Vali Akbıyık, Osmanlı Devleti’nde nüfus sayımının 19. yüzyıldan itibaren önem kazandığını, vergi ve askerlik gibi alanlarda yaşanan değişikliklerle birlikte devletin bu verilere ihtiyaç duyduğunu ifade etti. Kitapta, Osmanlı dönemine ait nüfus defterlerinde sadece kişisel bilgiler değil, aynı zamanda insanların etnik kimlikleri, mal varlıkları ve sosyal yapıları hakkında detaylı bilgilere yer verildiği belirtildi. Bu kayıtların, Muğla’nın sosyo-ekonomik yapısının anlaşılmasında önemli bir kaynak oluşturduğu vurgulandı. Kitabın yazarı Selahattin Durmaz ise konuşmasında, Osmanlı arşivlerinde uzun yıllar yaptığı araştırmalardan elde ettiği bilgileri bu kitapta derlediğini ifade etti. Durmaz, "Muğla’nın 1835 ile 1904 yılları arasındaki nüfus kayıtlarının doğa olayları ya da işgal gibi nedenlerden dolayı kaybolduğunu üzülerek belirtmek istiyorum. Ancak bu çalışma ile Muğla’nın 1904 yılına kadar olan eksik nüfus hafızasını bir nebze olsun tamamlamaya çalıştık" dedi. Ayrıca, bu tür çalışmaların kentlerin kaybolmuş tarihi değerlerini yeniden gün yüzüne çıkardığını, unutulmuş meslekler ve kaybolmuş mahallelerin de bu sayede yeniden hatırlanabileceğini vurguladı. Durmaz, Muğla’daki gayrimüslim nüfusun da nüfus defterlerinde yer aldığını ve bu kayıtların bölgenin sosyal yapısını anlamada önemli bir katkı sunduğunu belirtti. “Bu çalışma ile kentin belleğine yeniden kavuştuğunu söyleyebiliriz” dedi. “Osmanlı Nüfus Defterlerinde Muğla” adlı kitap, Osmanlı dönemindeki nüfus kayıtlarını detaylı bir şekilde ele alarak, Muğla’nın geçmişine ve sosyo-ekonomik yapısına dair önemli bilgiler sunuyor. Muğla Valiliği’nin destekleriyle hazırlanan bu kitap, hem akademik çalışmalar için değerli bir kaynak hem de kentin tarihine ışık tutacak bir rehber niteliğinde.