Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) Türk Ticaret Kanunu raporu hazırladı. TÜRMOB Genel Başkanı Nail Sanlı, Yeni Türk Ticaret Kanunu`nun Türkiye`yi gelişmiş dünyanın ayrılmaz ve çok önemli bir unsuru haline getireceğini vurguladı.
TÜRMOB Genel Başkanı Nail Sanlı, Türk ticari hayatının değişen dünyaya uyum sağlaması gerektiğini belirterek, "İş dünyamızı temsil eden kurumlarımızın da Yeni Türk Ticaret Kanunu desteklemeleri, değişimden yana olmaları ve bu sürece hazırlanmaları tüm kesimlerin değişime hazır olduğunu göstermektedir. Türk ticari hayatı ve uygulamacılar uluslararası uygulamaların bir parçası olmalı ve değişime öncülük ederek, Türkiye`yi hep birlikte dünya liginin en güçlü ülkesi haline getirmeli. Bunun için ihtiyacımız
olan yasal zemini Türk Ticaret Kanunu bizlere sunmaktadır. Küresel dünya değişirken, bizim bu değişimin dışında kalmamızı istemek, bu ülkeye yapılacak en büyük kötülük olur. İş dünyamızın ve TÜRMOB`un arzusu yeni Türk Ticaret Kanunu`nun mutlaka Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girmesi yönündedir. Yeni Türk Ticaret Kanunu`nun kuruluş temelleri yok edilmeden, üzerinde uzlaşma sağlanan teknik konularda gerekli ayarlamalar yapılmalı ve bir an önce yeni Türk Ticaret Kanunu düzenine geçilmelidir. Türk ticareti
çağdaşlaşması, gelişmesi ve kurumsal yönetim anlayışını benimsemesi için, şeffaflaşmak ve gelişmiş ülke normlarına ulaşabilmek, rekabet gücümüzü artırmak ve uluslararası piyasalarda söz sahibi olabilmek ve sürdürebilmek için, uluslararası sermayenin ülkemize tereddüt etmeden gelebilmesi ve yatırımlarını Türkiye`de gönül rahatlığıyla yapabilmesi için, 6102 sayılı Yeni TTK`nın uygulamalarına şiddetle ihtiyaç vardır. Yasanın yürürlük tarihi değişmeden ceza maddeleri ile sınırlı olarak bir revizyon
yapılabilir. Ekonomik suça, ekonomik ceza ilkesi hayata geçirilerek, ortaya çıkması beklenen sorunlar da şimdiden giderilmiş olur. Yasanın en iyi şekilde ve belirlenmiş periyodu içinde uygulanabilmesi için bu zamana kadar olduğu gibi bundan böyle de TÜRMOB camiası olarak üzerimize düşen görevi yapmaya devam edeceğiz. Hazırladığımız rapor, tarihi fırsatı kaçırmamamız gerektiğini bir kez daha ortaya koymaktadır" dedi.
"YENİ TÜRK TİCARET KANUNU`YLA DÜNYA LİGİNE" RAPORUNDAN BÖLÜMLER
Raporda, Türkiye`nin uluslararası alanda güçlü bir oyuncu olarak yerini alması için atılan en önemli adımlardan biri olan Yeni Türk Ticaret Kanunu`nun 1 Temmuz 2012`de yürürlüğe gireceği hatırlatılarak, "Türkiye`deki işletmelerin dünya piyasaları ile rekabet gücüne haiz, etkin ve güvenilir aktörler olarak yerini alması gerektiği gerçeği herkes tarafından kabul ediliyor. Bunun için başta gelen şart ise, işletmelerin Uluslararası Finansal Raporlama Standartları`na (IFRS) göre düzenlenmiş, Uluslararası
Denetim Standartları`na (IAAS) göre denetlenmiş finansal tablolarla kendilerini ortaya koyabilmeleri. Ticari hayatımızın yeniden düzenlenmesini artık zorunluluk haline gelmişti ve yeni Türk Ticaret Kanunu bu ihtiyaca cevap vermiştir" deniliyor.
YENİ TTK HANGİ TEMELLERDE YÜKSELİYOR?
