EKONOMİ - 22 Kasım 2024 Cuma 13:49

10’dan az çalışanı olan ve az tehlikeli iş yerleri İSG hizmetini kendileri üstlenebilecek

A
A
A
10’dan az çalışanı olan ve az tehlikeli iş yerleri İSG hizmetini kendileri üstlenebilecek

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yürürlüğe koyulması planlanan düzenleme ile 10’dan az çalışanı olan ve az tehlikeli iş yerleri, iş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimi görevlendirme yerine iş sağlığı ve güvenliği (İSG) görevini üstlenebilecek.


Geçmiş yıllarda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yapılan çalışmalar neticesinde 50’den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıftaki iş yerlerinin işverenleri veya işveren vekilleri, Anadolu Üniversitesi’nden eğitim alarak kendi iş yerlerinde İSG hizmetlerini yürütebiliyordu. Edinilen bilgilere göre yeni düzenleme ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yürütülen çalışmayla 10’dan az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıftaki iş yerlerinin işverenleri veya işveren vekilleri, Anadolu Üniversitesi’nden eğitim alarak kendi iş yerlerinde İSG hizmetlerini üstlenebilecek. Yıl sonunda yürürlüğe girmesi planlanan ve çoğunlukla esnafları ilgilendiren düzenlemeyle iş yerlerinin İSG hizmetlerini kendilerinin üstlenebilmeleri için almaları gereken eğitimlerin daha kolay ve ulaşılabilir olmasına yönelik çalışmalar da Bakanlık tarafından sürdürülüyor.


Bununla birlikte 10’dan az çalışanı olan ve az tehlikeli iş yerleri için bu kolaylığa ilave olarak daha toplu bir çözüm için de çalışılıyor. Bu çerçevede çalışan eğitimleri, sağlık gözetimleri, işveren vekili eğitimleri gibi birçok konuda da hem dijitalleşme hem de standartlaşmayı sağlayacak adımların atılması hedefleniyor.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul MİT tarafından yakalanan gri listedeki terörist tutuklandı Terörden arananlar listesinde gri kategoride yer alan ve Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) operasyonuyla yakalanan Kadir Çelik, çıkarıldığı mahkemece ‘silahlı terör örgütüne üye olma’ suçundan tutuklandı. MİT tarafından Maoist Komünist Parti (MKP) üyesi olduğu ve terörden arananlar listesinde gri kategoride yer aldığı belirlenen Kadir Çelik’in Türkiye’ye yönelik sansasyonel bir eylem arayışı içinde olduğu belirlenmişti. Çelik, MİT tarafından Türkiye’ye getirilip emniyet güçlerine teslim edilmişti. 2 aranması olduğu da belirlendi İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği’nce ‘silahlı terör örgütüne üye olma’, Tunceli Ovacık Sulh Ceza Hakimliği’nce de aynı suçtan olmak üzere 2 aranmasının da bulunduğu tespit edilen Kadir Çelik, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklandı. ‘Savaş’ kod adını kullandığı belirtildi Öte yandan soruşturmanın detayları da ortaya çıktı. Soruşturma çerçevesinde örgüt içerisindeki bir şahsın vermiş olduğu ifadesinde, şüphelinin 11 Mart 2015’de İstanbul Okmeydanı’nda sokağın trafiğe kapatılarak ateş yakılıp molotofkokteyli ve havai fişekli eyleme katıldığı şeklinde cümleler kullandığı, başka bir şahsın ifadesine göre de kod adının ‘Savaş’ olduğu, örgütte suikastçı konumunda olduğu şeklinde beyanların bulunduğu da kaydedildi.
Sakarya Sakaryaspor’un eski başkanına tokat atıp kayda alan sanıklar hakkında 18 yıl hapis talebi Sakaryaspor’un eski kulüp başkanı Gökhan İn’e tokat atılmasına ilişkin mütalaada, 1’i tutuklu 2 sanık hakkında "Nitelikli yağmaya teşebbüs", "Kişisel verilerin kaydedilmesi", "Kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme" suçlarından 18 yıl 3’er aya kadar hapis cezası talep edildi. Eski Sakaryaspor Kulüp Başkanı Gökhan İn’in kulübün eski reklam ve sponsorluk sorumlusu H.C.Ş. tarafından darp edildiği görüntüler sosyal medyada gündem olmuştu. Sakarya Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerince yapılan çalışma neticesinde tokat atan H.C.Ş. ve o anları kayda alan S.İ. yakalanarak gözaltına alınmış, emniyetteki işlemleri sonrasında 2 şahıs "Yağmaya teşebbüs" suçundan tutuklanarak cezaevine gönderilmiş, şüpheli S.İ. daha sonra tahliye edilmişti. Bahse konu olan olaya ilişkin Gökhan İn, Sakarya Adliyesi’ne giderek kendisine tokat atan H.C.Ş. ve o anları kayda alan S.İ.’den şikayetçi olmuştu. Konuya ilişkin Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, şüpheliler H.C.Ş. ve S.İ. hakkında "Nitelikli yağmaya teşebbüs" suçundan 2 yıl 6 aydan 11 yıl 3’er aya, "Kişisel verilerin kaydedilmesi" suçundan 1 yıldan 3’er yıla, "Kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme" suçundan 2 yıldan 4’er yıla kadar hapis cezası istenildi. Sanıklar 12 Kasım Salı günü 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı. Tutuklu sanık H.C.Ş., tutuksuz sanık S.İ. ve müşteki Gökhan İn ile taraf avukatlarının katıldığı duruşmada sanıklar da dinlenildi. Görüşünü açıklayan cumhuriyet savcısı, sanığın tutukluluk halinin devamını ve mütalaayı hazırlamak için süre verilmesini talep etmişti. Mahkeme heyeti ise sanığın tutukluluk halinin devamına, esas hakkındaki savunmasını hazırlamaması için dosyanın cumhuriyet savcısına gönderilmesine hükmederek duruşmayı 28 Kasım tarihine erteledi. Mütalaa hazırlandı Celse arasında duruşma savcısı tarafından 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen mütalaada, H.C.Ş. ve S.İ.’nin, Gökhan İn’e yönelik 150 bin lira ödemesi tehdidinde bulundukları eylemlerin ‘yağmaya teşebbüs’ suçunu oluşturduğu ifade edildi. Gökhan İn’e atılan tokadın ‘yağma’ suçu unsuru olduğu belirtilen mütalaada, “Suçun birden fazla kişi tarafından konutta ve gece vakti işlenmesi nedeniyle ’nitelikli yağmaya teşebbüs’ suçunu oluşturmuştur. Sanıkların katılandan belli davranışları sergilemesini isteyerek video kaydına almaları eyleminin, geçerli rıza bulunmadığından ilgilinin rızası hukuka uygunluk nedeni sayılamayacağından eylem ’kişisel verilerin kayda alınması’ suçunu oluşturmuştur” ifadelerine yer verildi. Mütalaada ayrıca, görüntülerin sosyal medyada yayınlanması karşısında sanıkların, ‘kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme ve yayma’ suçunu işledikleri belirtildi.