ASAYİŞ - 18 Eylül 2024 Çarşamba 08:05

44 ilde uyuşturucuya yönelik “Narkoçelik-39” operasyonları: 293 şüpheli yakalandı

A
A
A
44 ilde uyuşturucuya yönelik “Narkoçelik-39” operasyonları: 293 şüpheli yakalandı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya 44 ilde uyuşturucuya yönelik düzenlenen “Narkoçelik-39” operasyonlarında 470 kilogram uyuşturucu madde ile 4 milyon 945 bin 832 adet uyuşturucu hapın ele geçirildiğini ve 293 şüphelinin yakalandığını açıkladı.


İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Başkanlığı koordinesinde; İl Emniyet Müdürlüklerince; 681 ekip, bin 876 personel, 9 hava aracı ve 26 narkotik dedektör köpeğinin katılımıyla 44 ilde “Narkoçelik-39” operasyonları düzenlendi. İstanbul, Yalova, Gaziantep, İzmir, Ankara, Antalya, Konya, Samsun, Adana, Mersin, Bursa, Malatya, Manisa, Şanlıurfa, Rize, Denizli, Kayseri, Aydın, Kahramanmaraş, Kocaeli, Sakarya, Şırnak, Tokat, Balıkesir, Amasya, Hatay, Elazığ, Isparta, Karaman, Nevşehir, Osmaniye, Sinop, Afyonkarahisar, Eskişehir, Tekirdağ, Adıyaman, Aksaray, Bartın, Çanakkale, Erzincan, Kırıkkale, Kırşehir, Muş ve Diyarbakır’da düzenlenen operasyonlar sonucu 470 kilogram uyuşturucu madde ve 4 milyon 945 bin 832 adet uyuşturucu hap ele geçirildi. Ayrıca operasyonlar sonucu 293 şüpheli yakalandı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Prostat büyümesini erken fark etmek yaşam kalitesini artırır İyi huylu prostat büyümesi, yaş ilerledikçe prostat bezinin büyümesiyle ortaya çıkan bir durum. Yaşla birlikte prostat bezinin büyümesinin idrar yollarını sıkıştırarak çeşitli sorunlara neden olduğunu belirten Üroloji Uzmanı Op. Dr. Hüseyin Akyıldız, “Erken aşamada yapılan müdahaleler, sağlık sorunlarının büyümesini engeller ve yaşam kalitesini artırabilir” dedi. Prostat büyümesinin neden ortaya çıktığı tam olarak bilinmemekle birlikte; 60 yaş ve üzeri erkeklerin 3’te 1’inde, 80 yaşındaki erkeklerin ise yarısında görülüyor. Medicana Kadıköy Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Hüseyin Akyıldız, prostat büyümesiyle ilgili bilgi vererek, “Ailesinde prostat büyümesi olan kişilerde risk artıyor. Diyabet ve kalp rahatsızlığı gibi sağlık sorunları da bu durumu tetikleyebiliyor” dedi. Prostat büyümesi ve prostat kanseri arasındaki farkları anlamanın erken teşhis ve tedavi sürecinde büyük önem taşıdığını ifade eden Op. Dr. Akyıldız, “Erken aşamada yapılan müdahaleler, sağlık sorunlarının büyümesini engelleyebilir ve yaşam kalitesini artırabilir. Prostat sağlığını korumak ve muhtemel sorunları erken aşamada tespit etmek için düzenli sağlık kontrollerinizi aksatmayın” önerisinde bulundu. Sık ve ani idrara çıkma isteği görülebilir Prostat büyümesi belirtilerinin kişiden kişiye değişiklik gösterebildiğini ifade eden Op. Dr. Hüseyin Akyıldız, “İyi huylu prostat büyümesinin sık görülen belirtileri arasında; idrara başlama zorluğu, sık sık idrara çıkma, ani idrar yapma isteği, idrar akımında zayıflama ve idrarın damlama şeklinde çıkması bulunmaktadır. Ayrıca mesanedeki idrarı tamamen boşaltamama gibi sorunlar da yaşanabilir” dedi. Tanı sürecinde kullanılan yöntemler arasında rektal muayene, idrar ve kan testleri ve PSA testinin yer aldığını söyleyen Op. Dr. Akyıldız, “PSA