Raporda Yeni TTK`nın hangi temellerde yükseldiği ise şöyle anlatılıyor:
"Ortakların, çalışanların ve alacaklıların haklarını da en az şirket yöneticileri kadar güvence altına alan, kurumsal yönetimleri, küreselleşen dünyanın gerektirdiği rekabetçi şirket yapılarını, günün ihtiyaçlarına uygun ticari ve bürokratik ilişkileri düzenleyen yeni Türk Ticaret Kanunu, Türkiye`deki şirketleri dünyanın birinci ligine taşıyacak üç temel üzerinde yükseliyor: Uluslararası standartlarda şeffaflık ve kurumsal yönetim; Güçlü sermaye yapısı; Hızlı karar alma ve güvenli ticaret. Yeni TTK`nın
getirdiği bu üç temel, yani şeffaflık, güçlü sermaye yapısı ve güvenli ticaret ortamı, sermaye şirketlerinin ortaklardan bağımsızlaştırılmasını, daha güçlü ortaklık yapılarını, daha hızlı karar mekanizmalarını, daha hızlı alacak takibi ve uluslararası standartlarda rekabet gücünü beraberinde getirecektir. Bu gelişmeler, Türkiye`de kurulan şirketlerin finansmana daha kolay erişimini sağlayacak, uluslararası ortaklıkların ve işbirliklerinin yolunu açacak, ülkede daha fazla yerli ve yabancı yatırım yapılmasını
sağlayacak, halka açık şirket sayısını artırarak sermayenin tabana yayılmasını sağlayacaktır. Daha derin bir sermaye piyasası, daha yüksek hacimlere ulaşan üretim, iç ve dış ticaret şirketlerin daha hızlı büyümesinin yolunu açacaktır. Finansmanın, yatırımın ve kazancın önünün açılması, para ve sermaye piyasasının genişlemesi, sürdürülebilir büyümenin en önemli bileşeni olan iç tasarruf oranının yükselmesine de zemin hazırlayacaktır. Yeni TTK, kendine güvenen, uluslararası vizyona sahip, yenilikçi ve uzun
vadeli düşünebilen bir girişimcilik kültürünü de destekleyecek, geliştirecektir. Türkiye`deki işletmelerin ayaklarındaki bağlardan ve artık kendilerine dar gelen bir elbiseden kurtulmaları, kısa sürede pek çok şirketin yerel ligden uluslararası alana taşınmasının yolunu açacaktır. Şirketleri dünya liginde top koşturur hale gelen bir Türkiye`nin daha zengin ve refah içinde yaşayan bir toplum haline dönüşeceğine hiç kuşku yoktur."
YENİ TÜRK TİCARET KANUNU`NDAN SAĞLANACAK FAYDALAR
1 Temmuz 2012`de yürürlüğe girecek yeni Türk Ticaret Kanunu`nun ticaret hayatımıza getireceği değişim ve faydalarının üç ana başlık altında toplandığı raporda, "Bunlardan ilki, ticari mevzuatımızda şimdiye kadar dolaylı olarak sözü edilen, üstü kapalı bir şekilde `ima edilen` veya yazılı olmasa da bir tür teamül olarak kabul edilen bazı uygulamaların açık ve net biçimde yerini almasıdır. İkincisi, ticari mevzuatta şimdiye kadar yer bulmayan şeffaflık ve kurumsal yönetime ilişkin hükümlerdir. Bu
hükümlerle, yasal düzenlemelerimize ilk defa `vergi için değil şeffaflık için muhasebe` anlayışı girmektedir. Üçüncü olarak da, yeni Türk Ticaret Kanunu şimdiye kadar yasalarımızda olmayan bir dizi yeni uygulamayı mevzuata kazandırmaktadır. Bu yenilikler hem ticari hayatın günlük pratik ihtiyaçlarına cevap verecek, hem de gelişen ve günlük hayatımızın bir parçası haline gelen teknolojiyi, hukukun da bir parçası haline getirecek niteliktedir" denildi.
Raporda, Yeni TTK`nın getireceği kazanımlar ise 43 madde olarak sıralanıyor. Yeni TTK`ya getirilen eleştiriler ve değiştirilmesi istenen hükümlerinde değerlendirildiği raporda, bu eleştiriler ve bunlara ilişkin TÜRMOB`un görüşlerine yer verildi. TÜRMOB`un eleştirilere bakışı bölümünde ise şu görüşler yer aldı:
"TÜRMOB olarak yeni TTK`nın özüne itirazımız bulunmamakla birlikte iş dünyasından gelen mevcut itirazların büyük bir kısmının hapis cezaları ile ilgili olduğunu görüyoruz, bu konunun değerlendirilebileceğini düşünüyoruz. Zira TÜRMOB ekonomik suça ekonomik ceza anlayışını benimsiyor. Örneğin Çek Kanunu değişikliğindeki gibi. Ancak şunu da memnuniyetle izliyoruz ki iş Türk iş dünyası uluslararası gelişmelere göre, şeffaflaşmayı ve denetlenebilirliği içine sindirmiştir. Yeni Türk Ticaret Kanunu mutlaka
uygulamaya girmeli, sadece ekonomik suça ekonomik ceza anlayışından hareketle, hapis cezası yerine para cezası uygulanmalıdır. Bunun dışındaki eleştiriler, haksız ve değişime dirençten başka anlam ifade etmemektedir."
Rapor, TÜRMOB`un Yeni TTK Sürecine Nasıl Hazırlandığı ve TÜRMOB Önerileri bölümleri ile devam ederek Sonuç bölümü ile tamamlanıyor. Raporun sonuç bölümünde, yasanın yürürlük tarihi değişmeden, ceza maddeleri ile sınırlı olarak bir revizyon yapılabileceği, yasanın mutlaka uygulanması gerekliliğinin altı çiziliyor.