testi, prostat büyümesi, prostat kanseri veya enfeksiyonu gibi durumlarda kandaki PSA seviyelerinin artıp artmadığını belirler. İdrar akım hızı testi ve idrar sonrası rezidüel miktar ölçümü de tanıda kullanılan diğer yöntemlerdir. Gerektiğinde transrektal ultrason ve biyopsi gibi ileri tetkikler de uygulanabilir” bilgisini verdi. İlaç tedavisi ve cerrahi seçenekleri bulunuyor Prostat büyümesi tedavisinin hastanın yaşına, semptomların şiddetine ve genel sağlık durumuna göre belirlendiğini belirten Op. Dr. Akyıldız, şunları söyledi: “Prostat büyümesi tedavisinde ilaç tedavisi veya cerrahi yöntemler tercih edilebilir. İlaç tedavisinde alfa-blokerler, 5-alfa redüktaz inhibitörleri ve tadalafil grubu ilaçlar kullanılabilir. Cerrahi tedavi seçenekleri arasında en sık kullanılan yöntem TURP (Transüretral Rezeksiyon) olup, bu yöntemle prostat bezinin büyüyen kısmı idrar yolundan çıkarılır. TURP işlemi sonrasında hastaların idrarla ilgili şikayetlerinde ciddi bir düzelme gözlenir. Prostat büyümesi tedavisinde açık prostat ameliyatı da bir seçenek olarak değerlendirilebilir.”
İstanbul Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır: ’’ Türk demir-çelik sektörü dünyada önemli bir konumda’’ Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Yıllık 60 milyon ton üretim kapasitesine sahip Türk demir-çelik sektörünün gerek üretim kapasitesiyle gerekse üretim miktarı ve ürün kalitesi ile dünyada önemli bir konuma sahip. Avrupa’nın 2’ncisi, dünyanın ise 8’ inci büyük çelik üreticisi konumundayız. Dünya ham çelik üretiminin yüzde 0,7 azaldığı bu yılın ilk 7 ayında, biz üretimde yüzde 14,9 artış kaydettik” dedi. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Ankiros 16. Uluslararası Demir-Çelik, Döküm, Demir Dışı Metalürji Teknolojileri, Makine ve Ürünleri İhtisas Fuarı’nın açılışına katıldı. Türkiye’nin demir-çelik ve döküm sektörlerinin ve bin 100’den fazla yerli ve yabancı katılımcı firmanın aynı çatı altında buluşmasını son derece değerli olduğunu belirten Bakan Kacır, Otomotivden inşaata, kimyadan makine üretimine, enerjiden raylı sistemlere oldukça geniş bir yelpazede, pek çok sektöre girdi tedariki sağlayan metal sanayimiz “güçlü sanayi, güçlü Türkiye” vizyonumuzu en üst düzeyde sahiplenen ve simgeleyen sektörler arasında yer aldığını belirtti. “Türk demir-çelik sektörümüz yıllık 60 milyon ton üretim kapasitesine sahip” Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Otomotivden inşaata, kimyadan makine üretimine, enerjiden raylı sistemlere oldukça geniş bir yelpazede, pek çok sektöre girdi tedariki sağlayan metal sanayimiz “güçlü sanayi, güçlü Türkiye” vizyonumuzu en üst düzeyde sahiplenen ve simgeleyen sektörler arasında yer alıyor. Yıllık 60 milyon ton üretim kapasitesine sahip Türk demir-çelik sektörümüz gerek üretim hacmiyle gerekse üretim miktarı ve ürün kalitesi ile bugün dünyada önemli bir konuma sahip. Avrupa’nın 2’nci dünyanın ise 8’ inci büyük çelik üreticisi konumundayız. Dünya ham çelik üretiminin yüzde 0,7 azaldığı bu yılın ilk 7 ayında, biz üretimde yüzde 14,9 artış kaydettik” dedi. “Göğsümüzü kabartan bir diğer gururumuz döküm sektörümüz” Türkiye’nin bir diğer gururu olarak döküm sektörünü işaret eden Bakan Kacır, “Metal sanayinde, göğsümüzü kabartan bir diğer gururumuz döküm sektörümüz oldu. Üretim teknolojisi ve kalitesi ile dünya standartlarının üzerinde olan metal döküm sektörümüz, bugün otomotiv, beyaz eşya, makine, tarım ve inşaat gibi pek çok alana ürün sağlarken 70 bin vatandaşımızın da istihdamını sağlıyor. Özellikle pandemi dönemi sonrası yeniden şekillenen tedarik zincirinde gerçekleştirdiğimiz yerinde hamleler, sektörümüzde başarı grafiğini daha da yukarıya taşıdı. Türkiye olarak metal döküm sanayinde; Avrupa’da ikinci, dünyada yedinci en büyük döküm üreticisi konumundayız. Döküm sektörünün deyim yerindeyse, üst seviyede hassas dökümlere, mühendislik çalışması ve Ar-Ge gerektiren işlere imza atması bizler için ayrı bir gurur kaynağı. 7 milyar doların üzerinde ihracatıyla kalkınmada öncü sektörlerimiz arasında yer alan metal döküm sektörümüzün değerli temsilcilerini gayretleri için ayrıca takdir ve tebrik ediyorum” şeklinde konuştu. “Önümüzdeki süreçte metal sanayinin önemli değişimlerin şafağında olduğunu gösteriyor” Metal sanayinin önemli değişimler göstereceğini belirten Bakan Kacır, “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak, metal sanayimizin küresel rekabet gücünün ve ihracat kabiliyetinin artırılmasına yönelik çalışmalarımızda adeta milli seferberlik ruhuyla hareket ediyoruz. Metal sanayimizi dünyada hak ettiği noktaya taşımak için ihtiyaç duyulan destek enstrümanlarını ve programları süratle devreye almaya devam ediyoruz. Küresel trendler bize, önümüzdeki süreçte metal sanayinin önemli değişimlerin şafağında olduğunu gösteriyor. Sürdürülebilirlik, süreklilik, dijital ve yeşil dönüşüm, enerji maliyetleri, verimlilik gibi hususlar sektörde uzun vadeli başarının belirleyicisi olacak. Temiz üretimin ön plana çıkmasıyla beraber sizlerin de yakından deneyimlediği üzere, dünyada iklim değişikliği ile mücadele politikaları hız kazanıyor” ifadelerini kullandı. “Hedef 2053’ de net sıfır emisyon” 2053 de net sıfır emisyon hedefinden bahseden Bakan Kacır, “İklim değişikliğinin sanayi ve teknoloji politikalarıyla bağlantısı da giderek güçleniyor. Türkiye Yüzyılı’nda, 2053 net sıfır emisyon hedeflerimizle uyumlu yeşil dönüşüm yatırımlarının gerçekleştirilmesi, sürdürülebilir, verimli ve çevreci bir üretim altyapısı kurmak, bizler için tercihten öte bir zorunluluğu ifade ediyor. Üretim zincirlerinin ilk aşamalarında lokomotif sektörlere temel girdi sağlayan alüminyum, çelik, gübre ve çimento sektörleri için Düşük Karbonlu Yol Haritalarımızı hazırladık. 2053 net sıfır emisyon hedeflerimiz doğrultusunda, bu 4 sektörde mevcut tesislerin uyumu ve yeni kapasitelerin karbonsuzlaşma gereksinimleri için 2053 yılına dek 71 milyar dolarlık yatırım ihtiyacı öngörmekteyiz” dedi. Yerli ve millî üretim olmazsa olmaz Yerli ve millî üretime vurgu yapan Bakan Kacır, “Paslanmaz çelik, silisli çelik ve aşınma dayanımlı çelikler, takım çelikleri, kalıp çelikleri başta olmak üzere vasıflı çeliklerin üretiminin ülkemizde artması, metal sanayimizin gelecek projeksiyonları açısından önceliklerimiz arasında yer alıyor. Bu doğrultuda güçlü bir endüstriyel kalkınma için katma değerli, yerli ve millî üretimi olmazsa olmaz kabul ediyoruz” şeklinde konuştu.